2,5 yıl bitti. İlk 1 yılın abartmıyorum her günü aklımın bir köşesinde boşanmak vardı.
Kavgalı geçen haftanın 5 günü avukat falan araştırırdım.
Evlendim de iyi b.k yedim diye kendimi kahrederdim.
Haftanın 2 günü de yalandan sorun yokmuş gibi takılırdık..
Sorun olmaz mı?
Sen ailesi mükemmel insanlar diyorsun.
Ben memleketteki en işe yaramaz, sadece zarardan ibaret aileye gelin gitmiş sayıyorum kendimi.
Alttan mı almak, nedenmiş?
Haklıysam büyük küçük bakmam yakar yıkarım.
Doğruları her yerde çatır çatır sayarım.
Allah'a kulum kula kul olmam.
Birine olan sevgim, nefretim bakışlarımda direk kendini gösterir.
İçim dışım birdir.
Kendim için değil başkasına yapılan yanlış için bile kavga edebilirim.
Boşanmak dünyanın sonu değil,3 ay ağlarım 5 ay ağlarım.
Yeniden sever evlenirim de.. Hayata bakışım budur.
Benim için evlilik denen kurumu yürütmenin zorluğunu buyurun düşünün..
Çok da zor oldu sahiden..
Nihayet birbirimizi iyice itip kaktıktan sonra, tükenmiş bir halde 1 yıldan sonra karşılıklı
doğruları bulduk.
1,5 yıldır iyiyiz.
Sorsanız en son kavgamızı ne zaman ne için ettik hatırlamıyorum.
O baktı ki ben kimseye boyun eğmiyorum, susmuyorum da ailesiyle mesafeli olmama izin verdi, çünkü mesafe
daha az sorun demekti. Bunu akıl edebildi.
Baskı yapmak demek beni inada bindirmek demekti bunu bıraktı.
Özür dileyip gönlü vaktinde almamak demek sonra daha uzun uğraşlar demekti, vaktinde kısa öz gönül almayı
kendi tercih eder oldu.
Ben ailesini kötülemeyi bıraktım, yoklar gibi davrandım.
Eşimden çok kendimi sevdim, canımın değerini bildim.
Böyle böyle huzuru bulduk.
Ama hala pişman mıyım evlendiğime?
Evet pişmanım.
O bir yıl içimde çok şeyi öldürdü yalan değil.
Bana göre değilmiş evlilik, ben bekar daha mutlu olacak bir insanmışım diyorum.
Yani eşimle değil kiminle evlensem de pişman olurmuşum bir sebeple sanırım.
Sonuçta seviyor muyum evet, ama yıprandım mı? Çoookkk..
Hanımlar şu bir gerçek ki sizin mükemmel bir ev hanımı, dört dörtlük kadın olmanız sizi mutlu bir bayan yapmıyor.
Ben mesela eşini kahve konusunda haklı buldum.
Bırak işler beklesin, dağınık kalsın ortalık.
Hatta evi b.k götürsün. Eşine vakit ayır, kendine, bebeğine vakit ayır.
Bak benim çocuk yok. İşten geldim yemek yedik.Eşimi işe yolladım.
Bulaşıkları tezgaha yığdım yatış o yatış.
Çocuğum olsa daha da rahat olurdum eminim..
Zamanla titiz eşler bile o rahatlığa alışıyor.
Benim eşimin annesi öyle düzenlidir ki başta yadırgadı şimdi o diyor bana yat dinlen boşver diye.
Bilgisayara bağlılık konusunda benim eşimde de var bu.
Ama en azından haftada bir iki akşamı film akşamı diye seçip eşinin sevdiği tarz filmlerden
başlayarak bu düzene alıştırabilirsin.
Evlilik zor, ilk yıllar mutsuzluklar, pişmanlıklar doğal.
Önemli olan çocuk konusunda acele etmemek hanımlar..
Yakın zamanda huzurlu ve mutlu hissetmenizi dilerim.