İçim şişti

yanık ıcın cok gecmıs olsun yahu neler olmus oyle

Çok fazla şey art arda-üst üste oldu.
Teşekkür ederim. Diz kapağımın yan tarafına dökülmüştü, kot eklem yerinden kat kat olunca yanık tam işlemedi. Yarı yarıya kurtardım ucundan :) Yandı ama düzenli ilgilenince belirgin iz kalmayacak en azından.
 
Çok fazla şey art arda-üst üste oldu.
Teşekkür ederim. Diz kapağımın yan tarafına dökülmüştü, kot eklem yerinden kat kat olunca yanık tam işlemedi. Yarı yarıya kurtardım ucundan :) Yandı ama düzenli ilgilenince belirgin iz kalmayacak en azından.
aman aman gercekten ucuz kurtulmussunuz
hanı artık durum şey oldu...
içim çekildi durumu o bosluk degıl mı ? hepsı ust uste gelınce
duzelır ya bu surec de boyle bır surec olsun varsın. saglık yerınde olsun da gerısı hallolur
 
"Ben alıştım zaten söz verilip tutulmamasına, sorun değil" filan dedim sitemvari. Bana "E alışkınsın sen işte" dedi. :)
Sinirlendim, bildiğin içime içime gücenme ile karışık sinirlendim ama üzerine hiçbir şey demedim. O zamandan beridir de sakinlik kaplıyım. Kendimi sorguluyorum durmuş. Neyi nasıl yaparımı düşünüyordum, onu da bir tutam bıraktım. Tepkisiz-hareketsiz arası bi haldeyim sakince.
Verdiģi cevap herseyi özetliyor işte
Bir küslük bir tavir olmayacaginı biliyor o yüzden de cekinmiyor birseyden
Aile problem oldu mu zor hersey
Bence bu sefer annenin yaptıģından dersini iyicene aldin o yuzden bu suskunluğun
 
:) Benim üzülecek yerim şimdilik kalmamış gibi. Aslında hissetmiyorum, üzülüp üzülmediğimi bilmiyorum.
Güler geçer miyim, pişman mı olurum göreceğiz artık. "Hayırlısı be gülüm" haline geldim sonunda :))
bulunduğum noktaya hoş geldin ,HİSSİZLİK! Ben bunu tedaviyle aşmaya çalışıyorum .işe de yarıyor sanki ,yalnız bir yıllık tedavinin ardından :) bu hale getirenler utansın :) (babam hariç :)

Bence pişman olmazsın çünkü fırsatını bulduğun an istediğin şeyi yapmaya devam edeceksin . Vazgeçme yeter ..
 
ben de bazen bu dünyaya belli görevleri yerine getirmek için,gelmiş gibi hissediyorum kendimi.

56 yaşındayım,her yere, herkese ben koşuyorum.gençliğimden beri böyle.eşinin vergi,banka işlerini hallet.anne babana bak.sağlık,hastane işleriyle uğraş.oğlanın arkasını topla.gelin de var,torun da geliyor,onun alışveriş işleri,evleri,koştur allah koştur.
kendi kendime diyorum ki;bütün bu işler bitince,benim de bu dünyadaki görevim bitecek ve öbür dünyaya göçeceğim.yani kendime vakit ayırmaya,dinlenmeye fırsat bulamadan.

senin hayat tarzını biraz kendiminkine benzetiyorum.mesela bu sene tatile çıkamadım ben.babam geçen kış çok hastalandı,hastanelerde kaldık.90 yaşında.bir de ölüm korkusu geldi. beni bırakıp bir yere gitmeyin diyor.

annemse tamamen kendi hayatına dönük yaşıyor.kaç senedir köyüne gidemiyormuş,babam yüzünden şikayet ediyor sürekli.
git anne babama ben bakarım dediğimde,gel burada bak diyor.sanki benim bir evim,eşim yok gibi.

