haksızlık

dombili_xl

Popüler Üye
Kayıtlı Üye
21 Eylül 2011
3.346
8.787
158
İstanbul
Merhaba herkese, benim paylaşmak istediğim konu da nişanlımın ailesi. Yaklaşık 3 yıllık bir beraberliğimiz var. İki ay önce de nişanlandık. Tanışalı beri nişanlımın ailesi beni küçük gördüklerini hissettirdi hep. Kimsenin kimseyi küçük görmeye hakkı olmadığı bu dünyada ben hiç haketmediğim sözlere maruz kaldım. Aslında ben Türkiyenin en iyi üniversitelerinin birinden mezun, 5 yıllık bir kariyeri olan, Allaha şükür kimseye muhtaç olmayan bir insanken neden bilmem hep oğullarına layık olmadığım hissettirildi. Lütfen yanlış anlamayın, bunların hiçbiri olsun olmasın herkes karşısındakine zaten saygı duymak zorunda bence. Şu ana kadar da kimseyi kırmış, incitmiş bir insan değilim. Karşımdaki alınmasın, yanlış anlaşılmasın diye her lafımı tartmaya özen gösteririm hep. Ben böyleyken neden bu tarz kişilerle karşılaştım hiç bilmiyorum. Şu ana kadar da hep sustum, beni kötü bilmesinler, saygısızlıkla suçlamasınlar diye üstünde durmamaya çalıştım ama iğnelemeler hep devam etti. Biz nişanlımla bu kişiler yüzünden ayırlma noktalarına geldik. Ben içimdeki kırgınlıkları dile getirdikçe o beni hiç anlamadı, asla onlarda kusur olduğunu görmedi, görmeyecek de. Kafam o kadar karışık ki şu an acaba evlenme kararımız yanlış mıydı bilemiyorum. Bunlar belki de birçok insanın yaşadığı şeylerdir belki de ben abartıyorumdur ama gerçekten içimi acıtan çok şey var. En çok üzüldüğüm şey de benim melek gibi annemin üzüldüğünü, benim için endişelendiğini görmek. Çünkü o bunların hiçbirini haketmedi. Ney yapacağımı hiç ama hiç bilmiyorum. Sevdiğim adamı ailesi yüzünden kaybetmek mi yoksa bir ömür azap çekmek mi...
 
konuyu biraz daha acman lazım ... problemin ne olduğunu bilemeden yorum yapamayız ki ... ne gibi laflar işitttin ve neyin karsılığında gibi ...
 
neden seni küçümsüyorlar .sende küçümse onları yüz verme iyi olursun söyleyyeim .ne kadar mütevazi olursan insanlar seni öyle sanır bunu unutmaç
 
hiç mi seni iğnelerken nişanlın duymuyo ben anlamadım valla :S belki de nişanlının annesinin kafasında başka bi gelin adayı vardı o olmadı diye hıncını senden çıkarıyodur. akıl vermek haddime değil ama bence nişanlınla tekrar bi adam akıllı konuş, baktın olmuyo, ilişkiyi gözden geçirin. daha nişanlıyken seni bu kadar üzüyosa bu aile, evlenince tüm ipler onlarda olur zaten, buna fırsat vermemelisin.
 
Merhaba herkese, benim paylaşmak istediğim konu da nişanlımın ailesi. Yaklaşık 3 yıllık bir beraberliğimiz var. İki ay önce de nişanlandık. Tanışalı beri nişanlımın ailesi beni küçük gördüklerini hissettirdi hep. Kimsenin kimseyi küçük görmeye hakkı olmadığı bu dünyada ben hiç haketmediğim sözlere maruz kaldım. Aslında ben Türkiyenin en iyi üniversitelerinin birinden mezun, 5 yıllık bir kariyeri olan, Allaha şükür kimseye muhtaç olmayan bir insanken neden bilmem hep oğullarına layık olmadığım hissettirildi. Lütfen yanlış anlamayın, bunların hiçbiri olsun olmasın herkes karşısındakine zaten saygı duymak zorunda bence. Şu ana kadar da kimseyi kırmış, incitmiş bir insan değilim. Karşımdaki alınmasın, yanlış anlaşılmasın diye her lafımı tartmaya özen gösteririm hep. Ben böyleyken neden bu tarz kişilerle karşılaştım hiç bilmiyorum. Şu ana kadar da hep sustum, beni kötü bilmesinler, saygısızlıkla suçlamasınlar diye üstünde durmamaya çalıştım ama iğnelemeler hep devam etti. Biz nişanlımla bu kişiler yüzünden ayırlma noktalarına geldik. Ben içimdeki kırgınlıkları dile getirdikçe o beni hiç anlamadı, asla onlarda kusur olduğunu görmedi, görmeyecek de. Kafam o kadar karışık ki şu an acaba evlenme kararımız yanlış mıydı bilemiyorum. Bunlar belki de birçok insanın yaşadığı şeylerdir belki de ben abartıyorumdur ama gerçekten içimi acıtan çok şey var. En çok üzüldüğüm şey de benim melek gibi annemin üzüldüğünü, benim için endişelendiğini görmek. Çünkü o bunların hiçbirini haketmedi. Ney yapacağımı hiç ama hiç bilmiyorum. Sevdiğim adamı ailesi yüzünden kaybetmek mi yoksa bir ömür azap çekmek mi...

