• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Evlenmek zorunda mıyız?

ayrıca bir iki konuşmada nasıl anlıyorsun hemen küfürbaz filan olduğunu?
daha ilk buluşmada küfürlü konuşan tipler mi denk geliyor orasını anlamadım da.
bize denk gelmiyor pek öyleleleri nedense :))
 
Sizlerin evliligini gordukten sonra evlenmeme karari aldim deyin. Evlenenler olarak dehşet mutluymusuz gibi bide bekarlarin basini mi yakalim anladim ki. Gezin tozun bakin keyfinize💖
 
1. Evlenmediği taktirde zinaya düşeceği kesin olan kimsenin -mehri verecek ve eşinin geçimini sağlayacak durumda ise- evlenmesi farzdır.(Vehbe Zuhayli, İslam Fıkhı, 9/29)

2. Yine evlenmezse zinaya düşme tehlikesi bulunan kimsenin -mehir ve nafakayı sağlayacak durumda ise- evlenmesi vacibtir. Hanefiler dışındaki çoğunluk farz ve vacib arasında bir ayırım yapmaz (İbnül-Hümâm, Fethu'l-kadir, II/342; el-Kâsânî, el-Bedâyî', II/260 vd.).

3. Evlenince, eşine zulüm yapacağına kesin gözüyle bakılan kimsenin evlenmesi haramdır.

Hem zinaya düşme, hem de eşine zulüm yapma korkusu bulunan kimsede haramlık yönü tercih edilir. Çünkü bir konuda helâl ve haram birleşince, prensip olarak haram üstün tutulur ve ondan kaçınmak gerekir. Nitekim ayet-i kerimede şöyle buyurulur.:

"Evlenmeye güç yetiremeyenler, Allah kendilerine fazlu kereminden zenginletinceye kadar iffetlerini korusunlar."(Nûr, 24/33)
4. Eşine zulüm yapacağından korkulan kimsenin evlenmesi mekruhtur (el-Mevsılî, el-İhtiyâr, III/82).

5. Cinsel bakımdan itidal halde bulunanların evlenmesi sünnettir.

İtidal; evlenmezse zinaya düşeceğinden korkulmayan, evlenirse de eşine zulüm yapacağından endişe duyulmayan kimsenin halidir. Toplumda çoğunluğun bu durumda olması asıldır. Yukarıda zikrettiğimiz, evlenemeyen gençlere oruç tutmayı tavsiye eden, evlilik konusunda aşırı çekimser kalmağa karar veren üç sahabeyi uyaran hadisler bunun delilidir.

Diğer yandan Hz. Peygamber (asm) ve ashab-ı kiram evlenmişler ve onlara uyanlar da bu sünneti sürdürmüşlerdir. Tercih edilen görüş budur (bk. el-Fetâvâl-Hindiyye, I/267).

İmam Şâfiî'ye göre ise, bu durumda evlenmek mubahtır. Evlenmek veya bekâr kalmak caiz olur. O'na göre, vakitlerini ibadete ayırmak ve ilimle uğraşmak evlilikten daha üstündür. Dayandığı deliller şunlardır: Cenab-ı Hak Yahyâ peygamberi şu sözlerle övmüştür:

"...efendi, nefsine hakim, iffetli,.." (Âl-i İmrân, 3/39).
Ayetteki hasûr ifadesi; gücü yettiği halde kadınla cinsel temas kurmayan kimse anlamına gelir. Evlilik daha üstün olsaydı, bunu terketmek övülmezdi. Çoğunluk fakihler bu örneğin daha önceki şeriat uygulaması olduğunu, İslâm ümmetini bağlamadığını söylemişlerdir.

İmam Şâfiî'nin diğer bir delili şu ayettir:

"Haram olanlar dışındaki kadınlar, onları mallarınızdan harcayarak almak, onlarla evlenmek ve zinâ etmemek şartıyla size helal kılındı." (Nisâ, 4/24).