bu pazar tartıştım kendisiyle.maddi manevi istekleri bitmediği için sitem ettim.zamanında oğluma baksaydın,çalışmama destek olsaydın,ben de sana verebilirdim dedim.şimdi de veriyorum ama yetmiyor ona.düzenli maaş gibi birşey istiyor.
ee benim bile düzenli maaşım yok ki,eşimden aldığım harçlıklardan sana veriyorum.

inan ki hiç pişmanlık duymuyor. bakmadın diyorum.öyle birşey hatırlamıyorum diyor.bir hafta gitmezsem,bana surat yapan ,gönül koyan insanlar,diğer kardeşime gelice gitsin tabi tatil hakkıdır diyorlar.

neyse çok uzun yazdım.özetle,kimse kıymet bilmiyor.eşim bile zamanında yaptığım fedakarlıklar için
yapmasaydın,diyebiliyor.evlat denilen şey zaten nankör.

şu hayatta kendim için yaptığım tek iyi şey,4-5 yıldır resim kurslarına katılmak oldu.bu sene sınavı da kazanıp,bir üst seviyeye geçtim.ona bile ne işin var oralarda bu yaştan sonra diyorlar.
 
Bazen benim içime de bir hissizlik çöküyor. Normalde iyi/kötü duygularımı zirvede yaşayan bir insanımdır. Ama mevsim geçişi sanırım bunun adı; yaz günlerinin coşkulu kıpırtılarını yavaş yavaş kaybediyoruz bu günlerde.

Sevmiyorum sonbaharı, hüzünden başka bir anlam ifade etmiyor bana. Bir şeylerin bitimini gösteriyor. Anladım ki benim ruhum heyecanla ve aşkla harmanlanıyormuş. Sanki Eylül bu hisleri azaltıyor.

Özetle, bu hislerdeki dalgalanmalar bence mevsim geçişiyle ilgili Gangsta'cım. Güneşin azalması bile ruh halimizi dibe çekmeye yetiyor. Güneşi az hisseden şehirdeki insanların kasvetini bilirsin.

Geçici bir dönem, hiç bir duygu kalıcı değil. Hayat bir döngüden ibaret. Sabretmek lazım.
 
Enteresan bir şekilde sakinim.
Koşmayı bıraktım.
İzliyor ve talep edilene, miskin halde katılıyorum.
Biraz da hissizleştim gibi.

Bugünün bir kısmını oğlanla ilgilenerek ve yer yer oyun oynayarak geçiştirdim.
Ondan önceki gün birkaç işi halletikten sonra oturdum karadelikler belgeseli izledim gecenin körü uyku kaçınca.
İyi geldi. Meğer bizim galaksinin ortasında bi karadelik varmış da biz onun etrafında dönüyormuşuz komple. Uzayla ilgilenmeyi bırakalı baya gelişme filan olmuş, hayret verici. Bu, en son hatırladığımda üzerine çalışılmakta olan bilindik bi teoriydi. Seneler önce adamlar ispatlamış ve ben sadece kendi hayatımın değil, bilimin filan da gerisinde kalmışım ya. Ama konu bu değil. Bu kafamdaki düşünce yoğunluğunu dağıtma-odak değiştirme çabalarımdan sadece biri.

Kafamın içi yoruldu be hanımlar, çok yoruldu.
Her şeyin üst üste gelmeye başladığı bir an vardır ya; onlardan birindeyim.
Kaç farklı parçaya bölünsem derken, olduğum yere oturup, hareket etmeme kararı aldım, ya da bıktım mı demeliyim? Bıktım yine galiba.

Eşim arabanın marş motorunu bozmuştu, onu tamirle geçirdi iki gününü izin alarak, çünkü ilgi alanı, fırsat bu fırsat parçayı sipariş etti ve işini ayarlayıp, arabasıyla babamın garaja kapanıp resmen aşk yaşadı.
O ara beni bi kırdı döktü zaten; güzellik olsun diye çaydır, yanında yemeliktir vb. bir şeyler yapıverdimdi; "Ben neyle uğraşıyorum, sen kayıntı derdindesin" diyerek azarı bastı.
Belki daha enerjik zamanımda olsam "Zıkkım ye, iyilik edende kabahat" cümleli bir girişle kendisine olayla ilgili hoş temennilerimi sunabilirdim ama tepki vermedim. Çünkü kafam doluydu.