Düşünsene canım daha yolun başında sana bu eziyeti ediyorlar nişanlın da sana destek olmuyorsa ileri de daha çok ezileceksin demek oluyor bu bence iyi düşün evlensen de nişanlın ailesine laf kondurmazsa evliliğinde çok zor yürür.
 
seni hangi anlamda küçük görüyorlar örnek vererek daha detaylı anlatırsan fikir verebiliriz cnm
 
Nişanlımın yanında oldu beni rahatsız eden konuşmaların hepsi de ama o genelde ya anlamadı ya da anlamazlıktan geldi. Sonra ben neden böyle oluyor dediğimde “sen yanlış anladın o iyi niyetinden öyle dedi” ya da “o orda boş bulundu, sonra da böyle böyle dedi ya” gibi konuyu kapatmaya yönelik cevaplar aldım hep. Ve biz bunlar yüzünden çok kavgalar yaşadık, normalde gayet iyi anlaşmamıza rağmen. Olan olaylar da benim boyum, kilom, ev temizliği, bitirdiğim okulum gibi her şeyden ama her şeyden laf dokundurmalar, incitmeye çalışmalar üzerine. Bir de şu var, nişanlım gerçekten hayatımda tanıdığım en iyi insanlardan biri. Bu yüzden de çevresindekilerin kötü niyetli olabileceğini görmüyor bile. İkinci olarak da ailesi ile benim aramda gereken dengeyi kuramayışı maalesef. Nişanlım 29, ben 28 yaşındayım şu anda. Biz tanışana kadar onun hiç ilişkisi olmamış. Ailesine tanıştırdığı ilk kız arkadaşı da ben oldum yani ve biraz da bunun verdiği acemiliker hep beni üzdü. Nişanlımın babası, o 9 yaşındayken vefat etmiş. Annesi ve ablası ile birlikte yaşamaya devam etmişler. Ablası da kendisinden sadece 3 yaş büyük olduğu halde sanki bir ikinci anne gibi bir saygı görmüş, sanırım aile yapıları böyle. Bu kadar birbirlerine bağlı iken araya giren kara kedi olmak istemiyorum. Bu zaman kadar bu yüzden sessiz kaldım. Ama bu iyi mi kötü mü onu da bilmiyorum.
 
