Evlenmek İstiyor Musunuz?
O Zaman Hayatınızdaki Düzensizlikten Kurtulun!
Neden mi? Evleneceğiniz kişiyi bulmanızda sağlayacağı faydaya siz dahi inanamayacaksınız da ondan.
Bu da nerden çıktı, hadi canım bu evlilikperisi de kendini mi şaştı demeyin! Çünkü burada perinin yazacak olduğu herşey şaka değil, bizzat kendisi tarafından denenmiş, tecrübe edilmiş hikayeler. O yüzden önerim, dikkatle okumaya devam edin, benden aktarması, sizden uygulaması!
İlk olarak fazlalıklarınızdan kurtulmakla başlamalısınız. Fazla kilolarınızdan bahsetmiyorum, onların az bir miktarı yararlıdır, sizin kararınız. Esas söylemek istediğim, enerji tıkanıklıklarına yol açan hayatınızdaki şu fazla eşyalarınız!!! Onlardan kurtulun biran önce. Aşk hayatınız için nasıl bir büyük tehdit olduklarını bilseniz zaten hemen işe koyulurdunuz.
Feng Shui uzmanları gibi pozitif enerji kaynaklarınızı nasıl açıp, yaşadığınız ortamı daha dingin ve bereketli bir mekana dönüştürebileceğinizden bahsetmeyeceğim. Hoş olabilse o da iyi olurdu ancak konumuz bu değil!
Evet, nerede kalmıştık fazla eşyalarınızdan kurtulun. Herşeyden önce hayatınızdaki dağınıklıktan kurtulun bir an önce. Hemen şimdi, olmadı yarın ya da hafta sonu. Ama ne yapın edin, bu işi daha fazla geciktirmeyin sakın.
Kullanmadığınız, fazlalıklardan kurtulmakla, sadece fiziksel olarak yaşayacağınız mekanda ferahlık sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda çok ağır bir yükün de üstünüzden kalktığını hissedeceksiniz.
Aşkı hayatınıza sokmak için bazı küçük şeylerden vazgeçin!
Dağınıklıkla ilgili hep bir problemim olmuştur. Eğer şu anda öğrenciyken yaşadığım bekar evinden içeri girmiş olsaydınız ya da ailemle yaşadığım zamanlardaki odama, ne demek istediğimi çok daha iyi anlayacaktınız. Orta okul, lise dönemlerimden kalma sınava hazırlık dergileri, sayfaları artık sararmış dershane notları, sonra üniversitedeki ders notlarım, daha geçmişe gidip kapağını hiç açtığımı hatırlamadığım çeviri sözlükleri, üzerinde yazan para biriminin bile o zamana uymadığı fişler, faturalar, sinema biletleri...
Aranızda koleksiyoner miyim diye düşünenleriniz varsa; hayır bunlar benim yaşadığım mekanda varolan hiçbir şekilde ne varlığı ne de yokluğu beni rahatsız etmeyen öylesine eşyalardı sadece. Ta ki aşk hayatım için ne kadar tehlikeli birer bomba olduklarını öğrenene kadar..
Bu size tanıdık geliyor mu?
Eminim bu eşyalar ya da benzerleri, siz, bekar arkadaşların da birçoğunun evinde ya da odasında da bir köşede bulunuyordur mutlaka. Problem, bunların sizde de olması değil, ancak sizin aşk hayatınıza ne derece zararlı olduğunu bilseniz, hemen onlardan kurtulmak isterdiniz.
“Dağınıklık, pasif – agresif olduğunuza dair bir işaret midir?”
Dağınık ortamda yaşamak ve dağınıklık hiç şüphesiz seksi ya da özenilecek bir durum değildir. Yurtdışında bulunduğum yıllarda, bir gazetede bu konuda okuduğum bir haber hiç aklımdan çıkmaz.
Aile, evlilik ve çocuk terapistliği alanında uzman, ünlü bir doktorun açıklamalarıydı bunlar. Dağınıklığın pasif –agresif karakter özelliklerine dair bir belirti taşıyabileceğinden, çünkü bizle aşkımız arasında önemli bir bariyer oluşturduğundan bahsediyordu. Haklıydı da!
