Herkes kendine layık gördüğü hayatı yaşar!

Angjel

BiLMeM
Kayıtlı Üye
30 Aralık 2007
4.514
73
363
46
İstanbul
Uzun zamandır kadınlar kulübünde olmama rağmen çok kısa bir süredir bu

bölüme takılıyorum.Özellikle de uzak duruyordum bu bölümden çünkü okuduklarımdan

etkileniyor ,ekran karşısındaki sanki burda yazılan olayları yaşıyormuş gibi oluyordum.

Ama son zamanlarda insanların sorunlarıyla ilgilenerek naçizane tavsiyelerle ,farklı bakış

açıları kazandırmak ya da farklı pencereler açmanın daha doğru olduğunu düşünmeye başladım .

Fakat okuduğum bütün hikayeler,boşanıyoruzlar,derdimden öldüm bittimler daha aklıma gelmeyen binlerce konu bana tek bişeyi düşündürmeye başladı .

"Herkes kendine layık gördüğü hayatı yaşar."

Evet bizler kendimizle ilgili ne düşünürsek karşımızdaki insanlarda zamanla bunu düşünmeye ve bu doğrultuda bize davranmaya başlıyorlar.

Örneğin sürekli hakaret ya da şiddet gören bir bayansanız ve buna bir şekilde karşı -

koyamıyor( BUNA ASLA İNANMIYORUM )!- koymuyorsanız ,bu durumdanda sızlanmaya

çok hakkınız yok gibi geliyor bana çünkü duruma gerçek anlşamda karşı koymadığınız

için şiddet dolu bir hayatı kendinize layık görüyorsunuz demektir.Bu sadece bir örnek ve

çoğaltılabilirde Aldatma ,yalan vs vs...

Sözlerim belki bir çoğunuza acımasız gelebilir ama inanın gerçek bu .Siz kendinizi

pırlanta gibi görmezseniz ,karşınızdaki erkek asla görmeyecektir.

Siz kendiniz için nasıl bir hayatı layık görüyorsanız yine onu yaşayacaksınızdır.

SİZ KENDİNİZE NASIL BİR HAYATI LAYIK GÖRÜYORSUNUZ?
.
 
eminim cogu kisi kendisine cok guzel bir hayati layik goruyordur
ama icinde bulunalan sartlarla buna ulasmasi imkansizdir
acimasiz bir elestiri bu
hic bir kadin aldatilmayi hak etmiyo bence
kendisine yalan soylenilmesini
dayak atilmasini
dahasi kendisine de bu hayati layik gormuyor
hepimiz anne karnindan ciktik
kimse pirlanta degil
ya da herkes pirlanta yani
kimsenin mayasinda senden fazlasi yok.
ama isin esasi insanlikta.
annemin bir duasi vardir
kadrini kiymetini bilen insanlarla karsilastirsin rabbim der..
allah herkesi boyle insanlarla karsilastirsin.
hadi evin disindakiler neyse de evin icinde en azindan herkesin mutlu huzurlu olmaya hakki var.
 
kocasından nefret ettiği, aldatıldığı, şiddet gördüğü halde güvencesi, eğitimi, ailesi olmadığı için bu hayatı çekmeye mecbur insanlar var, söyledikleriniz büyük ölçüde doğru da olsa elinden hiçbir şey gelmeyen, hiçbir şey bilmeyen insanlar var, o yüzden kısmen katılmakla beraber hayatın acımasız bir yüzü olduğunu da söylemek istiyorum.kimse bunları haketmez, tanrı kimseyi çaresiz bırakmasın
 
Son düzenleme:
biz kendimize değer vermezsek başkaları hiç vermez
bu anlamda bu düşüncenize katılıyorum ama hayat insanlara her zaman istediğini vermiyor
ben bu kadar acımasız bakamıyorum
hayatında bazı olumsuzluklar olan bazı şeylere katlanmak durumda olan insanların
bu duruma katlanmak için çok büyük sebepleri vardır mutlaka
kimse kendisine eziyet edilsin acı çektirilsin istemez
herkes mutlu bi hayat yaşamak ister
kimse benim layığım bu kaderim bu oturayım çekeyim demez
elinde imkanları olupta korkaklık eden kendi hayatını kurmayıp başkalarına bağımlı yaşayan
ve kendisine her türlü çirkinliğin yapılmasına izin verilen insanlar bu bakıma o hayatı kendine layık görmüştür
ama istisnaları unutmayalım
kimse kötü bir hayat ve acı çekmek istemez
 
Sevgili adlayda . Dikkat edersen yazımda asla hiç bir kadının aldatılmayı kötü muamele görmeyi hak ettiğini asla yazmadım .Bunu yazamamda çünkü böyle düşünmüyorum. Ama kadın hak etmediği halde maruz kaldığı bu durumlar karşısında sessiz kalıyor boynunu büküyorsa .İşte o noktada "ben şunu yaşıyorum ben zavallıyım " diyerek kendine acımaya hakkı ok demek istedim aslında.

