Geri Dönüşüm Gündeliği

Kızlar selamlar.

Güne enerjik ve zinde uyanmış olsam da alnımda alerjik bir reaksiyon gösteren durum var ve inanılmaz kaşınıyor. Saç diplerimde aynı şekilde. Pul pul dökülüyor 2 gündür. Sebebini biliyorum epey yoğun ve stresli bir zamandayım.. Yarın doktora gidicem halledebilirim umarım tam toparladım derken adeta kurdeşen döküyorum şuan.

Alan hızıyla düzelebilmem için neler mümkün? Önünde duran ne varsa Poc.Pod.
 
Kızlar selamlar.

Güne enerjik ve zinde uyanmış olsam da alnımda alerjik bir reaksiyon gösteren durum var ve inanılmaz kaşınıyor. Saç diplerimde aynı şekilde. Pul pul dökülüyor 2 gündür. Sebebini biliyorum epey yoğun ve stresli bir zamandayım.. Yarın doktora gidicem halledebilirim umarım tam toparladım derken adeta kurdeşen döküyorum şuan.

Alan hızıyla düzelebilmem için neler mümkün? Önünde duran ne varsa Poc.Pod.
3 aydır stresten kaynaklı tüm vücudum berbat durumda.Kaşıntı sivilce pul pul dökülme şeklinde. Çok doktor gördü ancak çare olmadı. Stres nedenini ortadan kaldırmayınca geçmiyor maalesef. Geçmiş olsun dileklerimle...
 
3 aydır stresten kaynaklı tüm vücudum berbat durumda.Kaşıntı sivilce pul pul dökülme şeklinde. Çok doktor gördü ancak çare olmadı. Stres nedenini ortadan kaldırmayınca geçmiyor maalesef. Geçmiş olsun dileklerimle...

Şifamızı bulabilmemiz dileğiyle. Bişeyleri kabul etmiyoruz ve hala direniyoruz demek. Beden kayıt tutuyor ve bu kaydı dışarı atıyor rüya, hastalık, yara bere, vurma çarpma vs.durumlarıyla. Burada alıp kabul etmediğimiz ve kendimizce de doğru bulmadığımız bir şey var demek.

-Burada göremediğim ancak doğru olan nedir?


Ben neden yaşadığımı biliyorum, direnç gösterdiğim bir durumu kabullenmeye çalışıyorum 1 haftadır. Kendimi "görünmez" olarak etiketlediğim bir ortamda " neden" sorusuyla birlikte kilitledim. Ve direnç gösterdim "olamaz" diye. Kolay olmuyor her şey ama bir süreç bu. Daha iyi olabilir biliyor ve inanıyorum.

Birşey anlatayım size daha önce yazmış olabilirim de affedin;

Kardeşim yurtdışından döndüğünde vucudunda dökülmeler ve kızarıklıklar oluşmaya başlamıştı. Ürtiker dediler onu dediler bunu dediler, ilaç krem vs. Bir kaç farklı doktor ve hastaneye gitti velev ki bir çare olmadı. Öyle ilginç ki bir anda konuşurken jilet izi gibi alnında boynunda kızarıklık oluşuyor sonra silinip gidiyor. Kaşınıyor vs. Tabi hep bir umut gidip geri dönüyor derken, durdum;

-Ne zaman kaşınmaya ya da bu kızarıklık oluşmaya başlıyor dikkat ettin mi hiç dedim?

Bilmem dedi. Bir anda oluyor.. Bir anda olan şey "sonuçtur". Onun öncesi var, benim bakış açımda yurtdışındaki rahatlığı, eğlenceyi ve keyfi burada bulamamış olmasına bedeninin tepki verdiğiydi.