Merhaba herkese, benim paylaşmak istediğim konu da nişanlımın ailesi. Yaklaşık 3 yıllık bir beraberliğimiz var. İki ay önce de nişanlandık. Tanışalı beri nişanlımın ailesi beni küçük gördüklerini hissettirdi hep. Kimsenin kimseyi küçük görmeye hakkı olmadığı bu dünyada ben hiç haketmediğim sözlere maruz kaldım. Aslında ben Türkiyenin en iyi üniversitelerinin birinden mezun, 5 yıllık bir kariyeri olan, Allaha şükür kimseye muhtaç olmayan bir insanken neden bilmem hep oğullarına layık olmadığım hissettirildi. Lütfen yanlış anlamayın, bunların hiçbiri olsun olmasın herkes karşısındakine zaten saygı duymak zorunda bence. Şu ana kadar da kimseyi kırmış, incitmiş bir insan değilim. Karşımdaki alınmasın, yanlış anlaşılmasın diye her lafımı tartmaya özen gösteririm hep. Ben böyleyken neden bu tarz kişilerle karşılaştım hiç bilmiyorum. Şu ana kadar da hep sustum, beni kötü bilmesinler, saygısızlıkla suçlamasınlar diye üstünde durmamaya çalıştım ama iğnelemeler hep devam etti. Biz nişanlımla bu kişiler yüzünden ayırlma noktalarına geldik. Ben içimdeki kırgınlıkları dile getirdikçe o beni hiç anlamadı, asla onlarda kusur olduğunu görmedi, görmeyecek de. Kafam o kadar karışık ki şu an acaba evlenme kararımız yanlış mıydı bilemiyorum. Bunlar belki de birçok insanın yaşadığı şeylerdir belki de ben abartıyorumdur ama gerçekten içimi acıtan çok şey var. En çok üzüldüğüm şey de benim melek gibi annemin üzüldüğünü, benim için endişelendiğini görmek. Çünkü o bunların hiçbirini haketmedi. Ney yapacağımı hiç ama hiç bilmiyorum. Sevdiğim adamı ailesi yüzünden kaybetmek mi yoksa bir ömür azap çekmek mi...




geleceğe yönelik bu önemli kararını iyi vermelisin ailesiyle evlenmiyorsun derler ya aslında yalan eşin kadar ailesınınde kafana yatması önemli istemedıklerı bır gelın adayımıydın da bu kadar şey yapıyorlar sana
 
İnanın bilmiyorum istemedikleri bir gelin adayı mıydım gerçekten. Daha önce bir tanışıklığımız yoktu. Aileler de yeni tanıştı. Herhangi bir mezhep vs. farkı yok, gelir bağlamında denk aileler, eğitim düzeyimiz benzer. Ama sanırım karşılıklı olarak frekansımız tutmadı. Bir de yapı olarak hiçbir şeyi takdir etmeyen bir tarzları var. Hiç güzel bir söz işitmedim ağızlarından mesela. Fazla titizler ve ben beklentilerini belki karşılayamamış olabilirim. Ama benim yerime dört dörtlük, tam anlamıyla mükemmel biri de olsa bence yine olmazdı çünkü güzellik gören gözde sonuçta. Kusur bulmak isterse herkes bulur ben de olsam onlar da.
 
Merhaba herkese, benim paylaşmak istediğim konu da nişanlımın ailesi. Yaklaşık 3 yıllık bir beraberliğimiz var. İki ay önce de nişanlandık. Tanışalı beri nişanlımın ailesi beni küçük gördüklerini hissettirdi hep. Kimsenin kimseyi küçük görmeye hakkı olmadığı bu dünyada ben hiç haketmediğim sözlere maruz kaldım. Aslında ben Türkiyenin en iyi üniversitelerinin birinden mezun, 5 yıllık bir kariyeri olan, Allaha şükür kimseye muhtaç olmayan bir insanken neden bilmem hep oğullarına layık olmadığım hissettirildi. Lütfen yanlış anlamayın, bunların hiçbiri olsun olmasın herkes karşısındakine zaten saygı duymak zorunda bence. Şu ana kadar da kimseyi kırmış, incitmiş bir insan değilim. Karşımdaki alınmasın, yanlış anlaşılmasın diye her lafımı tartmaya özen gösteririm hep. Ben böyleyken neden bu tarz kişilerle karşılaştım hiç bilmiyorum. Şu ana kadar da hep sustum, beni kötü bilmesinler, saygısızlıkla suçlamasınlar diye üstünde durmamaya çalıştım ama iğnelemeler hep devam etti. Biz nişanlımla bu kişiler yüzünden ayırlma noktalarına geldik. Ben içimdeki kırgınlıkları dile getirdikçe o beni hiç anlamadı, asla onlarda kusur olduğunu görmedi, görmeyecek de. Kafam o kadar karışık ki şu an acaba evlenme kararımız yanlış mıydı bilemiyorum. Bunlar belki de birçok insanın yaşadığı şeylerdir belki de ben abartıyorumdur ama gerçekten içimi acıtan çok şey var. En çok üzüldüğüm şey de benim melek gibi annemin üzüldüğünü, benim için endişelendiğini görmek. Çünkü o bunların hiçbirini haketmedi. Ney yapacağımı hiç ama hiç bilmiyorum. Sevdiğim adamı ailesi yüzünden kaybetmek mi yoksa bir ömür azap çekmek mi...