Sevgili tuca ,neden bilmem ama ben "elinden hiçbir şey gelmeyen, hiçbir şey bilmeyen insanlar var, bu sözünüze katılamayacağım. çünkü evet bütün kadınlar bizler kadar hakkını savunan yada ezilmeyen inasnlar olmayabilirler ancak şunu çok ii biliyorumki .ister okumamış ister ev hanımı olsun .Çok dirayetli ya da çok guruluysa asla boyun eğmeyen ben böyle yaşamayacağım diyerek dimdik ayakta duran( herşeye rağmen) kadınlar var. Yani sözün özüü kadın yeterki istesin
 
Ben, çoğu mesajım da yazarım,
aynı zamanda herkes alnına yazılanı yaşar diye...
her insan her olaya aynı tepkiyi veremez,
güçlü insan vardır,güçsüz insan vardır..
dolayısıyla yaşanmışlıklar kimine ders verir,
bir daha aynı hataları tekrarlamaz,
kimine ise ders verir ama başka çaresi yoktur herhalde...
sanmıyorum ki,huzursuz,mutsuz bir hayatı kimse istemez
ama hayatta hep yanlız kalmak gibi bir şıkkımız olduğunu da
unutmadan hareket etmemiz gerektiğine inanıyorum...
herkese mutlu bir hayat diliyorum...
sevgiler...
 
su dedigin hak neye gore kime gore veriliyor bilmiyorum ama bana kalirsa insanlarin bir cok seye oldugu gibi ne yasarlarsa yasasinlar duygu bazinda istediklerini hissetmeye ve dusunmeye haklari vardir.
dediklerinden farkli olarak ben kendi dusunduklerimi soyledim, sen boyle dedin hayir boyledir diyerek degil.
belli ki hayatin acimasiz tavri bu baslikta da var :)))
 
Sevgili arkadaşlar bir kere şu konuda anlaşalım. Ben asla Kadın şiddeti aldatılmayı ya da kötü muameleyi - adı her ne olursa olsun- bunları hak ediyor demedim demek istemedim böyle bir şeyi aslada demem.
Ama yaşadığı bütün eziyetlere rağmen türlü türlü bahanelerle bir şekilde ( isterse yolunu bulacağına eminim)sesi çıkarmıyorsa. Artık bu noktadan sonra kendine acımaya,veryansın etmeye hakkı yoktur diyorum .
 

Tabiki düşüncelerini söyleceksin arkadaşım. bu başlığı açmamdaki amaç zaten bu.Ve çokta teşekkür ederim bizlerle düşüncelerini paylaştığın için a.s. ( illaki aynı düşünmek aynı pencereden bakmak zorunda değiliz değil mi:)) )
 

Mehalim, ben bu kadar katı bakamıyorum, çünkü hayat her istediğimizi vermiyor:1no2: tabi her şeye rağmen dimdik ayakta duran kadınlar var ama duramayanlar da var, örneğin eğitimi ya da arkasında ailesi olmayanlar, zorla evlendirilenler, çocuklarıyla terkedilenler, daha bir çok ezilen kadın...
 

canım sen neye dayanarak bunları söyleyebiliyorsun.merak ettim
ya tanıdığınız insanlar güçlü,yada güçsüz insan tanımıyorsunuz.herkezi elinde imkan varmıdır ki,eşi tarafından terkedilmiş,bir kadını düşünün,çocuğuyla birlikte,sırtını dayıycak aile yok,ortalıkta işte yok,girse girse temizliğe gider.peki çocuğunu nere koycak.yanında çalıştıran çocuğunu istiyormu.:1no2:ne yapcak bu kadın hadi kendinde güçü buldu ,eşiyle yada başkası tarafından eziyeti kaldırmadı,çekti ayrıldı.kaldımı ortada,ya kötü yol şansı yada merhametli birileri tarafından şansı varsa tabii elinden tutulacak,oda milyonda bir.
hadi ayrılmadı eziyet sıkıntısıyla nasıl baş edecek ,sen bana vurdun bende sanamı vurayım,yoksa avazı cıktığı kadar bağırayımmı,polisemi gideyim,gittik polise nolcak,iki saat sonra tekrar evdesin,
git olmamış,eşin seni az daha dövsün misali,
tabiki polis ceza veriyor ama ne kadar,ve ne şekilde,ceza bittiği vakit anında yine tepesinde şikayet eden karısının

