Haram Yiyen Adamdan Köşk Adayı Olur mu?

AKP’YE VE RTE’YE KOŞULSUZ DESTEK VEREN DEĞERLİ YURTTAŞIM, ARTIK KENDİNE GELMEK ZORUNDASIN…
AKP’ye, ya da daha doğrusu Recep Tayyip Erdoğan’a oy veren AKP seçmeni kardeşim, seni kendine getirmek için sana bir çift sözüm var. Bunları sana hakaret etmek için, hır çıkarmak için söylemiyorum ancak senin aklını başına başka türlü getiremeyeceğim konusunda da endişeliyim…

Değerli AKP seçmeni kardeşim,

Sen 12 yıldır RTE’nin her yaptığına ve söylediğine koşulsuz destek verdiğin için, Türkiye bugün yolsuzluklarla, rüşvetlerle, haksız kazançlarla, gelir adaletsizliğiyle, “paraları sıfırla”, “kucağımıza oturacaklar”, “kupon arazileri bana sormadan vermeyin” konuşmalarıyla, “milletin a…’a koyacağız” diyenlere hükümetin kamu kaynaklarını peşkeş çekmeleriyle, hukuksuzluklarla, masum insanların hapislere atılmalarıyla, kaset komplolarıyla ve şantajlarla, tehditlerle siyasetin yapılandırılmasıyla, yandaş medyalarla, Alo Fatih’lerle, muhalif gazetecilerin işten çıkarılmalarıyla, muhalif programların yayından kaldırılmasıyla, muhalif olan herkesin hayatının zorlaştırılmasıyla, işsiz bırakılmasıyla, cehaletle, bağnazlıkla, dincileştirmeyle, mezhep ayrımcılığıyla, teröre destek vermeyle, kadına şiddetin artmasıyla, hükümet yetkililerinin dur durak bilmeyen yalanlarıyla, polisin protesto hakkını kullanan vatandaşlara orantısız şiddet uygulamasıyla hatta polis cinayetleriyle, insan hak ve özgürlüklerinin, eşitliğin, adaletin ve şeffaflığın yerlerde süründürülmesiyle ve benzeri pek çok anti demokratik ve hukuksuz uygulamalarla anılan, yabancıların acıyarak baktığı bir ülke haline dönüştü.
Hep sen RTE’ye sorgusuz, sualsiz destek verdiğin için…

Ülkemizin bekasının ve güvenliğinin en önemli dayanağı olan Türk Silahlı Kuvvetleri’ne sahte CD’lerle, gizli tanıklarla, camileri bombalayacaklar, kendi uçağımızı düşürecekler gibi aşağılık yalanlarla kumpas kuruldu. 33 mehmetçiğimizin otobüsten indirilip kurşuna dizilerek şehit edilmesi emrini veren PKK’nın 2. adamı katil Şemdin Sakık’ın gizli tanık olarak dinlendiği davalarda şerefli subaylarımıza müebbet hapis cezaları verildi, bunları yaşamayı asla hak etmeyen aileleriyle birlikte hayatları karartıldı, perişan edildiler. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin paramparça edilmesiyle bu boşluktan yararlanan PKK’nın katilleri ve TBMM’deki işbirlikçileri, ülkemizin güneydoğusundaki egemenlik haklarımızı elimizden alma yolunda adım adım ilerliyorlar. Doğduğunda senin olanı, bedeli en ağır şekilde ödenerek Atalarından sana ve soyuna miras kalanı, tükürükle boğabileceğimiz bir avuç katil, bir avuç hain bugün senden, çocuklarından ve geleceğinden, hepimizin geleceğinden göz göre göre çalıyor… Güneydoğu’da artık senin silahlı kuvvetlerinin hükmü yok. Terör örgütü bölge kendi malıymış gibi davranıyor, her zaman olduğu gibi yine zorla, silahla ve tehditle herkesi sindiriyor. Asker yok ya karşılarında artık, bayrağımızı bile indirebiliyorlar…

