haksızlık

Okuyunca bu konuyu 2 yıl önce ben mi açtım diye düşündüm, birebir aynı yaşadıklarımız. Ben de çok iyi bir üniversiteden mezun oldum, o zaman 2 yıldır çalışıyordum, onlardan çok çok daha güzelim, hatta biz nişanlıyken eşimin işi yoktu, bütün herşeyini ben karşılıyordum.
Bütün bunlara rağmen laf sokmalar, aynen benim de kiloma, boyuma vs laf söylemeler, ki kilolu bir insan da değilim boyum da 1,63 eşim dışında hepsinden uzunum (anne, kızkardeş, erkek kardeş)
Ben rahatsız olmaya başladıkça eşime yansıttım, o da beni anlamadı, sen yanlış anlıyorsun, onlar öyle demek istemedi, abartıyorsun vs, hep onları haklı buldu.
Hatta bana sen batılı olduğun için fesatsın, kötü düşünüyorsun, bizim içimizde kötülük yok bile dedi.
Örnek vereyim, kızkardeşleri çok defa abime çok güzel bir kız bulmuştuk tanıştırdık, yüzelerini ekşiterek ama olmadı gibi şeyler söylediler, ikimizde giyinip dışarı çıkarken abime dikkat et kapmasınlar gibi şeyler.
Ayrıca benim olayımda daha büyük sorunlar vardı açtığım konumu okursan anlarsın.
Şimdi ailesiyle gidip gelmiyorum, çok nadir gitmemiz gerekiyorsa gidiyorum, çağırmıyorum, eşim hatalarını anlasa da kabul etmiyor yine.
Benim sinirlerimi bozdular, artık yüzlerini bile görmek istemiyorum.
Senin için en iyi örnek benim, benim ailem uzaktaydı haberleri yoktu keşke yanımda olsalardı bana destek olsalardı ayrılsaydım evlenmeden.
O insanların içine girince beni daha iyi anlayacaksın, nişanlın şimdiden safını belli etmiş zaten. Erkekler imadan laf sokmaktan anlamaz ama göz göre göre yaptıkları haksızlıkları da görmeyecektir, işine gelmeyecektir.
 
ben konu sahibinin kullanıcı adına takıldım. dombili xl

ve eşinin ailesinin kendisinin kilolarıdan şikayetçi olduklarını söylemiş sonrasında. bu kullanıcı adı bile arkadaşın psikolojik durumunu özetliyor bana göre.

sana kullanıcı adınla seslenmek istemiyorum bu yüzden arkadaşım diyeceğim;

arkadaşım,

ben yazdıklarından senin kültür düzeyini, hayata bakışını, nasıl bir sosyal ve ekonomik çevreden olduğunu iyi kötü anladım. senin ya da herhangi birinin fiziksel özellikleri kesinlikle ve kesinlikle o kişinin dışlanmasını aşağılanmasını gerektirecek bir durum değildir. bu çok büyük bir ayıp ve de günahtır. sende şu pskoloji oluşmuş "ben napsam da onlara kendimi sevdirsem?". hiç bir şey yapmak zorunda değilsin onlar da sevmek zorunda değiller iki taraf da birbirine saygı duyarsa bu kadar yeterli bana göre.

senin asıl sorunun eşinin ailesi değil eşin olmalı. eğer o senin yanında durursa, seni anlarsa geri kalanı hiç ama hiç önemli değil. nişanlını karşına alıp ailesini kötülemeden objektif bi şekilde olanları anlatırsan seni anlayacağını düşünüyorum. babası olmadığı için annesine aşırı düşkünlüğünü ve ona bazı şeyleri konduramamasını da anlıyorum. ama her yeni olayda sakin ve objektif bir şekilde onu uyarırsan o da gerçekleri farkedecektir kanaatindeyim.

sen kendinle barışık ol lütfen. kendine eziyet etme. kilo dediğin nedir ki bugün alırsın yarın verirsin. aileni de kendini de üzme sakın. nişanlını seviyorsan ayrılmak yerine onun gözünü açmaya bak. bunu da saldırgan bi tutumla yapma, güzel ve sakin bi şekilde konuş onla.

