Evliliğim bitmek üzere! Lütfen Yardım Edin

Evlilik sürecinde çok benzer şeyleri ben de yaşadım. Ben de senin gibi çoğunlukla alttan aldım ya da anlamaya çalıştım. Eşimin ailesi tarafından o kadar değersiz hissettirildim ki. Burada mevzu para pul olmuyor, ben seni anlıyorum, insan değerli hissetmek istiyor sadece. Ve enayi yerine konmak istemiyor. Nişanda düğünde yaşanan şeylere o kadar canım sıkılıyordu ki aylarca aklıma geldikçe ağlamışımdır. Eşim ilk başlarda benim ailem canım ailem diye diye geziyordu. Bana laf söylenmesini göz ardı ediyor hatta inkar ediyordu. Neyseki zamanla gördü ve bana destek olmaya karar verdi. O görene kadar ben ezildiğimle kaldım. Ama şuan eşimin ailesinin hiçbir ferdiyle konuşmuyorum ve hiçbiri de evime giremiyor. Eşime de karışmıyorum ailesiyle görüşebilir ama beni görüşmeye zorlamaması için anlaştım. Bu şekilde 2 senem geçti. Bakalım nereye kadar...
Neyse lafı çok uzattım kusura bakma. Aslında şunu demek istiyordum,
Aileler ne yaparsa yapsın, evet mutlaka huzur kaçırıyorlar, ama eşinin tutumu davranışı sana olan desteği %10000 önemli
Çünkü birinin ilişkiyi güçlü tutması gerekir, kalbini onarması gerekir, bu görev de eşine düşer
Bu olmazsa olmuyor malesef.
Eşinle ciddi ciddi oturup konuşman gerekiyor bunu bence
Bide keşke mümkün olsa da başka bir şehire taşınsanız
 
Merhaba, Öncelikle okuyacağınız için teşekküler. Eşimle Üniversite 2.sınıftan itibariyle 2yıl nişanlı kaldık ve mezun olunca evlendik. Birbirimizi severek evlendik. Tabi ki nişandı sözdü bu süreçlerde ailelerimiz birbirlerine ısınamadı ama biz yinede devam ettik. Eşimin ailesi çanakkalede yaşıyor, benim ailem istanbulda. Ailesi, 5senelik söz nişan nikah kına süreçlerinde sadece 3kere gelmiş bulundular. 1. beni istemeye geldiklerinde(isteme/nişan bir arada oldu)
2. Si nikahıma geldiler ve 3.sü kına geceme geldiler. Ailem göçmen bir ailedir ve eşimin aileside göçmendir. Kültürlerimiz benzer ama eşimle ben kültürlerimize sıkı sıkıya bağlı insanlar değildik, ailemizin bildiklerine saygı duyarak hareket ederdik(makul şeylerse).
eşimin ailesi kasaba gibi küçük bir yerde yaşayan ve oranın örf adetlerine alışık bir ailedir. Benim ailem ise şehirde yaşayan ama yinede örf ve adetlerine bağlı ailedir. (Bilmeniz için yazıyorum)
Eşimin ailesi beni istemeye geldiklerinde hem isteme hem nişan yapıcaktık.
Geldikleri gün biraz sıkıntılar yaşadık, eşimin ablası yani büyük görümcem evimi, benim kendi odamı kurcalarken yakaladım ve bu davranışını ailemden herkes görmüş çok utanmıştım. Daha sonra ise kayınbabam beni isterken(yaşlı birisidir ama dinçtir) durup dururken bir muhabbet açarak “kerhane” ile ilgili bir espiri yaparak herkesi şaşkına uğrattı. Nişanı neden istemede yaptığımı soracaksanız, istanbul a gidip gelmek zormuş o yüzden geldikleri gibi halletmek istemişler (bir daha gelmemek için)
Aileme altınla alakalı ne istersiniz vs gibi gelenektendir soruları sorulmadı, annem size yakışanı takın demişti ve Nişanımda bana sadece 1 bilezik takıldı. (Biz ailece bilmiyorduk 1 bilezik takacaklarını, tabi damada kol saati taktık)
Nişanlıyken örf adetlerimiz olan gelin bayram hediyesi (bir danteldir veya tülbent veya da bir bluzdur gönderilmedi. Kısacası Hiç bişey bana gönderilmedi. İstemeye de yangından mal alır gibi hemen gelip gittiler. Lütfen yanlış anlaşılmasın bu sözüm; ben dul birisi değilim, ilk evliliğim ama yaşananlar çok can sıkıcıydı. Eşimle ben çok iyi anlaşıyorduk ta ki aileler devreye girinceye kadar. Eşimin babası çok despot bir insandır ve eşim ondan korkar ne derse yapar, bunu bilmiyordum.
nişanlıyken kendi ailemle kayınbabamlara biz kendimiz gittik yaşça büyüktür belki adımı bizden bekliyorlardır diye ama maalesef öyle değilmiş yinede bize hiç gelmediler bu süreçte. Nikah zamanımız geldi çattı, nikahımız için ailesi il dışından geldi, geldiler ama ailemle yaşadığım ev 3. Katta diye o kata çıkamazlarmış asansör yokmuş diye teyzemin benim kendi öz teyzemin evine gitmek istediler, tabi ki de dedik buyur ettik. Yemesinden içmesine herşeylerini hallettik. Tabi benim bütün hazırlıklarım çöp oldu, kuaför randevum makyaj vs. Teyzemlerin orda tanımadığım kişilere yaptırdım ve sonucu hüsrandı zaten neyse. Teyzemde herşeyleri hazırladık ama ailesi sanki bize hizmetçiymişiz gibi tavır almaları, eşimin hiçbir şeye karışmaması beni çok şaşırttı ve ilk kötü günümüze adım atmış olduk şöyle ki; teyzemden çıkıp nikah salonuna geldik, nikahımız oldu herşey güzel teyzemlere geri geldik. Eşim, kız kardeşi ve abladı balkonda oturmuşlar birşey konuluyorlar, bende eşime seslendim yanıma gelmesi için. Gelincede, canım sana takılanları (3 çeyrek) verirmisin bende bana takılanları aldım bunları kaldırayım dedim. Bana direk dediği şu oldu yüksek sesle; ben onları annemlere verdim, onlar üstüne ekleyip altın yapıcaklar. Ve o iki kardeşide bana balkondan pişkin pişkin bakıyorlar. Teyzemin evi küçük herkes duydu rezil oldum. Bana davranışı ve bana danışmadan hareket etmesi beni çok üzdü üzüntüden ağlıyarak 2 saat uyumuşum. Gece 12-1 gibi gidecekler otogara hepberaber yolcu etmeye gittik vs pek yansıtmadım. Kendi ailemle kalınca herkes bu yapılanın ayıp olduğunu, geline yani bana danışmadan damadın yani eşimin neden böyle hareket ettiğini sorup durdular ama ben nereden bile bilirdim ki.
Kına gecemde eşim ve ailesi kınama geç geldiler. Dış çekim yapamadık bu yüzden. Kınada hiçbirşey bana takılmadı. Kendi kendime oynadım o gün bitsin gitsin diye. Dini nikahımızda eşimin ailesinin memleketinde oldu.
eşimin akrabasının evinde kaldık ailemle. İmam kayınbabamın arkadaşıymış, (ben pek mehir vs düşüncesinde birisi değildim, dedim ya aileler işlere karıştı) yengem yanımda geldi nikah sırasında ve yengem düğünde takılanları mehir olarak istediğini belirtti ben hiç konuşmadım. Kayınbabam o sırada imama kaş göz yaptı ve olmaz çok fazla dedi, arayı bulup anlaşın dedi. Yengem sustu çünkü o an çıkarın verin denmiyor bu allah katında bir söz diye imam efendinin soruna verilmiş cevaptı ama imam beğenmedi. Bende fark etmez dedim. Bana 1 bilezik senindir dedi imam efendi ve ben olay büyümesin diye sustum. Nikah kıyıldı odadan çıktım. Biran önce düğün olsun diye bekliyordum ki aileler artık müdahile etmesin, eşimle ben şu konulardan uzaklaşmak için sabrediyorduk sanıyordum meğer tek sabreden benmişim. Eşimin böyle paragöz olduğunu bilmiyordum. Düğünde takılar takılıyor ama sadece erkeğe takı takılıyor ben pistin ortasında heykel gibi kaldım, sadece kendi ailemin bana taktığı takı vardı. Kayınvalidem cumhuriyet altını vs bunları hep eşime taktı. Yine ses etmedim, taksınlar nasıl olsa eşimle evliyiz ikimizin herşey diye düşündüm.
eşim memur, ben atanamadım öğretmenim. Yaşım 27. Eşim sürekli evde benden altınları saklıyor. Her ay altınları sayıyor. Çok zoruma gidiyodu böyle davranması. Birgün işteyim beni arıyor, altınlar eksik diye eve nasıl geldiğimi hatırlamıyorum. Geldim beraber saydık ve altınlar tam çıktı eksik yoktu. Keşke eksik çıksaydıda yediğim laflar bari yerini bulmuş olurdu, annemi hırsızlıkla suçladı ama ne oldu kendisi eksik saymış, insanlara iftira atıyor, tabi tartışmasınıda yaşadık eşimle. Neyse arada zaman geçti En sonunda benden sakladığı altınları evi temizlerken buldum, bende ordan alıp başka yere koydum ve söyledim başka yere kaldırdığımı. Aradan zaman geçti görümcemin kızı nişanlanacaktı ve eşime şimdiden hazırlığını yap takını al demiştim. Tam 6 ay geçti ve sonuç; takısını filan almamış. Bana dediği cümle şu oldu. “Çeyrek ver ordan senin malın değil onlar sana hesap vermem ben” bende ona, önce kibarca istemesini ve önceden takısını almasını söylediğimi söyledim ayrıyettende birikimimizi böyle hemen kullanmamasını söyledim ve sonuç; Beni darp etti, küfürler etti hatta beni boşamakla tehdit etti. Ailemi eve çağırdım tabi bu sırada o evden kaçtı. Beni boşayacaksa boşasın diye düşünüyordum ama boşamadı. 1 hafta sonra (görümcemin kızının nişanına 1 gün kala) ailemin evine geldi ve yalandan babamdan özür diledi (babam nişana gitmemizi ailesine saygısızlık yapmamam gerektiğini söyledi ve git dedi) ve eve dönüp nişan için il dışına yola çıktık. Nişan günü ne fark ettim dersiniz, benim nişan pastam, benim nişan hediyeliklerim birebir kopya. Oturdum sadece izledim, eşimle aram zaten kötü belli etmemeye çalışıyorum takı zamanında ise gözüme soka soka kızlarına öyle bir nişan takıları taktılar ki (kayınvalidem kayınbabam görümcelerim) hepsi mübarek kuyumcu gibilerdi. Tutamadım eşime dedim gör bak nişan takısı böylr olur beni bi ayıbım varmışçasına aldınız dedim.