kimse kendisine acımaz,ama isyan eder.bunuda yaşadıklarında kaynaklanır.sabreder,düzeltmek için girşimlerde bulunur.kendini yada meydana gelmiş olayları.ama başa cıkamyınca,ağlar,üzülür,ve paylaşacak,daha doğrusu tutunacak doğru arar.o kişinin yaşadığı içsel durumları,doğasını kimse bilemezki,herkez farklı gösterir tepkisini. bunlar caresisliktir.kişinin kendisine acıması,veryansını değildir,tepkisidir.
sokak sokak gezipde,şefkat dilenmiyor kimse.
birkadının bahanesi anne olduğu için çocuğudur.ve ekonomik gücsüzlüğüdür.eğerki bunlar varsa yanında,o kadın zaten başının caresine bakar,ama yinede yaşadıklarına ahlayıp vahlamadan edemez.kiiii buda en doğal hakkıdır.en duygusal,en narin en merhamet yüklü varlıklar olduğu içindir.

kimseler kendine acı varen,zülüm eden bir hayatı istemez.delimi millet yaa.ben çok lüks,yaşamak istiyorum ne yapayım peki,ayağımı yorganıma göre uzatmayıp borcamı batayım yoksa çalıp cırpayımmı.ama oladığına göre,mecbur olanla yaşıycağız.bu benim o,lüks hayatı layık görmediğim anlamınamı geliyor,
lütfen mehalim,butaraflardanda bakıyorsundur eminim ama nedense bu başlık beni bi acayip etti
sakın darılma,tabiki sen farklı bakıyor olabilirsin eğitimci olarak.belki daha bilincindesindir.ama buda benim görüşüm,hayatttan,epey deneyim sahibi olarak aldığım paylar .bunları söyletti.
 
Sevgili irna, Belkide haklısın benim karşıma çıkan olaylarda kadınlar hep güölüydü ve üstesinden gelebilecek güçteydi bunu gerçekten bilemiyorum .Yazımın başlığının yada içeriğinin acımasızca göründüğü doğru ama hayatın ta kendisi çok acımazsız değil mi zaten ?
bazı örnekler vermişsin mesela kocsı tarafından terk edilen kadın mesela değil mi. E kadıncağız zaten bebeği ile terkedilmiş daha kadının dimdik ayakta durmaktan başka(en azından çocuğu için)çaresi varmı. yok ne oldu güvendiği erkek onu yüzüstü bıraktı işte.

ya da terk edilmeyip sürekli fiziksel ya da psikolojık şiddet gören kadın .Şu konuda kesinlikle katılıyorum sana .Boşanmak ilk tercih en kolay yol olmamalı .insan evliliğini kurtarmak için elinden geleni sonuna kadar yapmalı sonuna kadar mücadele etmeli ama aynı zmanda kendinide düşünmeli kötü durumlar için planları olmalı.yani ne yapayım bu adamı değiştiremiyorum çekipte gidemiyorum diye olanlara katlanmamalı.ha katlanıyorsa bu onun tercihidir artık ve sızlanmaya hakkı yoktur bence.Buda benim görüşüm elbet:
Ama lütfen şunuda unutmayalımki ayrıldığı isyan etttiği takdirde sahip olduğu her türlü lüksten rahatlık tan olupta kendisi için onuru için direnen kadınlarıda unutmayalım.
Zarar ziyan içinde olan kadınlarımızdan kimi mücade etmek istemez kaderine razı gelir kolayı seçer.
Kimide mücadele etmek ister razı gelmez isyan eder,br çok imkandan yoksun kalır ama buda onun terciidir.
sonuç olarak öyle ya da böyle herkes kendi tercihini yaşar....
 