umarım her şey gönlüne göre olur.
 
benimde erkek arkadaşım var ciddi düşünüyoruz ama daha nişannlanmadık ben bu tv programlarında izlediğim olaylarda da sizin anlattığınız gbi şeyleri çok izledim artık korkuyorum daha ailesiylke tanışmadım ama içimde korku war inşllh bana böyle dawranmazlar ben çok çabuk ağlamaya başlıyorum
 
Aslolan kendi mutluluğunuz ve huzurunuz olsun hayatta..Size kendinizi değersiz hissettirmesine izin vermeyin bence kimsenin.Önce kendinizi düşünün ; nişanlınız bile 2.planda kalmalı bence.Güzelce konuşup net bir şekilde rahatsızlığınızı belli edin.Oralı olmazsa devam etmeyin bence ; bir ömür bu durum çekilmez.Hem ne demek kendini kayınvalideye filan beğendirmek???Sizin niteliklerinizin kendisine uygun olup olmadığına oğlu karar verir..Kayınvalideye de saygı duymak düşer.Siz yeterli saygıyı gösteriyorsanız aynısını beklemek sonuna kadar hakkınız.Haketmediğiniz şekilde muameleye razı olmayın lütfen..
 
Çok teşekkür ederim yorumlarınız için, yalnız olmadığını bilmek güven veriyor insana gerçekten.
Rumuzum dombili üye olduğumda sevimli gelmişti bana, o yüzden seçmiştim. Yoksa kilolu değilim aslında, kilomla ilgili mesele de çok zayıf olmamla ilgili iğnelemeler zaten. Neyse bunlar zaten teferruat. Dediğim gibi biz çok iyi anlaşan bir çifttik ve özellikle nişanlım bana çok değer verirdi. İlk aşkıydım onun zaten ve çok özeldim. Beni hiç kırmamıştı gerçekten ama ailesinin bana hissetirdiklerini anlamadı. Şimdi birsürü tatsız olay benim moralimi çok bozdu ve ilişkimizi çok zedeledi. Şimdiki aklım olsa belki herşeyi bu kadar büyütmezdim bilmiyorum. Ama hassas dönemler galiba nişanlılık, insan nerde durduğunu bilemiyor. Bir de ben öfke patlamalarını çok sık yaşıyorum. O zaman da ağzımdan çıkanı kulağım duymadığı için sakin sakin konuşamıyoruz malesef. Bir de nişanlımın sadece sessiz kalması, kenara çekilmesi de hiçbir çözüm olmuoyor. Şu an nikah tarihimiz bile belli. Artık geri dönmek istemiyorum ve birlikteyken mutluyuz aslında. Ama içimdeki şüphe beni rahat bırakmıyor.
 
Bir de şunu eklemek istedim, bu zamana kadar fazla ses çıkarmamamın sebebi daha yolun başında kötü görünmemek ve gereken cevabı nişanlımın vermesini istememdi. Sonuçta bence herkes kendi ailesini idare etmekele yükümlü, ama evlatlarını öyle yetiştirmişler ki asla karşılarında konuşamayacak, onlar ne derse öyle olmuş çünkü bu zamana kadar. Artık ben de kimseden birşey beklemekten vazgeçtim. Yorumlarınıza da katılıyorum, bence de zaten kimse kimseyi sevmek zorunda değil ama saygı şart. Kendilerinin saymasını, oğullarının saydırmasını çok bekledim. Artık olmayacağını gördüm, bundan sonra kendi kendimi ben saydırmak zorundayım. Olmayacaksa da zaten farklı şehirlerdeyiz, evimiz de burda hazır neredeyse, herşeyimizi kendimiz aldık ve hiçbir muhtaçlığımız yok. Lafını sözünü bilmemekte ısrar edenlerle de ben görüşmem, herkes kendi bilir diye düşünüyorum artık.
 
