Hayallerimi Gerçekleştiremedim

Belgisizamir

Popüler Üye
Kayıtlı Üye
28 Nisan 2017
620
2.234
Küçükken çok hayal kurardım.
Çok yazı yazardım öyküler uydururdum.
Bir kelime öğrenince hayalimde o kelimeden bir karakter, bir şehir, bir ev oluştururdum.
Büyüdüm o uçsuz bucaksız hayallerim yok oldu.
Geçen öğrencilerimle hayaller, gelecekte yapmak istedikleri hakkında konuşuyorduk.
Öyle güzel fikirler çıktı ki tazecik zihinlerden kendi çocukluğumu gençliğimi anımsadım. Sonra körelen gerçekle yüzleşen şimdiki halimden hiç memnun olmadığımı gördüm. Öğrencilerime hayallerini gerçekleştirme konusunda teşvik edici konuşurken utandım kendimi gerçekleştiremediğim için samimiyetsiz buldum.
Bazen durduk yere ağlıyorum sebepsiz. Geçen yıllara acıyorum. Aldığım kararları sorguluyorum. Çoğu yanlış ama zararsız. Suya sabuna dokunmadan hırpalanmadan hayatı yaşıyorum ama ben bunu planlamamıştım.
Sizce bu ruh hali bir psikoloğa mı ihtiyaç duyuyor?
 
Bi an bende çocukluğumu anımsadım.
Bazen düşünüyorum da hic hayalim yok sanki artık.
Belki de olmayacak diye bilerek hayal kurmayi bıraktım.
Halbuki olmayacağını bile bile kurardık çocukken hayalleri minik kağıt tekneleri su da elimizle yuzdururken kendimizi hayal ederdik içinde ya da ne bilim bir kuşun kanadından tutunarak gökyüzüne çıkmayı...
Ümitsiz değildik imkansiz hayallerde bile .
Simdi bakıyorum da en kolay ulaşacağım şeylere bile hayal kurmaktan uzak olmuşum.
Ya da oluruna bırakmışım...
 
İsminizi görünce bu hanım kesin öğretmendir dedim yanilmamişim
Hissettiklerinize bir recetem yok ama şunun farkına varmanizi isterim belgisizzamir. Yetiştirdiğiniz minik yüreklere ışık olmuşsunuz onlara hayal kurduruyorsunuz teşvik ediyorsunuz mum gibi eriyor ve etrafinizi ışıtıyorsunuz. Bazen hayatta risk almak gerekiyor ihtiyacınız olan tek şey biraz cesaret. Psikologluk bir durumunuz yok ama enerji konusunda bir yardım alabilirsiniz. Konusunda uzman yaşam koçu belki derdinize derman olabilir.
 
Ben de bazen böyle hissediyorum. Eskiden çok idealisttim. En basitinden bazen birileri begeniyor , KKda beş altı sene önce yazdığım mesajımı görüyorum. Allah'ım, hayata dair nasıl umut doluymuşum. Ne güzel hayallerim varmış.
Bir kısmını gerçekleştirdim elbette, keyifli olan kısımlarını :) güzel de bir ömür yasadigima inanıyorum ama yanindan bile geçmediğim şeyler var hala... özellikle kariyer konusunda. Öğrenciyken mesela türlü gönüllü aktivitelerde aktiftim hep, hatta bir kulüp bünyesinde aylar süren ve katma degeri yüksek büyük bir proje gerçekleştirmiştik. Çekirdek ekiptendim,gerçekten çok uğraş vermiştim. Ve bir kitap yazıldı bu projeden sonra (kitap diyemem de işte, yazılı basılı bir şey) . O yıllarda KK'ya açtığım bir konuda 'ileride bana kapilar acabilir' diye bahsetmisim. Ne kapısı, hiç bir şey olmadı .. ya da gittiğim kursta, büyük bir yerin ik müdürü bir kadın beni çok sevmişti, yanına stajyer olarak almıştı, 3 ay gönüllü staj yapmıştım. Sonra bana upuzun, övgü dolu bir referans mektubu hazırladı. O zamanlar bu benim için önemli bir şeydi ve bana kapılar açacağına inanıyordum, Sonuç olarak iş yerlerine cv gönderirken yanında iletilmeyecegine göre bir işime yaramadı:)
Alakasiz bir sürü ise girdim çıktım, hiç bir işte uzun uzun deneyim kazanamadim , şu an da potansiyelimin altında olduğunu düşündüğüm bir yerde çalışıyorum...
Bunlar beni üzen şeyler mesela...
Sizin hayaliniz bir eser yayınlamak miydi? Blog açmayı deneyebilirsiniz mesela, yazdıkça yazasiniz gelir,okuma oranı artıp yorum geldikce iştahınız artar
Benim psikologum da anlatacak seylerim olduğunu ve blog açmamı söylemişti. Henuz daha aktif değilim ama sana da tavsiye edeyim:)
 
