Feng Shui

graf

Popüler Üye
Kayıtlı Üye
14 Temmuz 2006
700
8
Feng Shui sözcükleri Çince'de Rüzgar ve Su anlamına gelir.
Yüzyıllar öncesinde Çinliler yaşadıkları topraklar üzerinde yaşam kalitelerini yükseltmek için uğraşmışlar ve yerin ve havanın dilinden anlamak için bu bilgeliğe başvurmuşlardır. Bugün artık, batıda da şans ve refahı arttırmak için Feng Shui, işyerlerinde ve evlerde kullanılan ve giderek popülaritesini artıran bir sanat halini almıştır.
Feng Shui'nin temel amacı doğal düzenle tam bir uyum içinde olmak ve derin bir duyarlılık yaratmaktır. Feng Shui'nin kullanımında sezgilerin ve sağduyunun da büyük bir önemi ve katkısı vardır.
Bizim de amacımız size Feng Shui'yi kavramsal ve teorik olarak tanıtmak, genel bir anlayış yaratarak, hayatınızda aksayan yanları daha iyi bir hale getirmenize, şansı, mutluluğu ve zenginliği yakalamanıza yardımcı olmak.




Feng Shui'nin temeli çok eskilere dayanır. Kadim Çin efsanelerine göre, bundan yaklaşık 4,000 yıl önce Lo Nehri'nden (Sarı Irmak) yüzeye dev bir kaplumbağa çıkar ve Çin'in merkezine doğru ilerler. O tarihlerdeki inanışa göre, tanrıların kaplumbağanın içinde yaşadığı düşünüldüğü için, bu kaplumbağaya da çok önem verilmiş ve uğurlu olduğuna inanılmış. Eskiler kaplumbağanın kabuğu üzerinde bir şekil görmüşler (sağda en uçtaki resme bakın). Kabuğun üzerindeki bu şekil üçe üçlük, dokuz kareden meydana gelen ve üzerinde noktalarla sembolize edilen sayılarmış.
Yatay ya da dikey, her yönden bu sayılar toplandığı zaman 15 ediyormuş. Onbeş ise, Çin güneş takvimine göre bir seneyi oluşturan her bir 24 döngüdeki (ay) gün sayısıdır.
Bu dev kaplumbağanın üzerindeki sayıların düzeni bazı enteresan konularla bağlantılıdır. Mesela, Çinlilerin zaman sisteminde 9 sayısının (kaplumbağanın üzerindeki dokuz kare) çok ayrı bir değeri vardır. Zaman her biri 20 yıl süren 9 çağa bölünmektedir. Üç 20 yıl bir "dönem"i meydana getirir. Büyük Döngü'nün tamamlanması için 180 yılın geçmesi gerekir. Her 20 yıllık küçük dönem bir ila dokuz arasında bir sayıyla isimlendirilir.
Feng Shui'yi anlayabilmek ve kullanabilmek için Yin ve Yang kavramlarına da aşina olmak gerekir. Yin ve Yang ikiz kavramları antik Çin kozmolojisinin temel taşlarındandır ve Güneş ve Ay ile de sembolize edilir. Bu semboloji evrende aktif olan kutuplaşmanın en temel halini ya da başka bir deyişle, iki temel karşıt gücü temsil eder.

Yin (dişi) Yeryüzü, Ay, karanlık, gece, dişil, negatif, statik, kış, soğuk, emen, alıcı, kış, yumuşak, içine çeken.
Yang (erkek) Gökyüzü, Güneş, aydınlık, gündüz, eril, pozitif, dinamik, yaz, sıcak, sert, dışarı veren

Ama bu kavramlar hiç bir şekilde yalın değillerdir ve birbirlerinin içine geçmişlerdir. Yani, Yin Yang'da, Yang ise Yin'in içinde her zaman vardır. Olumluyla olumsuzun, karanlıkla aydınlığın, sıcakla soğuğun, bu değişken bileşimi, dünyanın dönmesini de sağlayan, yaşamsal enerji Chi'yi yaratır. Chi insanın yaşamınındaki temel etkenlerden ilkidir. Anlamı "nefes" olan chi, yeryüzünün şekillerini, bitkilerin biçimlerini yaratan, hayvanların yaşam mücadelesini sağlayan enerji ya da güçtür. İnsanlarda ise, bedenin varlığını devam ettiren, eylemlerimizi, amaçlarımızı belirleyen, ruh ya da bedensel güçtür. Dolayısıyla her seviyede yaşamın dengeli bir biçimde devam edebilmesi için, bu enerjinin rahatça akması, engellerle karşılaşmaması da en önemli gereksinimdir.
Feng Shui, yaşamımızı devam ettirdiğimiz ortamlardaki enerji akışını yani yaşamsal gücü inceler ve eksiklikleri tamamlamaya, hataları düzeltmeye yardım eder. Yaşanan ortamdaki chi akşını düzeltmek, arttırmak orada yaşayan insanların da enerji akışlarının düzelmesine yardımcıdır.

