Evlilik aşkı öldürüyor mu?

arcticfox_

Yeni Üye
Kayıtlı Üye
1 Nisan 2023
8
20
Hanımlar merhabalar. Nereden başlasam bilmiyorum. Evliyim üç yıl oldu. Küçük de bir bebeğim var. Evlenmeden önce eşimle tanıştık ve kısa zaman içinde evlendik. Gerçekten çok çok aşıktık birbirimize. Buluşmalarımızda, ayrılmaya yarım saat kaldığında bana hüzün çökmeye başlardı. O kadar çok seviyordum eşimi. İşleri hızlandırdık bir an önce evlendik.

Evlenmeden önce çok rahat bir hayatım vardı. Ağırbaşlı ve aklı başında biri olduğum için ailem hiç karışmadı çok özgür yetiştirilerek büyüdüm. 20li yaşlarımın başında yurt dışına çıktım bir süre tek başıma, kafama göre arkadaşlarımla kamp yaptım, tatillere çıktım. Kısaca doyasıya gençliği yaşadım. Eşimle 26 yaşımda tanıştık. Sekiz ay içinde evlendik. Öyle çok sevdim ki eşimi, onunla vakit nasıl geçiyordu anlamıyordum. Birbirimize karşı çok özenli davranıyorduk. Gerçekten ‘eşimi’ bulduğumu düşündüm. Nişanlıyken hiç kavga etmedik. Hiç dargın günü bitirmedik. Bütün problemleri birbirmize adım atarak orta yolu bularak çözdük. Gerçekten üzerime titriyordu. Bu arada eşim 31 yaşında.

Evlenmeden önce eşim annesiyle yaşıyordu. Kayınvalidem eşini, eşim küçükken kaybetmiş. Eşim de annesine çok iyi bir evlattır. Aynı dairede, apartmanda veya yakın apartmanlarda oturmamızı istedi eşim. Normalde direkt hayır diyecekken, aynı apartmanda otururum dedim. Kayınvalidem tipik anadolu tipi kayınvalide. Zamanında kendi çok çekmiş. Kötü biri değil ama fazla samimiyet kurunca ilişkinizin zarar görebileceği türden biri. Neyse biz evlenince ben eşimin apartmanına, onun çevresine girmiş oldum ve gurbete girmiş gibi hissettim. Evliliğin ilk zamanları sürekli kayınvalidemin evinde yiyip içiyorduk. Eşimin çevresi orada olduğu için sürekli beni evde bırakıp arkadaşlarıyla takılmaya çıkıyordu. Eve gelince de benim onu beklememi istiyordu. Böylece benim deli dolu özgür bir ruh gibi yaşadığım hayatım birden kayınvalide, ev işi ve evde koca beklemeye dönüştü. Sonra eşimle konuştuk, kayınvalide ile yemekleri vs ayırdık eşim anlayışla karşılık verdi. Baştaki problemlerimizin çoğunu çözüme kavuşturduk ve evlilik daha iyi gitmeye başladı.

Üç yıl sonra bebeğimiz oldu. Benim canım. Şuan öğlene kadar çalışıyorum mühendisim ve eşimin de benim de çok yoğun hayatlarımız var. Eşimle çok bir araya gelemiyoruz. Benim akşama kadar ev işi, iş, çocuk bakımı derken pertim çıkmış oluyor. Eşim ev işlerinin bir kısmını yapar o da yoğun çalışıyor. Problem şu ki bizim artık birbirimize karşı tahammülümüz kalmadı. Sürekli tartışıyoruz. Eşim beni psikolojik olarak çok yıpratıyor. Ona her daim saygılı ve sevgili davrandım, iyi bir eş olmaya gayret ettim. Ama benim bütün ayarlarımla oynuyor resmen. Artık sağlıklı kalamıyorum onun yanında. Öyle şeyler söylüyor ki. Daha iki gün önce tartıştık ve ne zaman tartışsak ‘artık bıktım yeter ki sus’ modunda sürekli ‘hep ben haksızım tamam ben ne kötü bir insanım vs’ diyip konuyu kısır döngüye sokuyor. Hiçbir şekilde anlaşamıyoruz. Bazen gerçekten algısından şüphe ediyorum. Adama bir türlü demek istediğim şeyi anlatamıyorum. Benim kafamdaki şey bambaşka, söylediklerim onun için bambaşka. Başka başka zevklerimiz var. Nişanlıyken bir araya geldiğimizde ne bulup konuşuyorduk hatırlamıyorum bile. Ne yapıyorduk bilmiyorum. Birbirinin bakışından ne demek istediğini anlayan çiftler görünce halimize üzülüyorum. Biz çünkü ciddi anlamda hiç uyumlu gelmiyoruz bana. Ortak zevklerimiz yok. Hayat akışımız farklı. Ben enerjik dinamik biriyim. Eşim ise iş haricinde bütün gün evde yatmak istiyor.

