Her konuda, herşeyin apaçık yazılı olduğu kitabımız Kur'an- ı Kerim'e danışınız, onun verdiği doğrultuda hareket ediniz. Enam Suresi/126 İşte Rabbinin doğru yolu budur. Şüphesiz biz, hatırlayıp ibret alan bir kavim için âyetleri geniş bir şekilde açıkladık.
Bakara Suresi/ ayet 239 : Eğer (herhangi bir şeyden) korkarsanız (namazlarınızı) yürüyerek yahut, binmiş olarak (kılın). Güvene kavuştuğunuz zaman, siz bilmezken Allah'ın size öğrettiği şekilde O'nu anın (namaz kılın).
Örnek verildiği gibi, eğer sizi zorluyorsa karnınız, secdeye gitme hali eğilme hali şayet zarar verecek durumda ise(size engel olan, korkutan, alıkoyacak olan şey her ne ise), bunu doktorunuzdan ya da kendi gözlemleriniz sayesinde bilebilirsiniz, Allahın bizlere izin verdiği gibi, yürüyerek ya da oturarak namazınızı kılabilirsiniz. Hiç bir koşulda hiç bir şekilde asla ve asla terk edilmesine izin yoktur.
Namaz kılınacağı zaman yapacağınız şeyler, apaçık ayet ile açıklanmıştır ;
Maide Suresi/Ayet 6 Ey İman edenler! Namaza kalktığınız zaman, yüzlerinizi, dirseklere kadar ellerinizi, başınızı mesh edin, topuklara kadar ayaklarınızı da. Eğer, cünüp iseniz, temizlenin, hasta veya yolculukta iseniz, veya biriniz tuvaletten gelmişseniz, yahut kadınlarınızla münasebette bulunmuş da su bulamamışsanız temiz bir toprakla teyemmüm edin, yüzlerinizi ve ellerinizi onunla meshedin. Allah, size zorluk çıkarmak istemez. Allah sizi arındırmak ve üzerinizdeki nimetini tamamlamak ister. Umulur ki şükredersiniz.
Ayağımı kaldıramıyorum yıkayamıyorum diyenlere de bu ayet apaçık bir delildir, ayağınızı elinizi ıslatarak mesh edebilirsiniz. ( İlla gelenek görenekten gelen, yaşlılardan gördüğünüz mesleri giymek zorunda olduğunuzu Allah söylemiyor zira, Allah kimseye zorluk çıkarmaz,danışmanız gereken kaynak birilerinin, hele hele "ulvi, çok dindar,sözü dinlenir, süper harika vay be ne biliyor yahu dediğiniz insanlar ya da yazılı veya görsel olan merciler değil, yalnızca Allahın sözlerini hükümlerini içeren Kur'an ayetleridir. Çünkü Allahtan başka hüküm veren Rab yoktur, ilah yoktur, varsa tersini söyleyen,Kur'an ayetlerinin karşısına çıkabilecek delili taşıyor olsun haydi!
Bakara Suresi/23-24 23. Eğer kulumuza indirdiklerimizden herhangi bir şüpheye düşüyorsanız, haydi onun benzeri bir sure getirin, eğer iddianızda doğru iseniz Allah'tan gayri şahitlerinizi (yardımcılarınızı) da çağırın.
24. Bunu yapamazsanız -ki elbette yapamayacaksınız- yakıtı, insan ve taş olan cehennem ateşinden sakının. Çünkü o ateş kafirler için hazırlanmıştır..)
Sakın ama sakın, birilerinden duyarak, birilerinden görerek, bi yerlerden edindiğiniz bilgilerle hareket edip, hüküm vermeyin, zira Allah, kendisi yerine hüküm verenler için diyor ki ;
HudSuresi/Ayet18. Kim Allah'a karşı yalan uydurandan daha zalim olabilir? Onlar (kıyamet gününde) Rablerine arz edilecekler, şahitler de: İşte bunlar Rablerine karşı yalan söyleyenlerdir, diyecekler. Bilin ki, Allah'ın laneti zalimlerin üzerinedir!
Allah hiç bir zaman zorluk vermez, taşınmayacak yük yüklemez.
Bakara Suresi/Ayet 286. Allah her şahsı, ancak gücünün yettiği ölçüde mükellef kılar. Herkesin kazandığı (hayır) kendine, yapacağı (şer) de kendinedir. Rabbimiz! Unutursak veya hataya düşersek bizi sorumlu tutma. Ey Rabbimiz! Bizden öncekilere yüklediğin gibi bize de ağır bir yük yükleme. Ey Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmediği işler de yükleme! Bizi affet! Bizi bağışla. Bize acı! Sen bizim mevlâmızsın. Kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et!
Hac Suresi/Ayet78. Allah uğrunda, hakkını vererek cihad edin. O, sizi seçti; din hususunda üzerinize hiçbir zorluk yüklemedi; babanız İbrahim'in dininde (de böyleydi). Peygamberin size şahit olması, sizin de insanlara şahit olmanız için, O, gerek daha önce (gelmiş kitaplarda), gerekse bunda (Kur'an'da) size "müslümanlar" adını verdi. Öyle ise namazı kılın; zekatı verin ve Allah'a sımsıkı sarılın. O, sizin mevlanızdır. Ne güzel mevladır, ne güzel yardımcıdır!