İmam ne yorulacak yahu birini götürüp getirmeye. Arada işi de yok. Yani ayakçı olmasa iyi ama koca adam bunu kendi düşünecek..eve barut gibi gelince de siz daha barut olun çeksin sinirini . Yorulunca neyine bakıyorsunuz onu anlamadım o ayrı yani. Geçmiş para muhabbetinde de tabiki haklısınız. Buna sinir olmaya da malesef ömür boyu devam edeceksiniz. Çünkü hem hakkınız yenmiş hem de kaleye alıp kimse özür dilememiş . Eşiniz vs telafi etmemiş yani. Ama bu içten kurulmalar size zarar verir herkesin keyfi yerinde belliBaşlığa öyle yazdığım için öncelikle özür dilerim genelleme yapmıyorum bazı insanlar öyle davranıyor. Neyse
Konu şu ki, evlendigimizin ilk yılları eşimin hiç bir sınırı yoktu düğün nişan evin eşyasını vs kimseden bişey beklemeden kendimiz yaptık. Kimsenin yardımı olmadı şükür. Ama ailesi biz bir aile degilmisiz de hesaplarımız birmiş gibi davrandılar .. mesela eşim kredi çekip babasını erkenden emekli etmişti ve o krediyi daha düğün borcumuz varken bizi çok sıkıştırarak yapmıştı. Henüz tanımadığım için geçecek sandikca eşimin annesi evini tadilata soktu ve çoğunu esime kitlediler. Onu da karttan çekip , düğün ve emekli dahil aylık 3 taksit odemeye başladı.. sonrasında bizim kartlar patlamaya başladı eve nakit kalmayınca kartlardan yedik yedikçe ödeyemedik onu ordan alıp öbürüne aktardık derken iyice battik.. eşim durumu toparlayana kadar tam 10 yıl geçti. Bu arada kendim evde dikiş yaparak destek olmaya çalışsam da bir köyde görev yaptığı için sigortalı bir işe girip normal maaşlı çalışmam olmadı.
.
Velhasıl gelelim bugüne. Çok şükür artık herkes kendi işinde kendi gücünde ama bu sefer eşimi biraz ayakci gibi kullanıyorlar örneğin yakıtını koyalım da memleketten git annemi getir. Veya yol kirasini verelim de bizi şu düğüne götür gibi.. herkesin kendi arabası var bu arada kiminin ehliyeti yok kiminin eşi arabayla ise gidiior vs sonuç olarak tek çare ve im esimmis gibi davraniyorlar.
Bu durumdan rahatsızlik duyduğumu birkaç defa dile getirsem de eşim pek umursamadi. Ailem sonuçta dedi ben de bir daha sesimi çıkarmadım. Ama sorun şu ki eşim hem kendi görevini aksatmamak hem de ailesine hayır dememek icin kendine çok yükleniyor. Mesela iki vakit arası onlara yetiscem diye çok süratli gidip geliyor. Hem kendi yoruluyor hem hayatını riske atıyor. . Yani anlayacağınız sesimi cikarsam kötü oluyorum. Cikarmasam içten içe rahatsızım. Sanane kendi düşünsun yorulan o diceksiniz ama yorulunca da ben bakıyorum sonuçta. Eve geldiğinde geç kaldığında falan barut gibi yanından geçmeye korkuyrouz.sonra yorgun ve sınırlı olduğu için kendi evladiyla asla ilgilenmiyor hatta tersliyor. Sonuç olrak benim huzurum bozuluyor ama onların işi görülüyor. Ben kötü biri miyim onu da bilemiyorum bazen ailesi sonucta karışma diyorum bazen geçmiste de şimdi de kullanıldığımizi düşünüp kendi kendime kurup sinir doluyorum
.
.
Peki sizin sınırınız nedir? Ne kadar iç içesiniz? Veya eşiniz ne kadar yardımcı olur ailesine?
