Evlilik ve ilk 1 yil..

Merhaba, yazim hatalarim olursa görmezden gelin lütfen.

Hani su meshur evliligin ilk 1 yili sikintili ondan sonra hersey oturuyor cümlesi var ya. O ne kadar dogru?
Yaklasik 15 aydir evliyim ve 1-2 aya bir büyük tartismalarimiz oluyor. Nerden baslasam hangisini anlatsam bilmiyorum ama artik dayanamiyorum gittikce cirkinlesmeye saygisizlasmaya basliyoruz. Dün ilk defa beni eski sevgilileriyle kiyasladi. Düsündükce deliriyorum.

Kavga esnasinda sürekli bi ayrilma konusu dönüyor. Ikimizde yanlis evlilik yaptigimizi dile getirdik.
Ben evlilikteki sorunlari aileyle paylasmama düsüncesindeyim ama ya cikmaza girildiyse? Paylasmali mi? Veya paylasmak pismanlik mi?
Oturup güzelce konuşun daha fazla birbirinizi yıpratmadan eğer ikinizde birbirinizden gerçekten memnun değilseniz ayrılın saygının bitti yerde sevgide kalmaz.
 
Biz eşimle evlenmeden 8 sene sevgili olup evlendik . İlk evlendik mobilya ile ilgili sorunlar vardı evde o yüzden kavga ettik bambaşka bir şehire gelmiştim herkesi işimi geride bırakıp herşey çok zordu çok farklı bir iklimde farklı bir kültürdeydim . Yavaş yavaş duruldu herşey alıştık komik şeylere kavga ettiğimizi fark ettik . 2 senelik evliyiz 6 ayda bir büyük kavga ediyoruz artık izne ailesinin yanına gidiyoruz dönüşe kesin kavga ile dönüyoruz kendi evimizde kavga bitti .
 
Aynı bizim durumumuz.
Ben 3,5 yıl sonra ancak cesaret edebildim. Psikolojimi çok bozmuştu. Kendimi sürekli eksik hissettirmişti.
Dediğim gibi bence siz güzelce konuşun. Ve boşanma lafı her kavgada geçen evlilikten hayır asla gelmiyor.
Oturup güzelce konuşun daha fazla birbirinizi yıpratmadan eğer ikinizde birbirinizden gerçekten memnun değilseniz ayrılın saygının bitti yerde sevgide kalmaz.
Kavga aninda degil sakinlesince ya da esiniz kabul ederse bir aile terapistine gitmenizde fayda var.Eski sevgiliyle kiyas cok cirkin ama :KK43:

Cok tesekkür ederim. Söylediklerini kaldiramasamda sanirim bugün tekrar sakince oturup konusmayi deniyecegim. Bakalim sonuc ne olucak..
 
Evliliğin ilk yılları daha güzel geçer diye biliyorum yıllar geçtikçe kavgalar filan artıyor monotonluk filan başlıyor ilk yılda böyleyseniz evliliğinizin temeli bu şekilde oluştuysa sonrası daha kötü olacaktır bence
 
Merhaba, yazim hatalarim olursa görmezden gelin lütfen.

Hani su meshur evliligin ilk 1 yili sikintili ondan sonra hersey oturuyor cümlesi var ya. O ne kadar dogru?
Yaklasik 15 aydir evliyim ve 1-2 aya bir büyük tartismalarimiz oluyor. Nerden baslasam hangisini anlatsam bilmiyorum ama artik dayanamiyorum gittikce cirkinlesmeye saygisizlasmaya basliyoruz. Dün ilk defa beni eski sevgilileriyle kiyasladi. Düsündükce deliriyorum.

