LAG: Uzak bir mesafeden deliğe yapılan putting’in deliğe çok yakın bir yerde durmasıdır.
LATERAL WATER HAZARD: Yan su engeli. Oyun sahası kenarına parelel olarak uzanan su engeli ya da onun bir bölümü olup, sahadaki yerleşimi yüzünden topun su engelinin arkasından kurallara uygun olarak drop edilmesi mümkün olmayan ya da oyun komitesince böyle yorumlanan bir bölgedir.Su engelinin, yan su engeli olarak sayılan bölümü açık olarak belirtilmeli ve sınırları kırmızı takoz ya da çizgilerle işaretlenmelidir.
LEADER BOARD: Oyun sonuçlarının gösterildiği büyük tablodur.
LEFT HANDED PLAYER: Sol elle oynayan oyuncudur. Bu oyuncular için sağ ,sol doğrultuları kurallarda tarif edilen doğrultuların tam tersidir.
LIE: Club açısı. Shaft ile sole arasındaki açıdır. (55° 63° ile angle)
LIE: Topun duruş şekli. Vuruş tamamlandıktan sonra topun düştüğü yerdeki son durumudur. Bu durum, vuruşa göre iyiden kötüye doğru değişir.
LINE: Yapılan vuruşun düşünülen doğrultusudur.
LINE OF PLAY: Oyun çizgisi, oyuncunun vuruş yaptıktan sonra topunun itmesini istediği yön ve tasarlanmış yönün iki yanındaki makul uzaklıktır. Oyun çizgisi, çukura doğru uzanır, ancak çukurun ilerisini kapsamaz.
LINE OF PUTTING: Putting çizgisi, oyuncunun green’de vuruş yaptıktan sonra, topun gitmesine istediği çizgidir. Özel kuralların göz önünde bulundurulması dışında, putt çizgisi, tasarlanan çizginin iki yanında makul uzaklığı kapsar. Putting çizgisi çukurun ilerisini kapsamaz.
LINKS: Deniz kenarı golf sahası. Kıyı şeridi yakınında kurulmuş olan, çimen adacıklarla kaplı ve kumlu toprağa sahip golf sahalarıdır.
LIP: Delik ağzı ya da bunker’ın kenarına verilen isimdir.
LIPING THE CUP: Green’de yapılan vuruşta, topun deliğe geldiği sırada sağa ya da sola kayarak yön değiştirmesidir.
LOB: Yere çok yumuşak düşen, topu çok havalandıran bir vuruş şeklidir.
LOCAL RULES: Genel kuralların dışında, oynanan sahanın özellikleri ile ilgili yöresel kurallardır. Bu kurallar scorecard ’ın (oyun kartı) arkasına ayrıntılı olarak yazılmıştır.
LOFT: Vuruş yüzeyinin eğilim açısıdır. (10°- 58°) Topun uçuş uzaklığını sağlar.
LOFTED STROKE: Topu yükseğe doğru havalandırmak için yapılan vuruşudur. Loft açısı büyük olan club’lar ile yapılır.
LONG GAME: Oyunun, 100 ,250 yarda’lık uzun vuruşlarını ihtiva eden kısmıdır.
LONG IRON: Fairway’den uzun atışlar yapabilmek için kullanılan, en az loft derecesine sahip modern iron club’lardır. (1 2 3 4 No’lu)
LOOSE IMPEDIMENTS: Köksüz cisimler, toprağa tespit edilmemiş ve toprakta kökü olmayan, topa yapışmayan taş, çakıl, dal, yaprak, diken, gübre gibi doğal cisimler, solucan, böcek gibi hayvanlar ve bunların sebep olduğu kümeciklerdir. Kum ve toprak kümecikleri, ancak green üzerinde bulunmaları halinde bu tanımlamanın kapsamına girmez. Kar ve buzun köksüz cisim olarak yorumu, oyununcunun seçeneğine bırakılmıştır. Yapay buz tanımlamasına girer. Kırağı köksüz cisim değildir. Köksüz cisimler ceza puanı alınmadan yerlerinden kaldırılabilir.
LOW SİDE: Meyilli bir green’de deliğin alt kısımındaki daha alçak saha yüzeyine verilen isimdir.
LPGA: Ladies Professional Golf Association. Profesyonel Bayan Golfçüler Birliği adlı kuruluşun kısaltılmışıdır.
MAKING THE CUT: Bir yarışma sırasında oyuncunun turnuvaya devam edebilmesi için, limit olarak verilen en az on vuruşu tamamlamasıdır.
MARK: Green üzerinden kurallara uygun olarak kaldırılan topun yerine, belirlemek için kullanılan çeşitli renklerde raptiye görünüşünde bir cisimdir. Yokluğunda bu maksat için madeni paralarda kullanılabilir.