sinirden tabi o cümleyi kurdum yoksa eşimi seviyordum, düzeliceğine inanıyordum. Ailemde sevdiğim için ses çıkarmadılar.

kendi evimize döndük 1 ay birbirimizle konuşmadık. Kendi ailemin yardımlarıyla arabuluculuk etmesiyle aramızı düzelttik. Eşimin ailesi asla aramızın düzeltmeye adım bile atmadılar.
Ve en güncel olan da kısaca şöyle anlatayım;
Tam tamına 6-7 aydır kavga etmiyoruz herşey iyi gidiyor diyordum, eşimin telefonu bozuktu ona süpriz hediye olsun diye biraz çeyrek bozdurup eşime telefon aldım ve yılbaşı gelmeden eşimin telefonu artık kullanılmıyacak duruma geldi, bende dedim kendine gidip telefon filan almasın bari önceden vereyim telefon hediyesini dedim. Ne yazık ki kursağımda bıraktı. Neden ona sormadan yapmışım neden habersiz altınları elle işim. Ne gerek varmış filan. Telefonuda attı koltuğun üstüne öylece maf etti süprizimi. Şuan konuşmuyoruz, afedersiniz benden ayrı uyuyor telefon olayından dolayı ve aldığım telefonda attığı koltuğun üstünde hala öyle duruyor. Çok zoruma gidiyo. Napıcamı şaşırdım kaldım. Sevmekde bir yere kadar diye düşünüyorum
Altınları alıyorsun HEPSINI ailenin evine dönüyorsun ve bosaniyorsun. Bu kocadan bir b.k olmaz gençliğini çürütme
 
Sözlüyken bı kavganizda başınıza silah dayayan biriyle evlenmişsiniz aklım almıyor.