Bunların hepsi, sen kendine göre gerekçelerle RTE’nin yalanlarını, hukuksuzluklarını, suçlarını görmezden geldiğin ve koşulsuz arkasında durduğun için yaşanıyor AKP’ye oy veren benim güzel kardeşim. Eğer sen bugün kendine gelmezsen ve artık RTE’nin arkasında sorgusuz sualsiz durmaktan vaz geçmezsen bundan sonra hepimizi çok daha kötü ve yıkıcı bir gelecek bekliyor inan bana…
Ülkemizin kurucusu, dünyanın gördüğü en değerli şahsiyetlerden biri olan Atatürk asla böyle bir gelecek vaat etmemişti milletine, asla böyle bir yol haritası işaret etmemişti. Atatürk milletine, çağdaş medeniyetlerin içinde layık olduğu yere ulaşmış, tam bağımsız, yurtta sulh cihanda sulh ilkesiyle huzur ve barış içinde, Ne Mutlu Türküm Diyene ilkesiyle hiçbir etnik ve mezhepsel ayrımcılığın olmadığı, yurttaş egemenliğine dayalı müreffeh bir Türkiye yolu çizmişti. Oysa bugün Türkiye bu çizgiden fersah fersah uzakta dinciliğin, mezhepçiliğin, etnik ayrımcılığın, akıl almaz rüşvetlerin, birdenbire olağanüstü zenginleşmelerin, hırsızlığın, yolsuzluğun, yalanların, hukuksuzlukların hüküm sürdüğü bir ülke haline dönüştü hatta artık bölünmenin eşiğinde bir Türkiye’yi konuşuyoruz. Türkiye artık mutsuz insanlar ülkesi, toplumun büyük bir bölümü daha önce hiç olmadığı kadar gelecek kaygısı ve endişe yaşıyor. Toplumsal barışımız artık büyük tehlike altında. Hep sen RTE’yi sorgulamadan desteklediğin için...
İnsani gelişmişliği ve demokratik gelişmişliği gösteren uluslararası araştırmalarda Türkiye’nin hali içler acısı ve giderek daha kötüye gidiyor, bu istatistikleri mutlaka görmelisin…

Senin AKP’den ve kendisinden gelen hiçbir şeyi sorgulamamandan aldığı sınırsız güçle RTE, açıklama yapmak yerine sürekli herkese haddini bildirdiği için, herkes bu acaba nereye kadar gider diye endişe ediyor. 4 AKP’li Bakan, çocuklarıyla birlikte iğrenç rüşvet ilişkilerinin içinde oldukları belgelendiği halde, hala bir soruşturma komisyonu bile oluşturulamadı, çünkü senin sorgusuz sualsiz verdiğin destekten aldıkları güçle, nasıl olsa bizim seçmenimiz bizim arkamızda, bu rezilliklere rağmen de arkamızda durmaya devam edecekler diye bakıyorlar her şeye ve kendilerine zarar verecek her işi geciktiriyorlar, uzatıyorlar ve yokuşa sürüyorlar. Bu hırsızların yargılanamamasının ve cezalandırılamamasının da sorumluluğu senin üzerinde güzel kardeşim…
Ay yıldızlı, kan kırmızısı bayrağımız sen AKP’ye, RTE’ye oy verdin diye indi o kutsal gönderden… O piç kurusu ve onu yönlendiren hain sürüsü bu cüreti AKP’nin yıllardır sürdürdüğü yanlış ve tehlikeli uygulamalarından aldı…