Beş Element

Bir ortamdaki enerji akışını verimli hale getirmek için, Yin ve Yang faktörlerinin dengeli dağılımını sağlamanın yanı sıra, Çin inanışında bilimlerin temelini oluşturan Beş Element'i de tanımak son derece önemlidir. Su, Ağaç, Ateş, Toprak ve Metal'den oluşan bu elementler hayatın yapıtaşları olarak kabul edilir.
Beş Element zamanla, mevsimlerle, gezegenlerle, renklerle, yönlerle, bedenimizdeki organlarla bağlantılıdır. Eski Çinlilere göre, bu elementler karşılıklı etkileşim içinde enerji akışımızı yani hayatımızı şekillendirirler.
Uyum, refah ve mutluluk için varolan doğal düzene uyum sağlamak bizler için de en kolay yöntem olacaktır.
Elementlerin karşılıklı etkileşimleri farklı etkiler yaratabilir. Bunlar Üretici Döngü ve Yokedici Döngü olarak nitelendirilirler.

Su bitki ve ağaçları besler, Ağaç meydana gelir, Ağaç Ateş'i yaratır, ateşin yanarak küle dönüşü Toprak'ı oluşturur, Toprak ise Metal'in kaynağıdır. Metal yoğunlaşak ya da eriyerek suya dönebilir İşte bu Üretici Döngü'dür.

Bir de kötü enerji yaratan dolayısıyla, kötü olayların ve felaketlerin nedeni olan Yokedici Döngü vardır. Bu döngü, doğal düzenin dengesinin bozulması ya da tahrip edilmesi sonucunda oluşur. Su Ateş'i söndürür; Ateş Metal'i eritir; Metal Ağaç'u kırar; Ağaç (bitkilerin kökü) Toprak'a nüfuz eder; Toprak Su tarafından emilir.
Feng Shui uzmanları bu türlü durumlarda bu gibi zararlı etkilerden kaçınmak için dengeleyeci bir elementin kullanılmasını tavsiye ederler.
 
Feng Shui'ye göre oturma odası dekorasyonu

* Tavan veya yerlerde kullanılan dekoratif süslemeler sivri köşeli şekiller olmamalı.

* Mobilyalarda düz hatlar tercih edilmeli.

* Sivri köşeleri, duvar çıkıntılarını ayna, yapay/doğal bitkiler, paravan veya dolaplarla kamufle etmelisiniz.

* L şeklinde yerleştirme Feng Shui açısından olumlu değildir.

* Büyük dolaplar kapaklı olmalı, açık raflar tercih edilmemelidir.

* Yüksek dolaplar duvara dayalı pozisyonda yerleştirilmelidir.

* Odanızda kırmızı renkli bir eşya bulunsun. Kırmızının yoğun kullanıldığı bir resim de olabilir.

* Odanızda, cam kenarlarında olsa bile kaktüs bulundurmayın.

* Çiçekleri odanızın güneydoğu tarafına yerleştirin. Yapma çiçek kullanabilirsiniz; ama, kurutulmuş çiçek kullanmaktan kaçının.

* Yaratıcı enerji, parlak ve aktif renklerle gelir. Ortamınızı renkli resimler, bitkiler ve parlak ışıklarla süsleyin.

* Düzgün geometrik şekilli odalarda oturun. Girinti çıkıntıları ayna kullanarak azaltmayı deneyin.

* İçinde su bulunan araç gereçleri veya resimleri arkanıza almayın. Yüzünüz hep onlara bakmalı.



(alıntıdır)
 
Feng Shui'ye göre Yatak odası Dekorasyonu

Yatak odaları dış dünyayla ilişkilerin koparıldığı bir ortam olmalı:

* Öncelikle Feng Shui'nin bir moda olmadığını unutmayın. Bu bir yaşam tarzı; evrenin, doğanın düzenine ve dengesine uyumlu yaşama sanatı.

* Yatak odası, gözler ve zihni rahatsız edecek şeylerden arındırılmış, ses ve stresin olmadığı, dış dünyayla ilişkimizi koparan bir ortam yaratılarak düzenlenmeli.

