Forum sayesinde paranoyak oldum. Vatana millete hayırlı olsun.

Yok o ikisini okumam :) Ferhan Şensoy'un nefreti ironiye gizleme halinden pek haz etmem esasında.

"Yoknaz" Atilla Atalay'ın karakter isimlerini çağrıştırdı bi an...ama sanırsam farklı bişey çağrıştırmalı

Ben de aksine Ferhan Şensoy'un herşeyi ironiye büründürmesini seviyorum, çok sempatik olmasa da

26 yaşında olman 80 lerin sonunda doğmana delalettir ve bir 90 kuşağısın ... keşke sizden de daha fazla olsa.....[/QUOTE]

Yoknaz bir dikiş makinesi markasından ibaret sadece :) Tabi ben de isterdim "don kişotun emmi oğlu" gibi bir nick almayı ama o an nasıl bir ruh halindeysem artık, dikiş makinesi gelmiş aklıma :) İroni içinde sevimlilik de barındırırsa çekici oluyor sanki. Cümle aralarında gizlenmiş nefret apaçık meydan okuyorsa okura, ironi sadece kendi kitlesine hitap eder ve ironi olmaktan çıkar :)
 

Yoknaz bir dikiş makinesi markasından ibaret sadece :) Tabi ben de isterdim "don kişotun emmi oğlu" gibi bir nick almayı ama o an nasıl bir ruh halindeysem artık, dikiş makinesi gelmiş aklıma :) İroni içinde sevimlilik de barındırırsa çekici oluyor sanki. Cümle aralarında gizlenmiş nefret apaçık meydan okuyorsa okura, ironi sadece kendi kitlesine hitap eder ve ironi olmaktan çıkar :)[/QUOTE]


:)) singerin bi modeliymiş baktım şimdi ahahaha ...çok hayalperest hissettim kendimi ....
 
Tek derdin bu olsunn şuana kadar bir srun olmadıysa bundan sonrada olmaz eski sevgilinizle anılarınız belki o cafede yaşandı ama asıl anılar beyniniz de ve kalbinizde kalır.Eğer nişanlınız yada sevgiliniz şuan hatırlayamadım tam olarak ilşki durumunuzu her neyse sizin onu gerçekten ama gerçekten çok sevdiğinize inanıyorsa bir sorun olacağını sanmıyorum.
 
o ikisini okumuyorsanız hangi dördünü okursunuz? diye sorarak sessizliğimi bozup klübe de merhaba diyorum. Bir de lifinize. Selam olsun herkese. Yorum değil şiir oldu ya bu neyse..
 

Sözlü adayı olan sevgili :) Sözlü tabirinden de hiç haz etmem ben herif diyeyim siz anlayın. İnşallah dediğiniz gibi bir sorun çıkmaz o imza sonrasında...


o ikisini okumuyorsanız hangi dördünü okursunuz? diye sorarak sessizliğimi bozup klübe de merhaba diyorum. Bir de lifinize. Selam olsun herkese. Yorum değil şiir oldu ya bu neyse..

Benimle tanışmadan önce lifimle tanışmışsınız belli ki. Hoş geldiniz, sessizliğinizi lifim münasebetiyle bozuyor olmanız beni mutlu etse mi karar veremedim. O ikisi yerine okuduklarımı buraya yazmak isterdim tabi ama arşa uzanmış dertlerin arasında kitap tercihlerini yazmak zannediyorum formata aykırıdır. Silinip gitmek istemem hatunlar diyarından :)
 

Hah aynen o dediğin. Belki ancak zarar görmüşsündür, kaybetmek olmaz o bence. Ben de biraz zarar gördüm bazen hani pat diye söyleyince herkes her şeyi kaldıramıyor ama hiç kaybetmedim ve insanlar bana sonradan hak verdiler açıkladığımda yani kaybetmemiş oldum hatta dürüstlüğüm için teşekkür ettiler :)
 

Bazı şeyler insanlara özel kalmalı bence söylenmesine gerek yok ama gizleyeyim diye yalan söylemeye de gerek yok ikisinin ayrımını iyi yapmak lazım ama amaan beyaz yalan nolcak ondan diyorlar ya olmuyor o. Karşımızdakine zarar vermeyelim derken en büyük zararı veriyoruz o yüzden yalansız olmak çok daha iyi. Benim saatlerce aylarca içimi kemirir o biliyorum en sonunda gider sana şöyle şöyle demiştim ya aslında şöyleydi derim dayanamayıp o yüzden hiç yalana gerek yok direkt baştan söylemek ve o huzurla, mırıldayan vicdanla yaşamak çok güzel Keşke herkes böyle olsa azınlıktayız canım
 

Topluma göre şekillenmek??? edep, namus, belli kural ve kriterler amenna ama bir kadın evlendiği adam şiddet uyguluyorsa, alkolikse, kumar oynuyorsa, aldatıyorsa, evine bakmıyor ve evlilik sorumluluklarını yerine getirmiyorsa topluma göre hareket edip "dul olmanın dayanılmaz ağırlığı altında ezilemem" diyerek hayatını bir erkeğin ellerine bırakmamalı.

