böyle hayat olur mu çok özür dilerim,herkesin kendi hayatı tabi ama..ya sizin benliğiniz güveniniz kendinize saygınız ne olacak?bu duruma mutlu evlilik mi diyorsunuz siz? demek ki ya evlilik kavramlarımız ya da mutluluk kavramlarımız çok başka..
bir de bir danışman olarak,her psikolojik rahatsızlık her insanda aynı tepkileri oluşturmaz durumunu benden iyi biliyor olmalısınız.neticede ben sadece psikolojiye ilgi duyan biriyim,ve okurum..mesela tüm paranoyaklar ,temelde aynı sorunları olsa da farklı tepkiler geliştirebilirler..
sevgili quarta, bende hem kendi meraklarımdan hemde eşim sayesinde bir cok kitap,film,söyleşi gibi arastırmalarda bulunup,fikir edindim.
terzi kendi söküğünü dikemezmiş derler..
yine femen hanımefendiye kesinlikle katılmıyorum.
reel hayatında bir danısman ise gercekten,kime ne faydası olur,nasıl bi inandırıcılığı olur bu tartısma konusu.
şahsen eşimle alakalı basvurdugum hiçbir psikolog yada psikiyatır bana bu güvensizlik duygusunu hissettirmemişti.
hepsi 1.sınıf ve hepsinin ortak görüşü ilk önce ben ve benim ruh saglıgım oldu.
zaten hemen hemen hepsi benim ne kadar mantıklı ve ne kadar güçlü oldugum hakkında hemfikirdi.
femen hanım önce kendisi,sonra eşi ve sonra bebegi için felaket derecesinde yanlıs kararlar almış.dilerim çok mutlu kalır.
ama aslında bu ilişkinin uzamayacagını kendiside biliyor.
demiş ya önce anneyim bebegim için fedakarlık yapmalıyım,diye..
işte o önce kadındı kocasını seven yardım etmek isteyen bi kadın.
sonra bencillikle ve eşinin gelip giden ruh haliyle bir vebale daha girip bir cocuk dünyaya getirmiş.
şimdi soruyorum,anne olunca fedakarlık yapmak yerine,
bencilliği bir kenara bırakıp anne olmamayı feda etseydiniz daha doğru olmazmıydı?
şuan kucagımda bi bebekle anne evinde çaresizce yasadıgımı düşünüyorumda..
aman allahımm,evlerden ırakk..