Evlenmeyin

O kadar doldum ki biraz içimi dökmek istiyorum...

Az önce instagramda bekar arkadaşlarımdan birinin spor yaptıktan sonra içtiği kahveyle olan fotoğrafını görmemle birlikte yaşlar boşaldı gözümden...Bi anda sinirlerim boşaldı sanırım.

Düşünüyorum da bekarken ne mutluymuşum.Yemeğimi yiyip odama çekilmek, canım istediğinde çıkıp gezmek, faturaları düşünmeden yaşamak, para derdi olmadan, eş, çocuk, akşam ne pişirsem, şu gün temizlik vakti vs gibi düşünceler olmadan ne kadar mutluymuşum.Evlenmek sadece daha çok sorumluluk ve doğal olarak mutsuzluk getirdi.Ne acelem vardı da evlendim üstüne bi de çocuk yaptım.

Bebeğimin doğmasıyla birlikte eşimle aramızdaki tüm ipler koptu...Hiçbi şekilde sorumluluk almayan, devamlı zorlamak gereken, bişeyi zorla yapsa da binbir laf eden kronik mutsuz bi insan...Sürekli yesin içsin yatsın, vizyonsuz, amaçsız günü kurtaran bomboş bi adam.

Evlilikte anladım ki insan anlatmaktan çok anlaşılmak istiyormuş.Zaten anlatma işi rutine dönünce birbirinin başını yiyen iki insandan başka bişey kalmıyo geriye.Karşınızda sizi anlayan,zor zamanınızı gören ve siz istemeden destek olan biri yoksa hiçbi zaman aile olamıyomuşsunuz.Biz de aile olamadık maalesef.

Ve anladım ki siz sorumluluk aldıkça yaptığınız tüm fedakarlıklar göreviniz sanılıyormuş ve nankör insan asla değişmiyormuş...Ve içinizde bi kere bişeyler bitti mi o ev artık size zindan oluyomuş...

Allah aşkına bi insanın yaşadığı yeri temizlemesi bi insana yardım etmek olarak görülebilir mi? Ev işleri benim görevim, bebek bakmak benim görevim, para getirmek benim görevim, MTV ödeme zamanını bilip onu bile halletmek benim görevim.Ben ne ara bu kadar eşek oldum indiremiyorum sırtımdan.


Bu kadar mutsuzsan boşan diyebilirsiniz.Maalesef boşanamam çünkü hayat boyu bana destek olan bi ailem olmadı, zaten biraz da onlardan kurtulmak için evlenmiştim.En az 2-3 sene daha bu cehennemdeyim...Ama artık taşıyamıyorum onca yükü.Eve gelip ben bugün yoruldum diyip eşek ölüsü gibi uyuyor.Çalıştığının yarısı da maaşındaki hacize gidiyor.Geri kalan para kendini geçindirmeye bile yetmez.Böyle bi adama sevgi saygı duyulur mu? Eve bunun yerine kedi köpek alsam en azından bana yük olmazdı.

Çok yorgunum, her gece kabuslar görüyorum psikiyatriye gitsem yardımı olur mu bilmiyorum ama son çarem o kaldı...
Tüm bekarlar mutlu olmadığı gibi tüm evliler de sizin gibi değiller, sorumluluklar değil de sorumsuz insanlar yormuş sizi bence eşiniz gibi...
 
O kadar doldum ki biraz içimi dökmek istiyorum...

Az önce instagramda bekar arkadaşlarımdan birinin spor yaptıktan sonra içtiği kahveyle olan fotoğrafını görmemle birlikte yaşlar boşaldı gözümden...Bi anda sinirlerim boşaldı sanırım.

Düşünüyorum da bekarken ne mutluymuşum.Yemeğimi yiyip odama çekilmek, canım istediğinde çıkıp gezmek, faturaları düşünmeden yaşamak, para derdi olmadan, eş, çocuk, akşam ne pişirsem, şu gün temizlik vakti vs gibi düşünceler olmadan ne kadar mutluymuşum.Evlenmek sadece daha çok sorumluluk ve doğal olarak mutsuzluk getirdi.Ne acelem vardı da evlendim üstüne bi de çocuk yaptım.