O günden sonra dikkat etmiş "ne oluyor ya da ne düşünüyor da bu kaşıntı ve iz baş gösteriyor" Ve bir süre sonra hiçbir şey kalmadı. Ne kaşıntı ne iz ne başka şey. Şükürler olsun. Çok enteresan di mi? Kendini yakalamak önemli. Ben 1 hafta öncesinde dedim ki " dur bakalım bu direnç benden nasıl çıkacak". Çıktı da!

Bundan daha iyi nasıl olur? Umutsuzluk yok , yarınlar da yarınlar da mutluluk var :KK71:
Akşam güzel bir duş alıp, patiklerimi giyip keyif yapıcam zaten az kaldı. Durumlar şuan böyle.


Sevgilerimle.
 
Kızlar selamlar. Umarım herşey yolundadır.

Şan dersi için yeni yer gayet içime sindi. İlk verdiğim kurs ücretinin yarısına mal oldu çok mutluyum. Haftasonu beni "aldatan" eski erkek arkadaşım aradı mesaj attı aradan geçmiş 1 sene. Günah çıkardı adeta. Vicdan ne güzel şey.Ama enteresan olan onu affetmiş olmam. Hakkımı helal ettim. İşine gücüne baksın herkes mutlu olsun. Çok hafif hissediyorum kendimi. Mutluyum yahu. Cildim de daha iyi şükürler olsun. Haftasonu ablama ve kardeşime access bars yaptım. Hem kendime hem onlara şifa olsun.

Dün annem üşütmüştü baya boğazı falan kötü. Dersten sonra eve geldim baktım yatak döşek yatıyor ama nasıl öksürüyor. Dedim bir şey yapayım ama ne? Bal, limon, azzeytinyağı ve karabibverle macum yapıp şifa niyetine deidm yedirdim 3 kaşık Boğaza çok iyi geliyor. Deneyin lütfen.

Neşeyle ve keyifle geçen baldan tatlı bir gün olması dileğimle.
Sevgilerimle.
 
Şifamızı bulabilmemiz dileğiyle. Bişeyleri kabul etmiyoruz ve hala direniyoruz demek. Beden kayıt tutuyor ve bu kaydı dışarı atıyor rüya, hastalık, yara bere, vurma çarpma vs.durumlarıyla. Burada alıp kabul etmediğimiz ve kendimizce de doğru bulmadığımız bir şey var demek.

-Burada göremediğim ancak doğru olan nedir?


Ben neden yaşadığımı biliyorum, direnç gösterdiğim bir durumu kabullenmeye çalışıyorum 1 haftadır. Kendimi "görünmez" olarak etiketlediğim bir ortamda " neden" sorusuyla birlikte kilitledim. Ve direnç gösterdim "olamaz" diye. Kolay olmuyor her şey ama bir süreç bu. Daha iyi olabilir biliyor ve inanıyorum.

Birşey anlatayım size daha önce yazmış olabilirim de affedin;

Kardeşim yurtdışından döndüğünde vucudunda dökülmeler ve kızarıklıklar oluşmaya başlamıştı. Ürtiker dediler onu dediler bunu dediler, ilaç krem vs. Bir kaç farklı doktor ve hastaneye gitti velev ki bir çare olmadı. Öyle ilginç ki bir anda konuşurken jilet izi gibi alnında boynunda kızarıklık oluşuyor sonra silinip gidiyor. Kaşınıyor vs. Tabi hep bir umut gidip geri dönüyor derken, durdum;

-Ne zaman kaşınmaya ya da bu kızarıklık oluşmaya başlıyor dikkat ettin mi hiç dedim?

Bilmem dedi. Bir anda oluyor.. Bir anda olan şey "sonuçtur". Onun öncesi var, benim bakış açımda yurtdışındaki rahatlığı, eğlenceyi ve keyfi burada bulamamış olmasına bedeninin tepki verdiğiydi.