Bir şeyin helal olması mübah olması demektir. Çünkü bu iki kelime birbirinin eş anlamlısıdır. Diğer yandan evlilik, kişiye cinsel yönden yarar sağlar. Yararına olan bir işi yapmak ise bir kimseye vacib olmaz. Böylece evlilik yeme, içme, alışveriş gibi mübah olan muamelelerdendir, (ez-Zühaylî, el Fıkhu'l-İslâmî ve Edilletüh, Dimaşk 1405/1985, VII/33, 34; İbn Hacer el-Askalânî, Bülûğul-Merâm min Edilletil-Ahkâm, Terc. Ahmed Davudoğlu, İstanbul 1967, II/228 vd.; Hamdi Döndüren, Delilleriyle İslâm Hukuku, İstanbul 1983, s. 183, 184).
 
1. Evlenmediği taktirde zinaya düşeceği kesin olan kimsenin -mehri verecek ve eşinin geçimini sağlayacak durumda ise- evlenmesi farzdır.(Vehbe Zuhayli, İslam Fıkhı, 9/29)

2. Yine evlenmezse zinaya düşme tehlikesi bulunan kimsenin -mehir ve nafakayı sağlayacak durumda ise- evlenmesi vacibtir. Hanefiler dışındaki çoğunluk farz ve vacib arasında bir ayırım yapmaz (İbnül-Hümâm, Fethu'l-kadir, II/342; el-Kâsânî, el-Bedâyî', II/260 vd.).

3. Evlenince, eşine zulüm yapacağına kesin gözüyle bakılan kimsenin evlenmesi haramdır.

Hem zinaya düşme, hem de eşine zulüm yapma korkusu bulunan kimsede haramlık yönü tercih edilir. Çünkü bir konuda helâl ve haram birleşince, prensip olarak haram üstün tutulur ve ondan kaçınmak gerekir. Nitekim ayet-i kerimede şöyle buyurulur.:


4. Eşine zulüm yapacağından korkulan kimsenin evlenmesi mekruhtur (el-Mevsılî, el-İhtiyâr, III/82).

5. Cinsel bakımdan itidal halde bulunanların evlenmesi sünnettir.

İtidal; evlenmezse zinaya düşeceğinden korkulmayan, evlenirse de eşine zulüm yapacağından endişe duyulmayan kimsenin halidir. Toplumda çoğunluğun bu durumda olması asıldır. Yukarıda zikrettiğimiz, evlenemeyen gençlere oruç tutmayı tavsiye eden, evlilik konusunda aşırı çekimser kalmağa karar veren üç sahabeyi uyaran hadisler bunun delilidir.

Diğer yandan Hz. Peygamber (asm) ve ashab-ı kiram evlenmişler ve onlara uyanlar da bu sünneti sürdürmüşlerdir. Tercih edilen görüş budur (bk. el-Fetâvâl-Hindiyye, I/267).

İmam Şâfiî'ye göre ise, bu durumda evlenmek mubahtır. Evlenmek veya bekâr kalmak caiz olur. O'na göre, vakitlerini ibadete ayırmak ve ilimle uğraşmak evlilikten daha üstündür. Dayandığı deliller şunlardır: Cenab-ı Hak Yahyâ peygamberi şu sözlerle övmüştür:


Ayetteki hasûr ifadesi; gücü yettiği halde kadınla cinsel temas kurmayan kimse anlamına gelir. Evlilik daha üstün olsaydı, bunu terketmek övülmezdi. Çoğunluk fakihler bu örneğin daha önceki şeriat uygulaması olduğunu, İslâm ümmetini bağlamadığını söylemişlerdir.

İmam Şâfiî'nin diğer bir delili şu ayettir:

"Haram olanlar dışındaki kadınlar, onları mallarınızdan harcayarak almak, onlarla evlenmek ve zinâ etmemek şartıyla size helal kılındı." (Nisâ, 4/24).

