Prime zamanini hatirlamiyorum da üniversitede hamile kalan arkadaslarina ozendigi icin, kürtaj olma hissini merak ettigi icin, gencligimde bu deneyimim de olsun diyerek birkac kez hamile kalip kurtaj yaptirmasi gercegini asamiyorum ben ahshdh
Abarttigini dusunuyorum cogu zaman ben de ama genel olarak kendini sadece cinselligi ile tanimladigini ve bu sekilde var olmaya calistigini dusunuyorum.
Tecavüze uğrayan kadınları kıskandığı nirvanasını unutmuşsun.
Ay o zaman bakmiyordum herhalde foruma. Neden, nasil, nicin diyecegim de korkuyorum sormaya.
Öyleyse de içinden bu kadar leş ve korkunç şeyler çıkarabiliyorsa çok da pür pak değildir gerçek kişiliği de.
Çünkü bir erkek onu beğenmiş ve tecavüz etmeye değer bulmuş.
Neden telefonunuzda çok özel şeyler mi var? Ben de eşimin telefonuna hiç bakmasam sonsuz güvenirim. Çünkü yaptığı hiçbir şeyden haberim olmadığı için kafam rahat olur. Keşke biraz böyle bir insan olabilseydim. Sorgusuz sualsiz güven harika bir şey. Bu arada evli arkadaşlarımın hepsi istedikleri zaman eşlerinin telefonlarını eline alabiliyorlar ya da eşleri de onlarınkini alabiliyor kimse birbirinden telefon saklamadığı için bana garip gelmişti bunun koşul olarak söylenmesi. Herkesin hayat görüşü farklı tabi.
Ay ne kadar zormuşŞu topikte sevgililiği cep telefonsuz internetsiz geçen bir ben miyimdinozor olmuşum resmen
Cep telefonu yoktu cep kurcalama vardı :))) Bizim dönemimizde hala mektuplaşma yaygındı o yüzden pantolon ve ceket cepleri kurcalanır cüzdana bakılırdı, araç telefonları ve çağrı cihazları vardı, araç telefonuna gelen son aramalar, çağrı cihazına bırakılan mesajlar didiklenirdi
@kerkenes ruj lekesi demiş ama o artık zurnanın zırt dediği yer :)))) saç teli arama ve burunla parfüm analizi yapılırdı
Erkeğin arabası varsa torpido, koltuk altları vs aranırdı, ki şayet bir aldatma varsa arabada mutlaka delil bulunurdu.
Hazır topiğe gelmişken lütfen dini mesajlar yazılmasın, erkek erkektir aldatmak isteyen her türlü aldatır.
giderek tembelleşiyoruz yani bu durumda Demek ki sevgili bile olsan kavuşmak bile zahmetlidir o zaman 
HahahahhDirekt kabul etmişti ya, boşandılar adam çocukları aldı diğer kadınla evlendi.
Tarkana mektup iyimiş, ben anca dinozorusa falan yazıyordum
Tecavüzden ucuz kurtulan, bu nedenle hastanelik olan dayak yiyen bir kadına ne güzel işte bak arzu edilen bir kadınsın. Direnip canından olacağına keyfine baksaydın demişti.
Eşime güveniyorum. Telefonunu kaçırmaz. Ortada durur. Ama açıp mesajlarını okumam. Belki özel bir konuşmadır.
Henüz evli değilim ama evli olsam da bu şekilde düşünürdüm. + olarak karşımdaki adamın zekasına da güveniyorum. Eğer bir haltlar yiyorsa ortada kanıtı olacağını düşünmüyorum. Bu yüzden takipçi sayısı takip etmek, son görülme izlemek vs gereksiz bir efor gibi geliyor bana.
Yani ilişkilerde aldatma işi kaybetmeyi göze almakla alakalıdır bence. Eşim bunu göze alıyorsa zaten bir şekilde anlarım ben hislerime güveniyorum. Kalkıp da ortada bir şey yokken sürekli ensesinde durup kontrol etmek, kıskançlık yapmak ilişkiyi de bozuyor bence.
Evlenmeden önce eşim cinsellik yaşamak istedi.Cinsellik olsun diye de çok uğraştı
Ama bana ters olduğu için kabul etmedim.Bi yerden sonra pes etti.Evlendikten sonra oldu cinsellik hayatımız.İki senelik evliyim hala bir kez bile eşimin telefonunu elime almışlığım yok.Merak da etmem.Zaten eşimin telefonunu karıştırmam gerektiğini düşünürsem evlilik biter benim için.Telefon karıştırmaya gerek kalmaz.Boşanırım.
Güven kazanılan bir şey değildir, kaybedilen bir şeydir. Bir ilişkiye başlarken karşınızdaki insana güvenmeniz gerekir. Güvenirsiniz, sorun çıkmazsa ne ala, güveninizi sarsacak bir şey yaparsa o zaman düşünürsünüz. Siz en baştan karşınızdaki insana güvenmeyerek, onun sizin güvenininiz kazanmasını bekleyerek başlıyorsunuz. Hata burada.
Ne güzel. Öyle bir algı var ki muhafazakar kişiler tarafından bile el ele tutuşmamak garipseniyor. Yorumlarınızı okumak iyi geldi bana
Ne demişler “İki kişi birbirini severse mutluluk olur. Biri kaçar, diğeri kovalarsa aşk olur. İkisi de sever lakin kavuşamazsa efsane olur.”Ay ne kadar zormuş
KudrAlobar
‘a katılıyorum, güven kazanılan değil kaybedilen bir duygudur.
Zaren
’e yazdığım gibi eskiden cep telefonu yoktu, sosyal medya yoktu, bizim nesilden önce ev telefonu bile tek tüktü onda bile şimdiki gibi direkt arama yoktu önce santrala bağlatmak istediğiniz numarayı yazdırıyordunuz sıranız gelince santral sizi arıyor bağlıyorum diyordu da öyle görüşebiliyordunuz, buna rağmen aldatacak erkekler yine de aldatıyordu da kadınlar da onca imkansızlıklara rağmen yakalıyorlardı.
