Eşim evlenmeden once işini değiltirmek zorunda kaldı evlendikten sonra daha zor aslında; adam bana sen bana evlenmeden ülke değiştireceğimizden bahsetmedin nerden çıktı şimdi bu ben bir yere gitmiyorum zaten senin için yeteri kadar fedakarlık yaptım deseydi ben kariyerimden vazgeçecektim ki öyle deseydi yapardım. Cünkü çok haklıydı ama demedi. Bu tamamen bakış açısıyla ilgili( haklı olmak ya da bencil olmakla alakalı değil) ve dediğim gibi karşılıklı sevgi ve biz olabilmek durumu. Beni değil bizi düşünme hali olarak yorumluyorum ben.Aile kurduktan sonra böyle şeyler olduğunda yine bir nebze ama, siz evlenmeden önce kariyerinizden vazgeçeceğinizi bilseydiniz yine de yapar mıydınız?
Evlilik bir risk ama evlenecegim diye tum profesyonel hayati bir kenara itmek de ayri bir risk. Riski katmerlestirmek hic akillica degil.
Ayrica, sen o kadar oku, emek ver, iyi bir isin olsun, sonra da evlenecegim diye bir guzel sunger cek her seye.
Oldu da bir seyler ters gitti diyelim. Sonra ne olacak? Konu sahibini kurtaracak olan sey ne olacak?
Gitmezdim.Yıllarca okuyup çok iyi bir işe sahip olmanıza rağmen ev hanımı olmayı kabul ederek gider miydiniz?
Kızlar merhaba,
Bilenler bilir buraya eski avukat sevgilim hakkında bir çok konu açtım. Beni çok çektiniz. Uzun süredir ayrıydık ancak arada sırada görüşmeye devam da ettik. Bu aralar görüşme sıklığımız fazlasıyla arttı ve onu hala çok sevdiğimi, onunla çok mutlu olduğumu fark ediyorum.
Bilmeyenler için: Dediğim gibi kendisi avukat, hayali üniversiteden sonra memleketi olan edirne’ye geri dönüp büro açıp orada çalışmakmış. ben istanbul’da yaşıyorum, kurumsal bir şirkette çalışıyorum. o da istanbul’da yaşarken tanıştık, ilişkimiz başladı. İlişkinin başından beri de İstanbul’da kalma teminatı vermişti bana ama sonradan burada mutlu olmadığını söyledi ve sözünden döndü. Edirne’ye döndü. Evlenmek çok istedik ancak bu farklı şehirler sorununu çözemedik. Benim Edirne’de mesleğimi yapabileceğim, çalışabileceğim hiç bir şirket yoktu. O burada avukatlık yapabilirdi ama istemiyordu. Bu soruna rağmen kopamadık birbirimizden.
En son geldiğimiz nokta, işlerini oturtabilirse yanına birini alacak ve istanbul’da benimle yaşayacak. Haftada bir iki gidip iş takibi yapacak. Ancak işini oturtup oturtmaması garanti değil. Oturtacaksa da ne zaman olur hiç belli değil. Sizce bu ilişkiyi kalbimi dinleyip bu şartlara rağmen sahiplenip devam ettireyim mi? Aklımı dinleyip bitireyim mi?
O da haklı sen de haklısın.Neden büro açmaya bu kadar kafayı kitlemiş ki? İstanbul'da da iş bulabilir bir avukat rahatlıkla.
Öyle görünüyor.Sizin orda yapacağınız başka bir iş de mi yok? Hani size uygun ama şu anda yaptığınızdan farklı bir iş?Zaten burada işi vardı. Çalışıyordu bir büroda, fena da maaş almıyordu. Öyle devam etse bir kaç sene içinde çevre de oluştursa büro da açardık ona. İstemedi. Orada babası ona ev de aldı araba da aldı ofisini de açtı. Kolayı seçti sanırım.
Ben gitmezdim, gitmedim de 3 yıllık beraberliğimiz vardı ve onun ülkesine gitseydim iş durumumun ne olacağı belli değildi. Erkek arkadaşım bunu kabul etti ve kendisi gelmeyi seçti. Üstelik onun iş bulması daha zor ama ülkesinin sosyal güvencesi olduğu için işsizlik çok da korkunç değildi onun için.
Bu 2 yıl önce oluyor. Şu anda burada idare eder bir işi var ve biz evleniyoruz. Çok mutluyum, bazen daha iyi birini bulamazdım diye düşünüyorum. Buna rağmen 2 yıl geriye gitsem, ben yine onun ülkesine gitmezdim. Çünkü benim karakterim böyle.
Şunu da söylemek istiyorum, eğer sizin için İstanbul’a gelir ve mutsuz olursa, yükü ağır olur. Erkek arkadaşımın ilk işi iyi değildi ve yeni iş bulana kadar ben çok sıkıntı çektim, vicdan azabı yüzünden. İlk geldiğinde işsiz kaldığı dönem de oldu. Sorun etmedim.
Kendinizi iyi sorgulayın. Kafanızda bunlar dönüyorsa bence gitmeyin, çünkü gider de sıkıntı yaşarsanız onu suçlarsınız gibi.
Mesleğin nedir bogakızı?
Öyle görünüyor.Sizin orda yapacağınız başka bir iş de mi yok? Hani size uygun ama şu anda yaptığınızdan farklı bir iş?
ben işimi bırakıp gidemem... tek seçeneğim onun edirnedeki işini oturtup yanına birini almasını beklemek olur ama o da hiç bir garantisi olmayan, olsa da zamanı belli olmayan bir durum
Zor bir ikilemin içinde kalmışsınız.Verecek bir tavsiyem yok , Allah yardımcınız olsun.Tek diyebileceğim şu : Çok güvenmeden hiçbir ile girmeyin , ha kendinizden başka kimseye de çok güvenmeyin.Hayır yok. Orada özel sektör olmadığı için ya kpss lere girip atanma bekleyeceğim ki çok çok zor ya da vasıfsız bir işte çalışacağım
Senelerce emek verip okuduktan sonra iş de bulmuşken bırakıp gitmek kendine saygısızlıktır bence. Gerçekten istese İstanbul’da iş bulabilir o biraz da keyfi için Edirne’ye gitmiş. Ama sen Edirne’ye gittiğinde iş imkanın olmadığını söylüyorsun. Burada mantıkla bakarsam onun İstanbul’a gelmesi çok daha uygun.
Ki gerçekten seven bir insan da kendi keyfinden birazcık feragat edip İstanbul’a gelip burda da bir düzen kurabilir. Ben bu fedakarlığı senin yapman taraftarı değilim. Biraz geri çekilip onun ikiniz için neler yapacağını planlarını izle. Aynı hamam aynı tas ise seni oyalamasına izin verme daha fazla. Herkes kendi yoluna baksın.
Kaç yaşındasınız, erkek arkadaşınız kaç yaşında?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?