Başlığa öyle yazdığım için öncelikle özür dilerim genelleme yapmıyorum bazı insanlar öyle davranıyor. Neyse
Konu şu ki, evlendigimizin ilk yılları eşimin hiç bir sınırı yoktu düğün nişan evin eşyasını vs kimseden bişey beklemeden kendimiz yaptık. Kimsenin yardımı olmadı şükür. Ama ailesi biz bir aile degilmisiz de hesaplarımız birmiş gibi davrandılar .. mesela eşim kredi çekip babasını erkenden emekli etmişti ve o krediyi daha düğün borcumuz varken bizi çok sıkıştırarak yapmıştı. Henüz tanımadığım için geçecek sandikca eşimin annesi evini tadilata soktu ve çoğunu esime kitlediler. Onu da karttan çekip , düğün ve emekli dahil aylık 3 taksit odemeye başladı.. sonrasında bizim kartlar patlamaya başladı eve nakit kalmayınca kartlardan yedik yedikçe ödeyemedik onu ordan alıp öbürüne aktardık derken iyice battik.. eşim durumu toparlayana kadar tam 10 yıl geçti. Bu arada kendim evde dikiş yaparak destek olmaya çalışsam da bir köyde görev yaptığı için sigortalı bir işe girip normal maaşlı çalışmam olmadı.
.
Velhasıl gelelim bugüne. Çok şükür artık herkes kendi işinde kendi gücünde ama bu sefer eşimi biraz ayakci gibi kullanıyorlar örneğin yakıtını koyalım da memleketten git annemi getir. Veya yol kirasini verelim de bizi şu düğüne götür gibi.. herkesin kendi arabası var bu arada kiminin ehliyeti yok kiminin eşi arabayla ise gidiior vs sonuç olarak tek çare ve im esimmis gibi davraniyorlar.
Bu durumdan rahatsızlik duyduğumu birkaç defa dile getirsem de eşim pek umursamadi. Ailem sonuçta dedi ben de bir daha sesimi çıkarmadım. Ama sorun şu ki eşim hem kendi görevini aksatmamak hem de ailesine hayır dememek icin kendine çok yükleniyor. Mesela iki vakit arası onlara yetiscem diye çok süratli gidip geliyor. Hem kendi yoruluyor hem hayatını riske atıyor. . Yani anlayacağınız sesimi cikarsam kötü oluyorum. Cikarmasam içten içe rahatsızım. Sanane kendi düşünsun yorulan o diceksiniz ama yorulunca da ben bakıyorum sonuçta. Eve geldiğinde geç kaldığında falan barut gibi yanından geçmeye korkuyrouz.sonra yorgun ve sınırlı olduğu için kendi evladiyla asla ilgilenmiyor hatta tersliyor. Sonuç olrak benim huzurum bozuluyor ama onların işi görülüyor. Ben kötü biri miyim onu da bilemiyorum bazen ailesi sonucta karışma diyorum bazen geçmiste de şimdi de kullanıldığımizi düşünüp kendi kendime kurup sinir doluyorum
.
.
Peki sizin sınırınız nedir? Ne kadar iç içesiniz? Veya eşiniz ne kadar yardımcı olur ailesine?
Kendini olduğundan farklı anlatmak kısmını anlayamadım, ne demek istediniz?Başlığa öyle yazdığım için öncelikle özür dilerim genelleme yapmıyorum bazı insanlar öyle davranıyor. Neyse
Konu şu ki, evlendigimizin ilk yılları eşimin hiç bir sınırı yoktu düğün nişan evin eşyasını vs kimseden bişey beklemeden kendimiz yaptık. Kimsenin yardımı olmadı şükür. Ama ailesi biz bir aile degilmisiz de hesaplarımız birmiş gibi davrandılar .. mesela eşim kredi çekip babasını erkenden emekli etmişti ve o krediyi daha düğün borcumuz varken bizi çok sıkıştırarak yapmıştı. Henüz tanımadığım için geçecek sandikca eşimin annesi evini tadilata soktu ve çoğunu esime kitlediler. Onu da karttan çekip , düğün ve emekli dahil aylık 3 taksit odemeye başladı.. sonrasında bizim kartlar patlamaya başladı eve nakit kalmayınca kartlardan yedik yedikçe ödeyemedik onu ordan alıp öbürüne aktardık derken iyice battik.. eşim durumu toparlayana kadar tam 10 yıl geçti. Bu arada kendim evde dikiş yaparak destek olmaya çalışsam da bir köyde görev yaptığı için sigortalı bir işe girip normal maaşlı çalışmam olmadı.