Bebeğimin doğmasıyla birlikte eşimle aramızdaki tüm ipler koptu...Hiçbi şekilde sorumluluk almayan, devamlı zorlamak gereken, bişeyi zorla yapsa da binbir laf eden kronik mutsuz bi insan...Sürekli yesin içsin yatsın, vizyonsuz, amaçsız günü kurtaran bomboş bi adam.

Evlilikte anladım ki insan anlatmaktan çok anlaşılmak istiyormuş.Zaten anlatma işi rutine dönünce birbirinin başını yiyen iki insandan başka bişey kalmıyo geriye.Karşınızda sizi anlayan,zor zamanınızı gören ve siz istemeden destek olan biri yoksa hiçbi zaman aile olamıyomuşsunuz.Biz de aile olamadık maalesef.

Ve anladım ki siz sorumluluk aldıkça yaptığınız tüm fedakarlıklar göreviniz sanılıyormuş ve nankör insan asla değişmiyormuş...Ve içinizde bi kere bişeyler bitti mi o ev artık size zindan oluyomuş...

Allah aşkına bi insanın yaşadığı yeri temizlemesi bi insana yardım etmek olarak görülebilir mi? Ev işleri benim görevim, bebek bakmak benim görevim, para getirmek benim görevim, MTV ödeme zamanını bilip onu bile halletmek benim görevim.Ben ne ara bu kadar eşek oldum indiremiyorum sırtımdan.


Bu kadar mutsuzsan boşan diyebilirsiniz.Maalesef boşanamam çünkü hayat boyu bana destek olan bi ailem olmadı, zaten biraz da onlardan kurtulmak için evlenmiştim.En az 2-3 sene daha bu cehennemdeyim...Ama artık taşıyamıyorum onca yükü.Eve gelip ben bugün yoruldum diyip eşek ölüsü gibi uyuyor.Çalıştığının yarısı da maaşındaki hacize gidiyor.Geri kalan para kendini geçindirmeye bile yetmez.Böyle bi adama sevgi saygı duyulur mu? Eve bunun yerine kedi köpek alsam en azından bana yük olmazdı.

Çok yorgunum, her gece kabuslar görüyorum psikiyatriye gitsem yardımı olur mu bilmiyorum ama son çarem o kaldı...
Tum sorunlarinin farkinda olan akli basinda bir kadina benziyorsun. Eger kendine maddi olarak herseyi sırtlayabilmek icin 2 3 yil verdiyseen bugünden programinj ona gore yap . Ve ozledigin hayatina dön. Evladinla birlikte tabiki.
Yukarida saydigin isler icin ben de bir kere kriz cikarttim. Artik temizlik yapmiyorum. Haftada bir gelen biri var. Ve dahasini da esim yapiyor. Komsenin hizmetcisi degilim ben. Iki cocugum var . Dersler odevler toplantilar , calisiyorum yemek vs hangisine yetisicez ya . Insaniz biz. Ya boşarım seni haftada iki gun alirsin cocuklarini ben de kendime zaman ayiririm ya da artik bu isler benim degil senin dedim. Yorgunluğunu nasil anladigimi sana anlatamam. Haklisin !
 
Siz tüm işleri dur durak bilmeden yetiştirmeye çalıştıkça erkekler sizin hiç yorulmadığınız için bunları yaptığınızı düşünüyor. Ben de bi ara tüm işleri yetiştirmeye çalışıyordum.sonra bi hasta oldum 3 hafta yattım. Biçok işi eşim yaptı. Şimdi ben iyileştim o alışt haala yapıyo aynı işleri:)
 
Ben hep derim evlilik çocuktan öncesi ve çocuktan sonrası diye 2 ye ayrılıyor..
Direk anaç bir moda giriyorsun.. Eşin için bile annelik rolün daha baskın ortaya çıkıyor,..
Çalışan, cocuklu kadının işi gerçekten zor... Zaman yetmiyor, dinlenemiyoruz,inanın cogu kişi bu bugranları yaşıyor..
Hayata perspektifin değişiyor ne yazık ki.. Ciddi kolaylıklar diliyorum bize..
 