* Feng Shui, mekânda huzur verebilecek bir düzenleme yapabilmenin yöntemlerini gösteriyor. Bu yöntemleri uygulayarak sağlık, aşk ve evlilik ilişkilerinin enerjisini yatak odasında kontrol edebiliriz. Uygulamada olumlu enerjileri artırırken olumsuz olanları önleyebilir; çocuklar için gerekli olan eğitim ve sağlık enerjilerini kontrol edebiliriz.

* Her kesimden insan Feng Shui'ye ilgi gösteriyor: Ev hanımları, iş kadınları ve erkekler, gençler... Özellikle hayatında sorunları olanlar bu felsefeye ilgi gösteriyor. Bunun dışında merak ve ilgiden dolayı uygulama yapmak veya konuyu öğrenmek isteyenler var. Yeni ev veya işyerine taşınacak olan kişilerden de ilgi var.


Yatak odasında öncelikle dikkat edilmesi gerekenleri şöyle sıralayabiliriz:

* Ayaklar kapıyı görecek şekilde uyumamalıyız. Yatağın başı, tuvalet duvarına yaslanmasın. Yatak odasında tuvalet ve banyo varsa, kapısını ve klozet kapaklarını her zaman kapalı tutmalıyız.

* Evli çiftlerin ebeveyn yatak odasının güneybatı yönünde olması çok iyi. Yatak odasında kırmızı ve altın renkleri kullanılmasın, çünkü bu renkler enerjiyi uyararak uyku ve dinlenmeyi önler.

* Yatak odasında bulundurulmaması gereken aksesuarlara gelince... Özellikle hareket eden su, akvaryum ve yapay şelale bulundurmak iyi değil, çünkü su enerjiyi harekete geçiren ve dinlenme enerjisini bozan bir element. Bir bardak su veya bir cam kap içinde kullanılan su demek istemiyoruz.

* Yatak odalarında mümkün olduğu kadar az mobilya kullanılsın. Yatak odası her zaman temiz ve düzenli tutulmalı ki; enerji akışı yumuşak olsun.


Elektronik yasak!

Yatak odalarında elektronik aletlerin bulunması önerilmiyor. Bunlar elektromanyetik enerji yansıtıyor ve sağlık açısından da zararlı görülüyor. Odanızda; televizyon, müzik seti gibi aletleri kullanmayın.



(alıntıdır)
 
Feng Shui ’ye Göre Çocuk Odası dekorasyonu

Feng Shui:Eski Çin dizayn teorosi. Sözlük anlamı Rüzgar ve su. Amacı herşeyin çevreyle ahenk içinde olmasıdır.

Bunu sağlamak için Yin (dişi,dingin) ile Yang’ın (erkek,etkin) dengede olması gerekir. Feng Shui ister büyük ister küçük olsun her ölçekteki planlamada uygulanabilir.

Türkiye’de son zamanlarda popüler olan Feng Shui’ye göre çocuk odası nasıl olur bir bakalım.

Çinlilere göre Beş Element, insani ve doğal aktivitileri biçimlendiren ve canlandıran kuvvetler olarak düşünülür. Bu elementlerden Ahşap büyümeyi, yaratıcılığı sembolize eder. Ahşabın Ateş ve Su ile üretici, Toprak ve Metalle de yok edici bağlantısı vardır.

Su, Ahşabın gelişmesine yardım eder, Ahşap da yanarak Ateşi meydana getirir. Ahşap, Toprağın gıdasını alır, Metal de Ahşabı keser.

Çocuk odaları, onların geliştikleri, büyüdükleri yerdir. Bunedenle Beş Elementten Ahşaba aittirler. Çocuk odasının doğuya bakan, bol güneş alan bir oda olması en iyisidir. Böylece yumuşak sabah güneşi, hayat veren Chi (enerji) ile bebeği besleyebilecektir.

Oda, sessiz ve emniyetli olmalıdır. Evin ortak kullanılan odasından uzak, anne baba odasına yakın olmalıdır. Yatak, duvar kenarına yerleştirilmeli, kapıdan ve pencere altından uzak olmalıdırki buralardaki Chi akımı bebeğin uykusunu bozmasın.

Oda temiz hava, bol ışık yani sheng chi (yaşam enerjisi) almalıdır. Birde doğayla bağlantısı olursa en iyisi. Bahçeye açılan bir kapı olamıyorsa da, ağaçlara bakan bir pencere olabilir.

Çocuk odasında alabildiğince plastik malzemelerden kaçının . doğal malzemeler kullanın. Duvar kağıdı ve su bazlı boyalar, ahşap parke veya yün halı ve organik malzemelerden mobilyalar.