Musul’daki Konsolosluğumuz sen AKP’ye, RTE’ye oy verdin diye basıldı o psikopat, akli dengesiz katil sürüsü tarafından…
Musul Başkonsolosumuz, yani Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Musul’daki en üst düzey temsilcisi ki doğrudan Türkiye Cumhuriyeti Devleti demektir, sen koşulsuz RTE’ye destek verdin diye, 49 konsolosluk çalışanımızla birlikte esir alındı ve hala esir, hakkında yazamıyor bile gazeteler çünkü yasak geldi, hep sen RTE’ye koşulsuz destek verdiğin için. Aralarından biri 8 aylık bir bebek, Ela bebek, tahmin bile edemediğimiz o şartlarda maması var mı, aşısı, ilacı var mı, annesi o şartlarda süt verebiliyor mu? Bunları merak etmiyor musun RTE’ye koşulsuz destek veren kardeşim?
Soma’da 300’den fazla madencimiz, AKP 12 yıldır İLO’nun - Uluslararası Çalışma Örgütü’nün, madenlerde işçi sağlığı ve güvenliğini düzenleyen 176 sayısı yönetmeliğini imzalamadığı ve ucuza kömür çıkarıp seçim zamanlarında sana bedava dağıtabilsin diye madencilerimizi Pakistan ve Afganistan standartlarında çalışmaya mahkum ettiği için öldü. Bu korkunç acıya rağmen Başbakan utanmadan, sıkılmadan çıkıp, bu ölümler madenciliğin fıtratında vardır dedi ve gözümüzün içine baka baka, 1800’lerde de İngiltere’de, Avrupa’da böyle maden kazaları olmuştu masalını anlattı. Gelişmiş ülkelerin bu kadar ölümlü bir maden kazasıyla ilgili en yakın tarihi 100 yıl geride kalmış durumda. Bunu söylediğim için çok üzgünüm ama hayatını kaybeden talihsiz madencilerimizin kanında da senin oyun ve RTE’ye koşulsuz desteğinin sorumluluğu var değerli kardeşim. RTE bu sınırsız ve kontrolsüz gücü senin koşulsuz desteğinden almasa bize bu masalları anlatamaz, bu yalanları söyleyemez, bu hukuksuzlukları ve bu zorbalığı yapamaz…
TÜRGEV diye bir vakıf çıktı, Bilal’in ve RTE’nin akrabaları, en yakınları bu vakfın sahibi, yüzmilyonlarca dolarlık para ve arsa yolsuzluğu yapıldığı söyleniyor, belgeleniyor. Bugün ülkenin en önemli sivil toplum kuruluşlarından biri olan, dağcı arkadaşlarımla birlikte kurmaya karar verdiğimizde daha 26 yaşında olduğum, tamamen gönüllülük ve karşılıksız yardımseverlik ilkeleriyle 1600’den fazla operasyonda 1870 insan hayatı kurtaran AKUT, tüm dilekçelerimize ve başvurularımıza rağmen bugün hala can kurtardığı arabalara Motorlu Taşıt Vergisi, can kurtardığı telsizlere de cihaz kullanım bedeli ve frekans tahsisi ücreti ödüyor. AKUT senin için çalışıyor, hükümetten destek görmüyor, can kurtardığı araçlara vergi ödüyor, TURGEV denen vakıf ise hükümet tarafından en üst düzeyde korunarak hesaplarına kaynağı belli olmayan olağanüstü paralar yatırılıyor ve paha biçilemez değerde arsalarımıza, kamu kaynaklarımıza sahip oluyor. Bunlar seni ilgilendirmiyor mu, vicdanını rahatsız etmiyor mu AKP’ye oy veren değerli kardeşim?
RTE sizin koşulsuz desteğinizden aldığı kontrolsüz güçle defalarca yalan söyledi millete, ağzından bir tek yalan çıkan biri asla kamu yöneticisi olamaz. Popüler söylemle, kamu yönetiminin fıtratına aykırıdır çünkü hizmet etmekle yükümlü olduğun millete yalan söylenmez. İnternete bir zahmet girin de bakın, RTE’nin yalanları, Tayyip Erdoğan’ın yalanları, Başbakan’ın yalanları diye arama yapın, karşınızda yüzlerce sayfa döküman ve onlarca belgeli, ispatlı yalan çıkacak. Böyle bir adamı Cumhurbaşkanlığı makamına yollayamazsınız değerli kardeşim…
Eğer RTE Cumhurbaşkanı olursa, yolsuzlukların hesabı sorulamaz, hırsızlar cezalandırılamaz, hainlerin dersi verilemez. Ülke daha beter dincileşir, bağnazlaşır, cahilleşir ve AKP’nin çok tehlikeli bir şekilde kullandığı etnik ve mezhepsel ayrımcılık yüzünden ne yazık ki bölünebilir bile. Yalanlarla, algılarımızı yönetmelerle hatta artan zorbalıklarla ve şiddetle dolu bir hayata mahkum edersin hepimizi. Böyle bir Türkiye, hiçbirimizin isteyebileceği bir Türkiye olamaz…

RTE’ye koşulsuz destek veren kardeşim, sen uyuduğun rüyadan uyanacaksın, gözünün önündeki perdeyi kaldıracaksın, kendine geleceksin ve artık vicdanınla ve sağduyunla düşünerek hepimizi bu acınası süreçten çıkaracak ve korkunç gelecekten kurtaracaksın. Bu denklemdeki kilit insan sensin, bugüne dek RTE’ye oy veren kardeşim her şey senin elinde, lütfen artık kendine gel, vicdanınla ve sağduyunla hareket et…
Bugün Türkiye’nin ve asil Türk Milleti’nin senin sağduyuna her zamankinden daha çok ihtiyacı var. Lütfen artık hukuksuz gücün, haksız kazancın, zorbalığın ve ayrımcılığın değil yüce Türk Milletinin yanında yer al…
Saygılarımla,
Ali Nasuh Mahruki
Sorumlu Yurttaş

yakında hedef gösterilir, belki yarın belki yarından da yakın:KK53::KK53:
 
X