Çok teşekkür ederim yorumlarınız için, yalnız olmadığını bilmek güven veriyor insana gerçekten.
Rumuzum dombili üye olduğumda sevimli gelmişti bana, o yüzden seçmiştim. Yoksa kilolu değilim aslında, kilomla ilgili mesele de çok zayıf olmamla ilgili iğnelemeler zaten. Neyse bunlar zaten teferruat. Dediğim gibi biz çok iyi anlaşan bir çifttik ve özellikle nişanlım bana çok değer verirdi. İlk aşkıydım onun zaten ve çok özeldim. Beni hiç kırmamıştı gerçekten ama ailesinin bana hissetirdiklerini anlamadı. Şimdi birsürü tatsız olay benim moralimi çok bozdu ve ilişkimizi çok zedeledi. Şimdiki aklım olsa belki herşeyi bu kadar büyütmezdim bilmiyorum. Ama hassas dönemler galiba nişanlılık, insan nerde durduğunu bilemiyor. Bir de ben öfke patlamalarını çok sık yaşıyorum. O zaman da ağzımdan çıkanı kulağım duymadığı için sakin sakin konuşamıyoruz malesef. Bir de nişanlımın sadece sessiz kalması, kenara çekilmesi de hiçbir çözüm olmuoyor. Şu an nikah tarihimiz bile belli. Artık geri dönmek istemiyorum ve birlikteyken mutluyuz aslında. Ama içimdeki şüphe beni rahat bırakmıyor.
Bak sen bile kendini suçlamaya başlamışsın, şimdiki aklım olsa bu kadar büyütmezdim, hassas dönemdeyim. Bezen yanlış anlaşılmalar olabilir, belki çok gereksiz yere kırılabilirsin ama bu bir olur iki olur, eğer onların yanında kendini gergin hissediyorsan yine bir laf söylecekler diye tedirgin oluyorsan, her konuşmada kırılıyorsan hata sende değildir canım. Tabi eğer aşırı kırılganlık gibi bir huyun yoksa, ki onu da sen bilirsin.
Ayrılmak istemeyebilirsin, benim de aynıydı eşimle çok iyi anlaşıyoruz, seviyoruz birbirimizi ama canım aile araya girince hiçbir şey eskisi gibi olmuyor.
Ben eşimi boşanmaya ikna etmek için saatlerce uğraştığımı bilirim, içimdeki sevginin bittiğini, eşimin gözümde aciz bir insan olarak göründüğünü.
Eğer ayrılmak istemiyorsan da sen de oyunun kurallarına göre oynayacaksın, sana çok zayıfsın mı dediler diceksin ki insanlar benim gibi olmak için günlerce aç kalıyor, mankenlerle aynı beden giyiyorum vs.
Onların laflarına gülerek sen de iğneleyici cevap vereceksin, onlar kırılırsa ayyyy canım kırıldın mı ben şaka yapmıştım diceksin.
Hiç bir zaman nişanlına/eşine şikayet etmiceksin, eşine ayy anneni çok seviyorum diyip annesine bir laf söylediğinde karşılık vereceksin hiçbir zaman boşver susayım, alttan alayım deme sonra daha büyük bir patlama yaşarsın.
Kendini biraz da ağırdan sat, evlerine gittiğinde hemen işe koyulma önüne getirsinler çayını, göstermelik yardım ediyormuş gibi yap ama onların hizmetçisi gibi davranma, davransan da kendini sevdiremezsin.
Hediyeler alayım beni sevsinler deme işe yaramıyor.
Ortamda havadan sudan konuş fazla muhatap olma, fazla konuşma, herşeyini anlatma.
Sana tavsiyelerim bu kadar umarım mutlu olursun.
 
