• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Eşimle konuşamıyorum, artık çok doluyum…

Bakın ben pek çok boşanma davasıyla ilgilendim.Tecrübelerimle şunu söyleyebilirim:en büyük sorun konuşamamaktır.
Konuşmayan adamla ne yapacaksınız?Problemler konuşarak çözülür,iletişim konuşarak kurulur.Sizinki karşınızdakinin kılını bile kıpırdatmadığı tek kişilik bir mücadele.Hayatta hiçbir şey tekrar taraflı olmaz.Almadan vermek Allah'a mahsustur.
 
Evet terapi almaya başladım sonra da derdim bana küçük gözüktü ne dertler var haline şükret diyip bıraktım psikoloğa bile dedim benim derdim önemsizmiş yargılayacaksınız gibi geliyor diye ne kadar saçma değil mi :KK43: en iyisi tekrar başlayayım online bile olsa. Teşekkür ederim

Sizin sorununuz terapi ile bir yere kadar çözülür. Asıl sorunlar yerinde durmaya devam eder buda aynı döngüyü tekrar tekrar yaşamanıza neden olur.
Bütün hayatınız eşiniz ve çocuğunuz olmuş, kendi iç gelişiminiz için pek bir şey yapmamış gibisiniz. Sizin ihtiyacınız özünüzü bulmanız. O zaman eşinize fazla anlam yüklemeyi bırakır sınır çizmeyi öğrenirsiniz.
 
Bana eskiden en ufak bir şey söylediği zaman ziril ziril ağlardım şimdi öf kendine bak diyorum. Erkeklere acımayacaksın ya çatır çatır kavga edeceksin ya da istediğini alana kadar onun istediklerini vermeyeceksin bu yemek olur Ütü olur temizlik olur sevgi olur para olur ailesini ağırlamak olur falan filan. Ama o kadar salaklar ki hiç anlamıyorlar hep de hatırlatacaksın ben bu evde hizmetçi değilim hayat müşterektir sen ev işlerine ortak olmadığın için ben de böyle davranıyorum diye sürekli başına kalkacaksın
Doğru söylüyorsun canım. Benim karşımda ağzı iyi laf yapan, evdeki tüm işlere yardım eden güler yüzle kibar kibar laf sokan, beni inanılmaz manipule eden, bana hiç alan bırakmayan biri var.
 
Herkes ev işine takılmış ama sizin meseleniz sadece o değil ki. Benim anladığım kadarıyla eşiniz sizinle doğru düzgün bir paylaşım içinde değil. Cinsel hayatınız da dahil buna. Orada da sizden bekliyor ilk adımı falan. Çocuk içinde durum aynı. Onunla vakit geçirmek yerine evin ergeni gibi kendi kendine takılmayı tercih ediyor. Ev işini bir şekilde yaptırdınız diyelim ki çok sanmıyorum ama aranızdaki duygusal, cinsel bağ ne olacak? Sürekli kendisinin peşinden koşup tabiri caizse bir şeyler mi dileneceksiniz?
Aynen öyle mesele iş değil ki görünmemek, ne hislerim ne de yaptıklarım görünmüyor. Yalnızlaştım halbuki tek hayatım bunlar değildi kendimle barışıktım yalnız başına sıkılmazdım; film izler, müzik dinler,kitap okurdum,bütün gün sıkılmazdım, kendime küstüm sanırım asıl mesele bu? Nasılsın sorusunu, gerçek bir iletişimi o kadar özlüyorum ki. Bir insan çoğalarak nasıl yalnızlaşır anlamıyorum gerçekten 🥹 ben o kadar çok kendimden veriyorum ki akşam olduğunda ben şımartılmak istiyorum gündüz yorgunluğundan birazcık surat asmışsam ne olmuş ne olur ki bir kucak beni her şeye rağmen sarmalasa, sarılsa. Canım çok yanıyor ve yoruldum.
 