Siz az altın takılmış olmasına laf ediyosunuz ama iş isten geçtikten sonra. Baştan hakkınız olani isteyecektiniz. Altınlar benimdir diyecektiniz. Görüşlerinizi evlilik sürecinde belirtecektiniz. En başından dik durusunuzu karşı tarafa hissettirecektiniz. Şimdi sonsuza kadar söylenip durun bakalim ne geçecek elinize acaba. Sevgilinizle size ne kadar takılacağıni ne istediğinizi önceden konuşmadiniz mi yani hayret bir şey. Bu altın mevzusu yalnızca bir ornek herhangi bir konuda derinlemesine bir görüş bildirmediginizi dusunuyorum şimdiye kadar. Nasıl bir insan olduğunu hiç mi anlamadınız. Ya bu kadınlar sürpriz yumurta gibi koca alıyor hayret ediyorum. Hayatınızı mahvetmeye ne kadar meraklısıniz.
 
anlamadım ben şimdi adam başınıza silah dayıyor hala seviyordum ondan evlendim diyorsunuz.( kadın cinayetleri bu kada gündemdeyken ) ama altın vs olunca sevginiz mi bitti ? ben açıkçası boşanmaya korkardım başıma silah dayayn adamdan
 
aman eskiden görücü usulu varmış yana yakıla kız tarafı arayıp bulup yine edecekleri şeyi gelinlerine yapıyorlarmış . yani isteye isteye aldıkları kıza bile eziyet ediyorlar. ALLAH ISLAH ETSİN
İstememişler
Oğlu zorlamış
Onlar o arada vazgeçer diye beklemişler
Oğlan caymamış ama her durakta fikir ve niyetlerini belli etmişler.
Bazen çok da zorlamamak lazım
 
İstememişler
Oğlu zorlamış
Onlar o arada vazgeçer diye beklemişler
Oğlan caymamış ama her durakta fikir ve niyetlerini belli etmişler.
Bazen çok da zorlamamak lazım
bende diyorum kaynana kendi istediği kızı alsada kötüyse eziyet eder . eskiden de kaynanan kendi istediği kızı alıyormuş yine de eziyet ediyordu . anlatamadım galiba
 
bende diyorum kaynana kendi istediği kızı alsada kötüyse eziyet eder . eskiden de kaynanan kendi istediği kızı alıyormuş yine de eziyet ediyordu . anlatamadım galiba
Gelin kaynana müessesini Keske isviçreli bilim adamları incelese
Eşim diyor ki birarada gelince ikinize de bişeyler oluyor
Gelin kaynana bulut gibi. Yaklaşınca Yıldırım şimşek Allah ne verdiyse.


Ayrıyeten istemiyorsalar o işten pek hayır gelmiyor.
 
Basında altın ortada altın sonu altın baktın isteklerin olmuyo keşke hiç evlenmeseydin darp iftara herşey var üzüldüm öğretmensin mesleğin var karar senin
 
Anneni hirsizlikla suclayan bir insan var karsinda,seni darp eden seni değil eş olarak kadın olarak bile görmeyen ve sen hala onunla nasil mutlu olurum diye dusunuyorsun..kocamda kocam al sana koca boyuna posuna dayagina bakarsin doya doya...ailene üzuldum sadece.sen hak etmissin ki kendine bunlari layik görmüssün..evinize bile cikmayan dunürler bir bilezikle gelin olan sen ezik bir psikoloji.insan nasil hissediyorsa oyledir ve bu karsi tarafa da boyle yansir..hadi tum bu olanlara ragmen evlendin mutlumusun hayir peki neyi bekliyirsun kurtar kendini hayat bu kadar basit olmamali.gözun bu kadar kör olmasin..dısarda gürül gürül bir hayat akarken kendini hergun ceyrek sayan bir kocaya kul köle etme..yazik
 
Göçmenin demişsiniz, oturduğum mahallenin yarısından çoğu göçmen, birçok göçmen arkadaşım oldu. Tanıdığım hepsi para delisi. Altın muhabbetine şaşırmadım açıkçası. Bi yaşlı teyze var burada göçmen canımı alın malıma dokunmayın diye baygınlık geçirmişti mesela. Neden bu altınlar bu kadar kıymetli biliyorum. Dünya malına fazla da değer verlmez. Kendizle ilgili en doğru kararları siz alırsınız ama boşanmak en mantıklısı gibi geliyor. Ha boşanmak istemezseniz de o adamı ailesinden uzaklaştırp kendi tarafınıza çekmelisiniz ama bunu kavga gürültüyle yapmamalısınız. Ayrıca evlenmek adına çok da sessiz kalmışsınız. Kimse için fedakarlık yapmaya değmez.
 
