Şöyle yazıları okurken düşündüm de, benim sorunum esasen evlilikten ziyade, hayattan az keyif almak, hayatı yaşamak konusunda zorlanmak, hayallerin tükenmesi, tüketicilik sendromu ve kolayca sıkılmak. Çalışıyorum, işim gücüm var, maddi durumum da yerinde. Ailem de iyi. Maneviyatım da güçlü. Ama şükürsüzlük mü dersiniz bilmiyorum...Evlilik hep bir hayaldi. Çok mutlu olacaktım. Bu boşluğu hep bir erkeğin doldurabileceğini düşündüm ömrümce. Ama şu an anlıyorum ki kimse hayatıma ekstra büyük bir anlam katamayacak...Evet, sorun bu, amaçsızlık. Tembelim, haftasonu ev işi yapmak bile çok zor geliyor. Yataktan çıkmadam gece gündüz nette ömür geçiricem herhalde. Böyle garip bir durum.