.
Velhasıl gelelim bugüne. Çok şükür artık herkes kendi işinde kendi gücünde ama bu sefer eşimi biraz ayakci gibi kullanıyorlar örneğin yakıtını koyalım da memleketten git annemi getir. Veya yol kirasini verelim de bizi şu düğüne götür gibi.. herkesin kendi arabası var bu arada kiminin ehliyeti yok kiminin eşi arabayla ise gidiior vs sonuç olarak tek çare ve im esimmis gibi davraniyorlar.
Bu durumdan rahatsızlik duyduğumu birkaç defa dile getirsem de eşim pek umursamadi. Ailem sonuçta dedi ben de bir daha sesimi çıkarmadım. Ama sorun şu ki eşim hem kendi görevini aksatmamak hem de ailesine hayır dememek icin kendine çok yükleniyor. Mesela iki vakit arası onlara yetiscem diye çok süratli gidip geliyor. Hem kendi yoruluyor hem hayatını riske atıyor. . Yani anlayacağınız sesimi cikarsam kötü oluyorum. Cikarmasam içten içe rahatsızım. Sanane kendi düşünsun yorulan o diceksiniz ama yorulunca da ben bakıyorum sonuçta. Eve geldiğinde geç kaldığında falan barut gibi yanından geçmeye korkuyrouz.sonra yorgun ve sınırlı olduğu için kendi evladiyla asla ilgilenmiyor hatta tersliyor. Sonuç olrak benim huzurum bozuluyor ama onların işi görülüyor. Ben kötü biri miyim onu da bilemiyorum bazen ailesi sonucta karışma diyorum bazen geçmiste de şimdi de kullanıldığımizi düşünüp kendi kendime kurup sinir doluyorum
.
.
Peki sizin sınırınız nedir? Ne kadar iç içesiniz? Veya eşiniz ne kadar yardımcı olur ailesine?
Eşiniz böyle oldukça semer vuran çok olur , benim eşim gereksiz harcama yapamaz çünkü boğazına kadar borca soktum adamı sıkıysa yapsınBaşlığa öyle yazdığım için öncelikle özür dilerim genelleme yapmıyorum bazı insanlar öyle davranıyor. Neyse
Konu şu ki, evlendigimizin ilk yılları eşimin hiç bir sınırı yoktu düğün nişan evin eşyasını vs kimseden bişey beklemeden kendimiz yaptık. Kimsenin yardımı olmadı şükür. Ama ailesi biz bir aile degilmisiz de hesaplarımız birmiş gibi davrandılar .. mesela eşim kredi çekip babasını erkenden emekli etmişti ve o krediyi daha düğün borcumuz varken bizi çok sıkıştırarak yapmıştı. Henüz tanımadığım için geçecek sandikca eşimin annesi evini tadilata soktu ve çoğunu esime kitlediler. Onu da karttan çekip , düğün ve emekli dahil aylık 3 taksit odemeye başladı.. sonrasında bizim kartlar patlamaya başladı eve nakit kalmayınca kartlardan yedik yedikçe ödeyemedik onu ordan alıp öbürüne aktardık derken iyice battik.. eşim durumu toparlayana kadar tam 10 yıl geçti. Bu arada kendim evde dikiş yaparak destek olmaya çalışsam da bir köyde görev yaptığı için sigortalı bir işe girip normal maaşlı çalışmam olmadı.
.
Velhasıl gelelim bugüne. Çok şükür artık herkes kendi işinde kendi gücünde ama bu sefer eşimi biraz ayakci gibi kullanıyorlar örneğin yakıtını koyalım da memleketten git annemi getir. Veya yol kirasini verelim de bizi şu düğüne götür gibi.. herkesin kendi arabası var bu arada kiminin ehliyeti yok kiminin eşi arabayla ise gidiior vs sonuç olarak tek çare ve im esimmis gibi davraniyorlar.