Aslında annemin de yorumu "Nişanlın ailesinin yanındayken resmen diken üstünde, bir söz ederler de sen kırılır mısın acaba diye o kadar dikkat ediyor ki" olmuştu ve gerçekten de öyle idi. Aynı şekilde nişanlımın bana söylediği de " Onlar böyle insanlar, sen böylesin. Sen kırılma diye ben ilişkilerimi belli bir seviyede tutmaya, seni sürekli karşı karşıya getirmemeye çalışıyorum" olmuştu en son. Bilmiyorum yanlış mı düşünüyorum ama ben de beni sevdiğini ve iyi bir insan olduğunu biliyorum. Ben de onu seviyorum. Ama istiyorum ki haklıyı haksızı net olarak görsün, yeri geldiğinde arkamda olsun, sesini çıkarabilsin. Maalesef bunu yapamıyor ve yapamayacak da çünkü insanların değişmesi çok zor. Artık dediğiniz gibi ya bu iş bitecek, ya da ben oyunu kuralına göre oynayacağım. Umarım hayırlısı olur hakkımızda.
 
Bir de şunu eklemek istedim, bu zamana kadar fazla ses çıkarmamamın sebebi daha yolun başında kötü görünmemek ve gereken cevabı nişanlımın vermesini istememdi. Sonuçta bence herkes kendi ailesini idare etmekele yükümlü, ama evlatlarını öyle yetiştirmişler ki asla karşılarında konuşamayacak, onlar ne derse öyle olmuş çünkü bu zamana kadar. Artık ben de kimseden birşey beklemekten vazgeçtim. Yorumlarınıza da katılıyorum, bence de zaten kimse kimseyi sevmek zorunda değil ama saygı şart. Kendilerinin saymasını, oğullarının saydırmasını çok bekledim. Artık olmayacağını gördüm, bundan sonra kendi kendimi ben saydırmak zorundayım. Olmayacaksa da zaten farklı şehirlerdeyiz, evimiz de burda hazır neredeyse, herşeyimizi kendimiz aldık ve hiçbir muhtaçlığımız yok. Lafını sözünü bilmemekte ısrar edenlerle de ben görüşmem, herkes kendi bilir diye düşünüyorum artık.

Bende aynı durumlardayım, dediğin gibi daha yolun başı olduğu için insanların ön yargılı davranmamaları, seni tanımaları için susuyorsun. Bende aynısını yaptım. Bekledim ki nişanlım birşeylerin farkına varsın da, benim birşey dememe gerek kalmadan kendisi müdahale etsin. Kimseden birşey beklememekle en doğrusunu yapıyorsun. Eskilerin bir lafı vardır "ağlamayan bebeye meme vermezler" diye. Malesef bu insanlar "ben nasıl onları düşünüyorum, onlarda beni düşünür" diyebileceğin tarzda değiller. Nişanlımın ailesi de böyle değil. Herşeyi "yumurta kapıya dayanınca" yapıyorlar ki kendi istekleri olsun. Çünkü aksi halde planlı programlı yapılınca birşeyler, onların istekleri olmayacak, sen müdahale edebileceksin. İşlerine gelmiyor senin anlayacağın... Tek taraflı düşünce.

Görüşmemekte çözüm değil, mecbur görüşeceksin. Sen nasıl kendi ailen sayılsın, sevilsin istersin. Nişanlın da - her ne kadar kendi ailesinin hatalı olduğunu biliyor olsa da - onun ailesinle de görüşmeni isteyecek, bekleyecektir. Ama bu onun en doğal hakkı. Direk bağları koparıp kestirip atamazsın, aile - atsan atılmaz satsan satılmaz. Fakat eskisi gibi davranmaz ve daha mesafeli olursun. Tavsiyem kırıcı da olma ki, her zaman haklı durumda haksız duruma düşmeme gibi lüksün olsun. Allah hakkımızda hayırlısını versin.

Ben nişanlımın ailesinle arama ciddi bir mesafe koydum. Gerekmedikçe ve gerçekten önemli bir durum olmadıkça gitmiyorum. Önceden telefon ederdim, hal hatır sorardım. Bunları da kestim.
İnsan olan insan hatasını anlar diye düşünüyorum. Nadiren bir araya geldiğimiz zamanlarda, az çok hatalarını anladıklarını gözlemliyorum, ama kimse yoğurdum ekşi demez ve bunu direk kabullenmez.
Şu noktada kendileri bilir, gelecek açısından beni kaybettiler. En önemli dönemde nasıl olduklarını ortaya çıkarttılar, bir bakıma iyi oldu ben de ona göre davranıp, ona göre adımlarımı atarım.