Örneğin, kağıtlar ve etrafa saçılmış kıyafetlerle dolu bir yatak odası sürekli yorgun ve mutsuz uyanmanıza sebep olur. Hatta televizyonun bile yatak odasında son derece önemli bir olumsuz etkisi olduğu bilinir hep. Düşünsenize, yataktan kalktığınızda eğer siz kendinizi iyi hissetmiyorsanız, asık ve bitkin bir suratla başkasına nasıl çekici geleceksiniz ki?
O günden sonra, hayatımı düzene koymak için, önce küçük adımlar atmaya başladım. Önce, bu gazetede okuduklarımı şöyle bir düşündüm. Bu ufak tefek, benim hiç umurumda olmayan kağıt parçaları, artık hiçbir zaman ihtiyacım olmayan sınava hazırlık testleri, gerçekten de benim geçmişte çakılı kalmama mı sebep oluyordu? Daha düzenli biri olmak bana daha fazla vakit ve enerji sağlayacak mıydı? Düzenli olup, fazla eşyalardan kurtulmak, hayatımın aşkına kavuşmam için kestirme bir yol sunacak mıydı acaba?
Denemekle birşey kaybetmeyeceğim garantiydi. Hem annem ve kardeşlerimin bu konuda beni sürekli eleştirmelerinden de kurtulmuş olacaktım.
Ben de ilk iş fazlalıklardan kurtuldum ve inanmayacaksınız ama gerçekten de faydasını gördüm.
Benim önemsiz olarak gördüğüm bu eşyaların, gerçekten de beni geçmişe çakılı tuttuğunu farkettim. İlişkilerimde, hayatımda hep birbirini tekrar eden bu silsilenin kapanıp, yeni bir başlangıç yaptığımı farketmek inanılmaz mutluluk veriyordu.
Hatta ben bu adımı attıktan tam 6 ay sonra, sevgili eşimle internetten tanıştım ve tanıştıktan 11 ay sonra da evlendik. Tabi, tek nedeni benim artık düzenli olmaya karar vermiş olmam ve bunu uygulamam değildi. Bir başka yazımda sizlerle bunu da paylaşacağım elbette.
Ancak, şimdilik eğer siz de benim eski halim gibiyseniz, bu yazdıklarıma bir gözatın ve zamanla hayatınızın nasıl değişmeye başladığını gördükçe bana yazın.
O Zaman Hayatınızdaki Düzensizlikten Kurtulun!
Neden mi? Evleneceğiniz kişiyi bulmanızda sağlayacağı faydaya siz dahi inanamayacaksınız da ondan.
Bu da nerden çıktı, hadi canım bu evlilikperisi de kendini mi şaştı demeyin! Çünkü burada perinin yazacak olduğu herşey şaka değil, bizzat kendisi tarafından denenmiş, tecrübe edilmiş hikayeler. O yüzden önerim, dikkatle okumaya devam edin, benden aktarması, sizden uygulaması!
İlk olarak fazlalıklarınızdan kurtulmakla başlamalısınız. Fazla kilolarınızdan bahsetmiyorum, onların az bir miktarı yararlıdır, sizin kararınız. Esas söylemek istediğim, enerji tıkanıklıklarına yol açan hayatınızdaki şu fazla eşyalarınız!!! Onlardan kurtulun biran önce. Aşk hayatınız için nasıl bir büyük tehdit olduklarını bilseniz zaten hemen işe koyulurdunuz.
Feng Shui uzmanları gibi pozitif enerji kaynaklarınızı nasıl açıp, yaşadığınız ortamı daha dingin ve bereketli bir mekana dönüştürebileceğinizden bahsetmeyeceğim. Hoş olabilse o da iyi olurdu ancak konumuz bu değil!
Evet, nerede kalmıştık fazla eşyalarınızdan kurtulun. Herşeyden önce hayatınızdaki dağınıklıktan kurtulun bir an önce. Hemen şimdi, olmadı yarın ya da hafta sonu. Ama ne yapın edin, bu işi daha fazla geciktirmeyin sakın.
Kullanmadığınız, fazlalıklardan kurtulmakla, sadece fiziksel olarak yaşayacağınız mekanda ferahlık sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda çok ağır bir yükün de üstünüzden kalktığını hissedeceksiniz.
Aşkı hayatınıza sokmak için bazı küçük şeylerden vazgeçin!