Bu durumdan rahatsızlik duyduğumu birkaç defa dile getirsem de eşim pek umursamadi. Ailem sonuçta dedi ben de bir daha sesimi çıkarmadım. Ama sorun şu ki eşim hem kendi görevini aksatmamak hem de ailesine hayır dememek icin kendine çok yükleniyor. Mesela iki vakit arası onlara yetiscem diye çok süratli gidip geliyor. Hem kendi yoruluyor hem hayatını riske atıyor. . Yani anlayacağınız sesimi cikarsam kötü oluyorum. Cikarmasam içten içe rahatsızım. Sanane kendi düşünsun yorulan o diceksiniz ama yorulunca da ben bakıyorum sonuçta. Eve geldiğinde geç kaldığında falan barut gibi yanından geçmeye korkuyrouz.sonra yorgun ve sınırlı olduğu için kendi evladiyla asla ilgilenmiyor hatta tersliyor. Sonuç olrak benim huzurum bozuluyor ama onların işi görülüyor. Ben kötü biri miyim onu da bilemiyorum bazen ailesi sonucta karışma diyorum bazen geçmiste de şimdi de kullanıldığımizi düşünüp kendi kendime kurup sinir doluyorum
.
.
Peki sizin sınırınız nedir? Ne kadar iç içesiniz? Veya eşiniz ne kadar yardımcı olur ailesine?
Eşiniz zaten olmaz artık da , onları yetiştircem die başka ailelerin canına kasdetmesin hız yapıp !Başlığa öyle yazdığım için öncelikle özür dilerim genelleme yapmıyorum bazı insanlar öyle davranıyor. Neyse
Konu şu ki, evlendigimizin ilk yılları eşimin hiç bir sınırı yoktu düğün nişan evin eşyasını vs kimseden bişey beklemeden kendimiz yaptık. Kimsenin yardımı olmadı şükür. Ama ailesi biz bir aile degilmisiz de hesaplarımız birmiş gibi davrandılar .. mesela eşim kredi çekip babasını erkenden emekli etmişti ve o krediyi daha düğün borcumuz varken bizi çok sıkıştırarak yapmıştı. Henüz tanımadığım için geçecek sandikca eşimin annesi evini tadilata soktu ve çoğunu esime kitlediler. Onu da karttan çekip , düğün ve emekli dahil aylık 3 taksit odemeye başladı.. sonrasında bizim kartlar patlamaya başladı eve nakit kalmayınca kartlardan yedik yedikçe ödeyemedik onu ordan alıp öbürüne aktardık derken iyice battik.. eşim durumu toparlayana kadar tam 10 yıl geçti. Bu arada kendim evde dikiş yaparak destek olmaya çalışsam da bir köyde görev yaptığı için sigortalı bir işe girip normal maaşlı çalışmam olmadı.
.
Velhasıl gelelim bugüne. Çok şükür artık herkes kendi işinde kendi gücünde ama bu sefer eşimi biraz ayakci gibi kullanıyorlar örneğin yakıtını koyalım da memleketten git annemi getir. Veya yol kirasini verelim de bizi şu düğüne götür gibi.. herkesin kendi arabası var bu arada kiminin ehliyeti yok kiminin eşi arabayla ise gidiior vs sonuç olarak tek çare ve im esimmis gibi davraniyorlar.
Bu durumdan rahatsızlik duyduğumu birkaç defa dile getirsem de eşim pek umursamadi. Ailem sonuçta dedi ben de bir daha sesimi çıkarmadım. Ama sorun şu ki eşim hem kendi görevini aksatmamak hem de ailesine hayır dememek icin kendine çok yükleniyor. Mesela iki vakit arası onlara yetiscem diye çok süratli gidip geliyor. Hem kendi yoruluyor hem hayatını riske atıyor. . Yani anlayacağınız sesimi cikarsam kötü oluyorum. Cikarmasam içten içe rahatsızım. Sanane kendi düşünsun yorulan o diceksiniz ama yorulunca da ben bakıyorum sonuçta. Eve geldiğinde geç kaldığında falan barut gibi yanından geçmeye korkuyrouz.sonra yorgun ve sınırlı olduğu için kendi evladiyla asla ilgilenmiyor hatta tersliyor. Sonuç olrak benim huzurum bozuluyor ama onların işi görülüyor. Ben kötü biri miyim onu da bilemiyorum bazen ailesi sonucta karışma diyorum bazen geçmiste de şimdi de kullanıldığımizi düşünüp kendi kendime kurup sinir doluyorum
.