Bir arkadaşım şey demişti eşim bulaşıkları çok kötü yerleştiriyor hatta ondan sonra gidip düzeltiyorum ama yine de yapmayı bırakmasın diye ona bir şey söylemiyorum :) Bence yapabileceğiniz birkaç şey var biri artık bir yardımcı tutalım ben temizlik yemek yetişemiyorum çok yorgunum diyin ve maddi anlamda anlayışlı davranmayın. Bu olmaz diyorsanız da dediğiniz gibi vileda yapması için rica edin çok kötü bile yapsa eline sağlık canım çok güzel oldu ben böyle yapamıyorum diye afedersiniz biraz salağa yatın her hafta yapmaya mecbur hissetsin kendini. Her erkeğin bir zayıf noktası vardır bu konuda biraz gözlemleyip hareket edin. Eşim evdeyken boyum yetmeyen bir dolaptan hiçbir şey almaya çalışmam çağırırım alır, yani bir sandalyeye çıkıp tabiki alabilirim ama yapamıyorum zannetsin :) nazlı davranın biraz belki bir şeyler değişir :)
Anladım bir dahakine dikkat edicem zaten ders oldu istemeden yapıyor bir de ne soruyorsun di mi öyle mi böyle mi:))) neyse benim derdim yorulmak falan değildi ya diyorum ya sadece konuşmak paylaşmak istiyorum ama o kendi duvarları arkasına saklanıyor.
 
Kendisi hep yorgun hep hasta hep bir şey ben de anlamadım ki uğraşma etme diyor ama ben kendisi gibi görmezden gelemiyorum çocuk ne yiyecek ne giyecek. Yemek yok desem b.k mu yicez der evde bişey kaybetsem önce içine atar diyelim ikinciye nefretini kusar. Hiç bir şey dememeye çalışır ama biriktirip en kırıcı haliyle yüzüme vurur kırılmaktan yoruldum. Ev işi bunların yanında hiçbir şey.
Sadece cocuk icin cabalayin niye onu memnun etmeye calisiyorsunuz siz bu kafayla hicbiseyi duzeltemezsiniz
 
Merhaba hanımlar,

İçimi dökmek için yazıyorum çünkü artık dayanacak gücüm kalmadı. Eşimle ilgili her şeyi burada tek tek dökeyim, belki bilen, yaşayan birileri çıkar da ne yapacağımı öğrenirim. Çok uzun, çok içten olacak — çünkü hepsi gerçek ve hepsi benim.

Öncelikle en büyük derdimiz görünmemek. Yaptığım şeyleri görmüyor, fark etmiyor, değer vermiyor. Çocuğumla ilgileniyorum, ev işi, işim derken koşturuyorum; kendisi sürekli telefonda. İş yapılacak kaçıyor. Ben çocuğun peşinden koşup işimi yapmaya çalışırken o arkasını dönüp uyuyor. Akşam olunca ise bütün gün her şeyi ben yapmamışım gibi benden adım bekliyor: “Gel” diyor, “sarıl” diyor. Bir kere peşimden gelmez, hiçbir çaba göstermez; iki buçuk yaşındaki çocuğun peşinden koşmam, nazlatmam yetmiyor; bir de ben onun peşinden koşuyorum. Bu adaletsizlik boğuyor.

Geçenlerde hasta oldu. Bulaşık makinesini dolduruyorum, o “yapamıyorum, kusura bakma” diyor. İçimden “iyiyken de yapmıyorsun” demek geçiyor ama hasta olan adama bunu söyleyemiyorum. Sonra şaka yollu “bir dahaki sefere yaparsın" diyorum, ama anlamıyor. Normalde “canım istemedi yapmadım, kusura bakma” dese belki kabul ederdim; ya da “sen yapınca daha güzel oluyor, eline sağlık” dese, o an için bile olsa görülmüş hissederdim. Ama o, yapılan işi de yapanı da görmezden geliyor.