Ahşabın akla getirdiği renk yeşildir, yani Freng Shui’ye göre çocuk odası, yeşilin açık tonlarında olmalıdır. Duvarlarda yeşil istemiyorsanız, mobilya veya örtülerde yeşil kullanmaya çalışın.

Erkek çocuklar daha etkin (yang) olduğu için odaları dingin (yin) olmalıdır; kız çocuklar ise yin oldukları için odaları yang olmalıdır. Mavi bazlı soğuk renkler yin, kırmızı bazlı sıcak renkler yangdır. Bizim adetlerimizdeki erkek bebeklerin mavi, kız bebeklerinde pembe kullanılması gibi.

Enerjinin odada rahatça dolaşmasını sağlayın . fazla mobilyadan kaçının.Unutmayın . bebekler Fiziksel ve zihinsel gelişim için mekana ihtiyaç duyarlar.



(alıntıdır)
 
İş hayatında Feng Shui

Feng Shui, çevrenizdeki pozitif enerjinin, davranışları yönlendirdiğini savunan eski Çin öğretilerinden biridir...

Bu öğretiye göre, işyerinizde ve evinizdeki eşyaların yerleşimi, bu yerlerdeki enerji dağılımını etkileyerek, sizin mutluluğunuzu, başarınızı ve sağlığınızı etkiliyor.

Bu eski öğretiye, dünyanın her yerinde pek çok kişi inanıyor ve eşyalarının yerleşimini bu öğretiye göre yapıyor. Konu ile ilgili pek çok kiyap yayımlanmış. Bunlar, zaman zaman en çok satan da olmuşlar. Örneğin: Lilian Too'nun kitapları.

Aslında Türk geleneklerine uygun yerleşim biçimlerinin çoğu, Feng Shui kurallarına da uygun. Burada aklımıza, geçmişte belki onların bizden etkilenmiş olabileceği bile geliyor. Ama kim bilir?


İşte pozitif enerjiyi arttırdığı söylenen bazı Feng Shui kurallarından iş hayatına uygulananlardan bir bölümü:


Yüzünüz her zaman kapıya dönük olacak şekilde oturun. (Misafir gidilen yerlerde bile tavsiye edilir.)

Otururken arkanızı duvara verin. (Sırtınızı sağlam bir yere dayayın.)

Ofisinizdeki güç noktasını bulun. Burası, giriş kapınızın en uzak çaprazıdır. Masanızı buraya yerleştirin.

Yüzünüz duvara dönük olarak oturmak zorundaysanız, duvarı genişlik veren bir manzarayla veya su manzarasıyla kaplayın.

Oturduğunuz yerin arkasına bir dağ resmi koyun. (Çin'de Feng Shui isimli bir dağ vardır. Feng; rüzgar, Shui; su anlamındadır.)

Odanızda kırmızı renkli bir eşya bulunsun. Kırmızının yoğun kullanıldığı bir resim de olabilir.

Açık değil, kapaklı kütüphane ve dolaplar seçin.

Duvarların birleştiği köşeleri, taze bitkilerle örtün.

Hiçbir zaman önünüzde görüşü kapatacak bir kolon bulunmasın. Zorunluluk halinde, kolonu arkanıza alın. Bir kirişin altında da oturmayın.

Odanızda, cam kenarlarında olsa bile kaktüs bulundurmayın.

Pencereniz diğer binaların keskin köşeleri gibi hoş olmayan görüntülere bakıyorsa, perde kullanarak bu görüntüleri engelleyin.

Ofisinizde sekiz köşeli ayna bulundurmayın.

Uzun bir koridorun sonunda oturmaktan kaçının. Oturmak zorundaysanız, koridor girişini ışıklandırın.

Çiçekleri, odanızın güneydoğu tarafına yerleştirin. Yapma çiçek kullanabilirsiniz; ama, kurutulmuş çiçekler kullanmayın.

Masanızdaki dosyalar, yüzünüzün görünmesini engellemesin. Masanızın orta bölümünü her zaman boş tutun.

Müşterilerin ödeme yaptıkları yer (yazar kasa), dükkanınızın güneydoğusunda olsun.

Arka tarafı bir tuvalet olan duvarın önünde kesinlikle oturmayın.

Duvarların aynalarla kaplanması, genellikle satışları ikiye katlar.

Yaratıcı enerji, parlak ve aktif renklerle gelir. Ofisinizi renkli resimler, bitkiler ve parlak ışıklarla süsleyin.

Düzgün geometrik şekilli odalarda oturun. Mümkün değilse, girinti çıkıntıları ayna kullanarak azaltmayı deneyin.

Çalışanları yüzleri birbirlerine bakar şekilde oturtmayın.

