O kadar normal ki bu yaşadığın duygular......
Ben de evleneli bir buçuk sene oldu, üstelik yurtdışına geldim, başka bir şehir olsa sadece ne iyi olurdu...
Bir yanda eşimi çok seviyordum, zaten evlenmeyi düşünmeyen bir insanken, bu kadar anlaşabileceğim bir insanı bulmam şans mı şansızlık mı bilemez hale gelmiştim. Bir yandan güçlüydüm, bir yandan korunmaya muhtaç bir halim vardı.
İçim içime sığmıyordu, onunla aynı evi paylaşacağımı düşününce, eve hangi mobilyaları alacağımızı vs hayal edince...Sonra gözlerim doluyordu birden, ailemi bırakıp gideceğimi düşününce. Hele annemle kız kardeşim benim can yoldaşlarımken, nasıl bırakacağım derdim..
Düğünden önceki gece ben kız kardeşimle uyudum, o uyudu, ben en az iki üç saat onu izleyip ağladım, sanki hiç görmeyecekmişim gibi, içli içli... ( ama uyanmadı çatlak:) )
Sonra annemle babam bana bir sürü hediye verdiler, belki kısa zamanda görüşemeyiz dediler, sonra hep birlikte bütün aile suyu sele verdik, ağladık, açıldık ohhh...
Düğün bitti, gitme zamanı geldiğinde, kendi kendime mutlu oldum mu şimdi diye sormuş, yanıtını verememiştim ağlarken, el sallarken annemlere..
Şu an bile gözlerim doldu..
Herşey çok güzel, eşimle çok iyi anlaşıyoruz, ama içimdeki özlem dinmedi hala bir buçuk yıl olmasına rağmen, durup durup fotoğraflarımıza bakıyorum falan...Hala annemlerin evine ' eve gidiyorum' gözü ile bakıyorum, halbuki kendi evimi de çok benimsememe rağmen..Oraya gidince de misafir hissetmemek için elimden geleni yapıyorum, ama bir şekilde bir şeylerin yeri değişmiş oluyor, bunun yeri nerede?? diye sormak zoruma gidiyor..
Sen yine başka şehirde olacaksın, benimkine bir de ülke özlemi katıldığı için, belki daha katmerlidir:)
Ama merak etme, bir şekilde, alışacaksın...