Katiliyorum bende konu sahibine.hele de anne olunca bu kocalar cocuk cekemiyor.neymis ilgisizmisiz olur birakalim cocugumuzu senle ilgilenelim cocuk kendi kendine buyur periler buyutur.gercekten kadin olmak anne olmak cok zor.cocuk bakimi temizlik yemek pazar alisverisi hepsi kadin da.koca calisip eve geliyor bitti yat asagi kadin donsun dursun gece yarisina kadar.bende cok doluyum koca denen varlikla kavga ettik agzima geleni saydim o bir ben bes soyledim.yok arkadas kole olmayin kimse vaz gecilmezdegildir.bekar lik gunlerimi bende cok ozluyorummmm


İş bence erkek çocuklarını yetiştirmede bitiyo. Kazık kadar herifin suyunu ayağına getiren, bi tabağını kaldırtmayan, ona hizmet ettikçe var olan ve ancak böyle mutlu olan annenin oğlunun aklına eşine yardım etmek gelmicektir elbette. Biz bi gün kv lerdeyken sabah kalktı eşimi sordu. Ekmeğe gitti dedim. Gözlerini belertti niye beni uyandırmadın ben giderdim dedi. Sağol kızım erkenden kalkıp kahvaltı hazırlamışsın demek aklına gelmedi de oğlunun yürüdüğü iki adım yol gözüne göründü.
 
Hepimiz hayatlarımızda yanlış seçimler yapabiliriz, kendiniz söylediniz "birazda ailemden kaçmak için evlendim diye".

Bana göre asıl sorun burda, yağmurdan kaçarken doluya tutulmak lafı özetliyor. Yaşadıklarınız kolay değil fakar bunu da evlenmeyin diye lanse etmek bana göre yanlış.

Evet birşeyden kaçmak içinse EVLENMEYIN, sevdiğiniz için EVLENIN.

Evlilik illaki bekar hayatından farklı, ama evli biri olarak bekar hayatımı çokta özlemiyorum. Yine çalışıyorum, yini yiyip içip geziyorum eşimle ya da arkadaşlarımla, evet temizlik isteyen bir evim var ama iki kişi çabucak bitiriyoruz.

En önemlisi de artık sıkıntım olduğunda başımı omzuna yaslayabileceğim biri var, öncesinde kendimi odama kapatır yalniz başıma ağlardım..

Kesinlikle katılıyorum. Evlenerek aileden çok kolay kaçabilirsin ama o evlendiğin kişiden o kadar kolay kaçılmıyor malesef.
 
İş bence erkek çocuklarını yetiştirmede bitiyo. Kazık kadar herifin suyunu ayağına getiren, bi tabağını kaldırtmayan, ona hizmet ettikçe var olan ve ancak böyle mutlu olan annenin oğlunun aklına eşine yardım etmek gelmicektir elbette. Biz bi gün kv lerdeyken sabah kalktı eşimi sordu. Ekmeğe gitti dedim. Gözlerini belertti niye beni uyandırmadın ben giderdim dedi. Sağol kızım erkenden kalkıp kahvaltı hazırlamışsın demek aklına gelmedi de oğlunun yürüdüğü iki adım yol gözüne göründü.
Geçen arkadaşım anlatıyor oğlu üniye başladı annesi demiş ki kalk oğlunun
Çayını tazele oda çok gerilmiş demiş ki
Kazık kadar oğlum şimdiden alışsın çayını kendisi koymaya bu eski kafalı kadınlardan da çekiyoruz
 
Bekarlık sultanlıktır lafını boşa dememişler, bir bekar olarak çok da katıldığım bir laftır. Dediğiniz gibi, evlenmek için ölüp bitenler neyin kafasında anlamıyorum.

Bence insan çözüm odaklı olmalı ve mutlu olmak için yaşamalı. Yani durumunuzu çözmeye çalışın bence. Mesela adamla bir konuşun, ortak noktaya varın, anlaşma yapın, vs. Olmazsa siz de biraz ara verin. Çocuğunuzla ilgilenin ama temizliği koyverin biraz mesela. Hiç biri de olmazsa boşanın. Çocukla boşanmak elbet kendi yüküyle, derdiyle gelecek. Ama hiç olmazsa koskoca adamın yükünden de kurtulursunuz. Psikolojik destek de iyi gelebilir. İnsan kendine iyi bakmalı bu konuda. Psikolojiniz bozulduysa, kendi çabanızla olmuyorsa yardım almalısınız.