O günden sonra dikkat etmiş "ne oluyor ya da ne düşünüyor da bu kaşıntı ve iz baş gösteriyor" Ve bir süre sonra hiçbir şey kalmadı. Ne kaşıntı ne iz ne başka şey. Şükürler olsun. Çok enteresan di mi? Kendini yakalamak önemli. Ben 1 hafta öncesinde dedim ki " dur bakalım bu direnç benden nasıl çıkacak". Çıktı da!

Bundan daha iyi nasıl olur? Umutsuzluk yok , yarınlar da yarınlar da mutluluk var :KK71:
Akşam güzel bir duş alıp, patiklerimi giyip keyif yapıcam zaten az kaldı. Durumlar şuan böyle.


Sevgilerimle.
Konuyu çok güzel anlatmışsınız. benim de ısrarla direndiğim bir durum var. Geçeceğini biliyorum, ama ne zaman? Sanırım kendimle daha çok konuşup, durumu mantığıma yatırmam gerekiyor. Yoksa uzun süre misafir olarak kalacak gibi bende. Yaşadıklarımı düşününce "eh olsun bu kadar da "diyorum.

Sevgilerimle...
 
Konuyu çok güzel anlatmışsınız. benim de ısrarla direndiğim bir durum var. Geçeceğini biliyorum, ama ne zaman? Sanırım kendimle daha çok konuşup, durumu mantığıma yatırmam gerekiyor. Yoksa uzun süre misafir olarak kalacak gibi bende. Yaşadıklarımı düşününce "eh olsun bu kadar da "diyorum.

Sevgilerimle...


Evet, bu duruma üzülüyorum ama artık kendimi sevgiyle alıp kabul ediyorum, diyerek ısrarla bunu aklımıza fikrimize sabitlemeliyiz. Direnç gösterdikçe çözüm bulamıyoruz. Ellerinizi birbirine sürtün iyice, hani çok soğuk olur da ısınmak için yaparız ya hah! İşte onu yapıp yüzünüze, ağrıyan yerinize, gözünüze koyup " seni sevgiyle alıp kabul ediyorum ama artık bana hizmet etmiyorsun" deyip kapayın gözünüzü. Bu alanda size rahatsızlık veren her bir şeyi yıkıp yaratımını iptal ediyorum. ( alan temizleyin ) Derin bir nefes alıp verin. Ve verdiğiniz nefeste sizi rahatsız eden şeyin sizden çıktığını hayal edin. HOH!

Hepsi bakış açısı ve yargı aslında. Hayatın bütünü böyle. Bizi mutsuz eden, üzen, hırplayan şeyler de bunlar. Kendimden örnek vereyim, alnımda bu kızarıklık oluşmaya ve dedim ki aha her yanıma bulaşacak. Ne oldu? Bulaştı. Çünkü yargıya vardım hemen. Haftasonu oldu dedim ki, evet şuan bir sorun var gibi görünüyor ama bana hizmet etmiyorsun bebeğim. Seni 3 evetle uğurluyorum ve ellerimi koydum yüzüme" bana hizmet edin lütfen" dedim. Bedenimin hakimi bensem ben ne dersem o olacak o zaman! Mistik şeyler di mi? Yani kulağa çılgınca geliyor evet! Ama işe yaradı mı kesinlikle!
 
Evet, bu duruma üzülüyorum ama artık kendimi sevgiyle alıp kabul ediyorum, diyerek ısrarla bunu aklımıza fikrimize sabitlemeliyiz. Direnç gösterdikçe çözüm bulamıyoruz. Ellerinizi birbirine sürtün iyice, hani çok soğuk olur da ısınmak için yaparız ya hah! İşte onu yapıp yüzünüze, ağrıyan yerinize, gözünüze koyup " seni sevgiyle alıp kabul ediyorum ama artık bana hizmet etmiyorsun" deyip kapayın gözünüzü. Bu alanda size rahatsızlık veren her bir şeyi yıkıp yaratımını iptal ediyorum. ( alan temizleyin ) Derin bir nefes alıp verin. Ve verdiğiniz nefeste sizi rahatsız eden şeyin sizden çıktığını hayal edin. HOH!