Öncelikle, Allah sabır ve kolaylık versin...
Aynı durumları bende yaşadım, nişanlım ile ayrılma noktalarına geldim. Ama gördüm ki susmak çare değil!

Bende kimseye muhtaç olmadan kendi hayatımı idame ettiriyorum. Güzel bir işim, düzgün ve saygın bir iş ortamım var.
Yıllardır çalışıyorum, evin tek kızıyım ve tek evladım, dolayısıyla en kıymetliyim.
Ama biraz çirkef, biraz dedikoducu, biraz cevap veren, saygısız biri olsaydım eğer, kayınvalidem beni ister, beni tutardı.
Hele de bir de ev kızı olsaydım, değmeyin keyfine.

Ben zamanla anladım ki, kayınvalidemin ve kayınpederimin tek sorunları benim kendi kararlarımı verebilen yetişkin bir insan olmam.
Kendi çocuklarını hep "sen bilmezsin, en iyisini biz biliriz!" şeklinde yetiştirmişler. Hep onlara danışılsın, hep onların istediği olsun, onlarsız birşey yapılmasın görüşündeler.
Elbette onlara da yeri geldimi danışılır, ama kimse kusura bakmasın, herkesin kendi hayatı var, kendi kararları var.
Gelmişiz 30-31 yaşına, kaldı ki nişanlım benden büyük, bu yaşta da artık biraz kendi sözümüz olsun.

Bunları söylememdeki ve sert konuşmamdaki en büyük sebep şu, kısaca örnek vermek gerekirse; bir eltim var, yaklaşık 6 yıldır evli.
Tam 7 yıl kızı bekletmişler, bir söz yapıp ağzına bal çalmışlar, sonra hiç birşey yok... Kızın yaşadıklarını anlatsam zaten hikaye olur, ama o kadar uzatmaya gerek yok.
Benim en çok dikkatimi çeken ve nişanlımın ailesini anlatmaya en güzel örnek olarak nüanslardan bir tanesi:
Eltimin evlenmesine 9 ay varken ev tutuluyor, ama nikah tarihini nikaha 2 gün kala alıyorlar!
Tutulan ev, kayınvalidemin ve kayınpederimin zevkine göre dayanıp döşeniyor ve kıza diyorlar "al evin bu işte!"

Beni az çok anlamışsındır, kayınvalidemin derdi bu eltime yapılan bir çok şeyi bana yapamayacağı.
Ben sessiz sakin görünümlü bir insanım, fakat evlenip oturacağım yere de, eşyaya da ben karar veririm.
Biz de nişanlımla 3 yıldır beraberiz, 8 aydır nişanlıyız.
Bende senin gibi, sesimi çıkartmadım, herkese gereken saygı ve sevgiyi gösterdim. Abartısız, olduğum gibi davrandım.
Ben ne kadar sevgi saygı gösterdiysem (özellikle nişanlımın ailesinden) o kadar buna karşılık olarak imalar, laflar, gereksiz davranışlar gördüm.
Bana ellerinden geldiğince "değersizsin" mesajını vermeye çalıştılar ve başarılı oldular...
Sonunda tak etti ve patladım "bu iş burada biter, şundan şundan dolayı, eğer sen anlamıyorsan beni şu noktada, evlenince de bi şey anlayacağın yok, sende hayatına ona göre yön çiz hoşçakal" dedim.
Bunun akabinde bi ton şey yaşandı, kayınvalidemle hala sorunlar bitmedi, kayınpederim duygusal yaklaştı vs. vs.

