Evlilikte beklentiler

Iyi ama 38 yasindayim, seceneklerim azaldi, bunu kabul etmezsem evde kalirim bir dusunce ile evlilik yurumez. Salt iyilik evlilik icin yeterli degil. Ayrica nasil erkeklerin eski sevgilileriyle karsilastirmasini kiniyorsak sizi de bu konuda kinadim.
O kadar dogruki bu.. bir cok kadin veya erkek daha gencim, onuda taniyim bunuda taniyim onla beraber olayim derken gerek bi tarafin gerekse iki tarafin evlilik dusuncesi disinda iliski yasadigi icin...birde bakiyorlar yas gecmis. Ya evlenmek icin evleniyor, ya da sirf az zamanim var diyerek anne olma istegiyle belkide hayatlarinin hatasini yapiyorlar..

Simdi demiyorumki erken evlenenlerin evlilikleri mukemmel gidiyor vs. Asla oyle birsey yok..sadece laylaylom yerine ciddi iliskilere yelken acilsa zamaninda boyle olmaz..sonucta ilk ciktigiyla evlenen cok az kisi kalmistir..ama 20 kisiyle ciktiysan bir gun evlenecegin kiside illaki bi kiyaslama yapilir diye dusunuyorum.

Hos bazi seyler gercekten nasip kismet ne desekte herkes kaderini yasiyor ve kimsenin hayati mukemmel degil..
 

Her şey şimdi güzel hiç öyle düşünme :)
Madem sevgi var, bir şeyler tolere edilebilir
Dedim ya entellektüel açıdan biz de uyumsuz bir çiftiz ama onun da beni tamamladığı yerler var
Hayat tecrübesi, korumacılığı, evimizi yuvaya çevirmesi hep onun marifetleri
20 yaşında olsam bu keyfi almazdım diye düşünüyorum, bizim yaşlarımızda sevgi çok daha güzel, bulunmuş kişilikler, oturmuş hayatlarla yapılan evlilikler daha sağlıklı bence. Maddi beklenti, aile baskıları, gelecek kaygıları gibi bir sürü sorun bu yaşa kadar aşılmış oluyor, daha kendi içinde bir düzen kuruluyor. Geç kaldım diye düşünme asla, bir de ben kendi hayatımda gördüm ki aynı evin içinde olunca bağlanılıyor, bireysellik bitiyor. Daha duygusal, daha yumuşak oluyorsun, biz ne kadar güçlü kadınlar olsak da bir erkeğin varlığı insan hayatı için büyük rahatlık onu keşfediyorsun :)
 
Şöyle yazıları okurken düşündüm de, benim sorunum esasen evlilikten ziyade, hayattan az keyif almak, hayatı yaşamak konusunda zorlanmak, hayallerin tükenmesi, tüketicilik sendromu ve kolayca sıkılmak. Çalışıyorum, işim gücüm var, maddi durumum da yerinde. Ailem de iyi. Maneviyatım da güçlü. Ama şükürsüzlük mü dersiniz bilmiyorum...Evlilik hep bir hayaldi. Çok mutlu olacaktım. Bu boşluğu hep bir erkeğin doldurabileceğini düşündüm ömrümce. Ama şu an anlıyorum ki kimse hayatıma ekstra büyük bir anlam katamayacak...Evet, sorun bu, amaçsızlık. Tembelim, haftasonu ev işi yapmak bile çok zor geliyor. Yataktan çıkmadam gece gündüz nette ömür geçiricem herhalde. Böyle garip bir durum.
 
Son düzenleme:
Iyi insan olmak iyi karaktere sahip olmak güzel evliliğin garantisi değil.yoksa neden iyi insanlarda bosansin.kocanız sizi.siz kocanızı karakter ve enerjinizle etkiliyorsunuz.karakterin iyi olmasi evliliğe sabira ve kırgınlıklara karşı katkısi oluyor ama sonu yok garanti değil.ayrıca kişiler harici sebeplerde çok.karı kocayı birbirine kiskirtan ana baba arkadaş.da dinamit koyabiliyor evliliğe.her şeyin iyi olmasını dilemekten kendi elimizden geleni yapmaktan başka birsey yok gibi
 
Hayal kurmakla ,beklentiye girmek bazen bunun ayrımını yapamıyoruz....
Var olanla güzel bir hayat, yani yetinmek duygusunu sanırım artık unuttuk....
Yalnız anlattığınız hissi belli bir yaştan sonra yaşadığımız da göz önünde olsun,seçici olmanız biraz da bununla alakalı.....
 
Ay evet gözü açılmamış demişsin ya aynen öyle :) Ben de kariyere, entelektüel zihin uyumuna çok önem verirdim. Şimdi bunları kenara atıcam, hayal kırıklığına uğrarım diye korkuyorum..

Hayır bunları kenara atmamalısın çünkü bunlara şimdi de önem veriyorsun ve bu çok normal Hayal kırıklığına ugrayacağını hissediyorsun zaten
 
Ne bileyim, çok güzel resimler yapardı, sanatkardı mesela, kalburüstüydü, bir diğeri hem mühendis hem programlama diki bilirdi. Fotoğrafçılık düşkğnüydü. Unutmadığımdan onları değil sordunuz diye söylüyorum.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…