Kavga esnasinda sürekli bi ayrilma konusu dönüyor. Ikimizde yanlis evlilik yaptigimizi dile getirdik.
Ben evlilikteki sorunlari aileyle paylasmama düsüncesindeyim ama ya cikmaza girildiyse? Paylasmali mi? Veya paylasmak pismanlik mi?
Öncelikle sorunlarınızı oturun konuşun ,kinusamiyorsaniz yazın .ancak konuşmanız da yazmanız da kesinlikle kesinlikle suçlayıcı unsur bulunmamalı sadece duygularınız üzerinden gidin yani onun yaptıkları karşısında ne hissettiginizi anlatın : değersizlik gibi..
Konuştunuz çözülmedi , aile terapisi alın çözülmedi , bir süre ayrılık kararı alın ve o süre içinde hiç bir şekilde iletişime girmeyin.
Ayrıca şunu da belirteyim konuştuma ve düzelme ya da aile terapisi zaman isteyen bsureclerdir . öyle bugün konuştum hemen duzelsin imkansız. Çünkü oturmuş bazı davranış kalıpları öğrenilmiş tepkiler var zaman gerekli.
Bazı durumlar dışında direkt ayrılık kararı almayı doğru bulmuyorum . Çünkü kişinin kaçıncı evliliği olursa olsun hayat sorunlarla baş etme sanatıdır. Bazı Elzem durumlar yoksa çaba sarf edin
 
Ben bu evlilikteki uyum meselesine çok keskin çizgilerle bakmıyorum. İlk yıllar evet zor olabiliyor. Bir insanla aynı evi paylaşmaya başlamak zor bir süreç. İktidar savaşları, büyük beklentiler, yaşam anlayışımızla uyuşmayan fikirler elbette olası. Tek taraflı okuyoruz, açıkça ortaya koyduğunuz somut bir örnek olsa onun üzerinden yorum yapabiliriz. Bizim eşimle ilk yıllarımız epey fırtınalı geçti. Çünkü yetiştiğimiz aile ortamı çok farklı. Birbirimizi yaralamak için kurduğumuz çok acı cümleler oldu. Ama kendimizi yontmayı, evliliği yaşanır hale getirmeyi başardık. Çok mücadeleler verdik tabi. Çekip gitmeyi, bitirmeyi çok kez denedik. Ama olmadı. Şimdi diyorum ki iyiki erken pes etmemişiz.yazık olurmuş. Halbuki aynı frekansı yakalamak mümkünmüş. Eşinizi en iyi siz tanırsınız. Vicdanlı ve ahlaklı bir insan mı bunu siz bilirsiniz. Eğer öyleyse mücadeleye ego savaşı vermeden devam.
 
Eskiden bende evlilik zamanla oturuyor diye düşünürken , boşandıktan sonra nasıl başlarsa öyle gider diye düşünmeye başladım.
Yıllarca evliliğim düzelsin diye bekledim ben. Ve en son bana hiç bir sevgilim senin gibi değildi. Sen beni memnun edemiyorsuna kadar geldik.
Evlendiğim ilk günden itibaren pişman oldum.
Şimdi bu doğrultuda tek tavsiyem var. Alın karşınıza ciddi şekilde konuşun. Tabi bunu yapmadan evvel ben ne istiyorum?
Benim beklentim nedir ?
Ben nasıl davranıyorum ?
Nasıl davranmasını istiyorum ?
En önemlisi de Bu evlilik için beler yaptım ?
Diye düşünün.
Ondan sonra da karşı tarafla bu konuyu konuşun.
Umarım düzelirsiniz.
Sevgililerle kıyaslamak hoş değil biz hiç eskileri konuşmadık öğrenmekte istemiyorum ve beni kimseyle kıyaslayamaz daha iyiyse mutluysa ne diye onları bırakıp benimle evlendi o zaman demekki artı özelliklerim daha fazla bizdede maddi konularda aşamadığımız problemler var aileye para aktarmalar ve yalan söylüyor ben ailemle şimdilik paylaşmadım ilişkimizi yoluna koyucağımıza inanıyorum eger gerçekten seviyorsan bir çözüm yolu bulunur diye düşünüyorum ne yüz0nden çıkıyor kavgalar mesala
 
Evlilikte bir sure bir alisma donemi oluyor. Ben de 9 aylik evliyim. Ama saygisizlik baska bir sey
Hele eski sevgiliyle kiyaslanmak.. ben dusunemiyorum esim boyle bir kiyas yapsa icimde birseyler sonsuza dek kopar. 15 ay kisa bir sure degil. Kendinize sunu sorun? Mutsuz muyum? Bu adam bana gercekte deger veriyor mu, bunu hissediyor muyum
 