Ama aldığım en güzel sonuç, nişanlım beni anladı! Annesini anladı!
Şimdi çok daha farklı davranıyor, yeri geldiğinde annesi bir kelime laf tükettiğinde bana karşı, kayınvalideme dönüp "bi dakka sen orada yanlışsın....." gibi cümleler kurabiliyor.
Kaldı ki ben nişanlımı annesine fazla düşkün bilirdim.. Fakat yeri geldiğinde annesine laf söyleyebilme yetisine sahip oldu.
Ama nişanlım sağolsun - ben gerçekten kendisini çok seviyorum ve bugüne kadar bir birimize bir acı lafımız olmadı, saygısızlığımız olmadı - bana çok aşık olduğunu ve bensiz bir hayat asla düşünmediğini söyledi.
Herşeyin telafisi vardır, bunu da düzelteceğiz diyerek herşeyi, birden olmasa da, yavaş yavaş hale yola koyduk. Eşyalarımızı kendimiz istediğimiz gibi alacağız, evimizi istediğimiz yerden tutacağız ve biz nasıl istersek herşey öyle olacak.
Ama bu noktaya gelene kadar neler yaşadığımı, ailemin neler yaşadığını bir ben bir Allah bilir.
Benim annem de hiç istemediğim halde çok üzüldü, zaten en çok onlar anlıyor bizi.
Tavsiyem annen ile sıkıntılarını paylaş, ondan ne kadar saklarsan annenin içi o kadar şüphe ile dolar ve üzülmesi gerekenden daha fazla üzülür.
Annenle konuş ve yeri geldiğinde inan bana, en iyi sırdaşın ve akıl verenin olacaktır... (zaten biliyorsundur bunları, benimkisi laf olsun işte :34:)

Laf uzadıkça uzadı, benim sana kısaca tavsiyem nişanlını bir kenara çekip görmesini sağla.
Konuş onunla, gelecekte o sana sahip çıkmazsa inan bana kimse çıkmaz. Ne kayınvalidene karşı, ne kayınpederine ne de diğer aile fertlerine karşı seni eşinden başka kimse koruyamaz.
Somut şeyler iste ondan, nişanlılık evresi budur. Bir birini tanıma, ailelerin bir birini tanıması, senin nişanlınla aranda oluşacak sağlam güven temelleri.
Bunlar çok önemli şeyler. Ama sen içine atarak ve susarak bunların üstesinden gelemezsin. Yine üzülen sen ve ailen olur.
İş nişanlında bitiyor ve sana nasıl davranılması gerektiğini yine nişanlın ailesine aşılayacak.

Ben çok görüş aldım etrafımdan bu konuyla ilgili, benim nişanlımın ailesi arnavut ve ana erkil bir yapıları var.
Bunu nişanlıma anlatana kadar ve kendi kararlarının değerini gösterene kadar akla karayı seçtim. Ama yapılamayacak birşey değil.
3 senede nişanlının ne yapıda biri olduğunu ve nasıl tepkiler verdiğini zaten çözmüşsündür, sen de onun anlayacağı şekilde davran ve ona anlat.
Allah kolaylık versin, inşallah istediğin gibi bir hale-yola koyarsın, yoksa çok zor zamanlar seni bekliyor demektir.
 
Neden susuyorsun ? neden kendini ezdiriyorsun? seni şimdiden sindirirlerse ileride evlendiğinde daha çok yüklenecekler.. Senin yapında olan birisi için zor ama susma... Gerekirse şakayla karışık sen de laf söyle.. Zaten nişanlın da seni savunmuyor ne olacak böyle? Sürek o insanların lafını sözünü mü çekip yutacaksın? Peki içine atmaktan psikolojin ne olacak? Yapma böyle... kimse seni aşağılayamaz ezemez.. Buna imkan tanıma..
 
İnanın bilmiyorum istemedikleri bir gelin adayı mıydım gerçekten. Daha önce bir tanışıklığımız yoktu. Aileler de yeni tanıştı. Herhangi bir mezhep vs. farkı yok, gelir bağlamında denk aileler, eğitim düzeyimiz benzer. Ama sanırım karşılıklı olarak frekansımız tutmadı. Bir de yapı olarak hiçbir şeyi takdir etmeyen bir tarzları var. Hiç güzel bir söz işitmedim ağızlarından mesela. Fazla titizler ve ben beklentilerini belki karşılayamamış olabilirim. Ama benim yerime dört dörtlük, tam anlamıyla mükemmel biri de olsa bence yine olmazdı çünkü güzellik gören gözde sonuçta. Kusur bulmak isterse herkes bulur ben de olsam onlar da.



belki akıllarında oğullarına layık gördükleri biri vardı içinde kalmış olabilir..


huylarını çözmüşsün ya cahilliklerine verip susup geçimine bakacaksın ya da onlar nasılsa sende onlara öyle davranacaksın el mi yaman beymi yaman görcekler dertleri neyse yaaa gıcık oluyorum böyle durumlara tipik kaynana modeli
 
nişanlılık hassas bir dönem.
soyut olarak kurduğunuz cümlelerin aynılarını ben de kurabilirim kendime dair.
acaba aynı şeyler mi yaşadıklarımız, bilemiyorum.
ama hissettiklerim sizinle aynı yöndeydi.
önyargı, oğullarına layık görülmeme vb.

