Aşağıdaki videoyu izleyerek sitemizi ana ekranınıza web uygulaması olarak nasıl kuracağınızı öğrenebilirsiniz.
Not: Bu özellik bazı tarayıcılarda mevcut olmayabilir.
salya sümük ağladın yaniii ahahahah![]()
ayyy ben de yaşıyorum bunu bir ben değilmişim şükür![]()
O gece onbire kadar dışardaydık.Laptopum sizlere ömür olduğu için hem ekonomik,hem süper görünümlü, hem süpersonik çalışan bir laptop almak için (ki böylesi bir alet henüz icat edilmemişti) epey koş koş yapıp yorulduk ama neticesinde bir tane alıp eve geldik.Yorgunluktan ve hevesten hemen kurulum aşamasına geçtik.Kotumu çıkardım, altımda siyah kısa taytlardan don gibi bir şey var.Eşim de gömleğini çıkardı, atletle haşo ağa gibi oturuyor. Eşim "deprem oluyor" dediğinde hemen koltuğa attığım ceketimi giyip daha jelatini tam soyulmamış laptopumla öbür odaya koşup kedimizin taşıma çantasını kaptığım gibi sokak kapısına yöneldim.Eşimi görünce "olmaz böyle, beyaz atletle maho ağa gibi gelemezsin dışarı" dedim."Sen donla sokağa koşuyorsun, ayıp olmuyor da benim atlet mi ayıp olacak? Hem kedinin taşıma çantasını almışsın, kedi yok içinde" demesiyle bir baktım bir elde laptop, diğerinde kedi çantası, altta siyah don !
Mal canın yongası derken millet doğru demiş demek ! Hayır anlamıyorum, Allah korusun ciddi hasarlı bir deprem olsa ben 12 taksitli bir laptopla sokakta nereye bağlanacak, o durumda ne yapacaktım?Herhalde don niyetine o laptopla totomu falan kapatacaktım![]()
gülmekten gözümden yaşlar akıyor uzun zamandır böyle gülmemiştim.O gece onbire kadar dışardaydık.Laptopum sizlere ömür olduğu için hem ekonomik,hem süper görünümlü, hem süpersonik çalışan bir laptop almak için (ki böylesi bir alet henüz icat edilmemişti) epey koş koş yapıp yorulduk ama neticesinde bir tane alıp eve geldik.Yorgunluktan ve hevesten hemen kurulum aşamasına geçtik.Kotumu çıkardım, altımda siyah kısa taytlardan don gibi bir şey var.Eşim de gömleğini çıkardı, atletle haşo ağa gibi oturuyor. Eşim "deprem oluyor" dediğinde hemen koltuğa attığım ceketimi giyip daha jelatini tam soyulmamış laptopumla öbür odaya koşup kedimizin taşıma çantasını kaptığım gibi sokak kapısına yöneldim.Eşimi görünce "olmaz böyle, beyaz atletle maho ağa gibi gelemezsin dışarı" dedim."Sen donla sokağa koşuyorsun, ayıp olmuyor da benim atlet mi ayıp olacak? Hem kedinin taşıma çantasını almışsın, kedi yok içinde" demesiyle bir baktım bir elde laptop, diğerinde kedi çantası, altta siyah don !
Mal canın yongası derken millet doğru demiş demek ! Hayır anlamıyorum, Allah korusun ciddi hasarlı bir deprem olsa ben 12 taksitli bir laptopla sokakta nereye bağlanacak, o durumda ne yapacaktım?Herhalde don niyetine o laptopla totomu falan kapatacaktım![]()
O gece onbire kadar dışardaydık.Laptopum sizlere ömür olduğu için hem ekonomik,hem süper görünümlü, hem süpersonik çalışan bir laptop almak için (ki böylesi bir alet henüz icat edilmemişti) epey koş koş yapıp yorulduk ama neticesinde bir tane alıp eve geldik.Yorgunluktan ve hevesten hemen kurulum aşamasına geçtik.Kotumu çıkardım, altımda siyah kısa taytlardan don gibi bir şey var.Eşim de gömleğini çıkardı, atletle haşo ağa gibi oturuyor. Eşim "deprem oluyor" dediğinde hemen koltuğa attığım ceketimi giyip daha jelatini tam soyulmamış laptopumla öbür odaya koşup kedimizin taşıma çantasını kaptığım gibi sokak kapısına yöneldim.Eşimi görünce "olmaz böyle, beyaz atletle maho ağa gibi gelemezsin dışarı" dedim."Sen donla sokağa koşuyorsun, ayıp olmuyor da benim atlet mi ayıp olacak? Hem kedinin taşıma çantasını almışsın, kedi yok içinde" demesiyle bir baktım bir elde laptop, diğerinde kedi çantası, altta siyah don !
Mal canın yongası derken millet doğru demiş demek ! Hayır anlamıyorum, Allah korusun ciddi hasarlı bir deprem olsa ben 12 taksitli bir laptopla sokakta nereye bağlanacak, o durumda ne yapacaktım?Herhalde don niyetine o laptopla totomu falan kapatacaktım![]()
Burada bunca pırt macerası okuyup neden bu en başarılı performansımı ancak bu gece hatırladım bilmiyorum, ama işte benden de bir aile boyu rezil olma hikayesi.
Çeşme'ye gittik yazın. O sene annem de kolunu kırmış, yalnız kalmasın diye o da bizimle. O meşum akşam dışarda bir yerde balık yendi falan. Derken, eve dönmek üzere yerleştik arabaya. Araba daha hareket etmemiş, bir anda karnım buruldu. Aman nolucak dedim, aynen bıraktım. Küçük, sessiz, kendi halinde bir pıtçık. Ama o ne koku, aama o ne koku, anlatılacak gibi değil. İlk duyan benim tabi, hemen camı açtım, ama ne rüzgar ne birşey var havada. Koku yayıldıkça yayıldı. Artık mecburen açın camınızı dememe kalmadan eşim, oglum da duydu tabi. Bir tek annem, damadının yanında yiğitliğe b.k sürdürmemek için olsa gerek, gayet vakur hiç bir şey olmamış gibi oturdu garibim.