Fundacım sen bunlara mesaj falan atma bence şimdi. geçen gün içinde kalmasın yaz içinden geçenleri demiştim ama yok canım senin ex şu anki kafasıyla seni anlamayacak.
Senin exle benim ex kesin akraba yani kararımı verdim. İki aile bu kadar benzer.
Benim konuyu okuduysan bende nişanlım tarafından paragöz diye terkedildim :) oysaki paragöz olan ben değil, onlardı. alacağımız evde hakkım olmasın diye bi sürü dalavere çevirmişlerdi. Ama ben senin gibi sessiz kalamadım, Allahım kafayı yedim, benim 1 yıldır aşık olduğum adam, onda araba var benzin alıyor diye ondan çok hesap ödeyen bana nasıl paragöz der diye kendimi ifade edebilmek için aradım, annesini aradım, anlamadı mesaj attım, kendimi anlatmaya çalıştım da çalıştım. olmadı.. anlamadı. çünkü o zamanlar evlerindeki tek konu ben ve benim paragözlülüğümdü, beyni yıkanmıştı, dinlemedi, anlamadı terketti.
neyse.. ayrılığın üzerinden geçti 4 ay. bi gün toz kondurmadığı annesi beni aradı. nasılsın, iyimisinden sonra 'Konyada bi tanıdığımızın kızı nişan attı, ttakılan verilen ne var ne yoksa oğlan ailesine geri vermişler. Oğlanın ailesi Konyanın yarısının sahibi olmasına rağmen geri almış takılanı da. Bu işin usulü böyleymiş. E bizde senden bekliyoruz ama getirmedin bi türlü' demezmi
Bu arada bende onların taktığı bi set vardı zaten, ayrılık sonrası bankada çalışan kuzenime vermiştim, exe de mesaj atmıştım git al ondan diye. 1-1.5 ay geçmesine rağmen kızdan gidip almayınca o, kuzen de rahatsız tabi, altınlar onda duruyo, diken üstü hep, aldım kuzenimden anneme verdim, onların memlekette sokak düğünü çok olur, git dedim parça parça düğün de gelinlere ver sevabına, bu aptal gelip almayacak, bende onu bahane etmişim gibi bir daha asla aramam, ayağına da gitmem dedim. Annem ara gelsin alsın demesine rağmen aramadım
neyse.. annesi arayınca beni ben annesine böyle böyle, kusura bakma oğlunun sorumsuzluğu gelip alsaydı, sizin altınlarınızın başını bekleyecek değilim dedim, ben anlamam getir takıları, sattıysan da parasını mı verirsin artık naparsın dedi
ben acayip sinirlendim. benimle ex'in ortak arkadaşı var çok yakınım, onu aradım, dedim ara exi, madem öyle benden para isteniliyor, benim nişanda harcadığım ancak usulen onların yapması gereken miktarı da düşsün de neymiş ederi söylesin vereyim kendisine dedim. Ex ondan sonra beni aradı, telefonda olmaz buluşalım hesap yapalım dedim. Hemen çıktık buluştuk.
ama ben içten içe o kadar mutluyum ki. ailesinin gerçek yüzü çıktı ortaya.
neyse buluştuk. o buluşma iki anlamda çok önemliydi benim için. ilki; onu görünce hiç bir şey hissetmedim, asla heyecanlanmadım, hatta midem bulanmıştı ben bunu mu sevmiştim erkek diye demiştim. ikincisi; ailesinin 3 bin liranın peşine nasıl düştüğünü, dolayısıyla aslında ayrılığımıza neden olan olayların aslında ailesinin para merakından kaynaklandığını yaşayarak öğrenmişti. 3 bin lira yahu, babasının maaşının yarısı. 4 ay sonra peşine düştükleri para bu.
açık açık sordum, bu benim için zafer mi sence diye. bana ailesinden utandığını söyledi. bak dedim paragöz ben miymişim, ailen mi? 3 bin lirayı bile oğlum için feda olsun, başımın gözümün sadakası olsun kızı arayıp tekrar oğlana hatırlatmayalım, kızı da oğlumu da üzmeyelim diyemeyen adama, evimizi, yuvamızı emanet edecektin dedim. dedim de dedim. tek kelime cevap veremedi. haklı olduğumu anca ailesinin pisliğini kendisi yaşayınca anladı..
yani bu kadar yazdım, özetle şunu demek istiyorum güzelim. bu adam sen şimdi ne yazarsan, ne söylesen anlamayacak. çünkü onlar çok kapalı aileler, çünkü en muhteşem kendileri, dolayısıyla başkalarına asla itimat etmezler. onlar için tek doğru var, aile neye hükmettiyse o. kız kardeşinin kendibaşına buyrukluğunu bile senin kıskanman olarak adlandıran adam (çünkü kız kardeşi muhteşem, o hata yapmaz, anca sen kıskanabilirsin) senin bi mesjla, en fazla 10 cümleyle ifade edeceklerini asla anlamaz, hatta arkadaşların dediği gibi birde üste çıkar, sinir olduğunla kalırsın.
bence ya hiç cevap verme, ya buluşma teklif et yüz yüze konuş ya da uzun bi mektup yaz bilemedim..