Gün içinde kendimizi bir kenara bırakıp sorumluluklar içinde boğulurken yapmak istediklerimizi tasarladıklarımızı hatırlayamıyoruz sanırım.
Kendim için ne yapıyorum diye soruyorum bazen
Kısacık hayattan istediklerimi alamadan yaşamak biraz zor geliyor.
 
İyi ki çocuklarla vakit geçirme imkanı sağlayan bir iş yapıyorum. O kadar umut dolu ki hepsi bunu size de bulaştırıyorlar. İleride meslek sahibi olunca sizi yemeğe çıkaracağım arabamla gelip sizi evden alacağım diye hayaller kuran öğrencilerim var. Hele kız çocukları hayallerinden bahsedince sanki ben yaşıyorum.
Asıl onların taze hisleri beni silkeleyip kendine gel artık dedirtiyor
 
Bende hayallerimin hiçbirini gerçekleştiremedim yaşım 26 üniversite biteli 3 yıl olacak ne işim var ne hayatım evde köreldim. Hâlbuki okul bitince çok güzel hayallerim vardı ama hayat tokat atar gibi gerçekleri yüzüme vurdu. Manevi hayallerimi geçtim maddi de olmadı.
 
Ben size daha acısını söyleyeyim mi ? Başkaları için kendi hayallerinden vazgeçmek. Son 1 senedir tam olarak yaşadığım (yaşamak zorunda bırakıldığım diyelim) şey tam olarak bu ve emin olun bu çok daha acı…
 
Gönüllü olarak yaptığınız işi layıkıyla yerine getirip olumlu dönütler almışsınız çünkü zevkle yapılan işler başarı getirir.
Potansiyelin altında çalışmak ise var olan becerilerinize ket vurur. Ben bunu yaşıyorum ama mesleki anlamda değil daha çok sosyal anlamda.
Karakterimi bile gizler oldum. Blog açmak demişsiniz. Birilerinin beni okuyacağını kendi hislerimi acığa vuracağını hiç sanmıyorum. Halbuki çocuk kitabı yazmak isterdim eskiden
 
İşsizlik çaresiz kaldığımız bir faktör.
 
Çeşitli sebepler, hayat şartları hep bizi bir taraflara itiyor. Hatta öyle ki başkalarının deyişiyle "dünyayı kurtarmayacağımız" için tek amacımız evlenmek, çocuk yapmak, para kazanmakmış gibi bakılıyor, başka türlü mutlu olabileceğimize ihtimal verilmiyor. Üniversite okurken bile puanımız daha yüksek diye istediğimiz bölümden vazgeçtiğimiz oluyor :) Fakat ne olursa olsun, her zaman yeni hedefler ve hayaller vardır, yaşamamız için gerekli. Umarım bundan sonrası için kendinize güvenip bir adım atarsınız.
 