Cogu zaman ben aciyorum bu konuyu. Bilmiyorum neden. Aslinda düsününce cok yanlis geliyor ama aliskanlik gibi düsünün. Kullanilmasi gerekilen en son kelimelerden ama bana artik cok basit bir kelime gibi geliyor:KK43:

Kavgada söylenmemesi gerek sözlerden biri halbuki
 
Saygıyı ve sevgiyi kaybetmenin yılı olmaz.
Şu kadar zaman geçince düzelir, yola gireriz sadece kendini avutma cümleleri.
Borç değil ki bu 1 yıl sonra bitsin, rahata erelim.

Üzgünüm ama kötü başlayan ilişkinin çok iyi bir şekilde birden düzeldiğini görmedim ben.
Nasıl başlarsa öyle gidiyor.
Hatta vakit geçtikçe daha da çirkinleşebiliyor.
 
Öncelikle sorunlarınızı oturun konuşun ,kinusamiyorsaniz yazın .ancak konuşmanız da yazmanız da kesinlikle kesinlikle suçlayıcı unsur bulunmamalı sadece duygularınız üzerinden gidin yani onun yaptıkları karşısında ne hissettiginizi anlatın : değersizlik gibi..
Konuştunuz çözülmedi , aile terapisi alın çözülmedi , bir süre ayrılık kararı alın ve o süre içinde hiç bir şekilde iletişime girmeyin.
Ayrıca şunu da belirteyim konuştuma ve düzelme ya da aile terapisi zaman isteyen bsureclerdir . öyle bugün konuştum hemen duzelsin imkansız. Çünkü oturmuş bazı davranış kalıpları öğrenilmiş tepkiler var zaman gerekli.
Bazı durumlar dışında direkt ayrılık kararı almayı doğru bulmuyorum . Çünkü kişinin kaçıncı evliliği olursa olsun hayat sorunlarla baş etme sanatıdır. Bazı Elzem durumlar yoksa çaba sarf edin

Fikirleriniz icin cok tesekkür ederim. Cok haklisiniz esimi suclamadan sen degilde ben diyerek konusmaya calisicam. Umarim asabiliriz bu sorunlarimizi
 
Merhaba, yazim hatalarim olursa görmezden gelin lütfen.

Hani su meshur evliligin ilk 1 yili sikintili ondan sonra hersey oturuyor cümlesi var ya. O ne kadar dogru?
Yaklasik 15 aydir evliyim ve 1-2 aya bir büyük tartismalarimiz oluyor. Nerden baslasam hangisini anlatsam bilmiyorum ama artik dayanamiyorum gittikce cirkinlesmeye saygisizlasmaya basliyoruz. Dün ilk defa beni eski sevgilileriyle kiyasladi. Düsündükce deliriyorum.

Kavga esnasinda sürekli bi ayrilma konusu dönüyor. Ikimizde yanlis evlilik yaptigimizi dile getirdik.
Ben evlilikteki sorunlari aileyle paylasmama düsüncesindeyim ama ya cikmaza girildiyse? Paylasmali mi? Veya paylasmak pismanlik mi?
Ilk yilda nasil olursa genelde sonraki senelerdede öyle oluyo kendini yipratmana gerek yok bence
 
Ben bu evlilikteki uyum meselesine çok keskin çizgilerle bakmıyorum. İlk yıllar evet zor olabiliyor. Bir insanla aynı evi paylaşmaya başlamak zor bir süreç. İktidar savaşları, büyük beklentiler, yaşam anlayışımızla uyuşmayan fikirler elbette olası. Tek taraflı okuyoruz, açıkça ortaya koyduğunuz somut bir örnek olsa onun üzerinden yorum yapabiliriz. Bizim eşimle ilk yıllarımız epey fırtınalı geçti. Çünkü yetiştiğimiz aile ortamı çok farklı. Birbirimizi yaralamak için kurduğumuz çok acı cümleler oldu. Ama kendimizi yontmayı, evliliği yaşanır hale getirmeyi başardık. Çok mücadeleler verdik tabi. Çekip gitmeyi, bitirmeyi çok kez denedik. Ama olmadı. Şimdi diyorum ki iyiki erken pes etmemişiz.yazık olurmuş. Halbuki aynı frekansı yakalamak mümkünmüş. Eşinizi en iyi siz tanırsınız. Vicdanlı ve ahlaklı bir insan mı bunu siz bilirsiniz. Eğer öyleyse mücadeleye ego savaşı vermeden devam.

