2006 ağustos ayında evlendim bizim evliliğimiz biraz zor oldu. babam vefat etmeden bir ay önce bana ev almıştı ilerde kirada oturmayım diye. 17 yaşımdayken babamı kaybettim. üniversiteye başladım okul bitti işe girdim. babamın aldığı ev oturduğumuz apartmandaydı. eşimle tanıştık annem herşeyi normal karşılamıştı eşim benim ilk erkek arkadaşımdı. bir yıl flört dönemimiz oldu. evlenmeye karar verdiğimizde annem yanlızım dedi babamın aldığı daireye oturun dedi. tabi eşim kesinlikle kabul etmedi. bende annemi bırakmak istemedim çünkü ben tek çocuktum. beni evlatlık alıp büyütmüşlerdi. zaten eşimin aileside evlatlık alındığım için ilk başta beni istememişlerdi. uzun bir süre ayrı kaldık böyle bir sene sürdü. sonunda eşim benim evimde oturmayı kabul etti. ailesini nasıl ikna ettiğini hala bilmiyorum. eşim öğretmen annesi babası öğretmen okumuş bir aileydi. evliliğimizde problemli oldu. nişanlandığımızda ben işten çıktım. işyeri sorunlarından dolayı. araba almıştım kredi taksitlerini ödemede zorlanıyordum. nişanlım ve ailesi işsiz olmamı büyük bir problem haline getirmişlerdi iş arıyordum ama bulamıyordum. evlenirken hiçbirşey istemedim herşeyin ucuzunu aldılar sesimi çıkarmadım. çoğu şeyleri kendimiz aldık. hala evimde eksikleri tamamlıyorum. bunların lafını bile etmem önemli şeyler değil. bizim ailemiz biraz daha onlara göre kapalı düğünümüzü orduevinde yaptılar ucuz olsun diye çoğu kapalı akrabalarımız gelemedi. evlendik yaşadığım gerginliklerden dolayı ilk bir yıl eşimle ilişkiye giremedim psikolojik yardım aldım bir yıl sonra evliliğimiz yeni başlamıştı. eşim tedavi sırasında bana hiç destek olmamıştı ona kapris yaptığımı düşünüyordu ve bana çoğu zaman ilgisiz davaranıyordu. ilk bir yıl çok ağladım kimseye bişey söyleyemedim. doğru dürüst işim yoktu durmadın kayınvalidem tarafından iş konusunda dolaylı yollardan laf işitiyorum. eşime anlattığımda bana bağırıp çağırmıştı ailemle ilgili bana hiçbir şey söyleme diye. 2008 yılında devlet memurluğuna başladım hemde çok iyi bir kurumda herkes çok şaşırmıştı. 2010 yılında bir kızım oldu şuan dünya tatlısı sekiz aylık bebeğim var hayatımın anlamı herşeyim.ama bu kadar geçen zaman içinde evliliğim bana göre mutsuz geçiyor. eşimi çok seviyorum ama eşim evlendikten sonra değişik bir insan olup çıktı aslından nişanlıyken bu halleri vardı ama gözümü karartıp evlendim yaşadığımız gerginliklerden oluyordur diye düşünüyordum. biliyorum çok uzun yazdım ama inanın içim boşaltmaya ihtiyacım var. hafta sonu yaşadığım olaylardan sonra hep bunları düşünüyorum. hafta sonu ablam geldi. ablam diyince beni akraba içinden evlat almışlar dört yaşımdayken kendi öz ailemi tanıyorum babam ben küçükken vefat ettiği için annem beni vermek durumunda kalmış. aslında beş kardeşiz ben en küçükleriyim. neyse ablam kızımı özlediği için gelmişti. cumartesi günü eşim bilgisayrda oyun oynuyor kızımızı çok seviyor ama hiç bakmaz sadece sever. çocuğa annem bakıyor. tuna babasına doğru yürümeye çalışırken pat diye yere düşüp kafasını vurdu ben arkama dönüktüm. çocuk onun gözü önünde düştü ama döndü bana vurdu çocuğa niye bakmıyorsun diye ilk defa böyle bişey yaptı ablamın yanında ablam odaya girdi müdahale etmemeik yanına gittiğimde bana üzülmüş ağlıyordu bende oturdum ağladım ama ablamın yanında belli etmemey çalıştım. eşimde vurdu kapıyı gitti. ertesi gün tunayı uyutmaya çalışıyoruz ablam ver kucağımda biraz pışpışlyım dedi. eşim geldi niye böyle uyutuyorsunuz çocuğu dedi. yatırın uykusu gelince uyusun dedi bende ben hep böyle uyutuyorum dedim. eşim bana döndü niye böyle uyutuyorsun diye bağırdı tartışmaya başladık bana ne zaman uykusu gelirse uyusun dedi bende hafta içi çalışıyorum geç uyursa ben nasıl yatıp dinleneyim dedi zaten gece kaç kere emzirmeye süt sağmaya derken kaç kere kalkıyorum. bana sen zaten hiç zevklerinden ödün verme dedi yatıyorsun on saat uyuyorsun diye bağırdı. Bana bunları söyleyen kişi bütün gün bilgisayarın başından kalkmayan şu ana kadar tunaya bir lokma bişey yediremeyen bir insan bu lafları bana söylüyor. Seninle üç dört ay görüşmesek ne iyi olur dedi bende ne halin varsa gör nereye gitmek istiyorsan git dedim. İki gündür konuşmuyorum şimdi benimle konuşmaya çalışıyor ama artık bu hareketlerinden dolayı nefret etmeye başladım. Şimdi düşünüyorum bugüne kadar ondan en ufak beni mutlu edecek tek söz duymadım ben bu kadar kötü bir insanmıyım her şeyimi onunla paylaştım birgün olsun bu ev benim araba benim demedim. Geçen beş yıllık evliliğimize bakıyorum baş başa bir tatilimiz bile yok her sene arkadaşlarıyla tatile çıkıyoruz. balayımızı bile arkadaşlarıyla geçirdik. ben sorunun ne olduğunu anlamıyorum. ona nasıl davranmam gerektiğini bilemiyorum.