Hepsi bakış açısı ve yargı aslında. Hayatın bütünü böyle. Bizi mutsuz eden, üzen, hırplayan şeyler de bunlar. Kendimden örnek vereyim, alnımda bu kızarıklık oluşmaya ve dedim ki aha her yanıma bulaşacak. Ne oldu? Bulaştı. Çünkü yargıya vardım hemen. Haftasonu oldu dedim ki, evet şuan bir sorun var gibi görünüyor ama bana hizmet etmiyorsun bebeğim. Seni 3 evetle uğurluyorum ve ellerimi koydum yüzüme" bana hizmet edin lütfen" dedim. Bedenimin hakimi bensem ben ne dersem o olacak o zaman! Mistik şeyler di mi? Yani kulağa çılgınca geliyor evet! Ama işe yaradı mı kesinlikle!
Düşünce gücüne ve bilinçaltına inanıyorum. Yazdıklarınızı heyecanla okuyorum. Ve bekliyorum acaba ne zaman yazacak diye. Bildiğim şeylerin püf noktalarını bulup paylaşmanız, "evet işte bu bu bana çok yararlı bilgi, tamda istediğim buydu" diyorum. Lütfen paylaşımlarınıza devam edin...
 
Düşünce gücüne ve bilinçaltına inanıyorum. Yazdıklarınızı heyecanla okuyorum. Ve bekliyorum acaba ne zaman yazacak diye. Bildiğim şeylerin püf noktalarını bulup paylaşmanız, "evet işte bu bu bana çok yararlı bilgi, tamda istediğim buydu" diyorum. Lütfen paylaşımlarınıza devam edin...


Hayat bir yolculuk. Kendi içimize yürüyoruz. Bu yolculukta kendime iyi gelen/ gelebilen, hayatın karşısında direncimi kırabilecek bişey varsa ve işime yarıyorsa belki bir başkasında da yarayabilir düşüncesiyle paylaşıyorum ve de sizin dönüşlerinizle mutlu oluyorum. Bilgi, bencilliği sevmez, paylaşıldıkça değerli.
 
Hayat bir yolculuk. Kendi içimize yürüyoruz. Bu yolculukta kendime iyi gelen/ gelebilen, hayatın karşısında direncimi kırabilecek bişey varsa ve işime yarıyorsa belki bir başkasında da yarayabilir düşüncesiyle paylaşıyorum ve de sizin dönüşlerinizle mutlu oluyorum. Bilgi, bencilliği sevmez, paylaşıldıkça değerli.
Çok naziksiniz. Sizi ve bilgilerinizi sevgiyle kabul ediyorum. Her şey gönlünüzce olsun.
 
Günaydın sevenler, kendini kuş gibi hafif hissedenler. Var mıyız bügün, bütün yılın yorgunluğunu üstümüzden atmaya? Kem gözden, kötü sözden, kinden ve öfkeden kurtulmaya? Bunun için neler mümkün ve bunun önünde duran her ne varsa yıkıp yaratımını iptal edelim mi hep birlikte? EVETTTTTTTTTTT!

Oh! Sallanalım şöyle bir! Değişsin enerjimiz.Güzel bir kahve yapalım. Dünyayı değiştiremiyorsan dünyanı değiştir diyorlar ya. An'ı güzelleştirmek elimizde en azından.

Bugün elinize bir kalem alın ve size yük olan herşeyi yazıp yakın. Yazıp yırtın. İhtiyacınız yok sizi aşağı çeken şeylere. Hala düşüyorsanız düşünün ve sorun; gerçek buna ihtiyacınız var mı? Cebaı hafif mi ağır mı? Ve artık hislerinize ve düşüncelerinize sahip çıkın lütfen. Sizi ele geçirmesine izin vermeyin zihninizin. Tutunmak için direnmeyin. İyi şeyleri hayatınıza katın.