MARKER: Markör, oyun komitesince sayı oyununda yarışmacının vuruş sayılarını kaydetmekle görevlendirilmiş kişidir. Bu kişi diğer bir yarışmacı olabilir, ama hakem olamaz.
MASHIE: Çok eski bir ifade olup, 5 iron ya da 6 iron’a verilen isimdir.
MATCHPLAY: Çukurların kazılmasında ya da kaybedilmesi esnasında dayanan bir oyun şeklidir. Bu oyunda şampiyonu vuruş sayı değil kazanılan çukur sayısı belirler.
MEDAL PLAY : Stroke sayısının esas alındığı bir oyun şeklidir. Profesyonel turnuvalarda oldukça fazla yer alır. Yarışmayı en az vuruş sayı ile bitirme kuralına dayanır. Buna aynı zamanda strokeplay adıda verilir.
MEDIUM IRON: Green’e approach vuruşu için kullanılan nodern iron, club’lardır.(5 - 6 - 7 no'lu Iron club’lardır.)
METAL WOOD: Eskiden beri bilinen ve baş kısmı tahta ve plastikten yapılmış klasik wood’lar yerine, son zamanlarda hafif metallerden yapılmış wood’lara bırakmıştır. Bunların açı derecelerine göre yedi değişik tipi vardır.
MOVE / MOVED: Topun ilk bulunduğu yerin değiştirilmesine denir. Topun hareket nedenine uyan kurallara göre oyuncu bir ceza puanı alır ya da almaz.
MULLIGAN: Genellikle Amerikanlılar’ın kullandığı bir anlatımdır. Oyuna birinci tee’den yapılan çok kötü bir başlangıç vuruşuna verilen isimdir. Resmi olamayan oyunlarda bu vuruş sayılmaz, oyuncu ikinci bir vuruşla oyuna başlar. Resmi oyunlarda oyun kuralları böyle bir hakkı tanımaz.
NASSAU: Bir çeşit bahis oyunudur. 18 çukurluk bir oyun, 3 maç bölümüne ayrılır. Birincisi ilk dokuz delikli bölüm, ikincisi son dokuz delikli bölüm, üçüncüsü 18 delikli bölümün tamamıdır. Her bölüm için ayrı bir kazanma bahsine girilir. Sonuçta 2-1 ‘lik ya da 3-0 ‘lık galibiyete ulaşılır.
NET SCORE / NETTO: Gross skordan (toplam skordan) handikap sayısı çıkarıldıktan sonra ki skordur.
NGF: National Golf Foundiation
NIBLICK: Günümüzde kullanılan 9 iron’ın bir benzeri olan eski bir iron adıdır. Ağır bir kafaya ve geniş bir surata sahip olan bu sopa türü, topu zor durumdan kurtarmak ya da hazard’ların üstünden atmak için kullanılırdı.
NINETEENTH HOLE: Kulüp binasındaki ya da golf sahasındaki bara verilen isimdir.
OBSERVER: Gözlemci, sahada yarışma sırasında kurallara aykırı olanları saptayarak hakeme iletmesi ve hakemin alacağı kararlarda kendisine yardımcı olması için oyun komitesince görevlendirilmiş kişidir. Gözlemci bayrak direğini kaldırmamalı; çukurun yerini göstermemeli, yakında durmamalı top kaldırmamalı ya da yerini işaretlememelidir.
OBSTRUCTIONS: Saha üzerindeki yol ve pakitaların kenarlarına yapay olarak düzenlenmiş, yüzey ve kenarları dahil her tür yapay yapıt ve yapay buz engel sayılır.
Kapsam Dışı:
Sınır dışı alanlarını belirleyen duvar, parmaklık, takoz ya da çit gibi cisimler,
Sınır dışında bulunan yapay sabit bir cismin herhangi bir kısmı,
Oyun komitesince sahanın bir parçası (müştemilatı) olarak belirtilen her tür tesis.
OFF THE PACE: Oyuncuların vuruş sayısı olarak birbirleri arasındaki sayı farkı
OPEN FACE: Address ya da Impact esnasında club face’in hedefe bakış doğrultusu hedefin sağını gösteriyorsa buna open face denir.
OPEN STANCE: Topla hedef doğrultusuna sağ ayağın sol ayaktan daha yakın bir durumda bulunması ile yapılan stace’sa verilen isimdir. (Bu anlatım sağ elle vuruş yapanlar içindir. Sol elle vuruş yapanlarda durum bunun tersidir. Sol ayak ileridedir.)
OPPONENT: Yarışmadaki rakip oyunculara verilen isimdir.
