- 2 Ekim 2011
- 841
- 733
- 333
Aslında haklısınız. Üslubunuz nedeniyle yanlış anlaşılabilir buraya yazdıklarınız.
Kişi evladına söylenmek isteyebilir, yapıdır. Evlat da mümkün mertebe bunu kaldırabilir. Ancak "hoşgörü" ne yazık ki, el kızından veya oğlundan beklenemez. Zira karşılıklı "emek" asgari düzeyde. Her iki tarafta yabancı birbirine. Bizim kültürümüzde bazı alttan almalar, geçim olması amacıyla küçükten beklenir. Yapılmalı tabi. Ama her verilen taviz sonrası kaçırılan ölçü nedeniyle baş ağrısı çekmek muhtemel.
Benim anlamadığım bir şey var. Söylenmenin ölçüsünden çok, annenize haksızlık yaptığınızla ilgili duygusal bir ikilem yaşıyorsunuz. Asıl sorun "Anneme yapmadığım bir şeyi, evlendim diye elin kadınına yapamam" gibi bir evlat hassasiyeti mi? Yoksa "Söylenilmesini sevmiyorum. Kim olsa çekemem" karakteri mi? Hangisi daha baskın? Hassasiyetlerimizde biraz daha fevri davranırız çünkü. Bu da karşımızdakinin (kayınvalide) tavrını inatlaşmaya götürür. Ne yazık ki önünü de alamayız. Karakter ise zaten konulan tavır daha başta ikna edici olur. İnsan ilişkilerini duygular değil, üslub ve tavır yönetiyor çoğunlukla.
Uzun oldu ama anlatmak istediğim şu; Karakter olsaydı eğer, her türlü söylenmede, eşin söylenmesi dahil, irrite olduğunuzu o kadar doğal bir şekilde lanse edecektiniz ki, eşiniz olan kişi kendine uyguladığınız tavır nedeniyle, kimsenin sizin yanınızda söylenmesine müsaade edemeyecekti, farkında olmadan rahatsız olacaktı. Kelimeler ne kadar yetersiz, farkındayım..
Ama siz sanırım bu konuyu burada anlattığınız gibi anlattınız eşinize.. Bu sizin karakterinizden çok "Anne hassasiyeti" yaranıza parmak bastığı için eşiniz yeterli önlemi alamıyor bence.. erkeği ikna edecek olan, bir konuda nedensellikten uzak, bir şeyi gerçekten kendimiz için istemediğimizi anlatabilmek tavırlarla... "Ben bunu şuna bile yapmıyordum.. Ben eskiden şöyle yapardım... Şu olduğu için şöyleydim" bunlar değişebilir çünkü.. Baskı altına alınabilir... Karakter ise baskıya gelemez..
Bir sürü yazdım, çözüm yok değil mi..
Ben size değil, aynı sorunu yaşayacak olan arkadaşlara yazıyorum..
Siz rahatsızlığınızı zaten "Anne" üzerinden anlatarak belirtmişsiniz.. Bu konuda çok daha iyi tavsiyeler verebilecek arkadaşlar vardır mutlaka..
Kişi evladına söylenmek isteyebilir, yapıdır. Evlat da mümkün mertebe bunu kaldırabilir. Ancak "hoşgörü" ne yazık ki, el kızından veya oğlundan beklenemez. Zira karşılıklı "emek" asgari düzeyde. Her iki tarafta yabancı birbirine. Bizim kültürümüzde bazı alttan almalar, geçim olması amacıyla küçükten beklenir. Yapılmalı tabi. Ama her verilen taviz sonrası kaçırılan ölçü nedeniyle baş ağrısı çekmek muhtemel.
Benim anlamadığım bir şey var. Söylenmenin ölçüsünden çok, annenize haksızlık yaptığınızla ilgili duygusal bir ikilem yaşıyorsunuz. Asıl sorun "Anneme yapmadığım bir şeyi, evlendim diye elin kadınına yapamam" gibi bir evlat hassasiyeti mi? Yoksa "Söylenilmesini sevmiyorum. Kim olsa çekemem" karakteri mi? Hangisi daha baskın? Hassasiyetlerimizde biraz daha fevri davranırız çünkü. Bu da karşımızdakinin (kayınvalide) tavrını inatlaşmaya götürür. Ne yazık ki önünü de alamayız. Karakter ise zaten konulan tavır daha başta ikna edici olur. İnsan ilişkilerini duygular değil, üslub ve tavır yönetiyor çoğunlukla.
Uzun oldu ama anlatmak istediğim şu; Karakter olsaydı eğer, her türlü söylenmede, eşin söylenmesi dahil, irrite olduğunuzu o kadar doğal bir şekilde lanse edecektiniz ki, eşiniz olan kişi kendine uyguladığınız tavır nedeniyle, kimsenin sizin yanınızda söylenmesine müsaade edemeyecekti, farkında olmadan rahatsız olacaktı. Kelimeler ne kadar yetersiz, farkındayım..
Ama siz sanırım bu konuyu burada anlattığınız gibi anlattınız eşinize.. Bu sizin karakterinizden çok "Anne hassasiyeti" yaranıza parmak bastığı için eşiniz yeterli önlemi alamıyor bence.. erkeği ikna edecek olan, bir konuda nedensellikten uzak, bir şeyi gerçekten kendimiz için istemediğimizi anlatabilmek tavırlarla... "Ben bunu şuna bile yapmıyordum.. Ben eskiden şöyle yapardım... Şu olduğu için şöyleydim" bunlar değişebilir çünkü.. Baskı altına alınabilir... Karakter ise baskıya gelemez..
Bir sürü yazdım, çözüm yok değil mi..
Ben size değil, aynı sorunu yaşayacak olan arkadaşlara yazıyorum..
Siz rahatsızlığınızı zaten "Anne" üzerinden anlatarak belirtmişsiniz.. Bu konuda çok daha iyi tavsiyeler verebilecek arkadaşlar vardır mutlaka..