Böyle biri değildim. Hayat dolu biriydim. Eşimin beni çok sevdiğini biliyorum. Ben de onu seviyorum fakat eskisi gibi değil. Nişanlılık dönemimizden bambaşka bir ikili olduk şuan. Ona bakınca artık eskisi gibi kalbim titremiyor. Çok mutsuz değilim ama bir şeyler eksik. Birlikte eğlenemiyoruz. Birbirimizi tamamlayamıyoruz. Ortak konuşacak konularımız yok. İlgi alanlarımız çok farklı. Bambaşka iki insanız gibi geliyor. Bu düşünce beni çok yıpratıyor. Ne yapacağım bilmiyorum. Nasıl eski mutlu halimize döneriz? İlişkimiz acayip bir kısır döngüye girdi ve gittikçe eşime karşı olan hislerim azalıyor gibi hissediyorum. Ne yapmalıyım önerilere açığım…
 
Hanımlar merhabalar. Nereden başlasam bilmiyorum. Evliyim üç yıl oldu. Küçük de bir bebeğim var. Evlenmeden önce eşimle tanıştık ve kısa zaman içinde evlendik. Gerçekten çok çok aşıktık birbirimize. Buluşmalarımızda, ayrılmaya yarım saat kaldığında bana hüzün çökmeye başlardı. O kadar çok seviyordum eşimi. İşleri hızlandırdık bir an önce evlendik.

Evlenmeden önce çok rahat bir hayatım vardı. Ağırbaşlı ve aklı başında biri olduğum için ailem hiç karışmadı çok özgür yetiştirilerek büyüdüm. 20li yaşlarımın başında yurt dışına çıktım bir süre tek başıma, kafama göre arkadaşlarımla kamp yaptım, tatillere çıktım. Kısaca doyasıya gençliği yaşadım. Eşimle 26 yaşımda tanıştık. Sekiz ay içinde evlendik. Öyle çok sevdim ki eşimi, onunla vakit nasıl geçiyordu anlamıyordum. Birbirimize karşı çok özenli davranıyorduk. Gerçekten ‘eşimi’ bulduğumu düşündüm. Nişanlıyken hiç kavga etmedik. Hiç dargın günü bitirmedik. Bütün problemleri birbirmize adım atarak orta yolu bularak çözdük. Gerçekten üzerime titriyordu. Bu arada eşim 31 yaşında.

Evlenmeden önce eşim annesiyle yaşıyordu. Kayınvalidem eşini, eşim küçükken kaybetmiş. Eşim de annesine çok iyi bir evlattır. Aynı dairede, apartmanda veya yakın apartmanlarda oturmamızı istedi eşim. Normalde direkt hayır diyecekken, aynı apartmanda otururum dedim. Kayınvalidem tipik anadolu tipi kayınvalide. Zamanında kendi çok çekmiş. Kötü biri değil ama fazla samimiyet kurunca ilişkinizin zarar görebileceği türden biri. Neyse biz evlenince ben eşimin apartmanına, onun çevresine girmiş oldum ve gurbete girmiş gibi hissettim. Evliliğin ilk zamanları sürekli kayınvalidemin evinde yiyip içiyorduk. Eşimin çevresi orada olduğu için sürekli beni evde bırakıp arkadaşlarıyla takılmaya çıkıyordu. Eve gelince de benim onu beklememi istiyordu. Böylece benim deli dolu özgür bir ruh gibi yaşadığım hayatım birden kayınvalide, ev işi ve evde koca beklemeye dönüştü. Sonra eşimle konuştuk, kayınvalide ile yemekleri vs ayırdık eşim anlayışla karşılık verdi. Baştaki problemlerimizin çoğunu çözüme kavuşturduk ve evlilik daha iyi gitmeye başladı.