Bilgisayarınızı, telefonunuzu, ve hesap makinenizi batı ya da kuzeybatı yönüne yerleştirin.

İçinde su bulunan araç gereçleri veya resimleri arkanıza almayın. Yüzünüz hep onlara bakmalı. Dağ ve yüksek bina resimlerini ise, yüzünüzün baktığı yöne asmayın.

Yüksek tavanlı binalar, şans getirir.

Cam veya sağlam görünüşlü olmayan merdivenler, parayı ve şansı kaçırır. Cam kapılarda olduğu gibi.

Giriş kapınız cam ise, tam karşısı (resepsiyon masasının arkası) duvar olmalı. Giriş kapınızın tam karşısına bir saat koymayın.

Patronunuza, doğum gününde bile kesinlikle kırmızı çiçekler göndermeyin. Diğer renkler olabilir. Ama, mümkünse sarı çiçekleri tercih edin.

İşyerinize her zaman ön kapısından girin.

Yeşil renkli giysiler, güçlü enerji sağlarlar. Beyaz renk giysiler ise, otoriteyi çağrıştırır.

Çantanızı siyah renkli ve metalik anahtarlıklı olanlardan seçin.

Hiddetlendiğinizde, hiddetinizi yavaş konuşup, derin nefes alarak yok edin.

Toplantılarınızı yuvarlak veya elips masalarda yapın.

Cam mobilya kullanmayın.

Çalışma yerleriniz bol ışıklı olmalı. Sarı ışıklar, güneybatı ve kuzeydoğu, beyaz ışıklar kuzeybatı ve batı yönlerden gelmeli.

Patronsanız, mutlaka kuzeybatı yönünde oturun.

Hafif sesli bir müzikle çalışın. Müzik enerji demektir.

Ofisinizi vahşi hayvan resimleriyle süslemeyin.

İşyerinizde çalışan kadın ve erkek kişiler, eşit sayıda olmasa bile, bir denge içinde olmalılar.


(alıntıdır)
 
Evde mutlu olmanın yolları

Yaşam enerjisinin akışını anladığınız zaman hayatınız değişmeye başlar. Hem de görülür biçimde. Şayet kendinizden ve içinde bulunduğunuz koşullardan memnun değilseniz, yaşam enerjisini yanlış kullanıyorsunuz, demektir. Daha doğrusu çevrenizi saran yaşam enerjisini henüz algılayamamış, farkına varamamışsınız. Tabii bunun sonucunda açığa çıkan mutsuzluk, başarısızlık ve sağlık problemleri gibi sorunların neden sizi bulduğunu sorguluyorsunuz.

Yaşam enerjisi bütün dünyayı kapladığı gibi bizi de sarar ve tıpkı bir nehrin akışı gibi akar. Ne yazık ki, nehrin akışını gören bizler hayat enerjisinin akışını göremeyiz ve anlayamayız. Çünkü, bunu anlamak için eğitilmedik ve bu bilgiden yoksunuz.

Ancak, duyarlılığı yüksek olanlar, kendi içleriyle iyi iletişim kurmayı başaranlar sezebilirler. Bir de büyük şansızlıklar içine düşmüş olanlar, şiddetli sorunlarla başa çıkmak zorunda kalanlar ‘‘Bana neler oluyor?’’ şeklinde soru sormaya başladıkları zaman hissedebilirler. Fakat, bilemedikleri için çözümü de çoğu kez anlayamazlar.

Sadece iç seslerine kulak verenler, el yordamıyla yaşam enerjisinin akışına kendilerini uydurabilirler. Tabii bu durum onların çıkışı olur. Ancak, sorunlarından kurtulduktan bir süre sonra hissettikleri gizil gücü unutur ve bildikleri gibi yaşamaya devam ederler. Taa ki bir başka sorunun içinde kendilerini buluncaya kadar.

Yaşam enerjisi, pozitif ve negatif güçlerin uyum içinde dans ettiği ortamlarda yoğunlaşır. Aydınlık ve karanlık birlikte bulunur. Zıtların ahengini yakaladığınız zaman, yaşam enerjisini kullanmaya başlarsınız. Bunu bilmeniz şart değil. Fakat, pozitif ve negatif enerjinin ne olduğunu ve nerelerde bulunduğunu bilmeniz gerekiyor.

Biliyorsunuz aydınlık ve karanlık, sıcak ve soğuk, vb. birbirine zıt enerjiler yani pozitif ve negatif güçlerdir. Ve aynı şekilde Kuzey-Güney, Doğu-Batı yönler de birbirinin karşıtıdır.

