Kimsenin bana değer vermediğini hissediyorum. Benim mutluluğum kimsenin umrunda değil. Kendisiyle ilgili olduğum herkes, kocam, çocuğum, annem, babam, kardeşlerim… Herkes kendi hayatlarında bulunduğum konumdan dolayı otomatik olarak mutlu olmam gerektiğini düşünüyorlar. Ben onlar için birşeyleri kaldıran, yapan, getiren, götüren, alan, ütüleyen, temizleyen bir yaratığım ve ben bunun için yaratılmış bir varlığım. Onlar buna alışmışlar ve benim de alışmış olmam gerekiyor, ama ben alışamıyorum. Benim bu işleri onlar için yapmam teşekküre bile değmiyor, çünkü benim varlık sebebim bu. Bir elektrik süpürgesine evi süpürüyor diye minnettar olmak veya teşekkür etmek kadar anlamsız. Ben lazım olmadıkça kimsenin aklına gelmeyen bir eşya gibiyim. Lazım olduğumda da mutlu olmam gerekiyor herhalde...
Başımı alıp defolup gitmek istiyorum. Bu hayattan, bu boyuttan… Beni alıştıkları bir eşya gibi gören ve benim ne hissettiğimi düşünmek zahmetine katlanmayan bütün insanlardan.
Böylece yok olan insanların arkasından ne düşünürler?
Konu, komşu, hısım-akraba: ”Acaba ne derdi vardı ki Yoksa hasta mıydı? , Belki kocasıyla problemleri vardı…”
Ailemdeki insanlar ise alıştıkları bir eşyası kaybolan bütün insanlar gibi önce sinirlenir, kızarlardı her halde… Sonra onların yanında konforlu ve rahat bir hayat yaşarken bırakıp gittiğim için nankorlükle suçlarlardı belki de… Sonra kadın başıma ortadan kaybolduğum ve onları utandırdığım içn bir kez daha kızarlardı… Herkesin ağzına malzeme olduğum için belki bir kat daha sinirlenirlerdi…
Peki beni gerçekten merak eden olur muydu acaba? Hani filmlerdeki gibi, bizim hatamız mıydı diye düşünen, ya da başıma ne geldiğini merak eden ya da benim için üzülen bulunur muydu acaba?
Başımı alıp defolup gitmek istiyorum. Bu hayattan, bu boyuttan… Beni alıştıkları bir eşya gibi gören ve benim ne hissettiğimi düşünmek zahmetine katlanmayan bütün insanlardan.
Böylece yok olan insanların arkasından ne düşünürler?
Konu, komşu, hısım-akraba: ”Acaba ne derdi vardı ki Yoksa hasta mıydı? , Belki kocasıyla problemleri vardı…”
Ailemdeki insanlar ise alıştıkları bir eşyası kaybolan bütün insanlar gibi önce sinirlenir, kızarlardı her halde… Sonra onların yanında konforlu ve rahat bir hayat yaşarken bırakıp gittiğim için nankorlükle suçlarlardı belki de… Sonra kadın başıma ortadan kaybolduğum ve onları utandırdığım içn bir kez daha kızarlardı… Herkesin ağzına malzeme olduğum için belki bir kat daha sinirlenirlerdi…
Peki beni gerçekten merak eden olur muydu acaba? Hani filmlerdeki gibi, bizim hatamız mıydı diye düşünen, ya da başıma ne geldiğini merak eden ya da benim için üzülen bulunur muydu acaba?