Merhaba, Öncelikle okuyacağınız için teşekküler. Eşimle Üniversite 2.sınıftan itibariyle 2yıl nişanlı kaldık ve mezun olunca evlendik. Birbirimizi severek evlendik. Tabi ki nişandı sözdü bu süreçlerde ailelerimiz birbirlerine ısınamadı ama biz yinede devam ettik. Eşimin ailesi çanakkalede yaşıyor, benim ailem istanbulda. Ailesi, 5senelik söz nişan nikah kına süreçlerinde sadece 3kere gelmiş bulundular. 1. beni istemeye geldiklerinde(isteme/nişan bir arada oldu)
2. Si nikahıma geldiler ve 3.sü kına geceme geldiler. Ailem göçmen bir ailedir ve eşimin aileside göçmendir. Kültürlerimiz benzer ama eşimle ben kültürlerimize sıkı sıkıya bağlı insanlar değildik, ailemizin bildiklerine saygı duyarak hareket ederdik(makul şeylerse).
eşimin ailesi kasaba gibi küçük bir yerde yaşayan ve oranın örf adetlerine alışık bir ailedir. Benim ailem ise şehirde yaşayan ama yinede örf ve adetlerine bağlı ailedir. (Bilmeniz için yazıyorum)
Eşimin ailesi beni istemeye geldiklerinde hem isteme hem nişan yapıcaktık.
Geldikleri gün biraz sıkıntılar yaşadık, eşimin ablası yani büyük görümcem evimi, benim kendi odamı kurcalarken yakaladım ve bu davranışını ailemden herkes görmüş çok utanmıştım. Daha sonra ise kayınbabam beni isterken(yaşlı birisidir ama dinçtir) durup dururken bir muhabbet açarak “kerhane” ile ilgili bir espiri yaparak herkesi şaşkına uğrattı. Nişanı neden istemede yaptığımı soracaksanız, istanbul a gidip gelmek zormuş o yüzden geldikleri gibi halletmek istemişler (bir daha gelmemek için)
Aileme altınla alakalı ne istersiniz vs gibi gelenektendir soruları sorulmadı, annem size yakışanı takın demişti ve Nişanımda bana sadece 1 bilezik takıldı. (Biz ailece bilmiyorduk 1 bilezik takacaklarını, tabi damada kol saati taktık)
Nişanlıyken örf adetlerimiz olan gelin bayram hediyesi (bir danteldir veya tülbent veya da bir bluzdur gönderilmedi. Kısacası Hiç bişey bana gönderilmedi. İstemeye de yangından mal alır gibi hemen gelip gittiler. Lütfen yanlış anlaşılmasın bu sözüm; ben dul birisi değilim, ilk evliliğim ama yaşananlar çok can sıkıcıydı. Eşimle ben çok iyi anlaşıyorduk ta ki aileler devreye girinceye kadar. Eşimin babası çok despot bir insandır ve eşim ondan korkar ne derse yapar, bunu bilmiyordum.
nişanlıyken kendi ailemle kayınbabamlara biz kendimiz gittik yaşça büyüktür belki adımı bizden bekliyorlardır diye ama maalesef öyle değilmiş yinede bize hiç gelmediler bu süreçte. Nikah zamanımız geldi çattı, nikahımız için ailesi il dışından geldi, geldiler ama ailemle yaşadığım ev 3. Katta diye o kata çıkamazlarmış asansör yokmuş diye teyzemin benim kendi öz teyzemin evine gitmek istediler, tabi ki de dedik buyur ettik. Yemesinden içmesine herşeylerini hallettik. Tabi benim bütün hazırlıklarım çöp oldu, kuaför randevum makyaj vs. Teyzemlerin orda tanımadığım kişilere yaptırdım ve sonucu hüsrandı zaten neyse. Teyzemde herşeyleri hazırladık ama ailesi sanki bize hizmetçiymişiz gibi tavır almaları, eşimin hiçbir şeye karışmaması beni çok şaşırttı ve ilk kötü günümüze adım atmış olduk şöyle ki; teyzemden çıkıp nikah salonuna geldik, nikahımız oldu herşey güzel teyzemlere geri geldik. Eşim, kız kardeşi ve abladı balkonda oturmuşlar birşey konuluyorlar, bende eşime seslendim yanıma gelmesi için. Gelincede, canım sana takılanları (3 çeyrek) verirmisin bende bana takılanları aldım bunları kaldırayım dedim. Bana direk dediği şu oldu yüksek sesle; ben onları annemlere verdim, onlar üstüne ekleyip altın yapıcaklar. Ve o iki kardeşide bana balkondan pişkin pişkin bakıyorlar. Teyzemin evi küçük herkes duydu rezil oldum. Bana davranışı ve bana danışmadan hareket etmesi beni çok üzdü üzüntüden ağlıyarak 2 saat uyumuşum. Gece 12-1 gibi gidecekler otogara hepberaber yolcu etmeye gittik vs pek yansıtmadım. Kendi ailemle kalınca herkes bu yapılanın ayıp olduğunu, geline yani bana danışmadan damadın yani eşimin neden böyle hareket ettiğini sorup durdular ama ben nereden bile bilirdim ki.
Kına gecemde eşim ve ailesi kınama geç geldiler. Dış çekim yapamadık bu yüzden. Kınada hiçbirşey bana takılmadı. Kendi kendime oynadım o gün bitsin gitsin diye. Dini nikahımızda eşimin ailesinin memleketinde oldu.
eşimin akrabasının evinde kaldık ailemle. İmam kayınbabamın arkadaşıymış, (ben pek mehir vs düşüncesinde birisi değildim, dedim ya aileler işlere karıştı) yengem yanımda geldi nikah sırasında ve yengem düğünde takılanları mehir olarak istediğini belirtti ben hiç konuşmadım. Kayınbabam o sırada imama kaş göz yaptı ve olmaz çok fazla dedi, arayı bulup anlaşın dedi. Yengem sustu çünkü o an çıkarın verin denmiyor bu allah katında bir söz diye imam efendinin soruna verilmiş cevaptı ama imam beğenmedi. Bende fark etmez dedim. Bana 1 bilezik senindir dedi imam efendi ve ben olay büyümesin diye sustum. Nikah kıyıldı odadan çıktım. Biran önce düğün olsun diye bekliyordum ki aileler artık müdahile etmesin, eşimle ben şu konulardan uzaklaşmak için sabrediyorduk sanıyordum meğer tek sabreden benmişim. Eşimin böyle paragöz olduğunu bilmiyordum. Düğünde takılar takılıyor ama sadece erkeğe takı takılıyor ben pistin ortasında heykel gibi kaldım, sadece kendi ailemin bana taktığı takı vardı. Kayınvalidem cumhuriyet altını vs bunları hep eşime taktı. Yine ses etmedim, taksınlar nasıl olsa eşimle evliyiz ikimizin herşey diye düşündüm.
eşim memur, ben atanamadım öğretmenim. Yaşım 27. Eşim sürekli evde benden altınları saklıyor. Her ay altınları sayıyor. Çok zoruma gidiyodu böyle davranması. Birgün işteyim beni arıyor, altınlar eksik diye eve nasıl geldiğimi hatırlamıyorum. Geldim beraber saydık ve altınlar tam çıktı eksik yoktu. Keşke eksik çıksaydıda yediğim laflar bari yerini bulmuş olurdu, annemi hırsızlıkla suçladı ama ne oldu kendisi eksik saymış, insanlara iftira atıyor, tabi tartışmasınıda yaşadık eşimle. Neyse arada zaman geçti En sonunda benden sakladığı altınları evi temizlerken buldum, bende ordan alıp başka yere koydum ve söyledim başka yere kaldırdığımı. Aradan zaman geçti görümcemin kızı nişanlanacaktı ve eşime şimdiden hazırlığını yap takını al demiştim. Tam 6 ay geçti ve sonuç; takısını filan almamış. Bana dediği cümle şu oldu. “Çeyrek ver ordan senin malın değil onlar sana hesap vermem ben” bende ona, önce kibarca istemesini ve önceden takısını almasını söylediğimi söyledim ayrıyettende birikimimizi böyle hemen kullanmamasını söyledim ve sonuç; Beni darp etti, küfürler etti hatta beni boşamakla tehdit etti. Ailemi eve çağırdım tabi bu sırada o evden kaçtı. Beni boşayacaksa boşasın diye düşünüyordum ama boşamadı. 1 hafta sonra (görümcemin kızının nişanına 1 gün kala) ailemin evine geldi ve yalandan babamdan özür diledi (babam nişana gitmemizi ailesine saygısızlık yapmamam gerektiğini söyledi ve git dedi) ve eve dönüp nişan için il dışına yola çıktık. Nişan günü ne fark ettim dersiniz, benim nişan pastam, benim nişan hediyeliklerim birebir kopya. Oturdum sadece izledim, eşimle aram zaten kötü belli etmemeye çalışıyorum takı zamanında ise gözüme soka soka kızlarına öyle bir nişan takıları taktılar ki (kayınvalidem kayınbabam görümcelerim) hepsi mübarek kuyumcu gibilerdi. Tutamadım eşime dedim gör bak nişan takısı böylr olur beni bi ayıbım varmışçasına aldınız dedim.

sinirden tabi o cümleyi kurdum yoksa eşimi seviyordum, düzeliceğine inanıyordum. Ailemde sevdiğim için ses çıkarmadılar.

kendi evimize döndük 1 ay birbirimizle konuşmadık. Kendi ailemin yardımlarıyla arabuluculuk etmesiyle aramızı düzelttik. Eşimin ailesi asla aramızın düzeltmeye adım bile atmadılar.
Ve en güncel olan da kısaca şöyle anlatayım;
Tam tamına 6-7 aydır kavga etmiyoruz herşey iyi gidiyor diyordum, eşimin telefonu bozuktu ona süpriz hediye olsun diye biraz çeyrek bozdurup eşime telefon aldım ve yılbaşı gelmeden eşimin telefonu artık kullanılmıyacak duruma geldi, bende dedim kendine gidip telefon filan almasın bari önceden vereyim telefon hediyesini dedim. Ne yazık ki kursağımda bıraktı. Neden ona sormadan yapmışım neden habersiz altınları elle işim. Ne gerek varmış filan. Telefonuda attı koltuğun üstüne öylece maf etti süprizimi. Şuan konuşmuyoruz, afedersiniz benden ayrı uyuyor telefon olayından dolayı ve aldığım telefonda attığı koltuğun üstünde hala öyle duruyor. Çok zoruma gidiyo. Napıcamı şaşırdım kaldım. .