Aşkla, huzurla, sağlıkla, mutlulukla ve başarıyla dolu baldan tatlı güzel bir sene olsun diliyorum.
Sevgiyle kalın..
 
"Kahve yemenden gelir, kökü semenden gelir..
Kaderi kötü olanın derdi Fizan'dan gelir."

Günaydın canlar. 2 gün yattım yatak döşek. Beynim öyle zonkluyor ki. İliklerime kadar sızladım durdum. Beni rahatsız eden bir düzen var bu hayatta. Geçenler de birşey oldu, satın alma yetkilimiz kendimi kaptırmış bir şeyler anlatırken;

-Şşşş! Kan yut, kızılcık şerbeti içtim de. Hiçbirşeyini kimseye anlatma bugün iyisin yarın yüzüne vururlar dedi.

Yeni yılla birlikte çok ciddi aldığım bu kararı uygulamaya geçirme niyetindeyim. Ve her paylaşma isteğimde şunu sormak geliyor içimden;

-Gerçekten bilmeli mi?


Yetişkin bireyleriz ama hala çocuk gibi davranıyoruz. En ufak olumsuzluk da "ne yapayım nasıl davranıyım, öyle mi diyim böyle mi diyim". Bütün eş dost akraba herkesle konuyu konuşuyoruz.

Herşeyini anlatan değersizleşir. Ve güç, gizdir!


İçimize soralım önce kendimizle konuşalım bi. Olayın muhattabı bizleriz. Biz ne yapmak istiyoruz. Duygularımızın sorumluğunu alamıyoruz;

-Beni çok sinirlendiriyor.
-Beni delirtiyor!

Bunu yapan sizsiniz. O/ karşınızdaki kişi değil. Sizi sinirlendirdiği konu ne? Yazın ve dökülün. Yüzleşin.
Her şikayet; dile getirene aittir.

Özeliniz olsun.. Sınırlarınız olsun. Paldır küldür ve alenen dalmasın kimse özelinize.
 
"Kahve yemenden gelir, kökü semenden gelir..
Kaderi kötü olanın derdi Fizan'dan gelir."

Günaydın canlar. 2 gün yattım yatak döşek. Beynim öyle zonkluyor ki. İliklerime kadar sızladım durdum. Beni rahatsız eden bir düzen var bu hayatta. Geçenler de birşey oldu, satın alma yetkilimiz kendimi kaptırmış bir şeyler anlatırken;

-Şşşş! Kan yut, kızılcık şerbeti içtim de. Hiçbirşeyini kimseye anlatma bugün iyisin yarın yüzüne vururlar dedi.

Yeni yılla birlikte çok ciddi aldığım bu kararı uygulamaya geçirme niyetindeyim. Ve her paylaşma isteğimde şunu sormak geliyor içimden;

-Gerçekten bilmeli mi?

Yetişkin bireyleriz ama hala çocuk gibi davranıyoruz. En ufak olumsuzluk da "ne yapayım nasıl davranıyım, öyle mi diyim böyle mi diyim". Bütün eş dost akraba herkesle konuyu konuşuyoruz.

Herşeyini anlatan değersizleşir. Ve güç, gizdir!

İçimize soralım önce kendimizle konuşalım bi. Olayın muhattabı bizleriz. Biz ne yapmak istiyoruz. Duygularımızın sorumluğunu alamıyoruz;

-Beni çok sinirlendiriyor.
-Beni delirtiyor!

Bunu yapan sizsiniz. O/ karşınızdaki kişi değil. Sizi sinirlendirdiği konu ne? Yazın ve dökülün. Yüzleşin.
Her şikayet; dile getirene aittir.

Özeliniz olsun.. Sınırlarınız olsun. Paldır küldür ve alenen dalmasın kimse özelinize.
Çok geçmiş olsun. Ben de aynı durumdayım. Uyumaktan ve yatmaktan yoruldum iki gündür.