OUT OF BOUNDS: Sınır dışı, oynamanın yasak olduğu bölgedir. Yani oyun sahsının dışıdır.
Sınır dışı, tokuz parmaklık ya da tel örgülerle belirtilmişse takozlar, parmaklıklar ya da tel örgü kazıklarının bulunduğu saha sınır dışı sayılır.
Sınır dışı yere çizilmiş bir hat olarak belirlenmişse, çizginin kendiside sınır dışında sayılır.
Sınır dışı hattı, iki yol olarak aşağıya ve yukarıya doğru uzanır.
Bir topun tamamı sınır dışında bulunuyorsa top sınır dışı olmuş sayılır.
Oyuncu, sınır içinde bulunan bir topa sınır dışında durarak vuruş yapabilir.
OUTSIDE: Sahanın topla hedef doğrultusuna göre (Intended line’na göre) oyuncunun aksi tarafında kalan bölümüdür, yani sağ tarafdaki bölümüdür.
OUTSIDE AGENCY: Oyun dışı etkenler. Sınır dışında sınır içindeki top vuruşuna mani olan engellerdir. Uygun bir vuruş şekli lokal kurallarla belirlenir.
OUTSIDE IN: Vuruş yapılırken, Intended Line (Target Line)’na göre club başının outside alanında inside alanına hareket etmesidir.
OVERCLUBBING: Topu, hedeflenenden daha uzağa gönderen yanlış sopa seçimidir. Mesela: 7 no’lu ironla vurmak gerekirken 6 no’lu iron kullanılmasıdır.
PAR: Parkur uzunluklarına göre çok iyi bir golfçünün en mükemmel vuruşu olarak tespit edilen en az vuruş sayısıdır.
Genelde 3 tip par vardır:
Par Three : Uzunluğu erkek için 250, kadınlar için 210 yarda’ya kadar olan parkurlar için kullanılır.
Par Four : Erkek için 251 7, kadınlar için 211 / 40 yarda arası parkurlar için kullanılır.
Par Five : Erkekler için 471 ve daha uzun, kadınlar için 401 575 yarda arası parkurlar için kullanılır.
Not: Kadınlar için Par Six de vardır, 576 ve daha uzun yardalık parkurlar için kullanılır.
PARTNER: Oyun eşi. Bir takımda birleşen oyuncular, birbirlerinin oyun eşi olurlar. Üçlü, dörtlü, en iyi top ya da dört - top yarışmalarında, kurallar gereği, oyuncu deneyimi eşlerin tamamını kapsar.
PENALTY STROKE: Ceza sayısı, kurallara aykırı bir eylemden ötürü bir oyuncunun ya da takımın gerçek vuruş sayısına eklenen sayıdır.
PGA: Professioal Golfer’s Association. Profesyonel Golfçüler Birliği’nin kısaltılmışıdır.
PIN: Flagstick’in resmi olamayan diğer ismidir.
PIN HIGH: Topun pin yüksekliğinde green’e doğru vurma işlemidir. Rüzgarlı havalarda yapılır.
PITCH SHOT: Green’e doğru yapılan yüksek yaklaşma vuruşudur. Top yere düştükten sonra fazla yuvarlanmaz.
PITCH-AND-RUN: Topu az havalandırarak çok yuvarlanmasını sağlayan bir yaklaşım vuruşudur.
PITCHING WEDGE
itchshot için kullanılan iron club’a verilen isimdir. Loft açısı 49°, ile açısı 63°‘dir.
PLANE: Swing çemberi oluşturan hayali yüzeydir.
PLAYCLUB: 19. Yüzyılın sonlarına kadar kullanılan driving club’a verilen eski bir isimdir. 2 nolu wood ya da driver’e yakın benzerlik göstermektedir.
PLAYING THROUGH: Çok yavaş oynayan bir oyuncu grubunun arkalarında sıra beklemek zorunluğu bulunan guruba "Etiquette" kurallarına göre sıra atlayarak öne geçmelerini teklif etmeleridir.
PLUGGED LIE: Topun vuruştan sonra küçük bir çukurdan ya da çentik içerisine girerek tıkaç şeklinde durması ya da zemine gömülmesidir. Top çukurun yanına çıkarılarak ceza puansız vuruş yapılır.
POT: Küçük ve çok derin olan bunker’lara verilen isimdir.
POT BUNKER: Geleneksel İngiliz link’lerinde bulunan küçük, yuvarlak ve derin bunker’lara verilen isimdir.
PREFERRED LIE: Topun vuruştan sonra golf kurallarına tarif edilmeyen bir yerde ya da bir durumda bulunmasıdır. Böyle bir durumda, kurallar gereğince oyuncu gelecek vuruşunu yapmak için topu fairway üzerinde uygun bir yere koyabilir ve ceza puanı almaz.