Yani bu sizin için nasıl bir problem teşkil ediyor olabilir?
Konuları yeni okumuş olamazmıyım?...üzerinden zaman geçmiş konular ilgimi daha fazla çekiyor olamazmı?konu sahiplerinin sorunlarını nasıl çözüme kavuşturdukları yada zamanla neyi nasıl aştıkları ilgimi çekiyor olamazmı?
Burada herkes birbirine problemlerini anlatıyor çözüm önerisi bekliyor bir çoğu...benim bu konuları tarihsel olarak geç yorumluyor olmam size konunun neresinden bir eleştiri hakkı veriyor onuda çözemedim...açıklayınız lütfen
evet parasal anlamda güven sonradan oluşan birşey birbirinizi iyice tanıdıktan sonra olacaktır muhakkak..ona takılmadım...ama bir erkek eşinden ayrı nasıl yatar hemde haftalarca ...onu aklım almıyor...zaman zaman hepimiz tartışırız kızar öfkeleniriz ama bir evin içinde ayrı yatmak ilginç geldi bana...
Neyse
dönelim konuya zaten o kadar altın evde tutulmamalı bu devirde gidin bankaya yatırın hemde kendi adınıza ne söylerse söylesin kızsın öfkelensin umursamayın...küsüyormuş ya şimdi küssün...işin sonu boşanmaya gitmez umarım ama gidersede altınları asla vermeyin gurur yapmayın öylesine müstehak olan bu...çok çok 1. 2 ay küser sonra barışırsınız.bakın erkekler yeni evlendiklerinde üstünlük kurmak için eşlerini genelde baskılar o veya bu yüzden...kadını ezmeye çalışır...siz ne kadar sağlam durursanız bu süreci o kadar kolay atlatırsınız..kızıyormu kızsın en azından haklı sebebi olur...ama sakın boyum eğmeyin...dık durun
Barışmak için onun size gelmesini bekleyin asla geri adım atmayın ki bu onda alışkanlık halini almasın.o gelecektir muhakkak siz kadınlığınızı ve aklınızı kullanırsanız :)
O nasıl olacak derseniz kadınlık sor zanaat bacım ..hele yeni evliyseniz ve eşiniz aksi biriyse ...size birkaç tüyo benden bir abla olarak,
Akşam yemeklerini düzenli yiyormusunuz birlikte yani bu önemli yemeği titizlikle hazırlayın sanki özel misafirleriniz gelecekmiş gibi... sofra düzeni önemli...açık giyinin mümkün olduğunca üst dekoltesi fazla olsun iç çamaşırı giyinmeyin üst kısmınıza etrafta salının ama yüzde vermeyin sakın normalmiş gibi davranın yani küsseniz küs gibi....yanında bişey düşürün yere eğilin uzanın falan vücudunuza dikkatini çekemeyeceğiniz bir eş yoktur kesinlikle ...dişiliğinizi kullanın...

yani yazabileceğim çok fazla tavsiye var aslında ama biraz özele giriyor bu konu buradan açıkça yazmaya çekiniyorum doğrusu ...usturuplu anlatmaya çalıştım kendimce ...ama bunları deneyin:)
 
Sonuna kadar okudum seni çok iyi anlayabiliyorum çocuğunuz olmadan kararını vermelisin çocuk olduğunda insan herşeyi siğneye çekmeye çalışıyor herşeyi içine atıyor kendine zarar veriyor.
 
