Hayaller & hayatlar

5 sene ayri yerlerde gorev yapan eşler taniyorum. Bana da cok sacma geliyordu. Ama dedikleri kadariyla sevgili gibi oluyosun arada tutku oluyo seni ozluyo falan demislerdi. Benimki 5 senede degil tatillerde yannda olacagim falan. Evet abes ama cokmu sacma

ben üniversitedeyken bir kız vardı evliydi yurtta kalıyordu kyk'da.. ama eşi de yakın bir ildeydi hafta sonları-tatillerde gidip geliyordu ve bu kız lisans okuyordu son sınıftaydı artık. bence, 2 yıl=hayatınızın geri kalanında mesleğinizin olması olduğundan üniversiteye başlamanız mantıklı.

zor olur sizin için kabul, bir de o tutku sevgi gerçekten güçlüyse oluyor, bunu da göz önünde bulundurun.

sadece ilk sayfayı okudum belki yazılmıştır ama, bunuda bir araştırın üniversite okurken evlenen 25 yaş altı kişilere öğrenim kredisi degil bursu veriliyor olması lazım.
 
Ben eşimi kesinlikle bırakmazdım, zaten üniversite ortamı hele iki yıllıksa bence o da beni bırakmazdı :)
İşin şakası yaşadığın ilde bir üniversteye gitmek daha sağlıklı olacaktır. Hem çalışacağım diyorsun yorucu olmaz, hem kendi evinde kalırsın o zamn sosyal hayatında kesinlikle değişir merak etme. Başka şehre gitmek çözüm değil. Zaten eşin okumanı istiyor. Ayrıca farklı bir il dediğinde farklı masrafların olacak madem masraftan kaçmak için çalışacaksan senin için en iyisi can eşinin yanı olur inşallah :)
 
Sizin derdiniz, hiçbir zaman hayatınızın kontrolünü ele alamamış olmanız. Okumak ve akademik kariyer yapmaktan ziyade kendinize bunu ispatlamaya ihtiyacınız var. Bu adımlarınıza saygı duyuyorum. Fakat evlilik bağında böyle bir düzen olmaz. Zorla oldursanız da kimsenin içine sinmez.

Benim tavsiyem, hayatınızın kontrolünü ele aldığınıza dair somut şeyler ortaya koymanız. Yani "önceden çalıştım" demiştiniz ama sanırım bu somut bir şey ortaya konmayan çalışmalardan. (büro işçisi, kasiyerlik vs) size tasviyem açın youtube'u takı yapmayı öğrenin, dikiş yapmanızı geliştirin, yani ortaya somut bir takı, hediyelik, örtü vs çıksın. Bunları satın. Emin olun kendinizi daha iyi hissedeceksiniz. O satış/ticaret işlerine girdiğinizde çevre de yaparsınız, sosyalleşirsiniz.

25 yaşında üniye gitseniz de aradığınızı bulacağınızı sanmıyorum ne yazık ki (ben 26'mda mezun oldum)
 
ben üniversitedeyken bir kız vardı evliydi yurtta kalıyordu kyk'da.. ama eşi de yakın bir ildeydi hafta sonları-tatillerde gidip geliyordu ve bu kız lisans okuyordu son sınıftaydı artık. bence, 2 yıl=hayatınızın geri kalanında mesleğinizin olması olduğundan üniversiteye başlamanız mantıklı.

zor olur sizin için kabul, bir de o tutku sevgi gerçekten güçlüyse oluyor, bunu da göz önünde bulundurun.

sadece ilk sayfayı okudum belki yazılmıştır ama, bunuda bir araştırın üniversite okurken evlenen 25 yaş altı kişilere öğrenim kredisi degil bursu veriliyor olması lazım.

Teşekkur ederim yardimlariniz için benimde anlatmak istedigim şey bu en fazla 3 saatlik mesafe haftasonlari tatillerde zorlanmayacagim hatta gerekirse esimin bile tatillerde yanima gelmesi sartiyla zaten. 2 sene gidip dönmeemeyi asla dusunmem. Yapamam da zatenn. Esimi isteyken ozluyorum. Benim amacim hem hayalim hemde hayallerimi gercekleştirme amacim. Konu cok fazla sarpitildi.
 
Ben eşimi kesinlikle bırakmazdım, zaten üniversite ortamı hele iki yıllıksa bence o da beni bırakmazdı :)
İşin şakası yaşadığın ilde bir üniversteye gitmek daha sağlıklı olacaktır. Hem çalışacağım diyorsun yorucu olmaz, hem kendi evinde kalırsın o zamn sosyal hayatında kesinlikle değişir merak etme. Başka şehre gitmek çözüm değil. Zaten eşin okumanı istiyor. Ayrıca farklı bir il dediğinde farklı masrafların olacak madem masraftan kaçmak için çalışacaksan senin için en iyisi can eşinin yanı olur inşallah :)

Daha onceki konumda yazmiştim bulundugum ilde de cok arasirdim ben sozelciyim ve olan bolumler veterinerlik gemicilik aşcilik muhendislik dis hekimligi...
 