Üç yıl sonra bebeğimiz oldu. Benim canım. Şuan öğlene kadar çalışıyorum mühendisim ve eşimin de benim de çok yoğun hayatlarımız var. Eşimle çok bir araya gelemiyoruz. Benim akşama kadar ev işi, iş, çocuk bakımı derken pertim çıkmış oluyor. Eşim ev işlerinin bir kısmını yapar o da yoğun çalışıyor. Problem şu ki bizim artık birbirimize karşı tahammülümüz kalmadı. Sürekli tartışıyoruz. Eşim beni psikolojik olarak çok yıpratıyor. Ona her daim saygılı ve sevgili davrandım, iyi bir eş olmaya gayret ettim. Ama benim bütün ayarlarımla oynuyor resmen. Artık sağlıklı kalamıyorum onun yanında. Öyle şeyler söylüyor ki. Daha iki gün önce tartıştık ve ne zaman tartışsak ‘artık bıktım yeter ki sus’ modunda sürekli ‘hep ben haksızım tamam ben ne kötü bir insanım vs’ diyip konuyu kısır döngüye sokuyor. Hiçbir şekilde anlaşamıyoruz. Bazen gerçekten algısından şüphe ediyorum. Adama bir türlü demek istediğim şeyi anlatamıyorum. Benim kafamdaki şey bambaşka, söylediklerim onun için bambaşka. Başka başka zevklerimiz var. Nişanlıyken bir araya geldiğimizde ne bulup konuşuyorduk hatırlamıyorum bile. Ne yapıyorduk bilmiyorum. Birbirinin bakışından ne demek istediğini anlayan çiftler görünce halimize üzülüyorum. Biz çünkü ciddi anlamda hiç uyumlu gelmiyoruz bana. Ortak zevklerimiz yok. Hayat akışımız farklı. Ben enerjik dinamik biriyim. Eşim ise iş haricinde bütün gün evde yatmak istiyor.

Böyle biri değildim. Hayat dolu biriydim. Eşimin beni çok sevdiğini biliyorum. Ben de onu seviyorum fakat eskisi gibi değil. Nişanlılık dönemimizden bambaşka bir ikili olduk şuan. Ona bakınca artık eskisi gibi kalbim titremiyor. Çok mutsuz değilim ama bir şeyler eksik. Birlikte eğlenemiyoruz. Birbirimizi tamamlayamıyoruz. Ortak konuşacak konularımız yok. İlgi alanlarımız çok farklı. Bambaşka iki insanız gibi geliyor. Bu düşünce beni çok yıpratıyor. Ne yapacağım bilmiyorum. Nasıl eski mutlu halimize döneriz? İlişkimiz acayip bir kısır döngüye girdi ve gittikçe eşime karşı olan hislerim azalıyor gibi hissediyorum. Ne yapmalıyım önerilere açığım…
Bu durumda ne yapılır bilemiyorum ama konu basliginiza istinaden evet evlilik aşkı öldürüyor bence
 
Kadınlar hiçbir zaman erkeklere istediklerini anlatamaz ki. Erkekler anlamak istedikleri kadarını anlarlar. Sorunlarınızı oturup uzun uzun konuşmak istiyor olabilirsiniz ancak erkeklerin kapasitesi buna yetmiyor maalesef. Ne istiyorsanız en fazla dört-beş kelimeden oluşan birkaç cümleyle ifade edin. Bir de bizlerde bazen fazla söylenebiliyoruz. Kadın beyni, erkek beyni aynı çalışmıyor işte. Bunu bir kabullenebilsek...
 
