- 22 Kasım 2010
- 11.205
- 19.878
- 498
- Konu Sahibi ruzgaryeli
-
- #41
yani 70lerde yapılan binalarda nerde proje detayı, ayakta dursun diye yapılmış binalar işte. şansa artık. o zamanki müteahhitin vicdanına kalmış. çok katlı değil allahtan. ben 1.kattayım gerçi. allaha emanet yaşıyoruz işte.benim de kuzenimin oturduğu ev İstanbulda hem de Kadıköyde. hava sıcak olduğu zaman resmen duvarlarda tuz var yani. baya baya tuzlu. aslında olay deniz kumu olması değil onun içindeki tuzun çeliği eritmesi. düzgün işleme olmuşsa çok sıkıntı değil diye biliyorum. geçen bir inşaat fakültesinin duvarında da deniz kabuğu vardı mesela. İstanbul gerçekten sıkıntı benim gördüğüm hiç böyle 4-5 katlı yeni oturaklı ev yok ya eski binalar var ya da rezidanslar kocaman kocaman. Ben de ev ararken çok sıkıntı çekmiştim
şimdi bile evlerin maliyeti çok ama çok yüksek öyle bir sistem yapılsa kim bilir ne kadar olur. Keşke bunu dert edinmeyecek ekonomide olsakBu konuda Japonya’yı örnek almalıyız.7.4 lük depremde vefat sayısı 4.Evler raylı temel sistemi ile inşa ediliyor.Sosyal medyada bu konu ile ilgili videolar var.Bizim de bunu uygulamamız gerekiyor.
Annemin evi Bursa'da. Evi 60-70 yıllık. İnanın evi görünce sağlam olmadığını anlıyorsunuz. Hadi ben annemi yanıma aldım. Apartmandaki komşulara anlatamıyorum. Diyorum kontrol ettirelim. Ama hiç biri yanaşmıyor. Çünkü binaya oturulamaz raporu çıkacağını biliyor. Biz öyle bir rapor çıkarsa ne yapacağız diyorlar. Şimdi günlerdir kan ağlaya ağlaya izlediğimiz görüntülerin başına geleceğini bile bile beklemek ne kadar doğru. Tamam durumu olmayan ne yapabilir. İşte burada yasa kanun çıksın. Sağlam bölgelere sağlam evler yaşamlar kurulsun. Barınma eğitim güvenlik bunlar bizim temel haklarımız.74te yapılan çok eski bir binada oturuyorum istanbulda. kendimi canlı olarak tabutumda yaşıyor gibi hissediyorum. çaresizlik çok kötü....binadakileri inceleme için ikna etmem mümkün değil. kiracıyım hoş, taşınsam nereye taşınacağım, neresi güvenli ki. 2019 yılında yapılan yeni binalar tuzla buz oldu, 2011 de mimarlar odası başkanının yaptığı lüks, sözde deprem yönetmeliğine uygun olduğu söylenen binalar yıkıldı hatayda. istanbulda durum farklı mı sanki....
Bina kadar, hatta ondan da onemlı olan zemın sanırım, bizim bolgemız sabun gıbı kayarken zemını kayalık olan yerlerde çok yıllık bınalardakı zuccacıyelerde bardaklar raflardan bile düşmemiş, dükkan sahipleri soylemıstı74te yapılan çok eski bir binada oturuyorum istanbulda. kendimi canlı olarak tabutumda yaşıyor gibi hissediyorum. çaresizlik çok kötü....binadakileri inceleme için ikna etmem mümkün değil. kiracıyım hoş, taşınsam nereye taşınacağım, neresi güvenli ki. 2019 yılında yapılan yeni binalar tuzla buz oldu, 2011 de mimarlar odası başkanının yaptığı lüks, sözde deprem yönetmeliğine uygun olduğu söylenen binalar yıkıldı hatayda. istanbulda durum farklı mı sanki....