Her bir yönünün bütünleştiği ve yönettiği elementlerin birarada bulunması, yaşam enerjisinin güçlü akmasını sağlar.

Yaşam enerjisinin akışı içinde ahenkle akacak olursanız, sağlıklı, güçlü, başarılı ve mutlu olursunuz. İsteklerinizi gerçekleştirecek gücü, yaşam enerjisinden sağlarsınız.

Yaşam enerjisi doğal olarak zaten akar. Fakat, siz bu akışın içinde bulunduğunuz halde bunu hissetmezsiniz ve kendinize çekemezsiniz. Şayet, kendiniz için hayat enerjisinin ahenk içinde aktığı bir ortam yaratabilirseniz, yaşantınızda ters giden şeylerin düzgün gitmeye başladığını ve kendinize olan güveninizin arttığını hissedersiniz. Kendinizi daha mutlu ve olumlu hissetmeye başlayacağınız için, başarı da beraberinde gelir. Zaten işleriniz de yoluna girer. Hem de bütün bunlar kendiliğinden ve siz hiçbir zorlanma hissetmeden meydana gelir.

Aslında hayat enerjisinin akışını bilen eskiler, ev ve iş yerlerinin düzenlenmesini yaparken bunu gözönünde bulundururlardı. Çünkü yaşadığınız ev de sizinle birlikte yaşar. Tabii iş yeriniz de... Sizin canlılığınızın ölçüsü, yaşadığınız yerin ne kadar güçlü bir yaşam enerjisiyle dolu olduğuna bağlıdır.

İsteklerinizi oluşturabilecek ve gerçekleştirebilecek gücü kendi içinizde biriktirebilmeniz için, bulunduğunuz yerin enerjisinin yüksek olması gerekir. Ve tabii sizin enerjisinizle de uyum içinde olmasına dikkat etmelisiniz.

İçinde yaşadığınız evi, çalıştığınız yeri sevmeniz çok önemli. Çünkü, akıl yürüterek tesbit edemeyeceğiniz çok önemli bilgileri, bedeniniz duygu olarak size bildirir.

Sevmek ya da sevmemek şeklinde ortaya çıkan bu duygu, sizin yaşadığınız yerle ne derece bütünleştiğinizin işaretidir. Şayet yaşadığınız yerle uyum içinde değilseniz, hayat enerjisi kesintiye uğrar ve bulunduğunuz yerde kalmaktan hoşnutsuzluk duyarsınız.

Ayrıca, sevmediğiniz bir yerde oturmaya ve yaşamaya devam ederseniz, o mekan sizin enerjinizi emmeye başlar. Çünkü, yaşadığınız yer, sizin gibi canlıdır ve enerjiye ihtiyacı vardır.

Aslında enerji akışı iki yönlüdür. Yani siz yaşadığınız evi beslerken, eviniz de sizi besler. Karşılıklı bir akış içinde bulunursunuz. Bu akış kesintiye uğradığı zaman siz kendi enerjinizle evi beslerken, eviniz sizi beslemez ve giderek halsiz, mutsuz, isteksiz bir hal içine girersiniz. Hatta bu durum sağlığınıza ve iş hayatınıza da yansır. Performansınız ve başarı grafiğiniz düşer. Ve siz, kendinize neler olduğunu bir türlü anlamazsınız. Tabii bu arada yaşadığınız yerle ilgili sevgisizliğiniz giderek büyür.

Aslında insanın bedeninin verdiği işaretleri ciddiye alması gerekir. Çünkü, sizin bilmediğiniz pek çok bilgiye sahiptir. Ve sizin için en önemli uyarıyı duygularınızda meydana gelen değişikliklerle bildirir.

Mutluluk için işe yaşadığınız yerle başlamalısınız. Öncelikle oturduğunuz yeri seveceğiniz hale getirmeli ve evinizin içinde yaşam enerjisinin kesintiye uğramadan akışını sağlamalısınız. Bunun için öncelikle yaşadığınız yer temiz olmalı, düzgün sevdiğiniz renklerle boyanmış olmalıdır.

Evinizin içinde eşyaların konumu, şekli ve yerleştirilmesi de yaşam enerjisinin akışını etkileyen çok önemli unsurlardır.

Sizin enerjinizle uyum içinde bulunması için kendinizi tanımanız gerekiyor. Tabii bunun için de kendinizle iyi iletişim kurmanız şart. Çünkü, kendinizle ilgili en doğruyu bilgiyi bedeniniz verir. Şayet kendinizi yaşam enerjisinin akışına bırakacak olursanız, seçtiğiniz eşyalardan, (eşyalarınız kırık ya da bozuk olmamalı) yerleştirmeye kadar içsel dürtülerle davranır ve doğru seçimler yapabilirsiniz.