Sizin derdiniz, hiçbir zaman hayatınızın kontrolünü ele alamamış olmanız. Okumak ve akademik kariyer yapmaktan ziyade kendinize bunu ispatlamaya ihtiyacınız var. Bu adımlarınıza saygı duyuyorum. Fakat evlilik bağında böyle bir düzen olmaz. Zorla oldursanız da kimsenin içine sinmez.

Benim tavsiyem, hayatınızın kontrolünü ele aldığınıza dair somut şeyler ortaya koymanız. Yani "önceden çalıştım" demiştiniz ama sanırım bu somut bir şey ortaya konmayan çalışmalardan. (büro işçisi, kasiyerlik vs) size tasviyem açın youtube'u takı yapmayı öğrenin, dikiş yapmanızı geliştirin, yani ortaya somut bir takı, hediyelik, örtü vs çıksın. Bunları satın. Emin olun kendinizi daha iyi hissedeceksiniz. O satış/ticaret işlerine girdiğinizde çevre de yaparsınız, sosyalleşirsiniz.

25 yaşında üniye gitseniz de aradığınızı bulacağınızı sanmıyorum ne yazık ki (ben 26'mda mezun oldum)

Elim o işlere yatkin degil. Ben devlet memuru olmak istiyorum herseye ragmen. Cunky kucuklugumde kendimi gordugum yer orasiydi. Tabiki kucumsemiyorum ama elim yatkin degildir yapamam sıkılır bırakırım..
 
Değişik bir hayal peşindesiniz...
Bir kere önce şu bebek mevzusu netleşse sizin için en güzeli. Öte yandan ekonomik sıkıntımız var diyorsunuz...
şehir dışında okumak, Git-gel, eşiniz geleceği için ev mecbur yurt olmaz, yurt olsa bile otel parası vs... çalışsanız bile kendi masrafınızı bile zor çıkarırsınız part-time iş ile..
2 yıl boyunca masrafınıza masraf eklemiş olacaksınız bu durumda.
artık çocukta değilsiniz, sırf sıkıntılı hayatınızdan kaçabilmek için evliliğinizin monotonluğunu gidermek için böyle bir yola girilmez...
Açıköğretim sizin için mantıklı olacaktır...
 
Benim babam böyle bişeyi duysa tepkisini tahmin edemiyorum.. bence çok saçma. Yaşadığınız şehirde üniversite yokmu?
 
2-3 saatlik mesafeli yerden de evlilik rahat yürür
her gun ders olmayabilir atlar evinize gelirsiniz genelde dersler cuma günü pek olmaz
haftada 3-4 gün ayrı kalınarak yürütülür

hem bu askerlik değil, zorunluluk değil
istediğiniz zaman dersi de kırıp o haftayı tatil ilan edersiniz
bir dönem 14 hafta
bunun vize tatili final tatili var, 3-4 kere devamsızlık durumu var
yani bence çok zor olmaz
 
açıkçası herkesin kendi mecburiyetleri dahilinde hareket eder.
biz zamanında evli bir arkadaşımla iki yıl birlikte kaldık aynı evde... o dönem ki yaşadıkları çalkantıları gördüğüm için ciddi anlamda zor bir süreç. ki eşiyle birbirlerine çok aşık ve eşi etrafında pervane olan birisiydi.
ki sizin evliliğinizle ilgili soru işaretleri var, uzaklık sizi daha da çok yıpratır.
açıköğretim daha mantıklı bu süreçte.
 
Saçma ötesi, kendi bulunduğunuz yerden seçin sonuçta 2 yıllık okuyorsunuz, ayrıca ev alacağız diyorsunuz da zorunlu mu? Durumunuz yoksa ne evi?
Mantıklı düşünemiyorsunuz ayrıca gebelik de düşünüyorsunuz. Aşırı karışık kafanız. En iyisi olduğunuz yerde ikinci öğretimde okumak ve gündüzleri de çalışmak.
 
İki yıllık okuyacagim diyorsan kendi yasadigin sehirde oku bence ikinci öğretim tercih et puanlar daha düşük oluyor.Hem Gündüz calisir aksam derse gidersin sonra hop huzurla evine dönersin.
Ayri şehirlerde evlilik yürütmek zordur bence bu hayalinden vazgeç.
Ev de almak istiyormuşunuz başka şehir de üniversite okumak masrafli kendimden biliyorum.Boşuna huzurunu kacirma buradaki tavsiyeleri bi degerlendir.
 
Daha onceki konumda yazmiştim bulundugum ilde de cok arasirdim ben sozelciyim ve olan bolumler veterinerlik gemicilik aşcilik muhendislik dis hekimligi...

bir zaman sonra sıkılacaksınız size herkes çoluk çocuk gelecek dertleri falan size dert gibi gelmeyecek :) tabiki sizin hayatınız en doğrusunu siz bilirsiniz, aşçılık güzelmiş aslında çok fazla iş imkanı var yada veterinerlik, eşinizi bırakmayınzaten zor bulunuyor :) istediğiniz hayal ettiğiniz şekilde yaşamını dileğiyle...
 
Back
X