Laftan anlamıyo ki.Öyle bi ortak noktada buluşmak niyetinde değil.Çünkü zaten yapan biri var.E doğum iznindeyim evde mecbur kendime yemek yapıyorum.Evde bebek var onun için mecbur evi temizliyorum.Elim mahkum o da bunu biliyo.Aman ondan kimse bişey istemesin istendiği an kavga gürültü.
 
O hayalindeki erkek tipi, sadece dizilerde.yüzde doksan erkekler öyle zaten. birde becerikli hanım buldularmı, sorumluluktan iyice kaçıyorlar. örneğin bunu bıraktın, başka aldın diyelim, onunda sevmediğin başka huyları olacak. eşinin olumlu özellikleri varsa ona yoğunlaş, boş hayallerle kendini hem üzme, hemde kandırma. Bizim kültürümüz öyle ne yazıkki. evlilikte yük kadında daha çok. Bu birazda kadınların suçu, baştan böyle alıştırıyoruz. sonrada yük ağır gelmeye başlıyor. ne çocuklarımıza sorumluluk öğretiyoruz, nede eşlerimize. Eşinede kızma, zaten türk aileleri erkek çocuklarını el bebek, gül bebek yetiştiriyor. maddi zorluları inan her aile yaşıyor, o gördüğün facedeki sahte resimlere kanma. Ben evlilikte kadınların erkeklere sürekli dır dır yapmasını sevmiyorum mesela. erkekler bıkıyor bundan. dediğin şeyleri yaptırmak için farklı yollar denemelisin bence. kızarak, bağırarak söyeldiğin hiçbir şeyi yapmaz erkekler. konuştuğun dilin şeklini değiştirmen lazım öncelikle. sürekli tatlı dil kullanmalısın. ve yaptığı şeylere teşşekkür ederek, ikinciyi tekrar yapmasını sağlamalısın. onu değersiz değil, değerli hissettirmelisin. Aslında eşinden bazı şeyler bekliyorsun, peki hiç düşündünmü acaba, eşin nasıl bir kadın istiyor...

Aslında bizde başından beri görev paylaşımı sorunu var.Zaten en başından beri hep hadi şunu yapalım bunu yapalım diyen benim çünkü başka türlü kendisi yapmıyor.Kadınların dırdır etmesi de bundan kaynaklı aslında.Erkekler kendi üstüne düşeni yapmadığı için kadınlar sürekli anlatmak konuşmak zorunda kalıyor.Herkes üstüne düşeni yapsa sorun kalmayacak halbuki.Benim yorgunluğumu mutsuzluğumu sürekli hiçe sayıp değer vermeyen bi insana değerli hissettiresim gelmiyo açıkçası.
 
6 yıldır evliyim sporada giderim kahvemi de içerim arkadaşları

6 yıldır evliyim öncelikle onu belirteyim.. spora da giderim kahve mi de içerim.. kız erkek ayırmaksızon arkadaşlarımla zaman da geçiririm.. hergün ne yemek yapcam diye düşünmem canım isterse yaparım istemezse eşime yemekler sende ya dışarı çıkalım ya sen hazırla canım istemiyo derim.. hiç bir zaman ev işlerini yemek yapmayı görev edinmedim kendime evlenmeden öncede böyleydim gerçi.. çünkü ben de insanım ve ihtiyaçlarım var! Sosyalleşmek gibi.. dinlenmek gibi.. sene de en az 3 kere tatile gitmezsem ciddi sorun yaratırım şanslıyım ki eşim de sever gezmeyi.. yani mühim olan bekar hayatı yaşamak değil eşinle o hayatı ne kadar paylaşabiliyosun o önemli.. baştan kendi kişiliğini evliliğine yansıtmazsan herşey senden beklenir ve yorulursun.. bunun evlilikle ilgisi yoktur seninle ilgisi vardır.. ilk evlendiğim de eşimde tam bir tipik türk erkeğiydi anasının kuzusu bir bardak su bile ayağına gitmiş yıllarca annesi geyşa gibi hizmet etmiş ha kötü mü değil sadece tercih meselesi.. ama ben öyle değilim hayat müşterekse eğer işin ucundan tutmak zorunda.. evimize düzenli yardımcı geliyo ama onun dışında iş yapılcaksa o süpürüse ben silerim, çamaşırları ben ütülerim o yerlerine kaldırır, bulaşık makinesini ben doldururum o boşaltır gibi... Bence evlilik çok güzel bişey hayatı paylaşmak çok güzel.. ben 6 yıldır haaala her akşam eşimin gelme saatine yakın heyecan yaparım sen düşün gerisini..