Fakat, çoğu zaman içimizi dinlemeyip moda olanı seçmek ve boşlukları doldurmak gibi bir telaşa düştüğümüz için nihayetinde neden mutsuz olduğumuzu anlayamayız.

Halbuki renkler, eşyalar ve eşyaların poziyonu çok önemli. Ayrıca evinizin yönlerini de hesaba katmalısınız. Tabii ihtiyaçlarınızı da...

Mesela insanların evinize gelmesi sizi mutlu ediyorsa, renk ve eşyaların seçimini buna göre yapmalısınız.

Yaratıcılık gerektiren konularla ilgili çalışmalar yapıyorsanız, yaratıcı zekanızı besleyecek ve harekete geçirecek türden objeler ve renkler seçmelisiniz.

Ayrıca yönlerin bütünleştiği elementleri öğrenmeli ve kendinizin hangi elemente ait olduğunuzu bilerek seçimlerinizi buna uygun yapmalı ve eşyalarınızı uygun biçimde yerleştirmelisiniz.

Ateş elementi, Koç, Aslan ve Yaylar'ı idare eder ve yönü Güney'dir. Toprak ise, Boğa, Başak ve Oğlaklar'ı yönetir, yönü Kuzey'dir. Hava; İkizler, Terazi ve Kova'yı yönetir, yönü Doğu'dur ve Su, Yengeç, Akrep ve Balıklar'ı idare eder, yönü Batı'dır.

Kendi yönünüzü belirleyip o yöne uygun objeleri yerleştirerek kendinizi güçlendirmeniz mümkün. Tabii bütün yönlerin sembollerini doğru yerleştirmek suretiyle evinizdeki yaşam enerjisinin akışını güçlü hale getirebilirsiniz


(alıntıdır)
 
Evinizi düzenleyin mutluluğu yakalayın

Feng Shui, rüzgar ve su anlamına gelmektedir. Doğanın rüzgarları ve su enerjisini yaşam alanlarımızda dengeli hale getirebilir, bolluk ve iyi şans sahibi olabiliriz.

Feng Shui'nin kökeni Çin’e dayanır. “Ch’i”, Feng Shui'nin esas unsurudur, doğanın gücü, yaşam soluğudur. Ch'i her yerde dolaşan görünmez bir enerjidir ama belli yerlerde toplanır, buraların Feng Shui 'si iyidir. Engellenmiş ve durgunlaşmış Chi ya da çok hızlı akan Chi ise sizin esenliğiniz ürerinde olumsuz bir etki yapabilir.

Feng Shui'nin temel gereçlerini dikkatli bir biçimde kullanarak çevrenizle uyum kurabilir ve bunun sonucunda ortaya çıkacak olan sağlık, mutluluk ve başarının tadını çıkarabilirsiniz.

Feng Shui özel Çin Eşya Düzenleme Sanatını uygulayabileceğiniz mekanlar planında; giriş kapınız, çalışma odanız, mutfağınız, yatak odanız, oturma odanız, tuvalet ve banyonuz var. Bu mekanları düzenlerken gözönünde bulundurmanız gereken bir kaç önemli unsur var. Bunlardan biri pusula. Mekanların ve eşyaların bulunduğu yönlerin düzenlenmesi Feng Shui’de çok önemli. Feng shui için önemi olan diğer öğeler beş element; ateş, toprak, ahşap, su ve metaldir.

Doğru elementleri doğru yönlerde kullandığınız taktirde sağlık, mutluluk ve başarı sizinle olacaktır. Örneğin ateş; aynı anlamı taşıyan güney yönü ile kullanılırsa kısmeti, ünü de beraberinde getirecektir. Bunun yanısıra su ateşi söndüreceğinden güneyde su ile ilişkilendirilecek herhangi bir unsur, güneyin sunduğu iyi şeyleri kazanma şansınızı söndürecektir. Doğunun unsuru ahşap, batının ise metal. Mekanınızda doğru yönlerde doğru elementler olumlu sonuçlar doğururken; yanlış yön ya da yanlış element ise yıkıcı bir etki yaratabilir. Su ahşabı, ahşap ateşi beslerken, su ateşi söndürür.


Feng Shui'ye Göre Mekan Planı


Ev Seçimi
# Feng shui açısından en iyi biçimli evler kare ya da dikdörtgen olanlardır.
# Evin pencereleri dikdörtgen olup dışa açılmalıdır.
# Evdeki her kapıya karşılık en fazla üç pencere olmalıdır.
# Odalar evin geri kalanıyla orantılı olmalıdır.
# Oturma odaları yatak odalarından daha geniş olmalı, yemek odasından ya da mutfaktan daha yüksek seviyede olmamalıdır.