Merhaba, Öncelikle okuyacağınız için teşekküler. Eşimle Üniversite 2.sınıftan itibariyle 2yıl nişanlı kaldık ve mezun olunca evlendik. Birbirimizi severek evlendik. Tabi ki nişandı sözdü bu süreçlerde ailelerimiz birbirlerine ısınamadı ama biz yinede devam ettik. Eşimin ailesi çanakkalede yaşıyor, benim ailem istanbulda. Ailesi, 5senelik söz nişan nikah kına süreçlerinde sadece 3kere gelmiş bulundular. 1. beni istemeye geldiklerinde(isteme/nişan bir arada oldu)
2. Si nikahıma geldiler ve 3.sü kına geceme geldiler. Ailem göçmen bir ailedir ve eşimin aileside göçmendir. Kültürlerimiz benzer ama eşimle ben kültürlerimize sıkı sıkıya bağlı insanlar değildik, ailemizin bildiklerine saygı duyarak hareket ederdik(makul şeylerse).
eşimin ailesi kasaba gibi küçük bir yerde yaşayan ve oranın örf adetlerine alışık bir ailedir. Benim ailem ise şehirde yaşayan ama yinede örf ve adetlerine bağlı ailedir. (Bilmeniz için yazıyorum)
Eşimin ailesi beni istemeye geldiklerinde hem isteme hem nişan yapıcaktık.
Geldikleri gün biraz sıkıntılar yaşadık, eşimin ablası yani büyük görümcem evimi, benim kendi odamı kurcalarken yakaladım ve bu davranışını ailemden herkes görmüş çok utanmıştım. Daha sonra ise kayınbabam beni isterken(yaşlı birisidir ama dinçtir) durup dururken bir muhabbet açarak “kerhane” ile ilgili bir espiri yaparak herkesi şaşkına uğrattı. Nişanı neden istemede yaptığımı soracaksanız, istanbul a gidip gelmek zormuş o yüzden geldikleri gibi halletmek istemişler (bir daha gelmemek için)
Aileme altınla alakalı ne istersiniz vs gibi gelenektendir soruları sorulmadı, annem size yakışanı takın demişti ve Nişanımda bana sadece 1 bilezik takıldı. (Biz ailece bilmiyorduk 1 bilezik takacaklarını, tabi damada kol saati taktık)
Nişanlıyken örf adetlerimiz olan gelin bayram hediyesi (bir danteldir veya tülbent veya da bir bluzdur gönderilmedi. Kısacası Hiç bişey bana gönderilmedi. İstemeye de yangından mal alır gibi hemen gelip gittiler. Lütfen yanlış anlaşılmasın bu sözüm; ben dul birisi değilim, ilk evliliğim ama yaşananlar çok can sıkıcıydı. Eşimle ben çok iyi anlaşıyorduk ta ki aileler devreye girinceye kadar. Eşimin babası çok despot bir insandır ve eşim ondan korkar ne derse yapar, bunu bilmiyordum.
nişanlıyken kendi ailemle kayınbabamlara biz kendimiz gittik yaşça büyüktür belki adımı bizden bekliyorlardır diye ama maalesef öyle değilmiş yinede bize hiç gelmediler bu süreçte. Nikah zamanımız geldi çattı, nikahımız için ailesi il dışından geldi, geldiler ama ailemle yaşadığım ev 3. Katta diye o kata çıkamazlarmış asansör yokmuş diye teyzemin benim kendi öz teyzemin evine gitmek istediler, tabi ki de dedik buyur ettik. Yemesinden içmesine herşeylerini hallettik. Tabi benim bütün hazırlıklarım çöp oldu, kuaför randevum makyaj vs. Teyzemlerin orda tanımadığım kişilere yaptırdım ve sonucu hüsrandı zaten neyse. Teyzemde herşeyleri hazırladık ama ailesi sanki bize hizmetçiymişiz gibi tavır almaları, eşimin hiçbir şeye karışmaması beni çok şaşırttı ve ilk kötü günümüze adım atmış olduk şöyle ki; teyzemden çıkıp nikah salonuna geldik, nikahımız oldu herşey güzel teyzemlere geri geldik. Eşim, kız kardeşi ve abladı balkonda oturmuşlar birşey konuluyorlar, bende eşime seslendim yanıma gelmesi için. Gelincede, canım sana takılanları (3 çeyrek) verirmisin bende bana takılanları aldım bunları kaldırayım dedim. Bana direk dediği şu oldu yüksek sesle; ben onları annemlere verdim, onlar üstüne ekleyip altın yapıcaklar. Ve o iki kardeşide bana balkondan pişkin pişkin bakıyorlar. Teyzemin evi küçük herkes duydu rezil oldum. Bana davranışı ve bana danışmadan hareket etmesi beni çok üzdü üzüntüden ağlıyarak 2 saat uyumuşum. Gece 12-1 gibi gidecekler otogara hepberaber yolcu etmeye gittik vs pek yansıtmadım. Kendi ailemle kalınca herkes bu yapılanın ayıp olduğunu, geline yani bana danışmadan damadın yani eşimin neden böyle hareket ettiğini sorup durdular ama ben nereden bile bilirdim ki.
Kına gecemde eşim ve ailesi kınama geç geldiler. Dış çekim yapamadık bu yüzden. Kınada hiçbirşey bana takılmadı. Kendi kendime oynadım o gün bitsin gitsin diye. Dini nikahımızda eşimin ailesinin memleketinde oldu.
eşimin akrabasının evinde kaldık ailemle. İmam kayınbabamın arkadaşıymış, (ben pek mehir vs düşüncesinde birisi değildim, dedim ya aileler işlere karıştı) yengem yanımda geldi nikah sırasında ve yengem düğünde takılanları mehir olarak istediğini belirtti ben hiç konuşmadım. Kayınbabam o sırada imama kaş göz yaptı ve olmaz çok fazla dedi, arayı bulup anlaşın dedi. Yengem sustu çünkü o an çıkarın verin denmiyor bu allah katında bir söz diye imam efendinin soruna verilmiş cevaptı ama imam beğenmedi. Bende fark etmez dedim. Bana 1 bilezik senindir dedi imam efendi ve ben olay büyümesin diye sustum. Nikah kıyıldı odadan çıktım. Biran önce düğün olsun diye bekliyordum ki aileler artık müdahile etmesin, eşimle ben şu konulardan uzaklaşmak için sabrediyorduk sanıyordum meğer tek sabreden benmişim. Eşimin böyle paragöz olduğunu bilmiyordum. Düğünde takılar takılıyor ama sadece erkeğe takı takılıyor ben pistin ortasında heykel gibi kaldım, sadece kendi ailemin bana taktığı takı vardı. Kayınvalidem cumhuriyet altını vs bunları hep eşime taktı. Yine ses etmedim, taksınlar nasıl olsa eşimle evliyiz ikimizin herşey diye düşündüm.
eşim memur, ben atanamadım öğretmenim. Yaşım 27. Eşim sürekli evde benden altınları saklıyor. Her ay altınları sayıyor. Çok zoruma gidiyodu böyle davranması. Birgün işteyim beni arıyor, altınlar eksik diye eve nasıl geldiğimi hatırlamıyorum. Geldim beraber saydık ve altınlar tam çıktı eksik yoktu. Keşke eksik çıksaydıda yediğim laflar bari yerini bulmuş olurdu, annemi hırsızlıkla suçladı ama ne oldu kendisi eksik saymış, insanlara iftira atıyor, tabi tartışmasınıda yaşadık eşimle. Neyse arada zaman geçti En sonunda benden sakladığı altınları evi temizlerken buldum, bende ordan alıp başka yere koydum ve söyledim başka yere kaldırdığımı. Aradan zaman geçti görümcemin kızı nişanlanacaktı ve eşime şimdiden hazırlığını yap takını al demiştim. Tam 6 ay geçti ve sonuç; takısını filan almamış. Bana dediği cümle şu oldu. “Çeyrek ver ordan senin malın değil onlar sana hesap vermem ben” bende ona, önce kibarca istemesini ve önceden takısını almasını söylediğimi söyledim ayrıyettende birikimimizi böyle hemen kullanmamasını söyledim ve sonuç; Beni darp etti, küfürler etti hatta beni boşamakla tehdit etti. Ailemi eve çağırdım tabi bu sırada o evden kaçtı. Beni boşayacaksa boşasın diye düşünüyordum ama boşamadı. 1 hafta sonra (görümcemin kızının nişanına 1 gün kala) ailemin evine geldi ve yalandan babamdan özür diledi (babam nişana gitmemizi ailesine saygısızlık yapmamam gerektiğini söyledi ve git dedi) ve eve dönüp nişan için il dışına yola çıktık. Nişan günü ne fark ettim dersiniz, benim nişan pastam, benim nişan hediyeliklerim birebir kopya. Oturdum sadece izledim, eşimle aram zaten kötü belli etmemeye çalışıyorum takı zamanında ise gözüme soka soka kızlarına öyle bir nişan takıları taktılar ki (kayınvalidem kayınbabam görümcelerim) hepsi mübarek kuyumcu gibilerdi. Tutamadım eşime dedim gör bak nişan takısı böylr olur beni bi ayıbım varmışçasına aldınız dedim.

sinirden tabi o cümleyi kurdum yoksa eşimi seviyordum, düzeliceğine inanıyordum. Ailemde sevdiğim için ses çıkarmadılar.