Olayları tek tek anlatmak istemiyorum, baya alır çünkü.
Sadece mevcut tüm karmaşanın üzerine yeni sürüklemeler (Annemin yeni iş çıkarmaları), bir kaynar su yanığı ve regl de eklenmiş durumda. Ha bir de emrivaki bir yolculuk ve yolculuk öncesi alınan ve değiştirilen 4 araba lastiğinin de bir anda cepten çıkmasını ekleyelim.

Ben mi? Bana soran yok.
Niye sorsunlar, Gangsta uyar-erteler-yeniden planlar-olmazsa bekler.

Başımda yer yer yoklayan bi zonklama var.
O tarihi öbürünün üstüne koyuyorum, bakıyorum çakışıyor-biri geçiyor-öbürü istediğim gibi yetişmiyor.
Arada kardeşim ve babam var.
"Kendime kıydığım kadar, kimseye kıyamıyorum" gibi arabesk bi cümle kursam şuraya çok mu eğreti durur?
Üstü kapalı kalmış olabilir kızlar, anlamamanızı da anlarım, ne anlattım ben de bilmiyorum.
İçim, ruhum sıkıldı, öyle yazmak istedim.

Bana sadece "Geçer, değişir, yoluna girer, salla" filan deyin, yeter.
Bebeğim yaptığın iyilik görev olur derler. Galiba alışmış herkes ama sen artık bu oyunda bu rolü istemiyorsun. Burada bir isyan bayrağı çekmek belki radikal bir çözüm olabilir.
 
ben de bazen bu dünyaya belli görevleri yerine getirmek için,gelmiş gibi hissediyorum kendimi.

56 yaşındayım,her yere, herkese ben koşuyorum.gençliğimden beri böyle.eşinin vergi,banka işlerini hallet.anne babana bak.sağlık,hastane işleriyle uğraş.oğlanın arkasını topla.gelin de var,torun da geliyor,onun alışveriş işleri,evleri,koştur allah koştur.
kendi kendime diyorum ki;bütün bu işler bitince,benim de bu dünyadaki görevim bitecek ve öbür dünyaya göçeceğim.yani kendime vakit ayırmaya,dinlenmeye fırsat bulamadan.

senin hayat tarzını biraz kendiminkine benzetiyorum.mesela bu sene tatile çıkamadım ben.babam geçen kış çok hastalandı,hastanelerde kaldık.90 yaşında.bir de ölüm korkusu geldi. beni bırakıp bir yere gitmeyin diyor.

annemse tamamen kendi hayatına dönük yaşıyor.kaç senedir köyüne gidemiyormuş,babam yüzünden şikayet ediyor sürekli.
git anne babama ben bakarım dediğimde,gel burada bak diyor.sanki benim bir evim,eşim yok gibi.

bu pazar tartıştım kendisiyle.maddi manevi istekleri bitmediği için sitem ettim.zamanında oğluma baksaydın,çalışmama destek olsaydın,ben de sana verebilirdim dedim.şimdi de veriyorum ama yetmiyor ona.düzenli maaş gibi birşey istiyor.
ee benim bile düzenli maaşım yok ki,eşimden aldığım harçlıklardan sana veriyorum.

inan ki hiç pişmanlık duymuyor. bakmadın diyorum.öyle birşey hatırlamıyorum diyor.bir hafta gitmezsem,bana surat yapan ,gönül koyan insanlar,diğer kardeşime gelice gitsin tabi tatil hakkıdır diyorlar.

neyse çok uzun yazdım.özetle,kimse kıymet bilmiyor.eşim bile zamanında yaptığım fedakarlıklar için
yapmasaydın,diyebiliyor.evlat denilen şey zaten nankör.