Aslında annemin de yorumu "Nişanlın ailesinin yanındayken resmen diken üstünde, bir söz ederler de sen kırılır mısın acaba diye o kadar dikkat ediyor ki" olmuştu ve gerçekten de öyle idi. Aynı şekilde nişanlımın bana söylediği de " Onlar böyle insanlar, sen böylesin. Sen kırılma diye ben ilişkilerimi belli bir seviyede tutmaya, seni sürekli karşı karşıya getirmemeye çalışıyorum" olmuştu en son. Bilmiyorum yanlış mı düşünüyorum ama ben de beni sevdiğini ve iyi bir insan olduğunu biliyorum. Ben de onu seviyorum. Ama istiyorum ki haklıyı haksızı net olarak görsün, yeri geldiğinde arkamda olsun, sesini çıkarabilsin. Maalesef bunu yapamıyor ve yapamayacak da çünkü insanların değişmesi çok zor. Artık dediğiniz gibi ya bu iş bitecek, ya da ben oyunu kuralına göre oynayacağım. Umarım hayırlısı olur hakkımızda.

Ah annelerimiz işte. En çok onlar üzülüyor böyle durumlarda ve ne kadar pozitif bir nokta varsa onları görmeye çalışıyorlar. Annemde aynı, nişanlım açısından ailemden hiç kimse bir kem söz söyleyemez. Çünkü - çok şükür ki - iyi bir insan. Beni yeri geldiğinde benden çok düşünür sağolsun. Ama diyorum ya, ne olursa olsun senin nişanlınla etraflıca bir konuşman gerek. Hatta 1 konuşmada değil, belki bu sorunları bir kaç konuşmada çözeceksiniz. "Nasıl başlarsa öyle gider" diye bir laf var, bence çok doğru. Bu gidişatı değiştirmek sizin elinizde. Nişanlını seviyorsan, gerçekten ailesinin bu olumsuzluklarını evlendikten sonra bir kenarda bırakabileceğine inanıyorsan, mutlu olacağını hissediyorsan ona göre hareket etmelisin.

Bir de sana tavsiyem, fazla kafanda kurma bütün bu olanları. Ben öyle yaptım, kurdukça kurdum kafamda, çok üzüldüm, çok ağladım, tabiri caizse kahroldum.
Ama baktım, hakikaten olan bana oluyor, kimsenin umrunda değil benim üzüntülerim benim kahrolmam. Aynı zamanda ailemde üzüntümü hissediyordu, onlar da daha çok üzülüyordu.
Şimdiyse umursamaz davranıyorum, ama yapacağımdan da kalmıyorum. Tabii çirkefleşmeden, çirkinleşmeden :34: Kayınvalidemin komik bir lafı var, bi güzel canının istediği yerden konuşur, sonra da "ay ben öyle demek istemedim aslında, sen yanlış anladın" diye de açıklama yapar. Zeytinyağı gibi çıkar su yüzüne.
Ha öylemi, demekki taktik bu! Şimdi ben aynısını yapıyorum... :9:
 
Canım benim yapın itibarıyla dedim bir an "bu benmiyim"Bende senin gibiydim kimseye cevap veremeyen,savunmalar da hemen ağlayan sessiz çevresi tarafından sevilen ve takdir edilen birisiydim.Ta ki evlenene kadar.Şu anki halimi görsen varya inanamazsın tam bir deli modundayım.Tahammülsüz,sinirli,sürekli bağıran vs bir insan oldum.Bazen ağlıyorum "Allah'ım beni bu hale getirenler utansın hakkımı onlarda bırakma"diye.Sen sakın ola ki öyle insanlar yüzünden kendini bozma anladığım kadarıyla çok iyi bir insansın.Biz eşimle 7 senelik bir arkadaşlık üzerine nişanlandık inan bir kez bile kavga edip küsmedik,birbirimizi kırmadık.Ta ki nişanlanana kadar ondan sonra sorunlar,tartışmalar başladı ben baktım her seferinde "senin annen,yok benim bilmem kimim" modundayım.İlk başlarda hep sessiz kaldım,sonra baktım daha çok üstüme biniyorlar hele ki kaynanam,bende karşılık vermeye başladım.Aramızda seninle tek fark var eşim nişanlılık döneminde bile olanların farkındaydı,evlenince tamamen bana hak vermeye başladı.Eşimin şu lafını asla unutamam" bunları yaşayacağımızı bilseydim belki seninle evlenmezdim,senin de başını yakmazdım"dedi bana,düşün yani bunları söyletecek şeyler yaşadık biz.Allah kolaylık versin babasızlığın verdiği bir eksiklikten dolayı onlar birbirlerine bağlanmışlar ve nişanlın kolay kolay mesafe koyacağa benzemiyor.Bence sende şimdiden kendini fazla ezdirme canım
 
