Doktor tarafından bakıyorum:
Gerçekten her işe burnunu sokan hastalar ve yakınları var. Bir kanser hastasının yakınından bahsetmiyorum. Bir grip hastası ve yakını bile ortalığı yıkabiliyor. "bana serum tak" diye kötü bir üslup kullanabiliyor.
Çok acil hastalarım olmasına rağmen neden benimle ilgilenmiyorsun diye çemkirebiliyor. Ben halbuki keyif yapmıyorum.
Geçen bir baba karnı ağrıyan çocuğunu acile getirmiş, ben de beklettim onu çünkü içeride ateşli nöbet yani havale geçiren çocuk hastam vardı. Öncelik onundu. Baba bana çemkirdi, durumu izah ettim, benim çocuğum da çok hasta dedi. Tabi gene ilgilenmedim onunla, beklettim. Acilde önceliği doktor belirler. Buna da kimse karışamaz, çünkü emin olun ki kimin daha acil olduğunu edindiğimiz tecrübelerle hasta ve yakınlarından daha iyi anlarız,buna da şüphe yok.
Daha bir hafta önce boğaz enfeksiyonu geçiren bir hastanın serum taktırma isteğini gerek görmediği için reddeden doktor arkadaşımın boğazına yapıştılar, çünkü kendisi o civarın ağasının yeğeniydi. Ve lojmanların camlarını indirdiler.
2-3 mesaj önce de yazdım.
Genç bir çocuk elinde annesinin ilaç raporları, masama attı, bunları yazacaksın dedi.
hasta kim diye sorduğumda, hasta annem getirmedim hastaneye dedi.
Ben de getirmeden yazmam dedim. başka doktorlar yazıyormuş, git o zaman onlara. Adam bana kaymakamlığı arayacağını, araya adam sokacağını ve benim o ilaçları yazacağımı söyledi. Ben de sağlık bakanlığı şikayet hattını arayıp beni şikayet etmesini söyledim.
Yarım saate kalmadan annesini getirdi, muayene ettim, ilaçlarını sorguladım, reçete ettim yolladım.
KİMSE BANA HASTAYI GÖRMEDEN İLAÇ YAZDIRAMAZ.
Hasta ve hasta yakını tarafından bakıyorum:
Bazı doktorlarımız gerçekten konuşmuyor, izah etmiyor.
Güzelce neden serum takılmadığını izah etseler, hastalar da anlayacak aslında ama işte, konuşmuyorlar.
Özellikle ciddi hastalıklarda hasta ve yakınları çok tedirgin olabiliyor, anlamak gerekir, empati gerekir, ama bundan aciz doktorlarımız var.
İnsana hizmet eden yani vatandaşla muhatap olmak zorunda olan her meslek grubu aşağı yukarı aynı üslupla karşılarır hergün.
Ben de kamuda görevliyim,iyi eğitimli bir kamu personeliyim.Ancak yaşadığım hadsizliklerin hesabı yok.
Oluyor bunlar.Pazarda bile pazarcıdan azar işitebiliyoruz.
O kadar çok terbiyesizlikle karşılaştım ki halen de öyle.
Dr. olarak sizlerin de bunlarla karşılaşmamanız mümkün değil,hatta işin içinde sağlık olduğu için risk fazla.
Normal mi karşılıyorum hayır asla.Bunu tasvip etmem de onaylamam da mümkün değil.
Ama bin çeşit insan var toplumda.Herbirinin aynı düşüncede,aynı çizgide,aynı saygıda davranmasını beklemek hayatın doğal akışına aykırı.Böyle ideal ve steril ortamda çalışmayı hayal etmeyelim bence hiçbirimiz.
Siz dr.sunuz ve biliyorsunuz ki meslek hayatınız boyunca milyon kere bu sahneleri yaşayacaksınız.
İşin içinde hastalık varsa ve dahası ölüm riski varsa insanların ruh hallerinin nasıl değiştiğini an be an yaşıyorsunuz hergün.
Daha sakin,daha ılımlı ve daha sağlam durmalısınız bu tür olaylar karşısında.
Hasta yakınları tarafından da bakmışsınız ama yeterli değil.işin özü zaten ağır hastalıklar.dr.ların da mesleki hünerlerini göstereği alan bu ağır hastalıklar.ben bunu beklerdim.dr.uma güvenmek,beni azarlamak için fırsat kollayacağına hastamın sonuçlarına odaklanan,ilaçlarını sıkı takip eden,hastalığın seyri ile ilgili bana ciddi açıklamalar yapan dr.lar görmek isterdim karşımda.
ama karşımıza neler çıktı neler.ölmek üzere olan hastamıza en verilmeyecek en ağır ilacı verip eve taburcu eden dr. umuz annem 3 günde 4 kez mide kanaması geçirdiğinde ağzını bıçak açmadı.Allah için insan bi izah eder değil mi.yine biz insanız da onu Allaha havale ettik.dua etsin sağlık bakanlığına şikayet etmedik o da babam uğraşmak istemediği için...
Aslolan insan hayatıdır,bunu bilir bunu söylerim.
Dr.larımız d akendilerine can emanet edildiğinin bilincinde olsunlar,ufak tefek olaylara kafa yoracaklarına büyük resme baksınlar.
Baksınlar bakalım o hastanın gözden kaçan ne şikayetleri var.Durumu ne boyutta,sonuçları ne diyor vs.
annemin sarılık olduğunu anlamayan bir dahiliye dr. u yüzünden annemi sarılıktan kaybedecektirk.oysa bir teste bakardı değil mi...