şu hayatta kendim için yaptığım tek iyi şey,4-5 yıldır resim kurslarına katılmak oldu.bu sene sınavı da kazanıp,bir üst seviyeye geçtim.ona bile ne işin var oralarda bu yaştan sonra diyorlar.
Annemi görüyorum sende.. Allah kolaylıklar versin..
Gangsta ben de şiştimm... Ne yapabilirim bilmiyorumm... Sen salla geçer deyin demişsin de bende o da işlemez gibi..
 
Verdiģi cevap herseyi özetliyor işte
Bir küslük bir tavir olmayacaginı biliyor o yüzden de cekinmiyor birseyden
Aile problem oldu mu zor hersey
Bence bu sefer annenin yaptıģından dersini iyicene aldin o yuzden bu suskunluğun

Galiba.
İyi yıkıldım bu kez ve kimse farkında değil.
Küsme huyum da yok, belki birkaç gün tavırlı dururum, öyleyim. Saman alevi tarzı.
Ama bu kez bi değişiğim. Yarın yola çıkacağız, oturdum kalkmıyorum. "Elbisen yetişecek mi" diye sormaya başladı (Gitmedim bugün), cevap vermedim. Ama sinirli değilim. Öyle. Elbiseden daha önemli kurs var yani... Sorduğu şeye bak.
 
bulunduğum noktaya hoş geldin ,HİSSİZLİK! Ben bunu tedaviyle aşmaya çalışıyorum .işe de yarıyor sanki ,yalnız bir yıllık tedavinin ardından :) bu hale getirenler utansın :) (babam hariç :)

Bence pişman olmazsın çünkü fırsatını bulduğun an istediğin şeyi yapmaya devam edeceksin . Vazgeçme yeter ..

O kadar şey olup bitiyor çevremde, ben yapamadıklarım için kendimi suçluyorum. "Onlara bu fırsatı veren benim, benim zaaflarım, ben katı durmalıydım ailem de olsa" diyorum. Bu hale kendi kendimi getirdim. Onları suçladığım zamanı geçtim, sıra bende, daha kendime vereceğim hesabımı "Niye müsaade ediyorsun" diye. :)

Ailenin küçüğü olarak doğmayı isterdim.
 
ben de bazen bu dünyaya belli görevleri yerine getirmek için,gelmiş gibi hissediyorum kendimi.

56 yaşındayım,her yere, herkese ben koşuyorum.gençliğimden beri böyle.eşinin vergi,banka işlerini hallet.anne babana bak.sağlık,hastane işleriyle uğraş.oğlanın arkasını topla.gelin de var,torun da geliyor,onun alışveriş işleri,evleri,koştur allah koştur.
kendi kendime diyorum ki;bütün bu işler bitince,benim de bu dünyadaki görevim bitecek ve öbür dünyaya göçeceğim.yani kendime vakit ayırmaya,dinlenmeye fırsat bulamadan.

senin hayat tarzını biraz kendiminkine benzetiyorum.mesela bu sene tatile çıkamadım ben.babam geçen kış çok hastalandı,hastanelerde kaldık.90 yaşında.bir de ölüm korkusu geldi. beni bırakıp bir yere gitmeyin diyor.

annemse tamamen kendi hayatına dönük yaşıyor.kaç senedir köyüne gidemiyormuş,babam yüzünden şikayet ediyor sürekli.
git anne babama ben bakarım dediğimde,gel burada bak diyor.sanki benim bir evim,eşim yok gibi.

bu pazar tartıştım kendisiyle.maddi manevi istekleri bitmediği için sitem ettim.zamanında oğluma baksaydın,çalışmama destek olsaydın,ben de sana verebilirdim dedim.şimdi de veriyorum ama yetmiyor ona.düzenli maaş gibi birşey istiyor.
ee benim bile düzenli maaşım yok ki,eşimden aldığım harçlıklardan sana veriyorum.

inan ki hiç pişmanlık duymuyor. bakmadın diyorum.öyle birşey hatırlamıyorum diyor.bir hafta gitmezsem,bana surat yapan ,gönül koyan insanlar,diğer kardeşime gelice gitsin tabi tatil hakkıdır diyorlar.

neyse çok uzun yazdım.özetle,kimse kıymet bilmiyor.eşim bile zamanında yaptığım fedakarlıklar için
yapmasaydın,diyebiliyor.evlat denilen şey zaten nankör.