Yine güzel gündem seçimleri. Tam bana göre hazırlanmış...

-Gerçekten bilmeli mi?
-Özeliniz olsun.. Sınırlarınız olsun. Paldır küldür ve alenen dalmasın kimse özelinize.
 
"Kahve yemenden gelir, kökü semenden gelir..
Kaderi kötü olanın derdi Fizan'dan gelir."

Günaydın canlar. 2 gün yattım yatak döşek. Beynim öyle zonkluyor ki. İliklerime kadar sızladım durdum. Beni rahatsız eden bir düzen var bu hayatta. Geçenler de birşey oldu, satın alma yetkilimiz kendimi kaptırmış bir şeyler anlatırken;

-Şşşş! Kan yut, kızılcık şerbeti içtim de. Hiçbirşeyini kimseye anlatma bugün iyisin yarın yüzüne vururlar dedi.

Yeni yılla birlikte çok ciddi aldığım bu kararı uygulamaya geçirme niyetindeyim. Ve her paylaşma isteğimde şunu sormak geliyor içimden;

-Gerçekten bilmeli mi?


Yetişkin bireyleriz ama hala çocuk gibi davranıyoruz. En ufak olumsuzluk da "ne yapayım nasıl davranıyım, öyle mi diyim böyle mi diyim". Bütün eş dost akraba herkesle konuyu konuşuyoruz.

Herşeyini anlatan değersizleşir. Ve güç, gizdir!


İçimize soralım önce kendimizle konuşalım bi. Olayın muhattabı bizleriz. Biz ne yapmak istiyoruz. Duygularımızın sorumluğunu alamıyoruz;

-Beni çok sinirlendiriyor.
-Beni delirtiyor!

Bunu yapan sizsiniz. O/ karşınızdaki kişi değil. Sizi sinirlendirdiği konu ne? Yazın ve dökülün. Yüzleşin.
Her şikayet; dile getirene aittir.

Özeliniz olsun.. Sınırlarınız olsun. Paldır küldür ve alenen dalmasın kimse özelinize.
Fazlasıyla doğru 👍 hatta çok büyük istişare edilecek konular olmadığı sürece derdini Rabbine anlatmalı ondan yardım istemeli bence. Ben de yeni yıla girerken hayatımda şikayet etmeme ve şikayeti bırakma kararı aldım
 
"Sadece sorulan sorunun cevabını ver."

Kimse sormadan, merak etmeden olan biten herşeyi anlatmanın değeri nedir? Düşünelim. Bunları paylaştıkça başkalarının söz söyleme, yargılama alanına girdiğimizi fark etmediğimiz her yeri yıkıp yaratımını iptal edelim mi? EVET!

Her an yeni bir yaratma anıdır ve her yaratma anı da sonsuz olanaklar içerir. 2020 itibari ile kendimi 2 mantra edindim ve dönüşümlü hergün bunları iki sayfa yazmaya karar verdim.

-Hayatın tümü bana kolaylıkla,neşeyle ve ihtişamla gelir.
-Herşey mümkün.

Yazmak çok güçlü bir eylemdir. Var eder.. Sizler neleri hayatınızda oldurmak istiyorsanız bugnden itibaren hergün bişeyler yazın. Size ait mantranız olsun ve inanın.
 
Daha önce de yazdım. İnstagram artık tam bir pazar yeri haline gelmiş durumda. Mantralar, yantralar havada uçuyor. Kolye bileklik yapıp sözüm ona herkes şifa buluyor ve işleri yolunda gidiyor. Madem bizler hayatımızın yaratıcıyız neden istediklerimiz olmasın?

-Para, benim dostumdur.
-İstediğim herşey ayağıma gelir.
-Herkes beni arar. Değer görüyor, seviyor ve seviliyorum.