İyi de sizin karşınızda yine laftan anlayan şekle sokabileceğiniz değişime açık bi adam varmış.Herşeye hayır dese sorun çıkarsa yapmıyorum dese devamlı yılmadan burnunuzdan getirse napabilirdiniz?ya boşanırdınız ya böyle çekerdiniz.Yani karşınızda beklentilerinizi bilen ve gören bi adam varmış şanslısınız.
 
Evli değilim,ama okuduğum zaman daha fazla sessiz kalmamanız gerektiğini düşündüm,çünkü bu hayat değil.
Kavga etmek istiyorsa da edin,küserse küssün,siz de bir insansınız.Karşınızdaki insan vicdan göstermezken siz neden bunalımlara giriyorsunuz ki ? Değmez,üstelik çocuğunuz varmış,sizin mutsuzluğunuzu anlayacak yaşlara da gelecek.
 
Aslında bizde başından beri görev paylaşımı sorunu var.Zaten en başından beri hep hadi şunu yapalım bunu yapalım diyen benim çünkü başka türlü kendisi yapmıyor.Kadınların dırdır etmesi de bundan kaynaklı aslında.Erkekler kendi üstüne düşeni yapmadığı için kadınlar sürekli anlatmak konuşmak zorunda kalıyor.Herkes üstüne düşeni yapsa sorun kalmayacak halbuki.Benim yorgunluğumu mutsuzluğumu sürekli hiçe sayıp değer vermeyen bi insana değerli hissettiresim gelmiyo açıkçası.
evlilik zorluklarla mücadele etme sanatıdır ve mutlaka yolları vardır. sen anlattıklarımı aslında onun için değil, kendin ve huzurun için yapacaksın. meyvelerini topladıkça hoşuna gidecek. erkekler gerçekten çocuk gibiler malesef, tatlı dil ve cilveyle çoğu şeyi yaptırabilirsin. ve yaptığı bir işi göklere çıkartarak, ona teşekkür ederek devamını sağlayabilirsin. yani azıcık siyasetçi olucaksın...
 
Valla bende bekarlığı evliliğe tercih edenlerdenim.. hee çok mu kötü bi evliliğim var hayır çok şükür iyi ama bazen o kadar daralıyorum ki misafirler üst üste gelince oğlum ağlayınca hergün ne pişirsem diye düşününce yada ne bileyim eski günlerdeki gibi evden çıkıp canım nereye isterse oraya gitmek istiyorum. Daha 26 yaşındayım şimdi çıksam dışarı arkadaşlarla malesef eski çılgın ben değilim evlilik bir ağırlık konduruyo insanın omuzlarına.. eşim anlayışlı ama ondada birşeyler eksik bana yetmiyo gibi düşünce yapısı falan..
Öyle cafelerde çay kahve içilince geçecek şeyler değil sorunlu evlilikler önce evin içinde mutluluk olacak.. cafede saatlerce otursan o bar senin bu bar benim gezsen ne fayda eve gelince mutsuz oldukta sonra.. Allah yardımcın olsun konu sahibi üzülme her zorlukta bir kolaylık vardır.
 
Bu mu size destek olmayan aileniz? Siz sorumlulugu sevmemissiniz. Calismiyorsunuz. Calisan kocanizdan hizmet bekliyor, ona tembel diyorsunuz. Anasinin evinde de, kocasinin evinde de 16 yasindan beri calisan biri olarak sizin gibi dusunen kadinlara asla acimiyorum. He evlenmeyin, ananiz babaniz olene kadar size baksin. Siz sorumluluk almayin. Baskalarinin gorevi cunku sizin hayatinizi kurtarmak.

Siz neden bahsediyosunuz ben anlamadım?doğum iznindeyim hala benim kazandığım parayla dönüyo bu ev.22 yaşımdan beri de çalışıyorum çok şükür kimsenin üstne yıkıldığım yok.
 