aslında hem öğle hem öğle değil
herkes olaya kendi penceresinden bakar
aa nasıl yaşıyor bu hayatı aa nasıl katlanıyor dediğimiz
olaylar bizim penceremizden bizim hayat görüşümüze göre öledir..
ama ne yazıkkı öğle kadınlarımız varki çıkış yolunu arama hakkı dahi verilmemiş onlara..
istisnalar yani kasteddiğim kadınlar veyada erkekler insanlar anladınız nedemek istediğimi..
bunlar hariç hani buraya yazılıyorya güçlüyüm ayakta durabiliyorum
kocam beni dövüyo sövüyo aldatıyo ,yada erkek tarafı aynı şekilde maruz kalıpta
o hayatı terketmemek işte bu kişiler bence hakediyo çünki kendileri seçiyo bunu..
bu böle uzayıp gider ..eğer imkanınız varda o hayatı belirli bahanelere sığınıp terketmiyorsanız siz kendinize bu hak görmüş olursunuz...
herkesin kaderi çizilmiş yazılmıştır ama Rabbim insanlara akılda vermiştir
işte biz kaderimizi bu akılla değiştirebiliriz (ölüm hariç )
size biri bıçak dayamış siz sakince bu benim kaderim ben böğle ölücemmi dersiniz
yoksa tüm gücünüzle size bıçak dayayana boğuşurmusunuz
hayatta böledir çoğu zaman..
kurbanlık koyun gibi beklerseniz .....siz bu hayatı seçmiş olursunuz
ama kaçar savaşırsanız..işte bu sizin gücünüz ve bu hayattan sıyrıldınız anlama gelir..
 
Mehalim ben senin ne demek istediğini anladım
benimde dikkatimi çeken, bu tip insanlara ne deseniz tatmin olmaz, tavsiyeleriniz havada kalır, süreli arabesk bi yaşam yaşamaya adamışlardır kendilerini, arbesk diziler izlemekten şarkılar dinlemekten ve kendilerina acımaktan alıkoyamazlar kendilerini, dertlerini naltıp hep onaylanmak isterler, vay be kadın ne acı çekmiş diye düşünmemizi ve çektikeri acılar için helal olsun be dememizi beklerler, acıyı hücrelerine kadar çekerler sanki ve bunun psikolojik ve bilimsel bi çok nedeni var, beyindeki kimyasallara kadar
bu onların doğal ve mutlu halidir aslında farklı bir hayattan korkarlar ve denemek istemzler sanki. Acı onların evidir adeta ve kimse evinden çıkmak istemez
not: burası için konuşmuyorum savunmaya geçmeyelim lütfen
 
Dünyaya gelirken seçme hakkına tabii tutulmuyoruz.

Bir annemiz, bir babamız var ve bunu değişmek mümkün değil...

Hepimiz biliyoruz, duyuyoruz eşi vefat edince kaynı ile evlendirilen kadınları...

Bu evden gelinlikle çıktın, kefenle girersin diyen ebevyn laflarını...

Tecavüze uğrayıp, namus uğruna öldürülen ya da intihara sürüklenen gencecik kızları...

Onlarca, yüzlerce, binlece insan nasıl aileler içerisinde yetişiyor... Nasıl baskılar altında.

Bir çok kadın ekeğin kölesi gibi yetiştiriliyor ailesi tarafından. Çünkü içinde doğup büyüdüğü ailenin yapısı bu. Onların doğruları çocuklarının doğruları oluyor.

Kendinden farklı insanlara özenmiyor bile çoğu zaman, aksine yadırgıyor...

Öyle öğretiliyor çünkü, hiçbir şekilde seçme hakkı tanınmıyor...

Şimdi bu şekilde yetiştirilmiş bir kadının yaşadıklarına boyun eğiyor olması kimin suçu ?
 
