Yolculuktan dönen Idris, kahvede oturanlara sordu :
- Yahu pizum Temel nasil öldi?
- Kalpten cittu, dediler.
- Vasiyetu filan var miydu?
- Var idu. "Beni denize gömün" demis idu.
- Cömdünüz mü?
- Cömdük amma, mezarinu kazarken çok kayip verduk...
GEBER LAN ŞEREFSİZ !
Temel'le Dursun yine iddialaşmaya başlamışlardı. temel dursun'a:
- Ben yüzmetrelik bir platformdan bir bardak suya dalarım. dedi
dursun ise temel'e:
- Dalamazsın lan! dedi.
Dalarsın dalamazsın derken olay iyice vahimleşti, temel sonunda yüz metrelik bir platforma çıktı ve dursun'a:
- Hadi atlıyorum . dedi ve atladı.
Tam bardağın üzerine gelmişti ki dursun şöyle diyerek bardağı çekti:
- GEBER LAN ŞEREFSİZ!!!!
Adam maça gitmiş.Aldığı bilet,tribünün en uzak köşesindeymiş.yerine oturmuş,birinci devreyi güç bela seyretmiş.
O arada, ön tarafta, tam ortada bir koltuğun boş olduğunu fark etmiş.Devre arasında sıralar arasından geçip o boş yere ulaşmış.
Yan koltuktaki adama sormuş:
- Burası boş mu?
- Boş...
- Nasıl oluyor da bu tıklım tıklım dolu stadda boş yer kalmış...
- Orası benim eşimin...Aylar önce bu maç için almıştık.Ama eşim vefat etti...
- Çok üzüldüm ama, dost ve akrabalarınızdan birine neden vermediniz bileti?
- Onların hepsi şu anda cenazede....
Öküzle aslan bara eğlenmeye gitmişler. Aslan saat sekizde "ben gidiyorum arkadaş" deyip, postayı koymuş. Öküz şaşırmış duruma, biraz da dalga geçerek"bide kral olacaksın, bu saatte evde işin ne kılıbık"
Aslan bir hışımla kükremiş.
"Beni evde bi aslan bekliyor, seninki gibi inek değil."
Bizim Temel iş arıyor. Bi yere başvurmuş.Bütün mülakatları başarıyla geçmiş.(Nası olduysa işte)
"Yahu Temel, demişler. Sen bizim aylardır arayıpta bulamadıımız elemansın. Tüm kriterlere uyuyosun. Al hemen şu listeyi. Ne yazıyosa hepsini tamamla, hemen işe başla."
Temel işe alındı ya, bi mutlu bi sevinçli. Neyse. Liste verdiler ya buna. Hemen ne varsa toplayıp işbaşı yapmak istiyor tabi. Listeyi okumuş okumuş. Ne lazımsa hepsini temin etmiş. Ama listenin sonunda bişey daha var ki, bi türlü ne olduğunu bilemiyor garibim.
Gitmiş Dursun'a..
"Ula Dursun. Bugün bi iş yerine başvurdum. Beni çok beğendiler, arayıpta bulamadığımız adamsun dediler. Elimede ha bunu verip, hepsini tamamla gel dediler. Lakin ben burda yazan nedir bilemeyrum. Ula bi bak ona bakayum, belki sen bilirsun."
Dursun almış bakmış ki en sonda "18 adet vesikalık fotoğraf " yazıyor.
"Ula demiş. Bilmeyecek ne var ha onda. Vesikalık fotğraf yazayi."
"Neymiş o vesikalık fotğraf?"
"Ula uşağum, sende bişe bilmeysun. Belden yukarı fotğrafa vesikalık denir."
"Eeeyy demiş Temel. Benm hiç vesikalık fotoğrafım yok ki."
Dursunda iyiki bi vesikalık ne biliyo ya.
"Üzülme uşağum. Hallederuk oni. Sen şimdi al kazma küreği, git sahile, beline kadar bi çukur kaz, içine gir, beni bekle. Bende şimdi geleyrum."
demiş.
Temel hemen kapmış kazma, küreği.. Dooğru sahile. Kazmış çukuru. Bekle bekle Dursun yok. Almış bakmış kağıtta "18 adet" yazıyor. E Dursun da hala gelmedi. Başlamış yine kazmaya. İşini bitirmiş, kanter içinde kalmış ammaa, 18 çukuru da kazmış ya, içi rahat.
O sırada Dursun çıkagelmiş. Birde ne görsün. Temel her yere çukur kazmış.
"Ne ettun uşağum demiş. Köstebek yuvasına çevirdin burayı. İnsanlar nası denize girecek burdan." diye basmış yaygarayı.
Temel
"Bi çukuru açtum, bekle bekle gelmedun. Baktım kağıtta 18 yazayi, bende sen gelene kadar kazayım dedum. Kötümü ettum daa."
Dursun içinden ne salaksın diye geçirirken kıs kıs gülmüş.
"Ula demiş. Ne gerek vardı 18 çukura. Ben yanımda 18 fotoğraf makinesi getirmiştum zaten daa."