Not: Preferred lie ve Plugged lie genellikle kış mevsimlerinde ya da zemini bozuk fairway’lerde meydana gelir.
PRO: Mesleği golf oyunculuğu ya da golf öğretmenliği olan kişidir.
PRO-AM: Profesyonel bir oyuncunun, amatör oyunculardan oluşan bir takım kurmasıdır.
PROSS: Golf öğretmenliği ya da turnuva oyunculuğu yapabilen profesyonel kişidir.
PROSHOP: Her türlü golf ürünlerini satan golf kulübü içerisindeki mağazalardır.
PROVISIONAL BALL: Geçici top, oynanan topun kaybolma ya da sınır dışına çıkma olasılığında kurallara uygun olarak oyuna sokulan yeni topdur.
PULL: Vuruş sonrası topun düz bir doğrultuda Targıt Line’nın soluna doğru gitmesidir. Bu sağ elle oynayan oyuncuların doğrultusudur. Sol elle oynayan oyuncularda doğrultu sağa doğrudur.
PUSH: Vuruş sonrası topun düz bir doğrultuda Target Line’nın sağına doğru gitmesidir. Bu sağ elle oynayan oyuncuların doğrultusudur. Sol elle oynayan oyuncularda doğrultu sola doğrudur.
PUNCH SHOT: Genellikle rüzgarlı havalarda kullanılan bir vuruş şeklidir. Rüzgarın top üzerindeki etkisini azaltmak amacıyla, ulaşılacak mesafe için kullanılması gereken club yerine, daha uzun mesafe club’ları kulanılmalıdır. Örnek: 8 nolu iron yerine 7 nolu, 5 nolu iron yerine 4 nolu club kullanılmalıdır.
PUTTER: Green içindeki topun vuruşu için kullanılan club’dır. Pata da denir.
PUTTING: Pata vuruşu. Green’de topun deliğe girmesi için yapılan vuruştur.
PUTTING GREEN: Green içindeki topu deliğe sokma antremanı için yapılmış özel bir uygulama alanıdır.
RABBIT: Golfe ilk başlayanlara verilen addır.
READING THE COURSE: Oynanacak çukurun en mükemmel şekilde tamamlanmasını sağlamak amacıyla, vuruş süresince topun izleyeceği yolla ilgili saha durumunu iyice inceleyerek vuruş taktiklerinin sağlıklı bir şekilde belirlenmesidir.
READING THE GREEN: Green üzerindeki topun hatasız bir şekilde çukura girmesini sağlamak amacıyla, vuruş esnasında topun izleyeceği yolu etraflı bir şekilde inceleyerek vuruş şeklinin belirlenmesidir.
REFEREE: Hakem. Sahada yarışma süresince oyuncuları takip ve gözlemesi, golf ve yarışma kurallarının işlerliğini sağlaması, gördüğü ya da kendisine iletilen kurallara aykırı davranışlara müdahale etmesi, sonuçlandırılması için oyun komitesince görevlendirilmiş kişidir.
RIGHT HANDED PLAYER: Sağ elle oynayan oyuncudur.
ROOKIE: Profesyonel golf turnuvalarına yeni giren oyunculara takılan addır.
ROUGH: Fairway’i çevreleyen,ancak fairway kadar ince kesilmiş çimle kaplı alanlardır.
ROUND: Bir oyun süresince golf sahasındaki 18 çukurun tamamının oynanmasıdır. Resmi turnuvalar genellikle Perşembe günü başlayıp Pazar günü biten 4 round üzerinden yapılır.
RUB OF THE GREN: Oyun olasılıkları; topun hareket halindeyken, oyun dışı etkenler tarafından kazara yönünden saptırılması ya da durdurulmasıdır. Bazen iyi bazen de kötü olur.
RUBBER CORE BALL:1898 yılında Haskell tarafından icat edilen ve golf oyununu değiştiren toptur. Haskell Ball diye de bilinen bu topun merkezinde katı lastik bulunur. Bunun etrafı gergin bir şekilde esnek bir iple sarılmış ve çevresi zamkla kaplanmıştır. Rubber core top, guttie’nin yerini almıştır.
RULES: Golf dünyası iki büyük kuruluş tarafından yönetilir:
The Rand A Royal and Ancient Golf Club of St. Andrews.
USGA United States Golf Association.
Bunların dışında Local Rules denilen, kulüplerin özel durumlarına göre kulüpler tarafından belirtilen kurallar da golf oyunlarının yönetiminde çok önemli rol oynarlar.
RUN: Vuruş yapılan topun yere düştükten sonraki yuvarlanma mesafesidir.