Eskiden actiginiz yaralar, söylediginiz acitici sözler hepsi unutuldumu? Yani unutmayi ve mutlu olmayi basardinizmi cidden?
 
Eskiden actiginiz yaralar, söylediginiz acitici sözler hepsi unutuldumu? Yani unutmayi ve mutlu olmayi basardinizmi cidden?
Tabiki unutuldu unutulmasa yürümez. Çünkü hepsi sadece sinir ve öfkeyle sadece nasıl yaralarım diye söylenen sözler.Tabi bu sözler öyle uç abartı şeyler değildi bu da var. Kendimi mutsuzluğa da mahkum edebilirdim ama ben mutlu olmayı seçtim.
 
Tavsiyem, eşinin ailesiyle hic bir sorununu paylaşma, objektif olamazlar eşini tutarlar, savunacak tarafları belli. Elestiren,geçimsiz taraf sen olursun sikayet edersen. Ilk 1 yil evet zor, benimde çok zordu alisma vs. Sonraki yillar da super olmadı ama birbirimizin dilini çözdük, anlamaya basladik. Birimiz konuşurken digerimiz alttan almayi öğrendi derken birbirimizi idare etmeyi öğrendik. Sakin saygisizlasip yüz göz olmayın birbirinizle o zaman isler icinden cikilmaz hale geliyor.
 
Ne güzel böyle bi uyum yakalayabilmissiniz ne mutlu size. Bizde mesela yataga küs girmicez diye cok konustuk ama sözümüzü tutamiyoruz maalesef
Ben bıraz inadımdır öfkemde çabuk gecmez.eşim tam tersi saman alevı gıbı yanar söner :) o yumuşayıp tamam hadi gel diyip sarılır konusurz gecer gıder yanı
 
Eşim ve ben ikimizde çok baskın ve güçlü karakterleriz. Ben alttan alayım kafası ikimizde de yoktur doğrusu. Birbirimizi gerçekten severek evlendik ama dediğin gibi kavga anı can yakma savaşına dönüyordu. Bir gün kavgamızda ben o kadar acımasız oldum ki eşimin canını öyle yaktım ki kapılardan eğilerek geçen koskoca adam yere çöküp çocuk gibi ağladı. Küçücük kaldı ☹️ Ben hala hırsımı alamadım tabi. Onun bana hep kullandığı bir cümle vardı “ ağlayınca yumuşayacağımı mı sanıyorsun” derdi. Ben de öyle diyerek hala acıttım. O akşam işe girecekti. O kırgınlıkla kalktı yüzünü yıkayıp gitti erkenden. Kendimle kaldım evde. “Ya geri gelemezse eve. Ya bu yatakta artık tek başıma yatmak zorunda kalırsam. Dolaba baktım kıyafetlerini ütülemişim tertemiz. Ya ben bunları kolileyip birilerine dağıtmak zorunda kalırsam. Ya kendine zarar verirse” bunları düşündüm. Kahroldum. Ömrüm boyunca o kadar büyük bir vicdan azabı çekmedim. Ben bu adama aşığım dedim. Kaşına gözüne ayrı ayrı kurban olurum. Önemli miydi o mesele? Allah korusun ama teşhis için o soğuk odaya girmek zorunda kaldığım zaman bu uğruna kavga ettiğimiz meselenin bir önemi kalacak mı? Kalmayacak. İki saat sonra eşim aradı nasılsın diye. Ben hala kendi kendime kızıp ağlıyordum. Ağlayarak özür diledim. Unutalım dedi. (Ben diyemezdim) sabah geldi. Bu düşüncelerimi ona anlattım. Hiçbir şey seni kaybetmekten daha önemli değil dedim.