Canım işin çok zor hele seni nişanlın anlamıyorsa daha zor. nişanlına suç bulmuyorum ilk başta ailesi olduğu için hatalarını görmez birde eğer onlarla yaşıyorsa zaten sürekli dibindelerse tarafsız düşünemez. ben senin yaşadığın yoldan çok kötü geçtim zaten açtığım konumu okursan görürsün çok zor günler yaşadım hala da yaşıyorum eşim destekçim ama inan ailesinden öyle tiksiniyorum ki anlatamam. hayatımızdan ebediyen gitseler ohh diyecek kadar tiksiniyorum onlardan. bizede aynısını yaptı eşimin ailesi ben öğretmenim beğenmedi annesi kendide öğretmne olduğu halde aileme aşağılık muamelesi yaptı ama en sonunda aldı boyunun ölçüsünü şimdi yusuf yusuf oğlunu göremeyecek diye tutuşuyo :) :) :) telefonda falan konuşmuyorum bile evine bile gitmicem düşün artık bunlar böyle başladıysa gözün korkmasın ama böyle gider. çok mesafeli soğuk ve uyanık ol. gerekmedikçe çok konuşmayı bırak yanlarında hiç konuşma suratsız durma ama ellerine koz verme sana kullanacak yorum yapma. yakında eşya faslın başlar hoş bizimkiler bize yardım etmedi iyikide etmemiş onlarda etmesin bırak da eşin ne olduklarını anlasın. bizde öyle oldu mesela ben o zaman daha çalışmıyordum atama yoktu herşeyi eşim ailem alınca eşim battı . annesi sonra eşime biz sana evlenme demiştik dedi eşim pişman olsun diye. sonra eşimde demek ki ben şunu anladım siz aile değilmişsiniz herşeyi üzerime yıktınız 10 yıl sonrada bunu yapardınız diye nefret etti misafir gibi davrnmalarından düğünde falan . offf off çok yazdım.

asla onların seni doldurmalarına gelme ama diyorsan ki eşim beni savunmaz bunlara ezdirir o zaman lütfen ama lütfen yol yakınken tekrar düşün
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Bana sanki cok erkenmis gibi geliyor senin evlenmen. Evet üniversiteyi bitirmissin ama özgüven eksikligin daha var. Keske söyle 1-2 sene daha calissan su hayat seni iyice pisirse, o zaman ne böyle seylere kafa yormaya vakit bulursun nede böyle seyleri kaideye alip kafani karistirirsin.
Hayat tecrüben hic yok senin, annen üzülecek diye üzülüyorsun.
Bence evlenmeye daha var, su hayati bir tani ögren, zorluklarindan gec.
Aynisi nisanlin icinde gecerli cocuk ruhlu bir insan.
Beraber paranizi biriktirip kimseye yük olmadan evinizi kurmaya calisin. Cünkü özgüven eksikliginden etrafi düsünmekten kendinize deger vermiyorsunuz.
Normalinde evlenmek isteyen insanlar esinden baskasini takmaz, neticede esinle yasayacaksin, kaynananla veya görümcenle degil.
 