kendi evimize döndük 1 ay birbirimizle konuşmadık. Kendi ailemin yardımlarıyla arabuluculuk etmesiyle aramızı düzelttik. Eşimin ailesi asla aramızın düzeltmeye adım bile atmadılar.
Ve en güncel olan da kısaca şöyle anlatayım;
Tam tamına 6-7 aydır kavga etmiyoruz herşey iyi gidiyor diyordum, eşimin telefonu bozuktu ona süpriz hediye olsun diye biraz çeyrek bozdurup eşime telefon aldım ve yılbaşı gelmeden eşimin telefonu artık kullanılmıyacak duruma geldi, bende dedim kendine gidip telefon filan almasın bari önceden vereyim telefon hediyesini dedim. Ne yazık ki kursağımda bıraktı. Neden ona sormadan yapmışım neden habersiz altınları elle işim. Ne gerek varmış filan. Telefonuda attı koltuğun üstüne öylece maf etti süprizimi. Şuan konuşmuyoruz, afedersiniz benden ayrı uyuyor telefon olayından dolayı ve aldığım telefonda attığı koltuğun üstünde hala öyle duruyor. Çok zoruma gidiyo. Napıcamı şaşırdım kaldım. Sevmekde bir yere kadar diye düşünüyorum
Iyi dusunup bir karar verin ya omur boyu bu sekilde yasicaksinz ya smdiden bitireceksiniz ilerde cocuk olunca hersey dahada zorlasiyor. Allah yardimciniz olsn
 
Merhaba, Öncelikle okuyacağınız için teşekküler. Eşimle Üniversite 2.sınıftan itibariyle 2yıl nişanlı kaldık ve mezun olunca evlendik. Birbirimizi severek evlendik. Tabi ki nişandı sözdü bu süreçlerde ailelerimiz birbirlerine ısınamadı ama biz yinede devam ettik. Eşimin ailesi çanakkalede yaşıyor, benim ailem istanbulda. Ailesi, 5senelik söz nişan nikah kına süreçlerinde sadece 3kere gelmiş bulundular. 1. beni istemeye geldiklerinde(isteme/nişan bir arada oldu)
2. Si nikahıma geldiler ve 3.sü kına geceme geldiler. Ailem göçmen bir ailedir ve eşimin aileside göçmendir. Kültürlerimiz benzer ama eşimle ben kültürlerimize sıkı sıkıya bağlı insanlar değildik, ailemizin bildiklerine saygı duyarak hareket ederdik(makul şeylerse).
eşimin ailesi kasaba gibi küçük bir yerde yaşayan ve oranın örf adetlerine alışık bir ailedir. Benim ailem ise şehirde yaşayan ama yinede örf ve adetlerine bağlı ailedir. (Bilmeniz için yazıyorum)
Eşimin ailesi beni istemeye geldiklerinde hem isteme hem nişan yapıcaktık.
Geldikleri gün biraz sıkıntılar yaşadık, eşimin ablası yani büyük görümcem evimi, benim kendi odamı kurcalarken yakaladım ve bu davranışını ailemden herkes görmüş çok utanmıştım. Daha sonra ise kayınbabam beni isterken(yaşlı birisidir ama dinçtir) durup dururken bir muhabbet açarak “kerhane” ile ilgili bir espiri yaparak herkesi şaşkına uğrattı. Nişanı neden istemede yaptığımı soracaksanız, istanbul a gidip gelmek zormuş o yüzden geldikleri gibi halletmek istemişler (bir daha gelmemek için)
Aileme altınla alakalı ne istersiniz vs gibi gelenektendir soruları sorulmadı, annem size yakışanı takın demişti ve Nişanımda bana sadece 1 bilezik takıldı. (Biz ailece bilmiyorduk 1 bilezik takacaklarını, tabi damada kol saati taktık)
Nişanlıyken örf adetlerimiz olan gelin bayram hediyesi (bir danteldir veya tülbent veya da bir bluzdur gönderilmedi. Kısacası Hiç bişey bana gönderilmedi. İstemeye de yangından mal alır gibi hemen gelip gittiler. Lütfen yanlış anlaşılmasın bu sözüm; ben dul birisi değilim, ilk evliliğim ama yaşananlar çok can sıkıcıydı. Eşimle ben çok iyi anlaşıyorduk ta ki aileler devreye girinceye kadar. Eşimin babası çok despot bir insandır ve eşim ondan korkar ne derse yapar, bunu bilmiyordum.
nişanlıyken kendi ailemle kayınbabamlara biz kendimiz gittik yaşça büyüktür belki adımı bizden bekliyorlardır diye ama maalesef öyle değilmiş yinede bize hiç gelmediler bu süreçte. Nikah zamanımız geldi çattı, nikahımız için ailesi il dışından geldi, geldiler ama ailemle yaşadığım ev 3. Katta diye o kata çıkamazlarmış asansör yokmuş diye teyzemin benim kendi öz teyzemin evine gitmek istediler, tabi ki de dedik buyur ettik. Yemesinden içmesine herşeylerini hallettik. Tabi benim bütün hazırlıklarım çöp oldu, kuaför randevum makyaj vs. Teyzemlerin orda tanımadığım kişilere yaptırdım ve sonucu hüsrandı zaten neyse. Teyzemde herşeyleri hazırladık ama ailesi sanki bize hizmetçiymişiz gibi tavır almaları, eşimin hiçbir şeye karışmaması beni çok şaşırttı ve ilk kötü günümüze adım atmış olduk şöyle ki; teyzemden çıkıp nikah salonuna geldik, nikahımız oldu herşey güzel teyzemlere geri geldik. Eşim, kız kardeşi ve abladı balkonda oturmuşlar birşey konuluyorlar, bende eşime seslendim yanıma gelmesi için. Gelincede, canım sana takılanları (3 çeyrek) verirmisin bende bana takılanları aldım bunları kaldırayım dedim. Bana direk dediği şu oldu yüksek sesle; ben onları annemlere verdim, onlar üstüne ekleyip altın yapıcaklar. Ve o iki kardeşide bana balkondan pişkin pişkin bakıyorlar. Teyzemin evi küçük herkes duydu rezil oldum. Bana davranışı ve bana danışmadan hareket etmesi beni çok üzdü üzüntüden ağlıyarak 2 saat uyumuşum. Gece 12-1 gibi gidecekler otogara hepberaber yolcu etmeye gittik vs pek yansıtmadım. Kendi ailemle kalınca herkes bu yapılanın ayıp olduğunu, geline yani bana danışmadan damadın yani eşimin neden böyle hareket ettiğini sorup durdular ama ben nereden bile bilirdim ki.
Kına gecemde eşim ve ailesi kınama geç geldiler. Dış çekim yapamadık bu yüzden. Kınada hiçbirşey bana takılmadı. Kendi kendime oynadım o gün bitsin gitsin diye. Dini nikahımızda eşimin ailesinin memleketinde oldu.
eşimin akrabasının evinde kaldık ailemle. İmam kayınbabamın arkadaşıymış, (ben pek mehir vs düşüncesinde birisi değildim, dedim ya aileler işlere karıştı) yengem yanımda geldi nikah sırasında ve yengem düğünde takılanları mehir olarak istediğini belirtti ben hiç konuşmadım. Kayınbabam o sırada imama kaş göz yaptı ve olmaz çok fazla dedi, arayı bulup anlaşın dedi. Yengem sustu çünkü o an çıkarın verin denmiyor bu allah katında bir söz diye imam efendinin soruna verilmiş cevaptı ama imam beğenmedi. Bende fark etmez dedim. Bana 1 bilezik senindir dedi imam efendi ve ben olay büyümesin diye sustum. Nikah kıyıldı odadan çıktım. Biran önce düğün olsun diye bekliyordum ki aileler artık müdahile etmesin, eşimle ben şu konulardan uzaklaşmak için sabrediyorduk sanıyordum meğer tek sabreden benmişim. Eşimin böyle paragöz olduğunu bilmiyordum. Düğünde takılar takılıyor ama sadece erkeğe takı takılıyor ben pistin ortasında heykel gibi kaldım, sadece kendi ailemin bana taktığı takı vardı. Kayınvalidem cumhuriyet altını vs bunları hep eşime taktı. Yine ses etmedim, taksınlar nasıl olsa eşimle evliyiz ikimizin herşey diye düşündüm.
eşim memur, ben atanamadım öğretmenim. Yaşım 27. Eşim sürekli evde benden altınları saklıyor. Her ay altınları sayıyor. Çok zoruma gidiyodu böyle davranması. Birgün işteyim beni arıyor, altınlar eksik diye eve nasıl geldiğimi hatırlamıyorum. Geldim beraber saydık ve altınlar tam çıktı eksik yoktu. Keşke eksik çıksaydıda yediğim laflar bari yerini bulmuş olurdu, annemi hırsızlıkla suçladı ama ne oldu kendisi eksik saymış, insanlara iftira atıyor, tabi tartışmasınıda yaşadık eşimle. Neyse arada zaman geçti En sonunda benden sakladığı altınları evi temizlerken buldum, bende ordan alıp başka yere koydum ve söyledim başka yere kaldırdığımı. Aradan zaman geçti görümcemin kızı nişanlanacaktı ve eşime şimdiden hazırlığını yap takını al demiştim. Tam 6 ay geçti ve sonuç; takısını filan almamış. Bana dediği cümle şu oldu. “Çeyrek ver ordan senin malın değil onlar sana hesap vermem ben” bende ona, önce kibarca istemesini ve önceden takısını almasını söylediğimi söyledim ayrıyettende birikimimizi böyle hemen kullanmamasını söyledim ve sonuç; Beni darp etti, küfürler etti hatta beni boşamakla tehdit etti. Ailemi eve çağırdım tabi bu sırada o evden kaçtı. Beni boşayacaksa boşasın diye düşünüyordum ama boşamadı. 1 hafta sonra (görümcemin kızının nişanına 1 gün kala) ailemin evine geldi ve yalandan babamdan özür diledi (babam nişana gitmemizi ailesine saygısızlık yapmamam gerektiğini söyledi ve git dedi) ve eve dönüp nişan için il dışına yola çıktık. Nişan günü ne fark ettim dersiniz, benim nişan pastam, benim nişan hediyeliklerim birebir kopya. Oturdum sadece izledim, eşimle aram zaten kötü belli etmemeye çalışıyorum takı zamanında ise gözüme soka soka kızlarına öyle bir nişan takıları taktılar ki (kayınvalidem kayınbabam görümcelerim) hepsi mübarek kuyumcu gibilerdi. Tutamadım eşime dedim gör bak nişan takısı böylr olur beni bi ayıbım varmışçasına aldınız dedim.