Hanımlar merhabalar. Nereden başlasam bilmiyorum. Evliyim üç yıl oldu. Küçük de bir bebeğim var. Evlenmeden önce eşimle tanıştık ve kısa zaman içinde evlendik. Gerçekten çok çok aşıktık birbirimize. Buluşmalarımızda, ayrılmaya yarım saat kaldığında bana hüzün çökmeye başlardı. O kadar çok seviyordum eşimi. İşleri hızlandırdık bir an önce evlendik.

Evlenmeden önce çok rahat bir hayatım vardı. Ağırbaşlı ve aklı başında biri olduğum için ailem hiç karışmadı çok özgür yetiştirilerek büyüdüm. 20li yaşlarımın başında yurt dışına çıktım bir süre tek başıma, kafama göre arkadaşlarımla kamp yaptım, tatillere çıktım. Kısaca doyasıya gençliği yaşadım. Eşimle 26 yaşımda tanıştık. Sekiz ay içinde evlendik. Öyle çok sevdim ki eşimi, onunla vakit nasıl geçiyordu anlamıyordum. Birbirimize karşı çok özenli davranıyorduk. Gerçekten ‘eşimi’ bulduğumu düşündüm. Nişanlıyken hiç kavga etmedik. Hiç dargın günü bitirmedik. Bütün problemleri birbirmize adım atarak orta yolu bularak çözdük. Gerçekten üzerime titriyordu. Bu arada eşim 31 yaşında.

Evlenmeden önce eşim annesiyle yaşıyordu. Kayınvalidem eşini, eşim küçükken kaybetmiş. Eşim de annesine çok iyi bir evlattır. Aynı dairede, apartmanda veya yakın apartmanlarda oturmamızı istedi eşim. Normalde direkt hayır diyecekken, aynı apartmanda otururum dedim. Kayınvalidem tipik anadolu tipi kayınvalide. Zamanında kendi çok çekmiş. Kötü biri değil ama fazla samimiyet kurunca ilişkinizin zarar görebileceği türden biri. Neyse biz evlenince ben eşimin apartmanına, onun çevresine girmiş oldum ve gurbete girmiş gibi hissettim. Evliliğin ilk zamanları sürekli kayınvalidemin evinde yiyip içiyorduk. Eşimin çevresi orada olduğu için sürekli beni evde bırakıp arkadaşlarıyla takılmaya çıkıyordu. Eve gelince de benim onu beklememi istiyordu. Böylece benim deli dolu özgür bir ruh gibi yaşadığım hayatım birden kayınvalide, ev işi ve evde koca beklemeye dönüştü. Sonra eşimle konuştuk, kayınvalide ile yemekleri vs ayırdık eşim anlayışla karşılık verdi. Baştaki problemlerimizin çoğunu çözüme kavuşturduk ve evlilik daha iyi gitmeye başladı.

Üç yıl sonra bebeğimiz oldu. Benim canım. Şuan öğlene kadar çalışıyorum mühendisim ve eşimin de benim de çok yoğun hayatlarımız var. Eşimle çok bir araya gelemiyoruz. Benim akşama kadar ev işi, iş, çocuk bakımı derken pertim çıkmış oluyor. Eşim ev işlerinin bir kısmını yapar o da yoğun çalışıyor. Problem şu ki bizim artık birbirimize karşı tahammülümüz kalmadı. Sürekli tartışıyoruz. Eşim beni psikolojik olarak çok yıpratıyor. Ona her daim saygılı ve sevgili davrandım, iyi bir eş olmaya gayret ettim. Ama benim bütün ayarlarımla oynuyor resmen. Artık sağlıklı kalamıyorum onun yanında. Öyle şeyler söylüyor ki. Daha iki gün önce tartıştık ve ne zaman tartışsak ‘artık bıktım yeter ki sus’ modunda sürekli ‘hep ben haksızım tamam ben ne kötü bir insanım vs’ diyip konuyu kısır döngüye sokuyor. Hiçbir şekilde anlaşamıyoruz. Bazen gerçekten algısından şüphe ediyorum. Adama bir türlü demek istediğim şeyi anlatamıyorum. Benim kafamdaki şey bambaşka, söylediklerim onun için bambaşka. Başka başka zevklerimiz var. Nişanlıyken bir araya geldiğimizde ne bulup konuşuyorduk hatırlamıyorum bile. Ne yapıyorduk bilmiyorum. Birbirinin bakışından ne demek istediğini anlayan çiftler görünce halimize üzülüyorum. Biz çünkü ciddi anlamda hiç uyumlu gelmiyoruz bana. Ortak zevklerimiz yok. Hayat akışımız farklı. Ben enerjik dinamik biriyim. Eşim ise iş haricinde bütün gün evde yatmak istiyor.