Birlikte vakit geçirmek istediğim zamanlar var; çocuk odasında oynuyoruz, çağırıyorum “gel oturalım” diyorum, o “haberlere bakacaktım” diyor. "Çay içecektim" diyor. Sanki tek keyif kendisinde varmış gibi.. Doldum, konuşmak istiyorum; konu açıyorum ama devamı yok, gelip beraber olmayı da tercih etmiyor. Rüyamda seni gördüm dediğimde aynı duvarla karşılaşıyorum: “Bi şey demeyecek misin?” diyorum, “aklımda bir şey vardı” diye geçiştiriyor. O anlarda sanki duvarın arkasına konuşuyormuşum gibi hissediyorum.

Bana laf sokuyor; mesela “ev düzensiz, b.k götürüyor” diyor. Ben cevap vermek istediğimde hemen “konuyu uzatıyorsun, sana Bir şey denmiyor” gibi bir savunma geliyor. Yani bir an önce konuyu kapatmak istiyor; ben de neye hata yaptığımı anlamıyorum. Hatalı olan ben miyim yoksa söyleyemediğim hislerim mi bilemiyorum. Bu belirsizlik beni yıpratıyor.

Gülmesi, mutlu olması için bir şey yapsam bile “ne gerek vardı, gerek yoktu” diyerek işi küçümsüyor. Ben elimden geleni yapıp heveslenince karşılık alamayınca, “yapmayayım” diyip geri çekiliyorum; ama içimden geliyor yine. Yine hevesleniyorum, yine kırılıyorum. Artık o kadar sıkıldım ki hevesim kalmadı; ama aynı zamanda çocuk için, kendim için hala bir şeyler yapma isteğim var — bu ikisi arasında eziliyorum.

Bazen düşünüyorum: Evli olmak böyle mi olmalı? Eşim evde ama yok gibi, yanında biri var ama yalnız hissediyorum. Küçük jestler, teşekkür, “senin sayende oldu” gibi basit sözler bile yeterli olurdu; ama o bunu görmüyor, söylemiyor. Gece benden adım beklemesi, gündüz benim tüm yükü çekip o uyurken akşam “gel” demesi çok haksızca.
Bütün bunları kendisiyle konuşmayı deniyorum kaçıyor. Anlaşılmama hissi, kendisini savunmaya başlamasıyla kavgaya dönüşen halimiz bu kısır döngü beni patik atak hastası yaptı. Gerçekten beni dövmediği için, kahvelerde dolaşmadığı ve kumar alışkanlığı olmadığı için bütün bunlardan şikayet edemez miyim? Ben yalnızca konuşunca bir umut yeşeriyor içimde yaşama isteğini bu umuda bağlayıp devam ediyorum. Kavgaya dönüşmesiyle pişman oluyorum çünkü nefes alacak halim kalmıyor gerçekten.
Merak ettiğim şey gerçekten ben mi abartıyorum, olmahacsk şeyleri büyütüyor muyum bilmiyorum artık...
Yardımınıza, tecrübelerinize ihtiyacım var, lafınızı esirgemeyin lütfen. Nasıl ayakta kaldınız? Sınırı nasıl çizdiniz? Konuşurken ne dediniz ki anlattığınızla yetinmeyip gerçekten değişim gördünüz? Varsa alınan somut adımlar, duygularımı hafifletecek tavsiyeler — hepsi çok değerli. Onu ve fikirlerini önemsemeden hayatıma devam edebilir miyim?

Teşekkür ederim, okuyup vaki
t ayırdığınız için.
Off cok sinir icim sisti, sizi bu evlilikte bekar birakmis adam resmen. Üzüldüm, ayrilma dusunceniz yok mu duzeltmeye calismissiniz olmamış çünkü.
 
Cinnet geçiriyorum bu sefer adım deliye çıkıyor:))) çocuğu alıyor elimden ne yapacaksam yavruma. Teşekkür ederim🤲❤️
Bu her zamanki taktikleri zaten, delirtip delirtip sen delisin demek :) hiç sallamayın, siz de ona neler diyosunuzdur, umurunda oluyor mu?
 
Back
X