Eski Dostlar Buyrun Topiğime :)

Bir tek kalbin kırılmasını önleyebilirsem,
boşuna yaşamış olmayacağım..
Ya da bir acıyı yaşamdan alabilirsem.
Veya bir yarayı sarabilirsem.
Bir ardıç kuşunu yeniden yuvasına koyabilirsem..
Ya da bir fidanın yeşermesini sağlayabilirsem
Boşuna yaşamış olmayacağım...!
~ Emily Dickinson~ —
 
1. "Sadece kendi davranışlarınızı kontrol edebilirsiniz, diğerlerinin değil” gerçeğini, tartışmasız kabul edin.

2. Kimse size istemediginiz bir şeyi yaptıramaz, sizin de diğerlerine yaptıramayacağınız gibi. Başkalarını kontrol etme isteğini ve bu istek için harcadığınız enerjiyi kendinize yönelttiğinizde, yapabilme gücünüz ve özgürlüğünüz artar; ancak özgürlüğün de bir bedeli olduğunu unutmayın.

3. Özgürlüğünüze ait istekleriniz, diğerlerinin hak alanına girdiğinde, çatışma yaratır. Bu yüzden isteklerinizin, diğer kişinin hangi alanına girdiğine ve ne anlam ifade ettiğine dikkat edin. Laf olsun diye istemeyin. Bedelini ödeyemeyecekseniz dile getirmeyin.

4. Ne kadar büyük ve acı verici olursa olsun, sorunu kabul edip, yüzleşin. Üzüntüyü çekmeden, çözüm üretip güçlenmeniz mümkün değildir. Sakinleşin, önceliklerinizi belirleyin ve düzenleyip, yapılandırın.

5. Geçmişe saplanıp kalmayın; değiştiremeyecekleriniz için yanıp yakılmak ve pişmanlık duymak faydasızdır. Şu andan sonrasına etki edebileceğinizi farkedin. Hatalarınızı ve nedenlerini bulup, yolunuza devam edin.

6. Sevgi, huzur, paylaşım, gevşeme gibi ihtiyaçlarınızı reddetmeyin. Koşullar gereği şu anda karşılayamıyorsanız, yapabildiğiniz kadarını gerçekleştirin.

7. Esneme ve uyum yeteneklerinizi geliştirin. Katı prensipleri olmak, kişilik gücüne işaret etmez. Temel özelliklerinizi koruyarak, gelişime açık olun ve gelişimin getireceği değişimlerden korkmayın. Sevdiğiniz insanların da gelişimi için fırsat tanıyın; korkularınızı kontrol altına alın.

8. Hareket alanınızı geniş tutun. Birey olma haklarınızı kullanacağınız alanın büyüklüğü, kendinize duyduğunuz güveni artıracaktır. Uğraşlar, hobiler, farklı arkadaşlar, bakış alanınızı genişleteceği gibi, kişisel gücünüzün artmasına etki edecektir.

9. Zaafsız insan yoktur. Neler olduğunu belirleyin. Bu zaaflara yönelik durum, duygu, düşünce vb. ile karşılaştığınızda, her zamankinden daha dikkatli olun.

10. Olumsuz özelliklerinizi görmede gösterdiğiniz hassasiyeti, olumlu özelliklerinizi görmek için de kullanın, ama kantarın topuzunu kaçırmayın.

Reçete daha uzar gider, ama temel kurallar bunlar.

Son söz yine bir kızılderili atasözü olsun mu?

"Soruyu yüreğine sor, cevap da yürekten gelecektir".

Alıntı
 
...her Varlığın temel biçimleri uzay ve zamandır, ve zaman
dışında bir Varlık, uzay dışında bir Varlık denli büyük bir
saçmalıktır. (Friedrich Engels, Anti-Dühring)
 
“Kafam cam kırıklarıyla dolu doktor. Bu nedenle beynimin her hareketinde düşüncelerim acıyor, anlıyor musun? Bütün hayatım boyunca bu cam kırıklarını beyin zarımın üzerinde taşımak ve onları oynatmadan son derece hesaplı düşünmek zorundayım. Bir filmde görmüştüm doktor: Senin gibi gene bir doktor olan ve sözüm meclisten dışarı, delice planlar kuran Frankeştayn adlı biri, büyük bir bilim adamını öldürerek, beynini çalıyordu. Ona karşı koymak isteyen iyi niyetli genç bir adam da Frankeştayn’la mücadele ederken, içinde beynin bulunduğu kavanoz kırılıyor ve cam kırıkları bu üstün beyne batıyordu. Biliyorsun filmlerde böyle iyi niyetli genç adamlar olmasa her şeyin sonu çok kötü biter; üstelik bu işin sonu, iyi niyetli adama rağmen çok kötü bitti: Cam kırıkları hiçbir zaman beynin üzerinden tam manasıyla temizlenemedi; çünkü, beyin zarının zedelenmesinden korkuldu. Bence bu tehlike göze alınmalıydı; fakat o zaman bu, başka bir hikâye olurdu ve biliyorsun ki doktor, ben bütün hikâyelerin başka türlü olmasını isterim aslında. İşte doktor, yukarıda sözü geçen beyindir kafamın içindeki…”

Oğuz Atay - Tehlikeli oyunlar
 
“Yavaşlık ile anımsama, hız ile unutma arasında gizli bir ilişki vardır.
Gözümüzün önüne en sıradan bir durum getirelim.
Bir adam sokakta yürüyor. Birden bir şey anımsamak istiyor, ama anı uzaklaşıyor.
O anda, kendiliğinden yürüyüşünü yavaşlatıyor.
Buna karşılık, az önce kötü bir olayı unutmaya çalışan insan, hala çok yakınında olan zamanda,
sanki bulunduğu yerden hemen uzaklaşmak istiyormuş gibi elinde olmadan yürüyüşünü hızlandırır.
Varoluşun matematiğinde bu deneyim iki temel denklem biçimine girer:
Yavaşlığın derecesi anının yoğunluğuyla doğru orantılıdır;
hızın derecesi unutmanın yoğunluğuyla doğru orantılıdır.”

MİLAN KUNDERA
“Yavaşlık"

İbrhm
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…