her ınsan ıcın gecerlı olamıyor bu tur sozler...
kımı kendıne guvensızlıkten...
kımı destek goremeyışınden
kımı aılesıyle yaşadıgı hayattan ıyıdır deyıp bu şekılde yaşamayı tercıh edıyor..
bır arkadaşımın eşi ve hayatında ıkıncı bır kadın...(halk dılınde metres denıyor)
arkadaşım bılıyor ve kah otekı şahsa kah hanımına gıdıp gelıyor eşi...
hanımından bır cocukları var...
arkadaşımın aılesı bılmıyor bılıp care olmayacakları ıcın soylememek en ıyı cozum dıyor (dıyoruz).
arkadaşım baba evınde dayak yermış butun gun tarlada calışırmış...
annesının uzerıne kuma getırmek ıstemış vs...
boyle bır aıle(baba) bılse ne olurkı...
eşi 16 yaşında bır mankenle cıkıyor kız ve kızın annesıde bılıyor evlı oldugunu...
eşinin aılesıde bırşey yapmıyormu dıyım yapamıyormu dıyım bılemedım..
gorumce kızı gıdıp gormuş bırde ustune yengesıne cok guzel oldugunu soylemış...
eş kızkardeşıne kıza bırşey soylersenız ben onu bır şekılde ıkna ederım ama bır daha benı goremezsınız demış...
ınanması guc oldugu kadar yaşanması cok acı bır olay...
arkadaşıma cozumler arıyorum ama korkuyor ne yazıkkı..
ıntehar ettı gercekleşecegını sanmıştı başaramadım dedı..
ara ara aklıma gelıyor dıyor ...
ne yapacagımı şaşırdım arkadaşıma karşı..
eşine yalanlar soylemeye başladı kıskandırmak adına...
tabı yalanlar fazla surmuyor cocuk soyluyor babasına babası sorunca...
eşı telefon acıyor eşine bır zarar vermesın kendıne ve cocuguna dıye..
bana hıcte ınandırıcı gelmıyor...
ne ışın var o halde başka yerlerde kalmaya...
bırde utanmadan eşıne ıkı evı bırden nasıl ıdare edecegım deyıp calımasını teklıf edıyor..
arkadaşımda bana calışayımmı calışmayayımmı dıye soruyor...
anlayacagınız arkadaşım artık ne yapacagını kestıremez olmuş...
ya tamamen koparsa oglumuz ne olacak vs...
dıyor dıyor ...
nereden nereye gectım kusuruma bakmayın...
arkadaşım aklıma gelıyor bu tur konularda....
 
Saydığınız bütün bu olumsuzluklar içerisinden kardelen gibi açıp inat edip isyan edip hayatına sahip çıkan kadın-kadınlar var mıdır yok mudur ?
cevabı sizde biliyorsunuz.
o halde bir kişi yapabiliyorsa herkeste yapabilir ( bence)
ya tamamen koparsa oglumuz ne olacak vs...
dıyor dıyor ...
....

Bütün bu aşşağalanmalara katlanmasının tek nedeni oğlunun sözde iyiliği öylemi diyorsunuz yani.Çok özür diliyorum ama hiçte inandırıcı değil.Evet işi gerçekten zor ancak bu şartlarlamı arkadaşınız oğluna güzel bir aile ortamı oluşturacaklmaz:
 
Bütün bu aşşağalanmalara katlanmasının tek nedeni oğlunun sözde iyiliği öylemi diyorsunuz yani.Çok özür diliyorum ama hiçte inandırıcı değil.Evet işi gerçekten zor ancak bu şartlarlamı arkadaşınız oğluna güzel bir aile ortamı oluşturacaklmaz:[/QUOTE]


ben oyle demıyorum arkadaşım oyle dıyor...
ya tamamen koparsa (bır daha donmezse anlamındadır..)
bana gore aılesının ortamı bellı o sebepten dolayı mecbur cekıyor...
oglunu one surmesı gayette normal bana gore...
yoksa nasıl tepkı alacagını bılebılıyoruz yazılanlardakı gıbı degılmı...
 
Son düzenleme:

Bütün yazdıklarını onaylıyorum arkadaşım. Bazı kadınlar sanki acı çekmek için yaratılmışlar. Hem şikayet ederler ama hemde kaderleriymiş olayı kabullenirler.Şeniz
 

Elbetteki vardır; ama ben diyorum ki o kadar kadın var ki eşinin yaptıklarını hak olarak gören, Köle gibi yetiştirilmiş. Ondan başka doğru bilmeyen...

Biz kendi yaşamımıza, aile yapımıza, sosyal çevremize göre düşünürsek evet, Herkes kendine layık gördüğü hayatı yaşıyor. Eş tarafından yapılan onca saygısızlığa, işkenceye rağmen boyun eğerek, kişi kendinden vazgeçiyor.

Ama unutmayalım ki; herkes bizimle aynı şartlarda yetişip büyümüyor...

Şunu çok açık ve net belirteyim; KK' da okuduğum aile içi şiddet, ihanet, saygısızlık vs. hiçbirinde kabullenip oturan, bahanelerin arkasına sığınan kadınlara hak vermedim.
Veremiyorum...

Kişinin sevgi sandığı duygularına esir oluşunu, çocuğu ya da çocukları için her türlü eziyete göz yumuyor olması benim mizacıma ters çünkü.

Yadırgamıyorum elbette, herkesin hayatı, tercihleri, yaşantısı kendine...

Ama bir kadının bütün değerlerinden, haklarından vazgeçmesi, güçsüzlüğü, ezilmeyi kabullenişi üzüyor beni...
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…