O gün milattı bizim için. Bir daha öyle kavga etmdik hatta ses yükseltmeli kavga hiç etmedik. Arada atışsakta ben şımarıyorum şakaya dönüyor sonu. Eşine sakin zamanında bunları anlat. Ona sor. Kimse çakılı değil bu dünyada. Senin üzerine toprak atmak zorunda kaldığı an (Allah korusun elbette) bu meseleler o kadar önemli olacak mı hala?

Bir akrabamız var. Oğlunun saç tarzına giyimine kızardı. Bu ne böyle zibidi gibi derdi yüzüne. Bir sabah oğlunu kapıdan işe gönderdi ve geri gelemedi oğlu. Hep bunu düşünüyorum. Değmez. Vallahi de billahi de değmez birbirinizi kırmaya. Hayatın tadı el ele çıkıyor. Rabbim sağlıklı ömürler versin.
 
Eşim ve ben ikimizde çok baskın ve güçlü karakterleriz. Ben alttan alayım kafası ikimizde de yoktur doğrusu. Birbirimizi gerçekten severek evlendik ama dediğin gibi kavga anı can yakma savaşına dönüyordu. Bir gün kavgamızda ben o kadar acımasız oldum ki eşimin canını öyle yaktım ki kapılardan eğilerek geçen koskoca adam yere çöküp çocuk gibi ağladı. Küçücük kaldı ☹ Ben hala hırsımı alamadım tabi. Onun bana hep kullandığı bir cümle vardı “ ağlayınca yumuşayacağımı mı sanıyorsun” derdi. Ben de öyle diyerek hala acıttım. O akşam işe girecekti. O kırgınlıkla kalktı yüzünü yıkayıp gitti erkenden. Kendimle kaldım evde. “Ya geri gelemezse eve. Ya bu yatakta artık tek başıma yatmak zorunda kalırsam. Dolaba baktım kıyafetlerini ütülemişim tertemiz. Ya ben bunları kolileyip birilerine dağıtmak zorunda kalırsam. Ya kendine zarar verirse” bunları düşündüm. Kahroldum. Ömrüm boyunca o kadar büyük bir vicdan azabı çekmedim. Ben bu adama aşığım dedim. Kaşına gözüne ayrı ayrı kurban olurum. Önemli miydi o mesele? Allah korusun ama teşhis için o soğuk odaya girmek zorunda kaldığım zaman bu uğruna kavga ettiğimiz meselenin bir önemi kalacak mı? Kalmayacak. İki saat sonra eşim aradı nasılsın diye. Ben hala kendi kendime kızıp ağlıyordum. Ağlayarak özür diledim. Unutalım dedi. (Ben diyemezdim) sabah geldi. Bu düşüncelerimi ona anlattım. Hiçbir şey seni kaybetmekten daha önemli değil dedim.

O gün milattı bizim için. Bir daha öyle kavga etmdik hatta ses yükseltmeli kavga hiç etmedik. Arada atışsakta ben şımarıyorum şakaya dönüyor sonu. Eşine sakin zamanında bunları anlat. Ona sor. Kimse çakılı değil bu dünyada. Senin üzerine toprak atmak zorunda kaldığı an (Allah korusun elbette) bu meseleler o kadar önemli olacak mı hala?

Bir akrabamız var. Oğlunun saç tarzına giyimine kızardı. Bu ne böyle zibidi gibi derdi yüzüne. Bir sabah oğlunu kapıdan işe gönderdi ve geri gelemedi oğlu. Hep bunu düşünüyorum. Değmez. Vallahi de billahi de değmez birbirinizi kırmaya. Hayatın tadı el ele çıkıyor. Rabbim sağlıklı ömürler versin.
Yüreğime dokundu yazdıklarınız... Elinize sağlık bizlere de örnek oldunuz. Hayat gerçekten çok kısa hep birbirinizi böyle sevin inşallah🙏🏻
 
Back
X