6 yıldır evliyim sporada giderim kahvemi de içerim arkadaşları

6 yıldır evliyim öncelikle onu belirteyim.. spora da giderim kahve mi de içerim.. kız erkek ayırmaksızon arkadaşlarımla zaman da geçiririm.. hergün ne yemek yapcam diye düşünmem canım isterse yaparım istemezse eşime yemekler sende ya dışarı çıkalım ya sen hazırla canım istemiyo derim.. hiç bir zaman ev işlerini yemek yapmayı görev edinmedim kendime evlenmeden öncede böyleydim gerçi.. çünkü ben de insanım ve ihtiyaçlarım var! Sosyalleşmek gibi.. dinlenmek gibi.. sene de en az 3 kere tatile gitmezsem ciddi sorun yaratırım şanslıyım ki eşim de sever gezmeyi.. yani mühim olan bekar hayatı yaşamak değil eşinle o hayatı ne kadar paylaşabiliyosun o önemli.. baştan kendi kişiliğini evliliğine yansıtmazsan herşey senden beklenir ve yorulursun.. bunun evlilikle ilgisi yoktur seninle ilgisi vardır.. ilk evlendiğim de eşimde tam bir tipik türk erkeğiydi anasının kuzusu bir bardak su bile ayağına gitmiş yıllarca annesi geyşa gibi hizmet etmiş ha kötü mü değil sadece tercih meselesi.. ama ben öyle değilim hayat müşterekse eğer işin ucundan tutmak zorunda.. evimize düzenli yardımcı geliyo ama onun dışında iş yapılcaksa o süpürüse ben silerim, çamaşırları ben ütülerim o yerlerine kaldırır, bulaşık makinesini ben doldururum o boşaltır gibi... Bence evlilik çok güzel bişey hayatı paylaşmak çok güzel.. ben 6 yıldır haaala her akşam eşimin gelme saatine yakın heyecan yaparım sen düşün gerisini..
Aşkta yeterli değil evlilikte eğer ki uyum yoksa aynı bakış yoksa genelde kızlarımız bunu yakalıyamıyor hayat beklentileri uyuşmuyor ama kendini tanımayan kadın evleneceği kişiyi nasıl tanısın aşık olması ona o an yeterli geliyor tabi evleninc e hepsi su yüzüne çıkıyor başlıyor kavgalar
 
Siz tüm işleri dur durak bilmeden yetiştirmeye çalıştıkça erkekler sizin hiç yorulmadığınız için bunları yaptığınızı düşünüyor. Ben de bi ara tüm işleri yetiştirmeye çalışıyordum.sonra bi hasta oldum 3 hafta yattım. Biçok işi eşim yaptı. Şimdi ben iyileştim o alışt haala yapıyo aynı işleri:)

Eve geliyo yoruldum diyo e ben de yoruldum bütün gün çocuk baktım evi temizledim onca şey yaptım diyorum yüzüme boş boş bakıyo eee yani der gibisinden.İnanın çalışırken daha az yoruluyodum.
 
Eve geliyo yoruldum diyo e ben de yoruldum bütün gün çocuk baktım evi temizledim onca şey yaptım diyorum yüzüme boş boş bakıyo eee yani der gibisinden.İnanın çalışırken daha az yoruluyodum.
ondan zaten tek çocuk kalıyor çocuklar
 
İyi de sizin karşınızda yine laftan anlayan şekle sokabileceğiniz değişime açık bi adam varmış.Herşeye hayır dese sorun çıkarsa yapmıyorum dese devamlı yılmadan burnunuzdan getirse napabilirdiniz?ya boşanırdınız ya böyle çekerdiniz.Yani karşınızda beklentilerinizi bilen ve gören bi adam varmış şanslısınız.
Çok net boşardım.. neden çekeyim bir kere gelme şansım var şu dünyaya.. gözüm kimseyi görmez valla ben daha önce de söyledim bencilim önce ben sonra kocam.. laftan anlamasaydı da kendi bilirdi herşeye hayır demesi de bi seçenekti tabii ama kör değildi 5 yıl sevgiliydik o beni ben onu tanıdık öyle evlenmeye karar verdik.. ailesiyle anlaşamıyorum çünkü onlar biat kültürüyle büyümüş insanlar görüşmemeyi tercih ediyorum.. eşim de öyle bi aileden bana saygı duyan bi adam olarak çıkmış.. bizim en büyük şansımız birlilte büyüdük yaklaşık 11-12 yıldır beraberiz ve ne istediğimizi nasıl daha mutlu olduğumuzu biliyoruz..
 
Back
X