Bence de genç kızlar, özellikle aşık olanlar kızlar asla ne kendi aileniz ne de eşinizin ailesiyle oturmayı kabul etmeyin, ev ev üstüne olmaz, aile kanatsız melek olsa olmaz.
Mecburiyet diye birşeyde yoktur, ben evlendiğimde ne kendi ailem ne de eşimin ailesinden tek bir maddi destek yoktu, iyi ki de yoktu destek olmamasının ne büyük bir nimet olduğunu sonraları anladım, eşim ve kendimle gurur duydum duyuyorum, bir sandık çeyizi, bir çift kişilik divan, bir pamuk yatak, elimizdeki tüm eşyamız bundan ibaretti, bir kot tişört evlendim derler ya aynen öyle evlendik biz, şimdilerde sizlerin bir dış çekimim bile yok diye hüzünlendiğiniz, belki de mesele yaptığınız hiçbirşeyi mesele yapmadık biz, çoğunuzun belki de asla oturmam diyeceği türden bir ev kiraladık, ben yağlı boyalarına yardım ettim, eşim duvarları boyadı, bir dörtlü ocak bile yoktu, küçük tüp üstünde yemek yapardık, geceleri bize yatak olan divan gündüzleri misafirlere koltuk olurdu ama mutluyduk, tek göz odada kimseye eyvallahımız olmadığı için çok mutluyduk.
Kusura bakmayın, mecburiyet diye birşey yoktur, borç, evden kovan baba, anlayışsız aile olursa olsun, bir yuva kurulmasını istiyorsanız taşın altına elinizi koyacaksınız, eşya, düğün dernek, altın sadece görümlük şeylere odaklanmak yerine, bu adamla yola çıktığımda iyi mi ederim kötü mü diye düşünüp karar verecek ve kararınızın arkasında duracaksınız, ben dimdik duracak bir adamı sevip aldım hayatıma, senelerdirde omuz omuzayız, bana çok denen kayınvalidenle otur tavsiyesine uysaydım belki de bende verecek omuz, eşimde dimdik duracak enerji olmayacaktı.