O daha iyi tabiBöyle şeyler yerine binanınaötında kalmasak daha iyi olmaz mı
Keşke binanın altında kalmasak... Bunun için bütün ülke seferber olmalıyız. Artık canların yanmaması için birşeyler yapılmalı. 99'dan beri hatta daha öncesinden beri biz sürekli aynı acıları yaşıyoruz. 15-20 katlı binalar onlarca yüzlerce insan... Japonya'da deprem bölgesi. Daha yüksek katli binalar var. Bizden daha yüksek depremlere maruz kalıyorlar. Burunları kanamıyor. İstenildiği takdirde demekki birşeyler yapılabiliyor. Rabbim bile önce birşeyler yapın sonra tevekkül edin diyor.Böyle şeyler yerine binanınaötında kalmasak daha iyi olmaz mı
Bizim önce maliyeti değil canı düşünmemiz lazım.şimdi bile evlerin maliyeti çok ama çok yüksek öyle bir sistem yapılsa kim bilir ne kadar olur. Keşke bunu dert edinmeyecek ekonomide olsak
işte maliyeti düşünmeyelim keşke böyle bir şansımız olsa şimdi bile evler bolu gibi yerde bile 1.5 milyondan başlıyor bu bile çok pahalı bir de öyle sistem olsa kim bilir ne kadar olur maliyet kim alabilir öyle evleri yine durumu olmayan insanlar kötü evlerde yaşamak zorunda kalacak. bazı şeylerin nedeni cahillik bilgisizlik değil dümdüz fakirlikBizim önce maliyeti değil canı düşünmemiz lazım.
Önce bir canın ne kadar önemli olduğunu insanlara adapte etmek lazım. Japonya'dada önce can önemli. Madem insanımız önce hala maliyete bakıyor. O zaman ona göre yaptırımlar yapılmalı. Yemin ederim bugün kaçan müteahhiti gördüm. Şükür yakalamışlar. Ben kin nefret kusan bir insan değilim normalde. Ama şuan için tek düşüncem O adamı almalılar ayakta zor duran bir binanın yanına götürmeliler. Canlı yayında her kanalda O adamın üzerine o binayı yıkmalılar. O ve onun gibi malzeme çalan cebini dolduran bütün müteahhitler yaşattıklarını yaşamalı! Ve onlar gibi olmaya çalışanlarda hazin sonlarını görmeliler.
O kadar yıkılan binanın haricinde hiç yıkılmayan,sapasağlam duran binalar da var.Fakirlikten ziyade aç gözlülük.Nasıl ucuza mal ederim mantığı.işte maliyeti düşünmeyelim keşke böyle bir şansımız olsa şimdi bile evler bolu gibi yerde bile 1.5 milyondan başlıyor bu bile çok pahalı bir de öyle sistem olsa kim bilir ne kadar olur maliyet kim alabilir öyle evleri yine durumu olmayan insanlar kötü evlerde yaşamak zorunda kalacak. bazı şeylerin nedeni cahillik bilgisizlik değil dümdüz fakirlik
o mutahitler için ben halk gözünden bakıyorum. Depreme dayanıklı diye sattıkları evler bile yıkıldı bunu nasıl kontrol edebilirler bilmiyorum en basitini anlattım insanlar eski olduğunu bildiği halde evden çıkamıyor çünkü yenisini alacak paraları yok. kiraya gitseler gidemiyorlar. Bu halde bile yeni evlerin maliyeti malum bir de o sistem olsa kim bilir ne kadar olur kim alabilir keşke herkes alabilse. öncelik olarak çok katlı değil yatay mimari olması lazım herhalde. Bilmiyorum kentsel dönüşüm çok sıkıntılı sanırım benim yaşadığım şehirde ilk okulları yıktılar eski okulları deprem yüzünden ama hala okullar tamamlanmış değil. üstüne aynı okulda hem lise var hem ilkokul. gerçekten hiçbir şey hızlı ilerlemiyorO kadar yıkılan binanın haricinde hiç yıkılmayan,sapasağlam duran binalar da var.Fakirlikten ziyade aç gözlülük.Nasıl ucuza mal ederim mantığı.
Japonya'nın aksine Türkiye'de yapı üretimi müteahhit-taşeron sisteminin inisiyatifine bırakılıyor.Denetim sırasında tavizler veriliyor.Önce bunu önlemek gerek.o mutahitler için ben halk gözünden bakıyorum. Depreme dayanıklı diye sattıkları evler bile yıkıldı bunu nasıl kontrol edebilirler bilmiyorum en basitini anlattım insanlar eski olduğunu bildiği halde evden çıkamıyor çünkü yenisini alacak paraları yok. kiraya gitseler gidemiyorlar. Bu halde bile yeni evlerin maliyeti malum bir de o sistem olsa kim bilir ne kadar olur kim alabilir keşke herkes alabilse. öncelik olarak çok katlı değil yatay mimari olması lazım herhalde. Bilmiyorum kentsel dönüşüm çok sıkıntılı sanırım benim yaşadığım şehirde ilk okulları yıktılar eski okulları deprem yüzünden ama hala okullar tamamlanmış değil. üstüne aynı okulda hem lise var hem ilkokul. gerçekten hiçbir şey hızlı ilerlemiyor
kesinlikle öyle gerçekten yani diyorlar bizim yönetmelik Japonyadan daha katı ama uygulamıyorlar nasıl uygulamazlar aklım almıyor. ben emlakçılık yaparken inşaatlara da gittim kendi evimin yanına inşaat vardı orda da gözlemledim gerçekten çok farklı çalışıyorlar yapıdan çok anlamıyorum ama 1 dönem iç mimarlık okudum derslerinden aklıma kaldıkça biliyorum. insan hayatı bu kadar ucuz olmamalıJaponya'nın aksine Türkiye'de yapı üretimi müteahhit-taşeron sisteminin inisiyatifine bırakılıyor.Denetim sırasında tavizler veriliyor.Önce bunu önlemek gerek.
