Bazen garsonlar da insanı çileden cıkarabiliyorlar. Geçtiğimiz Ramazan iftara gittik bir yere,iftar yaklaştı,fix menü tabi,çorbaları termosa koymuşlar,servis yapiyorlar termostan,bizim masaya geldi garson,tam benim tabağıma çorba koymak için yanımda durdu,tanıdıģı birini gördü yan masada "hoşgeldiniz" diyerek beni öyle bırakarak gitti.
Yani gelmişsin masama,tabağımı çevirmişsin,yanımda duruyorsun doldur o çorbayı öyle git. Babanın hayrına vermiyorsun yani bana yemeği. Ben bunu yapan garsona bile laf etmedim. Sinirlendim yalan yok,hatta eşim benden çok sinirlendi birde onu sakinleştirdim,boşver vs diyerek. Sadece ilk kez bahşiş bırakmadan kalktım o restourantta,muhakkak bırakırdım,o gün bırakmadım.
Uzun süre gitmedim o olaydan sonra.
Sonraki gidişimizde kalabalık bir grup olarak gittik,arkadaşlarımızı götürdük yani,bu kez serviste sıkıntılar yaşadık. Siparişlerimiz posta posta geldi, çocuklara portakal suyunu 5 hatırlatmanın sonunda getirdiler,benim orayla olan ilgimi alakamı bitirdiler.
O gün bu gündür gitmedim oraya.
Ha asla kabalaşmadık,en sonuncu portakal suyu istememizde "pardon bizim size borcumuz mu var" diye sordum gülerek ,afalladı ama anlamış olacak ki hemen geldi portakal suyu.
Yani bazen cidden zıvanadan çıkarabiliyorlar insanı.
Yinede sakin kalıyorum kendi adıma.
Hoşlanmazsam bahşiş bırakmıyorum,bir daha da gitmiyorum.
birlikte yemeğe gittiğimiz aile dostumuz garsonu iki kere azarladı ve artık Benim zoruma gitti. Parası var diye kendini ağa sanıyor. Ve bu insan sürekli işi gereği yemeklere katılan birisi. Her ne kadar müşteri haklı da olsa güzel sözle hitap edilmeli. Kolay iş değil binlerce insanla uğraşmak