Hayatını annenin endişelerine, toplumun "dul bu" diyerek seni parmakla göstermelerine göre şekillendirmemelisin.
Dul kadın sözü bile abes aslında, neden dul adam lafı pek ağza alınmıyorda direk kadına yakıştırılıyor bu söz, çifte standart resmen.

Evlenmeye karar vermek zor bir karardır, boşanmaya karar vermekte lakin boşanmaya karar verirken işi zorlaştıran onun bunun ne diyeceği değil, verilen emeklerin zayi olması, kurulan hayallerin yıkılması yüzünden zordur, kimse boşanmak için evlenmez fakat evlendiğin insanla yürümüyorsa da toplum ne der diyerek içinin istemediği bir evliliğe mahkum olmak

Sakın toplum için yaşamlarınızı zindana çevirmeyin, kızlar önce okumalı, iş sahibi olmalı ve kimse için kariyerinden işinden vazgeçmemeli, sonra evlenin ama evleneceğiniz insanı iyi ölçüp tartın, uç noktada fikirlere sahip, seviyorum o yüzden aşırı kıskanıyorum, hayatta sadece sen ve ben varsın diyen, herşeyden herkesten vazgeçmenizi isteyen erkeklerden uzak durun.

Biraz tavsiye tarzı bir yorum oldu ama ne yaparsınız, kız annesiyim, konu genç kızlar olunca anaç tarafım devreye giriyor.
 
Kahrolası formatlar.. İlk mesajdan daraldı ruhum bak şimdi. Soruda mı soramıycaz yani? Nazım,tevfik,livaneli,montaigne demek yasak yani. İçerik neyse ona hizmet edicez yani. Fazla kontrolcülük,samimiyeti törpüler,disiplinsizlikten ziyade. Bir gidip Çay da koyamam şimdi ezan okundu tüh. Bilahare lifinizi bana yollayın da azıcık dertleşeyim. Benimki formatgillerden çıktı.
 

Bittabi topluma göre şekillenmekten kastım şiddet, alkol ve kumara göz yumma durumunu kapsamıyor. Benim kastım aslında dayanılması çok daha zor olan psikolojik baskı. Cümle aralarına sıkıştırılmış imalar. Zamanla değişen karakterlerin bir ürünü olan değersizleştirme durumu.

Artık kadınlar tarafından sorgusuzca itaat edilen bir inanç var ki o da "evlenince erkek değişir". Halbuki bu bile kadını aşağılayan bir düşüncedir nazarımda. Zira evlenince değişen tek kişi erkek değildir. Birlikte geçirilen zamanla alakalıdır kişilerdeki değişim. Kadınlardaki bu "ilgiye muhtaç" hal maalesef ki bitmiyor ve sanki değişen sadece erkekmiş gibi bir hissiyata sebep oluyor.

Evlilikle alakalı endişelerim çoğu zaman yersiz olsa da, nihayetinde tek taraflı bir endişe değil bende hasıl olan. Aynı evin içinde geçirilen uzun zaman neticesinde ben ne yönde bir değişime uğrayacağım? Karşı tarafın değişimini nasıl bir ruh haliyle karşılayacağım? Asırlardır toplumun dayattığı "kadın çaresizdir, kadın bir erkeğe muhtaçtır" fikrine sonuna kadar karşı çıksam da, nasıl kendimi bu baskıdan koruyacağım?

Keşke "ehehe evlenicem mutlu olup bir yastığı eskitip diğer yastığın üzerinde zıplıycaz eşimle ehehe" gibi düşlerim olabilseydi. Ancak ben korkuyorum. En çok da değişmekten... Karşı durmak ve değiştirmek adına vasıfsız denilecek kelamlar sunmaktan başka bir şey yapamıyorum şu anda belki. Ancak bu duruma dahil olduğumda onu bile yapamayacak kadar vazgeçmekten korkuyorum.

İnanın bu toplumda eğitim, iş engel olmuyor kadınların gördüğü baskıya. En çok da "eğitimli ve zeki" dediğimiz kadınlar susuyor aslında. Zira kendilerine yakıştıramıyorlar kabullendikleri çaresizliği. Bir patlamaya dek, yıllarca kabulleniyorlar bu eziyeti. İşte ben de bu öğretilerin ve dayatmaların beni de esir almasından korkuyorum. Gizlemekte zorlandığım potansiyel gelenekçi dolaşıyor damarlarımda :)

İlginiz için teşekkür ederim.
 

Kurallar hakkında net bilgim yok aslında. Tamamen kişisel kanaatim belki de öyle bir yasak yoktur. Belki de sayfalarca montaigne desek dahi kimse yahu bu dert değil ki demeyecek. Bilemedim ki ben şimdi. Hazır bunları demişken söyleyeyim. Montaigne'in denemeler kitabı "ay klasikler çok iyi yhaa bebişim" diyen güruhun abartmasından ibaret. Oldukça yalın bir dili olmakla birlikte, matah bir kitap olmadığı kanaatindeyim. Kötü diyecek kadar hadsiz değilim. Nazım demişsiniz, facebook'ta eski sevgiliye ima olarak paylaşılmadığı müddetçe severim "bazı" şiirlerini. Tevfik, çoğu şiirinde iç gıcıklayan bir abartı vardır ki çok fazla haz ettiğimi söyleyemem. Livaneli severim, eskiden daha çok severdim. Yeniden sevmek isterim sadece şarkı söylerse...