şimdi geri dönüp baktığımda, fark ediyorum
her sözlerine kafa yormuşum
her cümlelerini sanki düşünerek tartarak söylemişler gibi alınmışım.
evet lafını bilmeden konuşuyorlardı.
evet laf sokma huyları var, kinayeli konuşmayı imaları severler..
ama şimdi bunları duymuyorum
kendimi onlara beğendirmek umrumda bile değil.

haa, sanmayın ki nişanlım, şimdi eşim, benim gözümden bakıyor.
tecrübe ederek öğrendim, ailesiyle ilgili ağzımı açmıyorum
artık olumsuzu geçtim, olumlu bir söz dahi etmiyorum :)
onlar eşimin ailesi, saygı duyuyorum.
nişanlılık sürecinde beceremedim, ama, artık benim özel alanıma girmelerine müsade etmiyorum.

siz de belki nişanlılık hassasiyetiyle bakıyorsunuzdur.
tekrar gözden geçirin derim.
Allah hakkınızda hayırlısını nasip etsin..
 
Sevgili arkadaşım; evlilik zor zanaat, hatta demir leblebi: yut yutabilirsen!
O yüzden kararını iyi vermelisin. Zira sen nişanlınla kendinize ayrı bir dünya kurmuyorsunuz; hayatlarınızı birleştiriyor, birbirinizin hayatına dahil oluyoruz. Onun ailesi, senin ailen... Hoşuna gitse de gitmese de iç içe olacaksınız. Hele ki evlendikten sonra annesine daha bir düşkün olacak. O zaman daha da büyük sorunlar çıkabilir.
Nişanlın dünyanın en temiz insanı olsa da mesele annesi olduğunda aslan kesilecektir. Burada boşanma ile ilgili 3-5 konu oku sen de göreceksin.
Düzelir diye bekleme; düzelmez kolay kolay.
Sana ayrıl demiyorum, diyemem de ne haddime. Sadece içinde minnacık bir kuşku varsa, ya da içine sinmiyorsa nişanlınla konuş, kartlarını aç. Ne olacaksa şimdi olsun. Sonra ne olur kimse bilemez...
 
sen bir erkekle değil, bir aile ile evleniyorsun. bunu asla unutma...

annesinden ve ablasından sonra geliyorsan işin çok zor.

erkeklerin geç anladıkları nokta şu; bir bayanla evlenince iki kişilik bir aile olursun. ailene birini katmış olmazsın. günümüzde evlilikler çekirdek aile düzenine göre...

erkekler evlenince eşlerini anne-baba-kardeş üçgenine katıp dördüncü kenar olarak görüyorlar. yanlış burada.

onlar anne-baba-kardeş bir daire... eşler ise başka bir daire... bir noktada kesişiyorlar.

biri diğerinin tamamını içine alırsa geçim olmuyor...
 
Nişanlın ailesinin seni aşağlamalarına göz yumduysa evlendikten sonra kaynana iftira atıp boşanmaya kadar gider oğluda kanmaya müsait ise vay haline ömür boyu bu aile ile mücadeli edeceksin aşk için bunlara değer ,benim canım,ruhsağlığım herşeyden önemlidir galiba bu muameleden sonra nişanlıdanda soğurdum yüzüğüde atardım ailesi için neden sadece sen mücadele veresin,sende bir ananın kuzuzusun,evli olup yanlızlığı hissetmektense bekar kalmak iyidir,
 
evlilik kararını gözden geçirmeni tavsiye ederim.

çünkü nişanlın, ilerdeki eşin, ilerde de aman onlar öyle demedi, demek istemedi, iyi niyetli onlar vs vs diyecek

ya da kes lan sesini deyip bir de tokat dayak Allah ne verdiyse -saykoluk derecesine göre- sana giydirecek

sen de Allahım benim sevdiğim erkek bu muydu diye şoklardan travmalara koşacaksın artık gez dur psikolog psikiyatrist..

sanma ki o kayınvalıde cadısı seni ilerde sevecek...
 
