Hayatın toz pembe olduğunu düşündüğüm yıllara dönmek istiyorum.Komsu çocuklarıyla sırasıyla birbirimizde yatıya kaldığımız yıllara...Bütün ruhu kirlenmiş insanların cezasını çocuklarımız mi ödemeli?Yatıya izin vermek söz konusu bile olamazken komsuya oyun oynamaya bile gönderemiyorum.Yarım yamalak hatırladığım bir söz var "Eskiden çocuğu ekmek almaya gönderir ekmeğin ucu nerde diye kızardık,şimdi çocuğun kendisi yok kime kızacağız."diye.Adı Sedanur,Leyla yada Irmak hepsinde aynı acıyı yaşadık,yaşatıldı.En kötüsü de bu insanlardan aramızda da var ve biz bilemiyoruz.Gunduz kuşağı programında tesadüfen denk geldi konusu yavrunun ve şüphelinin profiline sosyal medyadan baktığımda hayattan soğudum.Meger ne saf bakıyormuşum hayata.Insanlar senin zannettiğin kadar temiz değil evet seni kıskanıyorum ama daha ziyade dışarıya karşı korumaya çalışıyorum derdi eşim şimdi daha iyi anlıyorum.Nasil bu kadar igrenclesebiliyorlar aklım almıyor.Hormonlardan dolayı zaten ruh halim alt üst olmuşken insan cinsellikten bile nefret eder hale geliyor.Güven duygumuzu kazıdılar içimizden bu adi insanlar.