Sevgili arkadaşlar, 
Bu satırları yargılamak ya da kimsenin kararına müdahale etmek için değil; sadece kendi deneyimimi paylaşarak farkındalık yaratmak ve belki birine küçük bir ışık tutmak amacıyla yazıyorum. 
Estetik ameliyatlar bazen kolay bir çözüm gibi görünebilir. Ama her cerrahi müdahale, vücudun doğal dengesine dokunmak demektir ve kısa veya uzun vadede beklenmedik sonuçlar doğurabilir. Hayati risk olmasa da, “Görüntüm değişirse her şey daha güzel olacak” diye düşündüğümüz o sihirli zannettiğimiz dokunuş, bazen tam tersi etki yapabilir. 
Ben de o yollardan geçtim. Ameliyat oldum; başta memnundum, ama zamanla burnum çöktü. Görüntü bir yana, nefes almakta zorlanmaya başladım. Sık sık tıkanıyorum ve kronik sinüzit oldum. Öncesinde gayet sağlıklıydım. Doktorlar onarım şansının çok düşük olduğunu ve maliyetinin çok yüksek olacağını söylediler. İkinci ameliyattan vazgeçtim. Artık nefes almanın ne kadar büyük bir nimet olduğunu her gün hissediyorum. 
Başlangıçta büyük umut ve heyecan duyduğum bu süreç, zamanla hem fiziksel hem de psikolojik olarak beni mahvetti. Şimdi geriye dönüp baktığımda, sağlıklı halimin kıymetini çok daha iyi anlıyorum. 
Ameliyattan önce de zor bir dönemden geçiyordum; kendimle barışık değildim. Ama yaşadığım sağlık problemleri bana bedenin doğal dengesini korumanın ne kadar önemli olduğunu öğretti. Bedenin doğal dengesi, mükemmel bir uyum üzerine kuruludur. Biz sadece bir detayı beğenmediğimiz için o uyuma müdahale etmeye kalktığımızda, sonuç çoğu zaman geri dönülemez olabiliyor. Ve denge bozulduğunda, fiziksel sıkıntılarla birlikte psikolojimiz de etkileniyor. 
Şunu çok net anladım: Gerçek çözüm, ameliyat masasında ya da başkalarının beğenisinde değil… Gerçek çözüm ve huzur, kendini olduğu hâliyle sevmekte ve kabullenmekte. Şimdi aynaya baktığımda “keşke farklı olsaydım” demiyorum. Bu iç huzur, hiçbir estetik müdahalenin sağlayamayacağı kadar gerçek bir güzellik. 
Unutmayın, güzellik bir algıdır; zamana, kişiye ve duygularımıza göre değişir. Bugün “kusur” dediğimiz şey, yarın “karakter” haline gelebilir. 
Eğer böyle bir kararın eşiğinde olan biriysen, lütfen kendini geri dönülmez bir yola sokmadan önce bir kez daha düşün. Bunu kalpten söylüyorum; çünkü ben yaşadım ve bedelini hâlâ ödüyorum. Başkalarının aynı acıları yaşamasını istemem. Hiçbir dış değişim, iç huzuru ve mutluluğu tek başına sağlamaz. İçsel denge ve sağlık kadar değerli başka bir şey yoktur. Ve eminim ki sen zaten güzelsin. Belki şu anda bunu tam göremiyorsun, ama bir gün fark ettiğinde “İyi ki ben böyleyim” diyeceksin. 
NOT:  Malesef ki o zaman ki takıntılı halimle bu ameliyattan bir müddet sonra 
meme büyütme amaliyatıda olmuştum ondaki hayal kırıklığımıda başka yazımda anlatacağım