Böyle biri değildim. Hayat dolu biriydim. Eşimin beni çok sevdiğini biliyorum. Ben de onu seviyorum fakat eskisi gibi değil. Nişanlılık dönemimizden bambaşka bir ikili olduk şuan. Ona bakınca artık eskisi gibi kalbim titremiyor. Çok mutsuz değilim ama bir şeyler eksik. Birlikte eğlenemiyoruz. Birbirimizi tamamlayamıyoruz. Ortak konuşacak konularımız yok. İlgi alanlarımız çok farklı. Bambaşka iki insanız gibi geliyor. Bu düşünce beni çok yıpratıyor. Ne yapacağım bilmiyorum. Nasıl eski mutlu halimize döneriz? İlişkimiz acayip bir kısır döngüye girdi ve gittikçe eşime karşı olan hislerim azalıyor gibi hissediyorum. Ne yapmalıyım önerilere açığım…
Ben evliliğin aşkı öldürdüğüne inanmıyorum.

Aile terapisine gitseniz aşabilirsiniz diye düşünüyorum.
 
bu fikrime kim katılır kim katılmaz bilmiyorum sadece kendi düşüncemi söyleyeceğim ama ne kadar iyi biri olsa da kayınvalideyle yaşamak başlı başına sorun bana göre çünkü direkt olarak siz bi hayat kurmuyorsunuz eşinizin dibinde annesi oluyor ve siz eşinizin hayatına dahil olmuş oluyorsunuz büyük ihtimalle eşinize kavgaların anlamsız gelme sebebi onun açısından bi sorun olmaması çünkü o kendi rutininde hiç bir şey değiştirmeden sizi hayatına aldı ama siz bütün hayatınızı değiştirip eşinizin hayatına adapte olmak durumunda kaldınız ve sizin hayattan istekleriniz görmezden geliniyor ve bence 8 ay evlilik için çok kısa bi süre her ne kadar tanıdım desenizde bazen yıllarca yanımızda olan insanlar değişiyor 8 ay çok hızlı aşkın büyüsüne kapılmışsınız bence burdaki asıl sorun sizin iki kişi ortak bir hayat kurmak yerine eşinizin kendi rutininde hiç bir şey değiştirmeden sizi hayatına dahil etmeye çalışması eşinizi karşınıza alıp ciddi bi şekilde konuşun bence ve evlilik aşkı öldürmez aşkı özensizlik öldürür eşiniz konuşmanıza rağmen değişmezse eşiniz ve kendi hayatınız aranızda bi seçim yapmak durumunda kalırsınız ve size tavsiyem hiç bir şey için geç değil kendi hayatınızı seçin
 
Kadınlar hiçbir zaman erkeklere istediklerini anlatamaz ki. Erkekler anlamak istedikleri kadarını anlarlar. Sorunlarınızı oturup uzun uzun konuşmak istiyor olabilirsiniz ancak erkeklerin kapasitesi buna yetmiyor maalesef. Ne istiyorsanız en fazla dört-beş kelimeden oluşan birkaç cümleyle ifade edin. Bir de bizlerde bazen fazla söylenebiliyoruz. Kadın beyni, erkek beyni aynı çalışmıyor işte. Bunu bir kabullenebilsek...
Evet haklısınız. Ben kendimi uzuun uzun anlatmaya başladıkça (biraz edebi yönüm de kuvvetlidir) eşim daha da anlamamaya başlıyor. Bu sefer ben daha çok sinirleniyorum
 