Dağınıklıkla ilgili hep bir problemim olmuştur. Eğer şu anda öğrenciyken yaşadığım bekar evinden içeri girmiş olsaydınız ya da ailemle yaşadığım zamanlardaki odama, ne demek istediğimi çok daha iyi anlayacaktınız. Orta okul, lise dönemlerimden kalma sınava hazırlık dergileri, sayfaları artık sararmış dershane notları, sonra üniversitedeki ders notlarım, daha geçmişe gidip kapağını hiç açtığımı hatırlamadığım çeviri sözlükleri, üzerinde yazan para biriminin bile o zamana uymadığı fişler, faturalar, sinema biletleri...
Aranızda koleksiyoner miyim diye düşünenleriniz varsa; hayır bunlar benim yaşadığım mekanda varolan hiçbir şekilde ne varlığı ne de yokluğu beni rahatsız etmeyen öylesine eşyalardı sadece. Ta ki aşk hayatım için ne kadar tehlikeli birer bomba olduklarını öğrenene kadar..
Bu size tanıdık geliyor mu?
Eminim bu eşyalar ya da benzerleri, siz, bekar arkadaşların da birçoğunun evinde ya da odasında da bir köşede bulunuyordur mutlaka. Problem, bunların sizde de olması değil, ancak sizin aşk hayatınıza ne derece zararlı olduğunu bilseniz, hemen onlardan kurtulmak isterdiniz.
“Dağınıklık, pasif – agresif olduğunuza dair bir işaret midir?”
Dağınık ortamda yaşamak ve dağınıklık hiç şüphesiz seksi ya da özenilecek bir durum değildir. Yurtdışında bulunduğum yıllarda, bir gazetede bu konuda okuduğum bir haber hiç aklımdan çıkmaz.
Aile, evlilik ve çocuk terapistliği alanında uzman, ünlü bir doktorun açıklamalarıydı bunlar. Dağınıklığın pasif –agresif karakter özelliklerine dair bir belirti taşıyabileceğinden, çünkü bizle aşkımız arasında önemli bir bariyer oluşturduğundan bahsediyordu. Haklıydı da!
Örneğin, kağıtlar ve etrafa saçılmış kıyafetlerle dolu bir yatak odası sürekli yorgun ve mutsuz uyanmanıza sebep olur. Hatta televizyonun bile yatak odasında son derece önemli bir olumsuz etkisi olduğu bilinir hep. Düşünsenize, yataktan kalktığınızda eğer siz kendinizi iyi hissetmiyorsanız, asık ve bitkin bir suratla başkasına nasıl çekici geleceksiniz ki?
O günden sonra, hayatımı düzene koymak için, önce küçük adımlar atmaya başladım. Önce, bu gazetede okuduklarımı şöyle bir düşündüm. Bu ufak tefek, benim hiç umurumda olmayan kağıt parçaları, artık hiçbir zaman ihtiyacım olmayan sınava hazırlık testleri, gerçekten de benim geçmişte çakılı kalmama mı sebep oluyordu? Daha düzenli biri olmak bana daha fazla vakit ve enerji sağlayacak mıydı? Düzenli olup, fazla eşyalardan kurtulmak, hayatımın aşkına kavuşmam için kestirme bir yol sunacak mıydı acaba?
Denemekle birşey kaybetmeyeceğim garantiydi. Hem annem ve kardeşlerimin bu konuda beni sürekli eleştirmelerinden de kurtulmuş olacaktım.
Ben de ilk iş fazlalıklardan kurtuldum ve inanmayacaksınız ama gerçekten de faydasını gördüm.
Benim önemsiz olarak gördüğüm bu eşyaların, gerçekten de beni geçmişe çakılı tuttuğunu farkettim. İlişkilerimde, hayatımda hep birbirini tekrar eden bu silsilenin kapanıp, yeni bir başlangıç yaptığımı farketmek inanılmaz mutluluk veriyordu.
Hatta ben bu adımı attıktan tam 6 ay sonra, sevgili eşimle internetten tanıştım ve tanıştıktan 11 ay sonra da evlendik. Tabi, tek nedeni benim artık düzenli olmaya karar vermiş olmam ve bunu uygulamam değildi. Bir başka yazımda sizlerle bunu da paylaşacağım elbette.
Ancak, şimdilik eğer siz de benim eski halim gibiyseniz, bu yazdıklarıma bir gözatın ve zamanla hayatınızın nasıl değişmeye başladığını gördükçe bana yazın.
evlilikmerkezi.com