Giriş Kapısı
# Kapı geniş olmalı, aydınlık, hoş görünüşlü bir yere açılmalıdır.
# Giriş kapısının karşısında ayna olmamalı. Çünkü içeriye giren enerji aynadan yansıyarak tekrar dışarı çıkacaktır.
# Giriş kapısının karşısında tuvalet, merdiven veya başka bir kapı olmamalı.
# İç kapılar aynı boyutlarda olmalıdır.
# Evin bir arka kapısı olmalıdır.


Çalışma Odası
# Çalışma odası koridor sonunda olmamalı.
# Eşyalar rahat, oda yeterince aydınlık olmalıdır.
# Otururken arkanızı duvara verin, sırtınızı sağlam yere dayayın.
# Arkanızda pencere olmamalı, Eğer varsa kalın perde veya jaluzi ile devamlı kapalı tutmalısınız.
# Resimler, özellikle de dağ, göl, ırmak resimleri yaratıcılığı artırır ve esin sağlar.
# Çiçekleri odanızın güneydoğu tarafına yerleştirin. Yapma çiçek kullanabilirsiniz; ama kurutulmuş çiçek kullanmaktan kaçının.
# Bilgisayarınızı, telefonunuzu ve hesap makinenizi batı ya da kuzeybatı yönüne yerleştirin.
# Hafif sesli bir müzikle çalışın. Müzik enerji demektir.


Mutfak
# Mutfak kapısı tuvalet kapısı karşısında olmamalı.
# Mutfak iyi aydınlatılmış, geniş ve havadar olmalıdır.
# Ateş elementini temsil eden ocak veya fırın; su elementini temsil eden lavabo, buzdolabı ve bulaşık makineleri ile yan yana veya karşılıklı olmamalıdır. Ateş ve su kesinlikle karşı karşıya gelmemelidir. Lavabo(su) ve Ocak(ateş) yan yana yok edici döngüdür.
# Ocak ön kapıya, tuvalet kapısına ve ana yatak odası kapısına bakmamalıdır.
# Yemek pişirirken arkanız mutfak kapısına dönük pozisyonda olmamalı.


Yemek Odası
# Mutfağın yakınında ancak ön kapının uzağında bulunmalıdır. Tuvalet kapısı karşısında olmamalıdır.
# Ahşap ya da ahşap metal karışımı masalar kullanılmalıdır. Cam ya da mermer üstlü masalardan sakınmalı.
# Yemek masasının bulunduğu duvara asılan ayna bereketinizi arttıracaktır.


Oturma Odası
# Pencerelerinden güneş ışığı almalıdır.
# Mobilyalarda düz hatlar tercih edilmeli.
# Oturma odasında kirişler açıkta olmamalıdır.
# İçinde su bulunan araç gereçleri veya resimleri arkanıza almayın. Yüzünüz hep onlara bakmalı.
# Odanızı renkli resimler, bitkiler ve parlak ışıklarla süsleyin.
# Çiçekleri odanızın güneydoğu tarafına yerleştirin. Yapma çiçek kullanabilirsiniz; ama, kurutulmuş çiçek kullanmaktan kaçının.


Yatak Odası
# Yatak odanızın rengi sıcak ve sakin olmalı.
# Yatağın yeri çok önemlidir; İdeali, yatağı kapının çaprazındaki köşeye yerleştirmektir.
# Yatak açıkta bir kirişin altında durmamalıdır. Yatağın başı bir duvara dayanmalıdır.
# Yatak bir aynaya bakmamalıdır.
# Yatak odanızda TV, müzik seti, bilgisayar gibi elektronik aletleri bulundurmayın. Çünkü bu tip aletler elektromanyetik enerjiyi yansıtır ve sağlığınız için zararlıdır.


Tuvalet ve Banyo
# Tuvalet ve Banyo ön kapıdan görülmemeli, yatak ile aynı duvarı paylaşmamalı, Oturma odası ve Yemek odası karşısında olmamalıdır.
# Tuvalet çok büyük olmamalıdır. Tuvalet ve banyo bir aradaysa, bir duvarla ayırın.
# Banyoda ayna kullanmak yararlıdır.
# Akvaryumlar tuvalet yanına yerleştirilmemeli, sifonu çektiğiniz zaman bütün bereketiniz gidecektir.



(alıntıdır)
 
didsim sağol yaa ne zamandırr istiyordumm çok işime yarayacakk canım benimm
 
X