Kalp ve Damar Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Osman Akdemir’e göre evcil hayvan besleyenlerde tansiyon daha düşük seyrediyor ve kalp-damar sağlığı bulgularında düzelme oluyor.
Yapılan çok sayıda araştırma gösteriyor ki evcil hayvan beslemek bireylerde stresi azaltıyor, tansiyon daha düşük seyrediyor ve kalp-damar sağlığı bulgularında olumlu yönde düzelme oluyor. Kalp ve damar hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Osman Akdemir, evcil hayvan beslemenin hem çocuklarda hem de yetişkinlerde yüzlerce olumlu etkisinin tespit edildiğini anımsatarak özellikle kalp ve damar hastalıkları riski olan bireyleri evcil hayvan sahibi olmaya özendirmenin koruyucu hekimlik çerçevesinde ele alınması gerektiğini söyledi.
Son 30 yılda yapılan araştırmalar, özellikle kalp ve damar hastalığı için riskli kişilerin evcil hayvan sahibi olmaya özendirilmesinin yepyeni bir koruyucu hekimlik stratejisi olabileceğini akıllara getiriyor. Bayındır İçerenköy Hastanesi Kalp ve Damar Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Akdemir, evcil hayvan sahibi olmanın kalp ve damar hastalıkları riski bulunan bireylerde hastalığa yakalanma oranlarını azalttığını, hasta bireylerde ise olumlu yönde etkiler yarattığını vurguladı. Evcil hayvanların olumlu etkilerine dair ilk araştırmaların 1980’li yıllarda başladığını kaydeden Akdemir, özetle şunları dile getirdi:
“1983 yılında bilim adamı Friedmann ve arkadaşları çocukların kitap okurken ya da istirahat ederlerken tansiyonlarının yanlarında bir köpek bulunduğu durumda daha düşük olduğunu bildirdi. 1988’de Vormbrock ve Grossberg, öğrencilerin köpeği okşarken kan basınçlarının düştüğünü buldu. Motooka ve arkadaşları da 2006 yılında yayımladıkları makalede sağlıklı yaşlı bireylerin yalnız yürümekle kıyaslandığında bir köpekle 30 dakika yürüdüklerinde kalp hızlarında daha olumlu değişimler gösterdiklerini kaydetti.
Bir diğer çalışmada da köpek sahibi olan kadınların köpeklerini üç dakika süreyle okşadıktan sonraki 55 dakikalık sürede kalp hızlarının belirgin biçimde düştüğü bulgusu yer aldı. Son olarak, Allen ve arkadaşlarının yaptıkları ilginç çalışmalar, insanların evlerinde aritmetik problemleri çözerken ya da ellerini buzlu suya daldırdıklarında ortamda köpekleri varsa kalp hızı, tansiyon ve cilt ısılarındaki değişimin daha az olduğunu gösterdi. Bireyler üzerinde olumlu etki yalnızca köpeklerle de sınırlı değil. 2009 yılında yayımlanan ve 15 bine yakın bireyi kapsayan, 20 yıl süren bir çalışma, evlerinde kedi besleyenlerde de ölümcül kalp krizlerine anlamlı biçimde daha nadir rastlandığını bildiriyor. Özellikle köpek sahiplerinin daha hareketli bir yaşam sürdürdüklerini, tansiyonlarının, kolesterol ve trigliseritlerinin daha düşük olduğunu, deneysel olarak oluşturulmuş streslerden daha az etkilendiklerini, kalp krizi sonrasında kalp ve damar sağlığı yönünden daha iyi bir seyir izlediklerini belirtiyor.”
Yapılan çok sayıda araştırma gösteriyor ki evcil hayvan beslemek bireylerde stresi azaltıyor, tansiyon daha düşük seyrediyor ve kalp-damar sağlığı bulgularında olumlu yönde düzelme oluyor. Kalp ve damar hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Osman Akdemir, evcil hayvan beslemenin hem çocuklarda hem de yetişkinlerde yüzlerce olumlu etkisinin tespit edildiğini anımsatarak özellikle kalp ve damar hastalıkları riski olan bireyleri evcil hayvan sahibi olmaya özendirmenin koruyucu hekimlik çerçevesinde ele alınması gerektiğini söyledi.
Son 30 yılda yapılan araştırmalar, özellikle kalp ve damar hastalığı için riskli kişilerin evcil hayvan sahibi olmaya özendirilmesinin yepyeni bir koruyucu hekimlik stratejisi olabileceğini akıllara getiriyor. Bayındır İçerenköy Hastanesi Kalp ve Damar Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Akdemir, evcil hayvan sahibi olmanın kalp ve damar hastalıkları riski bulunan bireylerde hastalığa yakalanma oranlarını azalttığını, hasta bireylerde ise olumlu yönde etkiler yarattığını vurguladı. Evcil hayvanların olumlu etkilerine dair ilk araştırmaların 1980’li yıllarda başladığını kaydeden Akdemir, özetle şunları dile getirdi:
“1983 yılında bilim adamı Friedmann ve arkadaşları çocukların kitap okurken ya da istirahat ederlerken tansiyonlarının yanlarında bir köpek bulunduğu durumda daha düşük olduğunu bildirdi. 1988’de Vormbrock ve Grossberg, öğrencilerin köpeği okşarken kan basınçlarının düştüğünü buldu. Motooka ve arkadaşları da 2006 yılında yayımladıkları makalede sağlıklı yaşlı bireylerin yalnız yürümekle kıyaslandığında bir köpekle 30 dakika yürüdüklerinde kalp hızlarında daha olumlu değişimler gösterdiklerini kaydetti.
Bir diğer çalışmada da köpek sahibi olan kadınların köpeklerini üç dakika süreyle okşadıktan sonraki 55 dakikalık sürede kalp hızlarının belirgin biçimde düştüğü bulgusu yer aldı. Son olarak, Allen ve arkadaşlarının yaptıkları ilginç çalışmalar, insanların evlerinde aritmetik problemleri çözerken ya da ellerini buzlu suya daldırdıklarında ortamda köpekleri varsa kalp hızı, tansiyon ve cilt ısılarındaki değişimin daha az olduğunu gösterdi. Bireyler üzerinde olumlu etki yalnızca köpeklerle de sınırlı değil. 2009 yılında yayımlanan ve 15 bine yakın bireyi kapsayan, 20 yıl süren bir çalışma, evlerinde kedi besleyenlerde de ölümcül kalp krizlerine anlamlı biçimde daha nadir rastlandığını bildiriyor. Özellikle köpek sahiplerinin daha hareketli bir yaşam sürdürdüklerini, tansiyonlarının, kolesterol ve trigliseritlerinin daha düşük olduğunu, deneysel olarak oluşturulmuş streslerden daha az etkilendiklerini, kalp krizi sonrasında kalp ve damar sağlığı yönünden daha iyi bir seyir izlediklerini belirtiyor.”