İyi düşünün derim.
En nefret ettiğim erkek tipidir ailesini kusursuz sanan, laf söz ettirmeyen erkek.
Ortada bir hata varsa, ki ayrılma noktasına kadar geldik diyorsunuz, zaten kendiside oluyormuş ortamda anlıyordur muhakkak ama anlamamazlığa geliyor, aile de olsa konuşup bu sorunu çözmek lazım.
Ailesinin bu kadar ağzına bakan bir adamla mutlu olabilir misiniz, orası muamma.
Şanslısınız ki, nişanlıyken açıkça ortada bazı şeyler.
 
Öncelikle, Allah sabır ve kolaylık versin...
Aynı durumları bende yaşadım, nişanlım ile ayrılma noktalarına geldim. Ama gördüm ki susmak çare değil!

Bende kimseye muhtaç olmadan kendi hayatımı idame ettiriyorum. Güzel bir işim, düzgün ve saygın bir iş ortamım var.
Yıllardır çalışıyorum, evin tek kızıyım ve tek evladım, dolayısıyla en kıymetliyim.
Ama biraz çirkef, biraz dedikoducu, biraz cevap veren, saygısız biri olsaydım eğer, kayınvalidem beni ister, beni tutardı.
Hele de bir de ev kızı olsaydım, değmeyin keyfine.

Ben zamanla anladım ki, kayınvalidemin ve kayınpederimin tek sorunları benim kendi kararlarımı verebilen yetişkin bir insan olmam.
Kendi çocuklarını hep "sen bilmezsin, en iyisini biz biliriz!" şeklinde yetiştirmişler. Hep onlara danışılsın, hep onların istediği olsun, onlarsız birşey yapılmasın görüşündeler.
Elbette onlara da yeri geldimi danışılır, ama kimse kusura bakmasın, herkesin kendi hayatı var, kendi kararları var.
Gelmişiz 30-31 yaşına, kaldı ki nişanlım benden büyük, bu yaşta da artık biraz kendi sözümüz olsun.

Bunları söylememdeki ve sert konuşmamdaki en büyük sebep şu, kısaca örnek vermek gerekirse; bir eltim var, yaklaşık 6 yıldır evli.
Tam 7 yıl kızı bekletmişler, bir söz yapıp ağzına bal çalmışlar, sonra hiç birşey yok... Kızın yaşadıklarını anlatsam zaten hikaye olur, ama o kadar uzatmaya gerek yok.
Benim en çok dikkatimi çeken ve nişanlımın ailesini anlatmaya en güzel örnek olarak nüanslardan bir tanesi:
Eltimin evlenmesine 9 ay varken ev tutuluyor, ama nikah tarihini nikaha 2 gün kala alıyorlar!
Tutulan ev, kayınvalidemin ve kayınpederimin zevkine göre dayanıp döşeniyor ve kıza diyorlar "al evin bu işte!"

Beni az çok anlamışsındır, kayınvalidemin derdi bu eltime yapılan bir çok şeyi bana yapamayacağı.
Ben sessiz sakin görünümlü bir insanım, fakat evlenip oturacağım yere de, eşyaya da ben karar veririm.
Biz de nişanlımla 3 yıldır beraberiz, 8 aydır nişanlıyız.
Bende senin gibi, sesimi çıkartmadım, herkese gereken saygı ve sevgiyi gösterdim. Abartısız, olduğum gibi davrandım.
Ben ne kadar sevgi saygı gösterdiysem (özellikle nişanlımın ailesinden) o kadar buna karşılık olarak imalar, laflar, gereksiz davranışlar gördüm.
Bana ellerinden geldiğince "değersizsin" mesajını vermeye çalıştılar ve başarılı oldular...
Sonunda tak etti ve patladım "bu iş burada biter, şundan şundan dolayı, eğer sen anlamıyorsan beni şu noktada, evlenince de bi şey anlayacağın yok, sende hayatına ona göre yön çiz hoşçakal" dedim.
Bunun akabinde bi ton şey yaşandı, kayınvalidemle hala sorunlar bitmedi, kayınpederim duygusal yaklaştı vs. vs.