Devlet insanin temel yaşamını destekleyecek. Biri gidip 10 ev sahibi olup biri gidip ömrünü kirada sürünmeyecek. Bakın hepimiz bu dünyaya üzerimizde bir kıyafet olmadan geliyoruz. Ve ne acıdır ki günlerdir o malın mülkün eşyanın hiçbirşey olmadığını televizyonlardan görüyoruz Bırakın kefenin cebini insanların bir kefeni bile olmadan gömülüyor şuan. Biz üzerinde bir hırka olan Peygamberimizin ümmetiyiz. Oku diye başlayan bir kitabımız var. Yanlışı kötüyü anlatan bir kitap. Nicelerinin gelip gittiğini nicelerinin helak edildiğini kimilerinin ne yaparsan yap gözünün gönlünün mühürlü olduğunu anlatan bir kitap. Bir çoğumuz açıp Türkçesini okumuyoruz. Dua ediyoruz sure ezberliyoruz anlamını bilmiyoruz. Rabbim ben size sizden yakınım diyor niyetiniz önemli diyor. Anlamıyoruz. İşte zenginliğimiz de fakirliğimiz de burda başlıyor. Cahiliz ve acizis. Bir anlasak paylaşmanın en büyük zenginlik olduğunu. O rızkı veren de Rabbim. Neden bugünü başlangıç yapmıyoruz. Neden hırsları bırakıp bütün olup yeni bir düzen kurmuyoruz. İnanın şu ülkede zenginlerin elindeki tüm mala el konulsa ülke çapında dağıtılsa hiç bir fakir kalmaz. Allah'ım bütün insanlığa merhamet eylese doğru güzeli iyiliği nasip etse. Rabbim hem benim hem bütün insanlığın günahını affetse ve bizler yarın çok güzel bir dünyaya uyansak. Belki çok uçuk bir dua diyeceksiniz. Ben Rabbimin sonsuz hazinesinden sonsuz merhametinden istiyorum. Dünyada hiç bir felaketin hiç bir kötülüğün hiç bir hastalığın hiç bir üzüntünün kalmamasını istiyor ve diliyorum.işte maliyeti düşünmeyelim keşke böyle bir şansımız olsa şimdi bile evler bolu gibi yerde bile 1.5 milyondan başlıyor bu bile çok pahalı bir de öyle sistem olsa kim bilir ne kadar olur maliyet kim alabilir öyle evleri yine durumu olmayan insanlar kötü evlerde yaşamak zorunda kalacak. bazı şeylerin nedeni cahillik bilgisizlik değil dümdüz fakirlik
gelirler de bir şey yaparlar mı bilmem, sonuçta tüm kat maliklerinin onayı gerekir bir onarım için. taşınmayı ciddi şekilde düşünüyoruz. korozyona uğramış bir bina, yaşlı. üst katın balkonunda balkonuma parça düştü geçen sene. içinde deniz kabuğu vardı resmen ya...
Bizim önce maliyeti değil canı düşünmemiz lazım.
Önce bir canın ne kadar önemli olduğunu insanlara adapte etmek lazım. Japonya'dada önce can önemli. Madem insanımız önce hala maliyete bakıyor. O zaman ona göre yaptırımlar yapılmalı. Yemin ederim bugün kaçan müteahhiti gördüm. Şükür yakalamışlar. Ben kin nefret kusan bir insan değilim normalde. Ama şuan için tek düşüncem O adamı almalılar ayakta zor duran bir binanın yanına götürmeliler. Canlı yayında her kanalda O adamın üzerine o binayı yıkmalılar. O ve onun gibi malzeme çalan cebini dolduran bütün müteahhitler yaşattıklarını yaşamalı! Ve onlar gibi olmaya çalışanlarda hazin sonlarını görmeliler.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?