sinirden tabi o cümleyi kurdum yoksa eşimi seviyordum, düzeliceğine inanıyordum. Ailemde sevdiğim için ses çıkarmadılar.

kendi evimize döndük 1 ay birbirimizle konuşmadık. Kendi ailemin yardımlarıyla arabuluculuk etmesiyle aramızı düzelttik. Eşimin ailesi asla aramızın düzeltmeye adım bile atmadılar.
Ve en güncel olan da kısaca şöyle anlatayım;
Tam tamına 6-7 aydır kavga etmiyoruz herşey iyi gidiyor diyordum, eşimin telefonu bozuktu ona süpriz hediye olsun diye biraz çeyrek bozdurup eşime telefon aldım ve yılbaşı gelmeden eşimin telefonu artık kullanılmıyacak duruma geldi, bende dedim kendine gidip telefon filan almasın bari önceden vereyim telefon hediyesini dedim. Ne yazık ki kursağımda bıraktı. Neden ona sormadan yapmışım neden habersiz altınları elle işim. Ne gerek varmış filan. Telefonuda attı koltuğun üstüne öylece maf etti süprizimi. Şuan konuşmuyoruz, afedersiniz benden ayrı uyuyor telefon olayından dolayı ve aldığım telefonda attığı koltuğun üstünde hala öyle duruyor. Çok zoruma gidiyo. Napıcamı şaşırdım kaldım. Sevmekde bir yere kadar diye düşünüyorum
Simdi sizde bu sozumu yanlis anlamayin. boşanıp dul olunca (sizin tabirinizle) ınsanların birşeylere hakkiolmuyor diye birşey yok.
Sadece bu zihniyetle kendinizi bu insana layık görmekle kalırsınız.
 
Eşiniz çok zor bir insan. Ya siz de onun gibi davranıp onunla savaşacaksınız, ya onu böyle kabul edip her problem çıkardığında alttan alacaksınız ya da ayrılacaksınız. Yol yakınken son seçeneği tercih etmenizi öneririm ama tabi ki herkesin kendi hayatı.
 
Ben boşan diyenlere karşıyım.
Bence en güzeli eşini eşinin ailesinden ayir. bağlarını kopar. Çünkü bence eşini bu hale onlar getiriyor.
Okudukça bende aynısını yaşadım dedim. Benimde kaynana aşırı cimridir. Bende takı vs olmadan evlendim.
Eşimde annesiyle aynı dusuncedeydi anası ne derse aynisni tasdiklerdi.
Bir sene uğraştım ve eşime annesinin gerçek yüzünü gösterdim kendi yanıma cektim çok şükür su an oda bana hak veriyor ve bu para mevzusunda çok değişti fikirleri değişti. İlk başta bizimde kavgalarımiz oldu ama ben huzuru onu benim yanıma çekip ailesinin gerçek yüzünü göstermekte buldum. Çok şükür su an onlardan ayrı rahatım.
Normal şartlarda tabii ki eşlerin boşanmasına herkes karşıdır emin olun ama bazı erkeklerin göbek bağı annelerine hala bağlı ve herkeste sizin gibi bunu kopartma hususunda başarılı olamıyor.
 
X