Aslinda kadınlar kulübü üyeliğiniz var. Burada da hislerinizi gayet güzel acmissiniz. Yani neden aynısını bir baska bir platformda yapamayasiniz ki? Anonimliginizi korumak için soyadinizi kullanmazsinız ilk zamanlar. Bence gayet de olur, en azından yazdıklarıniz okunur, mutlu olursunuz...
Onun disinda , Instagram'da birkizbiroglan_secce isimli bir kadın var (yedi yıldır takip ettiğim matrak da bir blogu var). Ev hanimiydi, evden çevirmenlik işi yapardı freelance olarak. O da mesela çocuk kitapları yazmaya başladı. Hatta pandemiden önce okullara davet edilirdi, küçük çocuklarla söyleşi yapardı ona bir dm atın bence, zaten Cook tatlı bir kadın, seve seve destek olacaktır hayalinize. Nasıl bir yol izlemeniz gerektigini sorabilirsiniz, ya da sadece hayalinizi çocuk kitabı yazan biriyle paylaşmak onu daha gerçekçi kilabilir...
Bir diğer önerim okullar yüzyüze egitime geçince okul dergisi kulübüne ya da kitap kulübüne sorumlu öğretmen olarak alınmak isteyin (ben o yolları çoktan geçtim ama benim zamanımda her kolun sorumlu hocası vardı,şimdi de vardır heralde) . Kulüp bünyesinde okula çocuk kitabı yazarlarını çağırın,çocuklarla söyleşi yapsınlar... Böylece bir sürü yazarla bir araya gelme fırsatınız olur, çevreniz bu tarz iş yapmış insanlarla dolar, belki ortak hayale sahip bir arkadaş edinirsiniz.. Yani belli olmaz ki,belki de bir vesileyle bir yayınevi kitabınızı basmayi kabul eder...
Olmayacak bir şey degil...
Bence düşünün siz bu işi
 
Kim gerçekleştirdi ki? Siz gene iyi bakın öğretmensiniz. Öğretmen olmak için üniversite okuyup olmuşsunuz. Ben konsoloslukta çalışıp ileride konsolos olmak için 5 yıl okuyup,1 yıl kpss çalışıp ,91 puan aldığım bakanlık tarafından sizi mülakata çağırmayacağız aramayın diye suratına telefon kapatılmış bir insanım. Benim gibi bir çok emeklerinin karşılığını göremedi yıllarını çöpe attı. Öyle şeyler yaşadık ki hayal gerçekleştirememek artık dert gibi gelmiyor, hayal işte gerçekleşmez normal falan diyoruz kendi aramızda. Bu ülke bizim nesli bitirdi malasef. 80 sonrası özellikle 84 sonrası doğan nesil komple mutsuz
 
Ben de hayallerine geç kalmış bir öğretmenim. Küçüklüğümden beri basketbolcu olmak istiyordum. Ama hayatımdaki en ciddi şey bununla ilgili ortaokul sondayken beden eğitimi öğretmenimin ortaokul.2 de olsaydın seneye seni kızlar takımına kesinlikle alırdım demesiydi.
Sonra hazırlık lise 1 derken lise 2 de gençlik ve spor bakanlığın kursuna gideyim dedim artık nasıl öğrendim bilmiyorum. Gittim yaşın geçmiş dediler ...
Maalesef maddi imkansızlık ve bilinçli yönlendirme yaşamadım hiç. Lisedeki bölümümü bile ablam seçip karar verdi. Bende eşit ağırlık iyi olacaktı ama.ablam sayısal seçtirdi.
Sonra babamı kaybettim 19 yaşımda ÖSS falan hikaye dershane boş geçti o sene.
Hayatımda kendi adıma verdiğim tek ve ilk karar sınava eşit ağırlıktan hazırlanmak. Ben bunu yaparım dedim ablama. Peki dedi yap görelim. Nitekim sınıf öğretmenliği kazandım, bitti atandım. Evliyim bir oğlum var ama bir şeyler hep eksik.
Bazen kendime kızıyorum. Şükret diyorum bu mutsuzluk hissi de nerden geliyor. Neyin eksik ki diyorum ama olmuyor işte.
Dediğiniz gibi öğretmen olmak çocuklarla çalışmak büyük mutluluk sebebi. Sadece çalışırken her şeyi unutuyorum. Kendim yapamadığım şeyler konusunda çocuklarımı yüreklendiriyorum. Her çocuğun yeteneği kapasitesi farklı. İnşallah diyorum içimden onlar istediklerini yapsınlar okusunlar inşallah...
 
Nefes aldığımız sürece her şeyi yapabileceğimize inanıyorum. Buna inanmazsam yaşayamam.
Bir yerlerden yakalamak için çaba harcamalıyız.
Yaş aldıkça insan zamanın kıymetini daha iyi anlıyor.
Yapmak istediklrrimiz içim asla geç değil ama ertelemek için fazlasıyla geç.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…