Çocuktan önce de sizi yalnız bırakan, ihmal eden biri olarak sinyali vermiş. Keşke çocuk olmadan önce maddi imkanınız var ise terapiye gidip destek alsaydınız.
Aynen arkadaşıma katılıyorum…

Çocuktan önce aşkınız azalmaya başlamış.

Çocuk her evi zaten bir titretiyor. Siz işler yolunda değilken ebeveyn olmuşsunuz şu anda bu yaşadıklarınız çok normal.

Soruya cevap vereyim; evlilik aşkı öldürmez,aksine aşkı alevlendirir…
 
bu fikrime kim katılır kim katılmaz bilmiyorum sadece kendi düşüncemi söyleyeceğim ama ne kadar iyi biri olsa da kayınvalideyle yaşamak başlı başına sorun bana göre çünkü direkt olarak siz bi hayat kurmuyorsunuz eşinizin dibinde annesi oluyor ve siz eşinizin hayatına dahil olmuş oluyorsunuz büyük ihtimalle eşinize kavgaların anlamsız gelme sebebi onun açısından bi sorun olmaması çünkü o kendi rutininde hiç bir şey değiştirmeden sizi hayatına aldı ama siz bütün hayatınızı değiştirip eşinizin hayatına adapte olmak durumunda kaldınız ve sizin hayattan istekleriniz görmezden geliniyor ve bence 8 ay evlilik için çok kısa bi süre her ne kadar tanıdım desenizde bazen yıllarca yanımızda olan insanlar değişiyor 8 ay çok hızlı aşkın büyüsüne kapılmışsınız bence burdaki asıl sorun sizin iki kişi ortak bir hayat kurmak yerine eşinizin kendi rutininde hiç bir şey değiştirmeden sizi hayatına dahil etmeye çalışması eşinizi karşınıza alıp ciddi bi şekilde konuşun bence ve evlilik aşkı öldürmez aşkı özensizlik öldürür eşiniz konuşmanıza rağmen değişmezse eşiniz ve kendi hayatınız aranızda bi seçim yapmak durumunda kalırsınız ve size tavsiyem hiç bir şey için geç değil kendi hayatınızı seçin
Evet başlangıçta tam da dediğiniz gibiydi. Ben onların hayatına dahil olmuş gibiydim. Ama sonra konuştuk ve çözüm yolu bulduk. Kvalidemi artık haftada bir veya iki haftada bir görüyordum. Normal seyrindeydi her şey. Kayınvalidem de benim hayat tarzıma alıştı. Sonra ayrı bir apartmanda başka bir eve çıktık şuan problemimiz değil bu konu. Fakat önceden daha çetin problemlerimiz varken bunları çözebiliyorduk. Çözmek istiyorduk. Şimdi hayat koşturmacası dışında bir sorunumuz yok fakat sürekli didişme halindeyiz.
 
Yaşadıklarınız ve hissettikleriniz evlilik ile ilgili değil, evlendiğiniz kişi ile ilgili bence.

Sürekli sizi evde bırakıp, dışarı çıkmaya çalışması.. Ailesine yakın oturmanızı isteyip, hiç evlenmemiş gibi yemeklerin orada yenmesi ... vs. Bunlar evlilik kurumunun gerekliliği değil ki.

Zamanla aşk sevgiye döner. Öyle olmasaydı, uzun yıllar sevgili kalan kişiler evlenmezdi. Uzun yıllar evli kalanlar da bu kadar çok olmazdı.
 
