Peki çiğ etteki kanın vahşileştirmesi ile ilgili bir şey diyorlar mı? Şimdi googledan anlamaya çalışıyorum ama bildiğiniz bir şey varsa size de sorayım. Hani tamam özene bezene hazırlanmış bir barf diyeti ile, kanlı kanlı eti vermek arasında da bir fark vardır tabi.
Benim mama ile öğrendiğim şey kedi-köpeklerin ihtiyacı tüm mineral ve vitaminleri karşılıyor oluşu. Barftada hem et hem sebse hem yumurta gibi şeylerle bu denge sağlanmaya çalışılıyor sanırım.
Kanın vahşileştirmesi vs tamamen şehir efsanesi :) Yok öyle bir şey.
edit: Pek uzun yazmışım kusura bakmayın.
Ben prey model uyguluyorum. Yani köpeğim doğada olsa, sindirim sistemine ne girecekti? Avladığı hayvanın derisi, kemikleri, eti, iç organları ve midesindeki az miktarda sebze.
Ben mesela etli kemik veriyorum, haftada 1 falan organ veriyorum (genelde tavuk ciğeri ve yüreği, bazen böbrek, bir kere de yürek verdim), haftada 4 kere falan da sebze (kabak, brokoli, lahana, kırmızı lahana gibi sebzeler, havuç şekerli olduğu için sık vermiyorum).
Arada yoğurt veriyorum, kabuklu çiğ bütün yumurta veriyorum.
O yüzden daha zahmetli çünkü kuru mamadaki gibi ölçeğe koydum verdim yapamıyorsunuz takviye yaptığınız günlerde. Artı yine mamadaki gibi aylık alamıyorsunuz çünkü dondurucuda yer kalmıyor, sık sık gidip almanız gerekiyor.
Ben genelde tavuk veriyorum ama bulduğumda kuzu, koyun, hindi vs de kaçırmıyorum.
Kuru mamanın içinde vitamin ve mineraller var ama bunun oranı da önemli. Mesela arkadaşlarımın 3 köpeği birden eşzamanlı olarak aynı mama yüzünden böbrek kumu sorunu yaşadılar.
Benim rahmetli büyük kızım yazın tavuklu mama yediğinde egzama olurdu. Senelerce yazın çiğ tavuk yedi hiçbir şekilde dokunmadı çünkü egzama ve alerji yapan tavuğun kendisi değil, mamanın içindeki işlenmiş hali.
Çoğu mamanın içinde karbonhidrat vardır. Bu şekilde karbonhidrat normalde kedi köpek beslenmesinde yer almaz. Üstelik karbonhidrat vücutta şekere dönüşüp kanserli hücreleri besler.
Kuru mamalar bir sürü koruyucu madde ve katkı maddesi dolu şeyler. Düşünün mesela aldığınız kuzu etli mama bozulmadan aylarca dayanıyor, değil mi? Etli bir gıda maddesinin aylarca dayanması için ne kadar katkılı olması gerekir?
Özellikle içeriğinde tavuk unu, tavuk yan ürünleri yazan mamalarda kullanılan tavuk eti veya kemiği değil. İbik,ayak gibi normalde tüketilmeyen tavuk parçalarıdır. Dolayısıyla bu mamanın protein kaynağı olan tavuk aslında tavuğun kendisi olmuyor.
Kuru mamalar, bunlarda yer alan katkı maddeleri ve koruyucu maddeler hayvanlarda alerjiden egzamaya, börek taşından karaciğer sorunlarına hatta kansere kadar birçok şeye yol açabiliyor. Ben içinde ne olduğunu bilmediğim, koruyucu madde dolu besinleri köpeklerime vermek istemediğim için çiğ beslenmeye geçtim. Ne verdiğimi, ne yediklerini görüyorum.
Ha çiğ beslenme çok mu mükemmel derseniz, çiğin de kendine göre riskleri var.
En temel riski her şeyi çiğ verdiğiniz için özellikle güvenmediğiniz bir yerden aldığınız etin iç parazit yapma riski. Benim için bu kayda değer bir risk değil, iç parazit ilacı yaparım geçer diyerek elimine ediyorum. Ayrıca elma sirkesi çok güzel bir doğal dezenfektandır ve önce dondurulup sonra elma sirkesiyle dezenfekte edilen besinlerin parazit ve mikrop taşıyıcılığı çok büyük oranda düşer.
4-5 yıldır çiğ besliyorum, bir kere iç parazit sorunu yaşamadım.
İkinci risk bağırsak tıkanması riski. Hayvanın boyutuna uygun, parçalayabileceği kemikler etle beraber verildiğinde bu risk de düşüyor. Bağırsaklarının tıkanması ve kabız olmasının en büyük nedenlerinden biri kemiğin çok, etin az olması. Yoğun miktarda kemik kabızlık yapar.
Bunun dışında pişmiş kemik, kanat gibi çok ince kemikler, çok kılçıklı balık vs verilmediğinde, hayvanın da boyuna uygun kemikler verildiğinde yırtma riski de düşük oluyor.
Diş kırılması gibi olaylar da daha önce bahsettiğim gibi büyükbaş ve küçükbaş hayvanların ağırlık taşıyan kemiklerinin verilmesinden kaynaklanıyor.
Çiğ beslenmenin başlıca riskleri bunlar. Kuru mamanın da boğaza kaçma vs riskleri olduğunu düşününce, hele ki sağlıksızlığına ikna olduğum için, ben çiğ beslenmenin risklerini almayı tercih ettim. Çok şükür de senelerdir memnunum. Hatta memnunuz çünkü çiğ beslenmeye geçen arkadaşlarım da var.
Çiğ beslenme sahip açısından kuru mamadan daha zor. Bir kere devamlı temin etmek durumundasınız. Dondurucunuz hep dolu. Çözdürmeniz gerektiği için önceden çıkartmayı unutmamanız gerekiyor. Organ, sebze gibi besinleri de ilave ediyorsunuz. Genelde banyoda veya balkonda verip, her yemek sonrası yemek yediği yeri temizlemeniz gerekiyor.
Çok genel hatlarıyla çiğ beslenme ve kuru mama konusu böyle. Hepimiz hayvanlarımız için en iyisini isteyip, en doğru olduğuna inandığımız şeyi yapıyoruz.
Ülkemizde köpeklerini çiğ besleyenler artıyor ancak henüz kedide çok fazla çiğ besleyen yok.