.
Peki sizin sınırınız nedir? Ne kadar iç içesiniz? Veya eşiniz ne kadar yardımcı olur ailesine?
Daha istemede anneannem bütün sınırları çizdi bana gerek kalmadı. En baştan konusulmaliydi artık eşin düzelmez malesef.Başlığa öyle yazdığım için öncelikle özür dilerim genelleme yapmıyorum bazı insanlar öyle davranıyor. Neyse
Konu şu ki, evlendigimizin ilk yılları eşimin hiç bir sınırı yoktu düğün nişan evin eşyasını vs kimseden bişey beklemeden kendimiz yaptık. Kimsenin yardımı olmadı şükür. Ama ailesi biz bir aile degilmisiz de hesaplarımız birmiş gibi davrandılar .. mesela eşim kredi çekip babasını erkenden emekli etmişti ve o krediyi daha düğün borcumuz varken bizi çok sıkıştırarak yapmıştı. Henüz tanımadığım için geçecek sandikca eşimin annesi evini tadilata soktu ve çoğunu esime kitlediler. Onu da karttan çekip , düğün ve emekli dahil aylık 3 taksit odemeye başladı.. sonrasında bizim kartlar patlamaya başladı eve nakit kalmayınca kartlardan yedik yedikçe ödeyemedik onu ordan alıp öbürüne aktardık derken iyice battik.. eşim durumu toparlayana kadar tam 10 yıl geçti. Bu arada kendim evde dikiş yaparak destek olmaya çalışsam da bir köyde görev yaptığı için sigortalı bir işe girip normal maaşlı çalışmam olmadı.
.
Velhasıl gelelim bugüne. Çok şükür artık herkes kendi işinde kendi gücünde ama bu sefer eşimi biraz ayakci gibi kullanıyorlar örneğin yakıtını koyalım da memleketten git annemi getir. Veya yol kirasini verelim de bizi şu düğüne götür gibi.. herkesin kendi arabası var bu arada kiminin ehliyeti yok kiminin eşi arabayla ise gidiior vs sonuç olarak tek çare ve im esimmis gibi davraniyorlar.
Bu durumdan rahatsızlik duyduğumu birkaç defa dile getirsem de eşim pek umursamadi. Ailem sonuçta dedi ben de bir daha sesimi çıkarmadım. Ama sorun şu ki eşim hem kendi görevini aksatmamak hem de ailesine hayır dememek icin kendine çok yükleniyor. Mesela iki vakit arası onlara yetiscem diye çok süratli gidip geliyor. Hem kendi yoruluyor hem hayatını riske atıyor. . Yani anlayacağınız sesimi cikarsam kötü oluyorum. Cikarmasam içten içe rahatsızım. Sanane kendi düşünsun yorulan o diceksiniz ama yorulunca da ben bakıyorum sonuçta. Eve geldiğinde geç kaldığında falan barut gibi yanından geçmeye korkuyrouz.sonra yorgun ve sınırlı olduğu için kendi evladiyla asla ilgilenmiyor hatta tersliyor. Sonuç olrak benim huzurum bozuluyor ama onların işi görülüyor. Ben kötü biri miyim onu da bilemiyorum bazen ailesi sonucta karışma diyorum bazen geçmiste de şimdi de kullanıldığımizi düşünüp kendi kendime kurup sinir doluyorum
.
.
Peki sizin sınırınız nedir? Ne kadar iç içesiniz? Veya eşiniz ne kadar yardımcı olur ailesine?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?