Bence öldürmüyor 🤷🏻‍♀️ Anladığım kadarıyla biraz yıpranmış ve birbirinizi yıpratmışsınız. Ekonomik olarak sıkıntınız yoksa en azından ev işlerini hafifletmek adına yardımcı alamaz misiniz? Ve eşinizle birşeyler paylaşmak için siz ortam yaratsaniz ya da siz teklif etseniz eski günlerdeki gibi şunu yapalim tekrar vs gibi. Belki bunu düşünemiyordur. Ben evliliğinizde çok bir problem göremedim belki çocuk olunca karı koca olmayı unutmuşsunuzdur.

Öncelikle eşinizle konuşup, yapmak istediklerinizi paylaşıp aktiviteler planlayabilirsiniz.
Umarım eski heyecanlı günlerinize dönebilirsiniz, mutluluklar 💞
 
Evlilik aşkı bana göre öldürmüyor. Dinginleştirip, olgunlaştırıyor. Benimki seneler evvel üniversite tercih zamanı gördüğü an bana aşık olmuş, yıllarca onun bana olan aşkından habersiz yaşadım. Yıllar sonra gelen itirafla başladı her şey, sonra sevgililik dönemi, evinde ara ara onunla kaldım derken; evlilik için ısrar eden taraf yine oydu. Evlendikten sonra da bana karşı aşkı ilk günki gibi devam ediyor. Evlilik aşkı öldürmüyor kısaca, bazı şeyler rutine binebilir; ama sevdiğin insanla o rutin bile çok güzel. İlerleyen zaman ne gösterir bilemiyorum tabii ki.
 
Bence öldürmüyor 🤷🏻‍♀️ Anladığım kadarıyla biraz yıpranmış ve birbirinizi yıpratmışsınız. Ekonomik olarak sıkıntınız yoksa en azından ev işlerini hafifletmek adına yardımcı alamaz misiniz? Ve eşinizle birşeyler paylaşmak için siz ortam yaratsaniz ya da siz teklif etseniz eski günlerdeki gibi şunu yapalim tekrar vs gibi. Belki bunu düşünemiyordur. Ben evliliğinizde çok bir problem göremedim belki çocuk olunca karı koca olmayı unutmuşsunuzdur.

Öncelikle eşinizle konuşup, yapmak istediklerinizi paylaşıp aktiviteler planlayabilirsiniz.
Umarım eski heyecanlı günlerinize dönebilirsiniz, mutluluklar 💞
Çok teşekkürler. Evet haklısınız bunu deneyeceğim 👍🏻
 
Çok kısa sürede evlenen insanlarda genelde bu hayal kırıklığı oluyor. Çünkü ilk aylar özellikle tüm duygular çok yüksek yaşıyorsun. Siz de bunun büyüsüne kapılıp tamam aradığım bu demişsiniz. Zaten o kadar başlarda kavga eden çok büyük sorunlar yaşayan az çift vardır. Genelde ilk 5-6 ay özellikle çok sorunsuz geçer. Eğer anlaşamayacaksan bu süreçten sonra belli olmaya başlar. İlk zamanlarda aşkımıza heyecanımız da dahil oluyor, karşımızdakiyle daha yeni vakit geçirmeye başladığımız için her gün bir merak her gün bir keşfediş. Tabii ki zamanla her şeyine alışıyoruz. Bana göre aşk değil ama o ilk başlardaki delilik hali geçiyor bir süre sonra. Ben erkek arkadaşımla aynı evde yaşıyorum ve aynı evde olmak bizim aramızda bir şeyi değiştirmedi. Tam tersi birbirimizi her anlamda öğrendik, keşfettik. Hala deli gibi aşığız onsuz yaptığım hiçbir şeyden zevk alamıyorum.

Erkeklerde bir de genelde şu durum çok oluyor eğer evde yaşayan başka biri daha varsa ya da sizinki gibi altlı üstlü oturma durumu varsa evden uzaklaşıp dışarıda daha fazla vakit geçirmeler başlıyor. Bilmiyorum geride birilerinin daha olması bir güven mi veriyor ya da bir gevşeklik mi doğruyor ama gözlemlerim hep bu yönde.
 
X