Ama aldığım en güzel sonuç, nişanlım beni anladı! Annesini anladı!
Şimdi çok daha farklı davranıyor, yeri geldiğinde annesi bir kelime laf tükettiğinde bana karşı, kayınvalideme dönüp "bi dakka sen orada yanlışsın....." gibi cümleler kurabiliyor.
Kaldı ki ben nişanlımı annesine fazla düşkün bilirdim.. Fakat yeri geldiğinde annesine laf söyleyebilme yetisine sahip oldu.
Ama nişanlım sağolsun - ben gerçekten kendisini çok seviyorum ve bugüne kadar bir birimize bir acı lafımız olmadı, saygısızlığımız olmadı - bana çok aşık olduğunu ve bensiz bir hayat asla düşünmediğini söyledi.
Herşeyin telafisi vardır, bunu da düzelteceğiz diyerek herşeyi, birden olmasa da, yavaş yavaş hale yola koyduk. Eşyalarımızı kendimiz istediğimiz gibi alacağız, evimizi istediğimiz yerden tutacağız ve biz nasıl istersek herşey öyle olacak.
Ama bu noktaya gelene kadar neler yaşadığımı, ailemin neler yaşadığını bir ben bir Allah bilir.
Benim annem de hiç istemediğim halde çok üzüldü, zaten en çok onlar anlıyor bizi.
Tavsiyem annen ile sıkıntılarını paylaş, ondan ne kadar saklarsan annenin içi o kadar şüphe ile dolar ve üzülmesi gerekenden daha fazla üzülür.
Annenle konuş ve yeri geldiğinde inan bana, en iyi sırdaşın ve akıl verenin olacaktır... (zaten biliyorsundur bunları, benimkisi laf olsun işte :34:)

Laf uzadıkça uzadı, benim sana kısaca tavsiyem nişanlını bir kenara çekip görmesini sağla.
Konuş onunla, gelecekte o sana sahip çıkmazsa inan bana kimse çıkmaz. Ne kayınvalidene karşı, ne kayınpederine ne de diğer aile fertlerine karşı seni eşinden başka kimse koruyamaz.
Somut şeyler iste ondan, nişanlılık evresi budur. Bir birini tanıma, ailelerin bir birini tanıması, senin nişanlınla aranda oluşacak sağlam güven temelleri.
Bunlar çok önemli şeyler. Ama sen içine atarak ve susarak bunların üstesinden gelemezsin. Yine üzülen sen ve ailen olur.
İş nişanlında bitiyor ve sana nasıl davranılması gerektiğini yine nişanlın ailesine aşılayacak.

Ben çok görüş aldım etrafımdan bu konuyla ilgili, benim nişanlımın ailesi arnavut ve ana erkil bir yapıları var.
Bunu nişanlıma anlatana kadar ve kendi kararlarının değerini gösterene kadar akla karayı seçtim. Ama yapılamayacak birşey değil.
3 senede nişanlının ne yapıda biri olduğunu ve nasıl tepkiler verdiğini zaten çözmüşsündür, sen de onun anlayacağı şekilde davran ve ona anlat.
Allah kolaylık versin, inşallah istediğin gibi bir hale-yola koyarsın, yoksa çok zor zamanlar seni bekliyor demektir.
[/QUO


katılıyorum en başta tavrını göstermezsen çekeceğin şeyleri sen düşün evleneceğin insanın ailesi çok önemli herşey en başındayken konuşulmalı vee önemlisi ilerde eşin senin haksız olduğun durumda yanındamı olacak o tepkisi sizn yaptığınz gibi ölçülmeli nişan atıyorum diyerek korkutki eşin seninmi yoksa ailesinin yanındamı gerçekten haksızısın ve eşin ailesine laf söyletmiyo onları tutuyoo ozaman ilerde yaşayacağn şeyleri sen düşün artık bide görümce ve kaynanna birsee ikiside aynı şekildeysee ooohoohoo işin çok zorr ikiside çok cadılıklar yapar nişanlılık dönemi öyle bi dönemki hep eşinin ailsine hoş görünmek istersin herşeylerine susarsın çünkü sevdiğin insanı kaybetme korkusu var onlarda bu herşeye tamam diye herşeyi yaparlar evlenince sonra bi dünya sorun ben biraz uçtum ama genel konuştum senin bukadar sorunun yoktur şuan belkide...
 
Back
X