bildiğim bir tek şey var;
evlenmeden önce bu gibi sorunlar halının altına
itilirse, sonrasında geri dönüşümü çok daha fazla
olabiliyor..bunun örnekleri pek çok....ve buradan (kk)
çıkardığım en büyük derslerin başında; sevgilinle
ne kadar mutlu olursan ol,klafa yapın ne kadar uyarsa
uysun, eğer ailesiyle bir sorun yaşıyorsun noktayı koyman lazım...
bu sonuca varmakta asıl etken ,sevgilin de senin söylediklerini
dikkate almıyorsa şayet!...yoksa içinden çıkılmaz bir durum oluyor
o...görüyoruz ki sevgi,aşk karın doyurmuyor...evlilik bir antlaşma..:31:+
anlaşmazlık varsa ömür boyu geçeceğini sanmıyorum ve görmedim de...:26:
 
Zaman zaman evlilik kararımızın erken olduğunu ben de düşünüyorum psikolojik olarak galiba yeterince olgunlaşamadık maalesef. Ama bir taraftan da herşey zamanında güzel gibi geliyor. Yaş itibarıyla zaten ben 28 yaşındayım, o da 29 yaşında ve 3 yıllık bir beraberliğimiz var. İşimizi oturtumuş belli bir kazancı olan insanlar durumundayız zaten ve eşyalarımızı, evimizin masraflarını tamamen biz ikimiz ödedik. Şu an neredeyse herşey tamam çok şükür. Öyle olunca birşeyleri ertelemek istememiştim, gençken hayatı paylaşmak mantıklı gelmişti ama şu an bahsettiğim kafa karışıklıkları beni yıprattı. Bir de aslında ben hayattan da evlilikten de ne beklediğimi biliyorum, bunu ona da söylüyorum ama o bilemiyor gibi geliyor bana ne yalan söyleyeyim.
 
Sanırım benim hatam ailesi ile geç tanışmam oldu aslında. Benim istediğim önce birbirimizi iyice tanımak, güven ortamı oluşturmak, sonra eğer ciddi düşünmeye karar verirsek, bu iş evliliğe giderse aileler ile tanışmaktı. Daha işin başında biz birbirimizin huyunu, yapısını bilmezken bu işlere girmek yanlış gelmişti. Bu yüzden de nişan zamanı tanıştık ve hiç görmediğim taraflarını görmeye başladım yavaş yavaş. Sonuçta bir ilişki birçok emekle kurulup yürürken bu kadar zaman sonra herşeyi yıkıp silbaştan başlamak da bildiğiniz gibi zor geliyor insana.
Bu yüzden hala vakti olanlara tavsiyem aileler ile mümkün olduğunca erken tanışmaları. Bir insanı ailesinden ayrı eksik tanımış oluyormuşuz gerçekten. Ne kadar erken görürse insan birşeyleri kendisi için o kadar iyi bir iş yapıyorumuş. Ben bilemedim, bana bunu söyleyen de olmamıştı çevremde, bu da böyle bir hayat tecrübesi oldu işte.
 
inşallah hakkınızda hayırlısı olur..

zor bir süreç gerçekten...:26:
yaş itibariyle en güzel zamanlar..
hatta en olgun..yeri gelince bana göre
her iki tarafta ailelerine siz şöyle bir durun demeli..
diyebilmeli ki siz zaten maddi açıdan da onlara bağlı
kalmamışsınız...genel de bu açıdan bağlı kalan
çiftler aile ile çok sorun yaşar..çünkü diğer kısım,
aileden bağımsız bir düzen kurmuştur..bunu senin kadar nişanlının dile getirmesi gerekiyor..

şuan aklıma geldi..bir dostum..çok sevmişti,her hazırlığı yapmışlardı..
ev için eşyalar bakılıyor vs..sevgilisinin ailesi kızı beğenmemiş..
boyu kısa falan falan...ailesi istemiyor diye ayrılmıştı adam..
şuan o kadar mutsuz bir evliliği varmış ki...arkadaşımın da
aklına geliyor zaman...ve üzüntüsünü görebiliyorum..
inşallah verdiğiniz kararlar kendiniz için olur...
 
