1 yıl 2 aydır evliyim.
ailemin kıymetini ve bekar olmanın evli olmaktan daha güzel olduğunu.
yeri geldiğinde iki yüzlü bile olabilmek gerektiğini.
hiç sevmesen dahi arada sırada da olsa bazı insanlarla görüşmek zorunda olduğunu,
artık ben olarak değil, biz olarak düşünmek gerektiğini
hayatın koşturmacası içinde bazen aşkın bile unutulduğunu
ama buların yanında,
yıllardır beklediğin insanın yanında olabilmenin sıcaklığını.
artık resmine değil gülen gözlerine günaydın demenin keyfini
şakalaşarak, gülüşerek birlikte yemek hazırlamanın, bulaşık yıkamanın müthiş bir antidepresan olduğunu
akşamları birlikte evde film izlemenin tadını.
dünyaya ikinizden bir parça getirmek istemenin heyacınını da öğretti.
onun yolunu gözlemeyi özlemeyii
mutfağı hiç sevmediğim halde onun için birşeyler yapmak beni heyecanlandırıyo içimdeki çocuğun yaşadığını öğrendim.
yaktığım yemeği yada iyi pişmemiş yemeği yinede kocamın tabağına koyduğum dahiç eleştirmeden yediğini bunun için bile teşekkür edip. bunu yapmak için saatlerce koşuşturan bir karım var sen bilmezsin aldığım lezzeti dediğinde hissettiğim duygu bambaşkaydı.değer vermek neymiş öğrendim.
hala kabarmayan keklerimi çok sert bıçakla kesilen pilavımı sever:)) ne olurs aolsun takdir etmeyi öğrendim.
ona sarılıp uyumanın terapi gibi iyi geldiğini farkettim.
canım sıkılıncabaşım ağırdığında saçımı okşaması tüm üzüntülerimi alıp götürüyormuş herşeyi ilacı sevgi ve merhametmiş öğrendim.
kocanı çok seviyorsan ailesinide çok sevmeliymişsin o zaman kocanın nasıl mutlu olduğunu gördüm öğrendim:)
her erkeğin için bir çocuk yatarmış eve su tabancası alınca farkettim:)
sabahlara kadar çalışıp sabahın 3ünde 4 ünde eve gelmesine rağmen beni ve köpeklerimizidışarıya çıkarıp gezdirince eve gelip sinama izleyip beni kucağında uyutunca fedakarlık neymiş öğrendim.
hergün küçük süprizler yapmak mutlu etmenin mutlu görmenni değerini anladım. iyi ki varsın kocacım. evlilik iyi birşeymiş doğru zamanda doğru insanla olduysa şansın da iyiyse hayat daha da kıymetli oluyormuş.
o hasta olmasın diye uyanıp sık sık üzerini örttüğümde kendimi annen gibi hissettim.birazcık daanneleri anladım neden pimpirikli olurlarmış. terlediğinde uyuyo bile olsan atletini değiştirmeyi sana gözüm gibi bakmayı bencil olmamayı senden öğrendim.
hayat uzun bir yoldur. evlnince bu yola irili ufaklı çakıl taşları dökülür hayatımıza girer. birazını atarsın birazını çarpa çarpa törpülersin temizlersin. hayat mücedeledir evlilkte öyle..
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?