Bir şeyin helal olması mübah olması demektir. Çünkü bu iki kelime birbirinin eş anlamlısıdır. Diğer yandan evlilik, kişiye cinsel yönden yarar sağlar. Yararına olan bir işi yapmak ise bir kimseye vacib olmaz. Böylece evlilik yeme, içme, alışveriş gibi mübah olan muamelelerdendir, (ez-Zühaylî, el Fıkhu'l-İslâmî ve Edilletüh, Dimaşk 1405/1985, VII/33, 34; İbn Hacer el-Askalânî, Bülûğul-Merâm min Edilletil-Ahkâm, Terc. Ahmed Davudoğlu, İstanbul 1967, II/228 vd.; Hamdi Döndüren, Delilleriyle İslâm Hukuku, İstanbul 1983, s. 183, 184).
Konumuz toplum baskıydı bacım.
 
yorumumu nerenizle okuyorsunuz?
herkesi küfürbaz saygısız diye elemekten bahsediyorum. herkes mi küfürbaz çıkıyor yani?
o zaman sorun o kişidedir diyorum.
düşünün 10 kişiyle flört görüşmesi yaptınız 10'u da dandik hanzo tipler.
demez misiniz niye hep bu tipler geliyor bana diye?
Terbiyenizi takının bu nasıl üslup?
Hayır misal bir hanzo küfürbaz biri gelseydi bu hanzo tip bana neden geliyor demezdim çünkü gayet düzgün insanların karşısına da çıkabilir.

Neyse bu işler kısmet işi. Ben buna inanıyorum. Siz başka inanırsın herkes farklı düşünüyor.
 
Konumuz toplum baskıydı bacım.
Sizler toplumun dedigine gore mi hareket edersiniz.
Yoksa dinimizde evliligin buyuk bir onemini oldugunu yok mu sayiyorsunuz.
Senin sacinin rengini , kiligini kiyafetini ,
Evlenip evlenmedigini ,Ne yapip ne
yapmiyacagini toplumumuz mu belirler
Yoksa dinimizde nasil yasayip yasayamiyacagimiz hakkinda dinimiz de hic bir konu yer yok mu sizce
Eksigimiz cok lakin ki benimde nerde arayacagimizi bazen yanlis yerlerde ariyoruz
 
Sizler toplumun dedigine gore mi hareket edersiniz.
Yoksa dinimizde evliligin buyuk bir onemini oldugunu yok mu sayiyorsunuz.
Senin sacinin rengini , kiligini kiyafetini ,
Evlenip evlenmedigini ,Ne yapip ne
yapmiyacagini toplumumuz mu belirler
Yoksa dinimizde nasil yasayip yasayamiyacagimiz hakkinda dinimiz de hic bir konu yer yok mu sizce
Eksigimiz cok lakin ki benimde nerde arayacagimizi bazen yanlis yerlerde ariyoruz
Konu sahibinin açtığı konu toplum baskısıyla ilgili diyorum. Topluma göre hareket edelim gibi bir cümle mi var mı yazdığımda? Kimse evliliğin dinimizdeki yerini sormamıştı. Mevzu başka. Ve "yoksa dinimizde evliligin buyuk bir onemini oldugunu yok mu sayiyorsunuz." cümlesi çok hadsiz bir cümle. Öncelikle hangi dini inanca sahip olduğumu bilemezsiniz, ikincisi insanların inançlarını sorgulamak da kimsenin haddi olamaz. Ve forumda dini konulara girmek yasak, onu da belirteyim.
 
Terbiyenizi takının bu nasıl üslup?
Hayır misal bir hanzo küfürbaz biri gelseydi bu hanzo tip bana neden geliyor demezdim çünkü gayet düzgün insanların karşısına da çıkabilir.

Neyse bu işler kısmet işi. Ben buna inanıyorum. Siz başka inanırsın herkes farklı düşünüyor.

orasını bilemem ben malum hep küfürbaz nerde nasıl konuşacağını bilmeyen tipler çıkıyormuş ya karşınıza... o yüzden evlenemediniz ya zaten değil mi?
 
1. Evlenmediği taktirde zinaya düşeceği kesin olan kimsenin -mehri verecek ve eşinin geçimini sağlayacak durumda ise- evlenmesi farzdır.(Vehbe Zuhayli, İslam Fıkhı, 9/29)

2. Yine evlenmezse zinaya düşme tehlikesi bulunan kimsenin -mehir ve nafakayı sağlayacak durumda ise- evlenmesi vacibtir. Hanefiler dışındaki çoğunluk farz ve vacib arasında bir ayırım yapmaz (İbnül-Hümâm, Fethu'l-kadir, II/342; el-Kâsânî, el-Bedâyî', II/260 vd.).

