estağfurrullah.
Kurumsal emlak şirketlerinde alınan %2 komisyonun belli bir yüzdesini kurum alıyor, gerisi emlakcıya kalıyor. Adam kendine mal alıp satıyor diye laf olmasın diye alım satımı resmi yapıyor ve kuruma isabet eden yüzdeyi ödüyor (yani ödüyoruz) buraya kadar sorun yok. Adam arsayı tamamen kendi üzerine alsaydı satarken kuruma isabet eden tutarı yine kuruma öderdi ama kendi kendine komisyon ödemezdi pek tabi ki. Arsa sırf bizim üzerimize alınmış olsaydı o zaman biz satışta %2komisyonu öderdik, o kuruma verilecek miktarı verirdi, gerisi kendine kalırdı, normal satışlarda olduğu gibi. Bizim durumumuzda adamın arsa almaya parası yetmediği için (bizim de yetmediği için) ortak aldık. "Bu arsayı ucuza alırız, sonra kar edip satarız" dedi kabaca, şimdi yerine takas alınan daireyi de öyle satmayı düşünüyor (dairenin kaba inşaatı bitti, ince inşaat da bitince karlı satış olur). Şimdi arsa karla satıldı, yerine kaba inşattı bitmiş daire alındı. Bu satış ve alım işlemleri resmi yapıldı, kurum buradan (%2nin belli bir yüzdesi olan) para alacak, her birinden, emlakcı da %2 satıştan, %2 alımdan komisyonu tam alıp, kuruma vermek zorunda olduğu belli bir yüzdeyi kuruma verip gerisini de indiregandi cebe atacak. Daireyi satmaya kalktığımızda yine aynı şey olacak. Sistem gayet karlı yani onun için. Ben ortak olunca karımız da zararımız da ortak olur diye düşünmüştüm. Yani sistem bu... Döndü dolaştı bizim daireyi yine bize sattı üstüne de komisyon aldı :) Arsayı o bulmuştu yalnız, öyle düşünmek lazım.