Aklınıza gelince sizi mutlu eden, enerjinizi yükselten şeyleri bulup sıralayın.

-Herşey mümkün.
 
Daha önce de yazdım. İnstagram artık tam bir pazar yeri haline gelmiş durumda. Mantralar, yantralar havada uçuyor. Kolye bileklik yapıp sözüm ona herkes şifa buluyor ve işleri yolunda gidiyor. Madem bizler hayatımızın yaratıcıyız neden istediklerimiz olmasın?

-Para, benim dostumdur.
-İstediğim herşey ayağıma gelir.
-Herkes beni arar. Değer görüyor, seviyor ve seviliyorum.

Aklınıza gelince sizi mutlu eden, enerjinizi yükselten şeyleri bulup sıralayın.

-Herşey mümkün.
Ben bunu çok beğendi. Teşekkürler Z zerema :KK200:
 
Sizi kimlerin suistimal ettiğini iyi gözlemleyin. Enerjinizi kime harcıyorsunuz? Kime hayır diyemiyorsunuz? Kimin dediğini yaptıktan sonra kendinizi ezilmiş hissediyorsunuz? Bu durumun size katkısı nedir?

Sorular sorular. Kendimi arıyorum ama yakalayamıyorum. Ve tıkanıyorum! Thetahealing seansı almak istiyorum en az 1 kere. İlgili biriyle iletişime geçtim bakalım. Gelişme olursa muhakkak yazıcam. Bilinçaltı temizleme/ dönüştürme seansı gibi düşünebiliriz.
 
Merhaba ballı lokumlarım. Gün çok yoğun geçti. Bir kaç şey yazmak istiyorum. Haftasonu 3.cilt bakımımı yaptırdım. Perşembe doktora gittim meşhur cilt ilacını verdi. Bakım yaptığım yere cildim kustu dedğimde "aman kıyma kendine" dediler. Cumartesi sabahtan bakım yapıldı fındık büyüklüğündeki kistik siilveler söndü gitti. Şuan daha iyi ama pul pul dökülmelerim var. Akşam kese yapıcam bir kac güne temizlenir iyice. Hayatımda aldığım en doğru kararlardan biridir bu bakım.

Şimdi öze dönmek istiyorum. Hayatımızı durduran ve bizi boğazlayan şey zihindir. Zihni susturmanın yegane yolu, an'a dönmek ve an'da kalmaktır. Zor olacağını düşünmeyin, bilinçaltı neye inanırsanız onu gerçeğiniz kılacaktır. O yüzden kendinizi yakaladığınızda eğer kötü bişeylere hapsolduysanız hemen kendinize telkine başlayın ve zihninize izin vermeyin. Efendi siz, köleniz zihindir.

Her gün gece yatmadan önce hayal kurun. Öyle çok hissedin ki gerçekleşeceğine. O işi çok istiyorsanız sizi aradıklarını ve "tebrikler alındınız" dediklerini ve el sıkıştığınızı hayal edin. Sevdiklerinize bu haberi verdiğinizi hayal edin. O adamın sizi çok sevdiğini, özlediğini ve aradığını hissedin.

İnanın! İnanın! İnanın!

Hepimiz kendi hayatımızın yaratıcısı, mimarıyız. Kendinize kıymayın..

O halde küçük bir temizlik yapalım:

Gerçekleşmesini çok dilediğiniz ancak binbir bahane ve çeldiriciye sığınıp kendi önünüzü kestiğiniz ve kendinize kıydığınız tüm alan ve mekanları yıkıp yaratımını godzilyon kez iptal edelim mi?? EVETTTTTTTTTTTTTTTTT!

Oh be!

Derin nefesler verin. Derin nefes! Öyle güçlü verin ki nefesinizi dışarıya akıp gitsin size hizmet etmeyen hersey.

Çok çalışmamız gerekiyor çok!
Yaşamak direnmektir bazen!
 
X