3. Evlenince, eşine zulüm yapacağına kesin gözüyle bakılan kimsenin evlenmesi haramdır.

Hem zinaya düşme, hem de eşine zulüm yapma korkusu bulunan kimsede haramlık yönü tercih edilir. Çünkü bir konuda helâl ve haram birleşince, prensip olarak haram üstün tutulur ve ondan kaçınmak gerekir. Nitekim ayet-i kerimede şöyle buyurulur.:


4. Eşine zulüm yapacağından korkulan kimsenin evlenmesi mekruhtur (el-Mevsılî, el-İhtiyâr, III/82).

5. Cinsel bakımdan itidal halde bulunanların evlenmesi sünnettir.

İtidal; evlenmezse zinaya düşeceğinden korkulmayan, evlenirse de eşine zulüm yapacağından endişe duyulmayan kimsenin halidir. Toplumda çoğunluğun bu durumda olması asıldır. Yukarıda zikrettiğimiz, evlenemeyen gençlere oruç tutmayı tavsiye eden, evlilik konusunda aşırı çekimser kalmağa karar veren üç sahabeyi uyaran hadisler bunun delilidir.

Diğer yandan Hz. Peygamber (asm) ve ashab-ı kiram evlenmişler ve onlara uyanlar da bu sünneti sürdürmüşlerdir. Tercih edilen görüş budur (bk. el-Fetâvâl-Hindiyye, I/267).

İmam Şâfiî'ye göre ise, bu durumda evlenmek mubahtır. Evlenmek veya bekâr kalmak caiz olur. O'na göre, vakitlerini ibadete ayırmak ve ilimle uğraşmak evlilikten daha üstündür. Dayandığı deliller şunlardır: Cenab-ı Hak Yahyâ peygamberi şu sözlerle övmüştür:


Ayetteki hasûr ifadesi; gücü yettiği halde kadınla cinsel temas kurmayan kimse anlamına gelir. Evlilik daha üstün olsaydı, bunu terketmek övülmezdi. Çoğunluk fakihler bu örneğin daha önceki şeriat uygulaması olduğunu, İslâm ümmetini bağlamadığını söylemişlerdir.

İmam Şâfiî'nin diğer bir delili şu ayettir:

"Haram olanlar dışındaki kadınlar, onları mallarınızdan harcayarak almak, onlarla evlenmek ve zinâ etmemek şartıyla size helal kılındı." (Nisâ, 4/24).

Bir şeyin helal olması mübah olması demektir. Çünkü bu iki kelime birbirinin eş anlamlısıdır. Diğer yandan evlilik, kişiye cinsel yönden yarar sağlar. Yararına olan bir işi yapmak ise bir kimseye vacib olmaz. Böylece evlilik yeme, içme, alışveriş gibi mübah olan muamelelerdendir, (ez-Zühaylî, el Fıkhu'l-İslâmî ve Edilletüh, Dimaşk 1405/1985, VII/33, 34; İbn Hacer el-Askalânî, Bülûğul-Merâm min Edilletil-Ahkâm, Terc. Ahmed Davudoğlu, İstanbul 1967, II/228 vd.; Hamdi Döndüren, Delilleriyle İslâm Hukuku, İstanbul 1983, s. 183, 184).

dinin tek kitabı kuran'dır. geri kalanlar rivayettir, gerçekliği bilinemeyecek şeylerdir.
hadis, rivayet, fıkıh gibi şeylerle dini vaaz vermeye kalkmak yersiz ve gereksizdir.
 
Yahu tabiki evlenmek güzel şey. Hayatını bir amaca adamak , eşin olması , birlikte birseyler paylasmak , aile olmak vs vs ama sevdigim ve doğru adamla güzel bunlar.
Ama kimse kimseyi sen sus bekar ! İğğ sen daha evlenmedinmi ezik?! Öğğ ne kocası mı yokmuş!! :deli:
Bunlar ayarsız kelimeler ,düşünceler ve garip usluplar. Keske herkes kendi hayati dısında kimsenin yaşamı hakkında yorum yapmasa:KK49:
 