Sanırım benim hatam ailesi ile geç tanışmam oldu aslında. Benim istediğim önce birbirimizi iyice tanımak, güven ortamı oluşturmak, sonra eğer ciddi düşünmeye karar verirsek, bu iş evliliğe giderse aileler ile tanışmaktı. Daha işin başında biz birbirimizin huyunu, yapısını bilmezken bu işlere girmek yanlış gelmişti. Bu yüzden de nişan zamanı tanıştık ve hiç görmediğim taraflarını görmeye başladım yavaş yavaş. Sonuçta bir ilişki birçok emekle kurulup yürürken bu kadar zaman sonra herşeyi yıkıp silbaştan başlamak da bildiğiniz gibi zor geliyor insana.
Bu yüzden hala vakti olanlara tavsiyem aileler ile mümkün olduğunca erken tanışmaları. Bir insanı ailesinden ayrı eksik tanımış oluyormuşuz gerçekten. Ne kadar erken görürse insan birşeyleri kendisi için o kadar iyi bir iş yapıyorumuş. Ben bilemedim, bana bunu söyleyen de olmamıştı çevremde, bu da böyle bir hayat tecrübesi oldu işte.

E]

biraz hak verdim bu konuda tamam kız tanışsın ama her zamamda aileye gidip yüz göz olmasın,ozamanda kendi ayağı ile gelen diye aşağlıyorlar
 
Aynen dediğiniz gibi maddi açıdan hiçbir bağlılık olmasın, her şey gönlümüzce olsun diye bütün masrafları kendimiz yaptık. Tabi ki birsürü fedakarlıkla, taksit ödemeyle vs. oldu yani. Ona rağmen kafamız rahat değil ben de bunu anlamıyorum hiç. Ailesi başka bir şehirde, nişan için geldiklerinde ben sadece güle güle oturun temennisi beklemiştim ama "ev şöle, mutfak böyle" den öte bir yorum alamadım. Zaten belirtmiştim, yapı itibarı ile hiç ama hiçbirşeyi beğenecek insanlar değiller geç de olsa anladım. O zaman sustum bu birdaha olsa verilecek cevap çok aslında "oğlunuzun kazancı buna elverdi, üstünü de siz tamamlayın bu kadar menuniyetsizseniz biz taşınırız" demek lazımmış bazılarının dırdırını kesmesi için maalesef. Bir de öyle bir kurnazlık var ki genelde iğnelemeleri hep kalabalıkta, misafirlikte oldu, o kadar insan içinde tutup da çat çat cevap veremezler nasılsa diye herhalde. Herneyse şu an tek düşüncem benden uzak Allah'a yakın olmaları. Dediğim gibi aynı şehirde değiliz zaten ve ilişkileri daha fazla saygımızı yitirmeyecek şekilde minimumda tutmak tek istediğim.
 
canım ben evli deılim ama cevremden gözlemledıgım kadarıyla bırısıyle evlendıgınde aynı zamanda onun aılesıylede evlenmıs oluyorsun maalesef mesefe olarak uzagız kafam bıraz daha rahat olur dıe dusunuosan yanılıosun benım teyzemde senınle aynı durumda ıdı esının babası kucuk yasta vefat ettıgı ıcın anne ve ablalaları ıle buyumus. aynı sorunları yasadı aılesı hep kendı ıstedıklerı olsun ıstedı evde alınan bır karara ablaları dahı karısmaya basladı bu durumlarda erkegın aıle ve eş arasındakı dengeyı kurması cok onemlı eger kuramıyorsa ezılen hep gelın oluyor. teyzem ole susup oturacak bırı deıl ama yıprandıgı yanına kaldı ve sımdı cok pısman kocamı sevıyorum ama aılesı yuzunden huzurum kalmadı dıyor. o yüzden cok ıyı dusun ve karar ve hıc bır sey ıcın gec deıl sonucta bı omur var onunde
 
ayrılık unutulur göz görmedikçe gönül ktlanır sonuçta...
ailen endişelenmekte haklı olabilir...
şimdiden böyleyse evlendikten sonra çözülmez bunlar...
dahada karışabilir hatta....
tekrar düşün derim evlilik kararını.....
 
Back
X