Bahsettik bakalım yasak ise bir uyarı gelir elbette :)
 
senın gıbıdurust candan bırını bulmuş daha ne ıstıyor kı tatlım bu konuda evhamlıysan söylee benım durustlugum bunları anlatmam ılerde sorun olacaksa hıcc evlenmeyelim de..nokta bitti okadar
 

aslında eğitimli ve zeki kadınlar üzerinde belki en büyük baskı ve bu yüzden susuyorlar...toplumun onlara biçtiği rol engel oluyor konuşmalarına..damarlarında dolaşan gelenekçiyi gizlemek zorunda kalıyorlar...diğer kadına sadece acır toplum "yazııkk ne yapacak çaresi yok" oysa ötekini ayıplar...

bakınız verilen öğütlere ; önce iş bul, kariyer yap, ekonomik özgürlüğünü eline al ki söz sahibi olabilesin (yanlış mıdır ? elbetteki hayır) nasıl bir baskı omuzlarımda...iş sahibiyim, kariyerlim, belki çocuğumu da yaparım, ama ya değişirsem, ya günün birinde gücümü yitirirsem...daha evlenmeden kabus oluyor...evlenince de bir araştırma, bir düşünme, bir kasma hali "değişiyor muyum"

kasmadan mutlu olmaya çabalamalı...gelenekçi varsa damarlarda bırakmalı azıcık aksın ki günün birinde patlamasın damarlar...

akışına bıraakkk..şimdiden strese sokma kendini ki evlendikten sonra yer kalsın

kasmadan bırakmalı kendini, evlilik öyle her an aynı giden bişey değil, başı farklıdır ortası farklı, sonu farklı...bu değişimleri gelişme, zamanla yerine yerleşme olarak görürsen sorunun olmaz...

ne zaman sorgulamak gerek ?? kendine saygını yitirmeye başlarsan..işte o zaman bi dur bakalım dersin...
 

Ne de güzel yazmış ve özetlemişsin durumu ve dahi ruh halimi :) Akışına bırakmak gerek evet, epey zor olsa da. Sivrisinek vızıltısı eşliğinde vereceğim cevaba yoğunlaşamadım mazur görünüz lütfen :)
 

ve son kez "ahahahaa" diyerek ben de gideyim...zira kariyerden sonra yaptığım çocuğum "açıımmm" çığlığıyla uyanır bu saatlerde ... yine dilerim ki kuruntusuz tasasız çok mutlu olursun......
 
şahsen benimde bu site sayesinde evlilik fobim oldu yani,olmadı desem yalan söylemiş olurum
evlendiğim kişi evlenir evlenmezz yatakta buz gibi,elinde kumanda göbeğini kaşıyan hatun çay getir diyen,bana çoraplarını donlarını bir yıkatacak ve geyşası yapacak bir öküze dönüşecek sanıyorum neden ki:26:
sonra o aşık olduğum adam üzerime gül koklayacak ve beni kesinlikle aldatıcak gibi geliyor
hatta bu site sayesinde eski sevgilim bile beni zamanında aldatmışmıdır acaba diye düşünmeme sebep oluyor
sonra evlenince vajinusmus olucam,ya da orgazm olamama hastalığına yakalanıcam gibi de geliyor burada ki konular ve konuşmalar sayesinde
 
insan ailesi içerisinde hiç mi sır olmaz tabi ki olur ben herşeyi herkese anlatmaktan bahsetmiyorum ama anlatmak istemediğim konuda da yalan söylemem mesela derim ki söylemek istemiyorum ya da bana kalsın, daha dün başıma bişey geldi sorsan en yakın arkadaşlarımız akşama bir yere davetliler benim yanımda eşiyle hımm yaa hımm falan diye konuşuyor mesela gayri ihtiyari sordum hayırdır diye hiç yok bişey dedi eşin geliyomuş da falan dedi ee akşam ben onun resimlerini facede gördüm acaba dedim kendi kendime yalan söylemek bir hastalık mıdır? sürekli insanlar onu idare etmek için ona yalan bunu idare etmek için buna yalan ya diyorum bi aptal ben miyim ?? belki de öyle olmak işini bilmek herkesi idare etmek gerek
 
Ben de bdvyi ilk kesfettigim zamanlarda
bir garip olmustum
Vay be ne hayatlar var demistim .
Sonra sonra farkettim ki hic bir sey tek tarafli degil .
Genelde erkekler gunah kecisi burda, ama bazi durumlar var ki
insana bir de onlarin agzindan dinlemek gerek dedirtiyor ...
Kv gelin gorumce konulari da dahil buna .... :)
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…