Ben de bu Mayis ayinda evlendim 33 yaşindaydim, toplum baskisini takmayin onlar 5dk konuşur siz bütün bir ömür çekersiniz. Kalbini kirmak istemediğim insanlara ' kismet kismet' diyip geçiştirdim hep, haddi olmayan insanlara da haddini bildirin birşey yapmadiğiniz için kendinizi daha kötü hissediyorsunuz (kendimden biliyorum). Evlilik oyuncak değil hele ki bu devirde. 30 yaşindan sonra daha düzgün düşünebiliyor insan, evleneceginiz insani seçebilecek akla fikre sahipsiniz
 
her şeyde olduğu gibi evliliğin de iyi ve kötü yönleri var
ömür boyu yalnız yaşanmaz
bu işler kısmet ama insan evlenmeli bence,
mantık evliliği yapın, karakteri düzgün bir insan zamanla da sevilir,
benim fikrim taliplerinizi değerlendirmenizden yana
 
Evlilik mutlu son degil. O konusanlar da bunu cok iyi biliyordur. Evlilik, hatta cocuk bile şart dgil. Gezin tozun bosverin elalemi
 
Evlilik insana bir statu vermiyor. Ille evlenmek de gerekmiyor. Hayatin tek bir matematik fonksiyonundan olusmuyor. Evlenmis olmak icin evlenmek asıl problem. Nasil bir hayat isterseniz oyle yasarsiniz, kimse karisamaz. Kucuk kizin dedigi hos xegil ancak takildigim sey sanirim soyledikleri onun sozleri degil, duydugunu kendi agzindan size aktarmis bence. Bu kadar yumusak yuzlu olmayin, tepkinizi koyun. Kimsenin sizin hayatiniza karismasina izin vermeyin. Hayatinizin kalemi sizin elinizde olsun. Yoksa hep onlarin yazdiklarini oynamak zorunda kalirsiniz.
 
Elalemin lafı bitmez birşey söylemeseler bile bakışlarıyla belli ediyorlar halinize üzülür gibi bakıyorlar ben 34 yaşında evlendim hepsini cok iyi biliyorum bu isler nasip kismet gercektende arayıp sormakla yada istemekle alakası yok sen beğenirsin seversin aday beğenir bu kezde annesi beğenmez hep bi bahane çıkar yani o yüzden rahat ol evlendim daha ilk aydan çocuk sordular utanmasalar yatak odamıza girecekler yahu sanane bende bastım azari kv ye bir daha soramadı bu durumlarda sessiz kalmayacaksın yoksa ezilirsin evlilerle çocuklularla takılma muhatap olma insana başka seçenek bırakmıyorlar evlenmek içinde sakın evlenme
 
konu sahibi sizin şu an bir ilişkiniz yok muydu zaten öyle bir konu açmıştınız sanki
 
konu sahibi sizin şu an bir ilişkiniz yok muydu zaten öyle bir konu açmıştınız sanki
Var canım. Ama iliskisi olmak demek evlenmis anlamina gelmiyor ki toplum gozunde hala evlenememiş oluyorum :)) herkes sonuca bakıyor anlayacağın. Simdikiyle ciddiyiz bakalim. Umarım bu olur. Ilişkim güzel gidiyor bi aksilik olmazsa evlenebiliriz. Ama benim burdaki derdim insanların yarattığı saçma toplum baskısı. Bu eminim pek çok 25 yaş üstü kadına uygulanıyor. Aslında toplumun bir yarası bu olay ve insanların bu konuda bilinçlenmesi lazım diye düşünüyorum.
Bazi arkadaşlar nasil acımasızca eleştiride bulunmuş. Bu yaşa kadar hep bozuklar mi çıkmış karşıma. Ben herkes bozuktu demedim ki. Bozuk da cıktı düzgün de. Yeri geldi ben evlenmek istedim ama adam evlenmek istemedi mesela. Adamda evlenme korkusu varsa Zorla nasıl evlenebilirdim? Kimisi aldattı kimisi terk etti. Kimisini de ben, evlenirsek boşanırız mantığıyla bıraktım. Çünkü baktim adam sinir hastası ve şiddete meyilli. Cok sevdiğim halde mantigimi kullanip ayrıldım. Ki benimle evlenmeyi çok istiyordu. Evlenince dayak yemek istemedim ya da haberlerdeki gibi öldürülmek istemedim. Sanki bu devirde düzgün adam kaynıyor. Kimse büyük konuşmasın lütfen.
 
Back
X