kıyamam sana. ne kadar güzel yazmışsın soluksuz okudum gözümden akan birkaç damla yaş ile birlikte. kendin herşeyin farkındasın zaten canın acıyarak unutacaksın ve dönüp baktığında sadece tecrübe olarak göreceksin geçecek bitecek sende biliyorsun.
Ama aşk bu,basit değil öyle üç harften oluştuğu gibi.Arabalar geçiyor kapının önünden,kalbim kanatlanıyor "Acaba pişman olup geldi mi?"diye.Yağmur yağıyor dışarıda ve her gelmediğini gördüğümde çocuklar gibi saklanıyorum perdenin arkasına,yağmura gözyaşlarım eşlik ediyor,hıçkırarak kalıyorum pencerenin önünde.Beraber minik bir saksıya çiçek dikmiştik,nergis...Her gün bakıyorum çimlendi mi diye.Ben çok kötüyüm,ağlayarak yazıyorum şu an.El ele yürüyen iki sevgili gördüm mü düşman kesiliyorum,kıskanıyorum belki de.Kar yağıyordu biz tanıştığımızda,karlar altında dans etmiştik tutkuyla.Bir tek beni tanıştırmıştı ailesiyle,özeldim ben,ilk ve tektim.Ama sonuna geldik herşeyin.Elimden tutup ileride yaşayacağımız eve götürmüştü beni,tek tek odaları göstermişti.Küçük olan oda çocuk odası olurdu,terasta mangal yakardık ailelerimiz gelince,hep kahkahalar savrulurdu koridorlarda,bir tanesi bir tanesi de yatak odamızdı,"Beğendin mi sevgilim?"demişti,"Burası,bu ev çok büyük,burası olmasın tek bir oda olsun yeter ki sen yanımda ol."demiştim en içten halimle,laf olsun diye değildi.Sigarayı da çoğalttım,kızardı sigara içmeme...Bir gün güneş gözlüğü hediye etmişti,"O güzel gözlerini herkes göremesin diye bi'tanem."notuyla.Ben yapamıyorum,olmuyor...Aldığım nefes bile boğuyor sanki beni,hem biz daha sinemaya gidecektik,"Evim Sensin"e...O bile olmadı işte,herşey yarım kaldı.Ben evet güçlüyüm,güçlüyüm işte gücümün yettiğince...Belki geriye dönüp baktığımda bir gün gülümseyerek hatırlayacağım bu üzüntülerimi ama şu an çaresizim sadece...