şu hayatta kendim için yaptığım tek iyi şey,4-5 yıldır resim kurslarına katılmak oldu.bu sene sınavı da kazanıp,bir üst seviyeye geçtim.ona bile ne işin var oralarda bu yaştan sonra diyorlar.

Benziyor. Bir süre sonra iyice bu halde oturacak yaşantım, şimdi bir şeyleri değiştiremezsem.
Annem bu kadar değildi, ne zaman ki kendimi geri tutup ters durmaya başladım, dozunu arttırarak gitti. Kardeşimle beni ayırdığını düşünmüyorum ama farklı davrandığını görüyorum. Aralarında ben oldum sürekli, "Bana yaptıklarını şu çocuğa bari yapma" dediğim çok oldu; ki kardeşim de zaten ben kadar ödün vermedi Hunter.

Çok basit bir örnek vereyim; annem üni. siparişi verdi bana, şu üni.de şu bölümü okumanı istiyorum diye. Benim ne istediğim sorulmadığı gibi karşı durduğumda yanına babamı ve dayımı (Ailede fikirlerini ciddi önemsediğim insanlardan biridir dayım) alarak beni ikna ettiler. Kendi kendime de planladım, "Kazanamazsam bir şey diyemezler" diye. Sınavı yarım yamalak yaptım (O zamanlar össyken), barajı geçecek kadar alsam yetecek çünkü istediğim bölüme ve kazanamadı dedirtmemek için çevresine gönderecek mecbur dedim. Yalnız okul/öğrenci başarı puanlarını hesap etmemişim, beklediğimden yüksek geldi ve annemin istediği şeye yakın bir bölüm seçtirip oradan yine istediği yola sokmaya fırsatı oldu.
Bu kez de öyle yaptılar. Okudum, bitti geldim ve mesleğimi yapamadım. Üzerine bir de tüm bu sıkıntılı süreçte hastalandım.

Kardeşime de bir meslek belirledi elbette "Sana öğretmenlik yakışır" diyerek. Kardeşim ise "Bakalım, kararsızım" diyerek son ana kadar oyaladı, hiçbir düşüncesi yok gibi. Direnmedi. Puan gelip tercihlerini yapalım dendiğinde, kardeşim "Tercihlerimi yaptım verdim çoktan" dedi. İstediği yeri seçti, gitti okudu bitirdi ve herkes saygı duydu.

Sonra da benim aile içindeki boşluk doldurmaca oyunum başladı...
Kıymet bilindi mi? Hayır.
Konuştuğumda umursandı mı? Hayır.

Hatayı ben orada yaptım, o an dönüp gidecektim belki de.
Ama gidemedim, hastaydım. :)

Bu dünyaya geliş sebebim her ne ise, beni ailemden ayırmayacak halde bir şeyler yapmam konusunda zorluyor.
Gidişat senin olduğun yere doğru Hunter, oğlan büyüyecek, yine ona da gidecek bir parçam.
Sonra resme oturacak olduğumda da "Bu yaştan sonra"lar başlayacak.
Zaten onların demesine kalmaz, ben kendimi yeterince yemiş olurum gibime geliyor.

Sen olmasan karışır sizinkiler, güneş gibi yörüngede tutuveriyorsun hepsini. Allah hepimize kolaylık versin diyelim.
 
sen kitap yazsana

Est. yani her önüne gelen kitap yazmasın değil mi? :)
Benim bilgim pek yok bir kitap nasıl yazılır, hangi konu/tür için nasıl bir matematiği olmalıdır. Bu konu için yeterli, ilgili, bilgili değilim maalesef.
Ama teşekkür ederim iltifatın için. :KK200:
 
O kadar şey olup bitiyor çevremde, ben yapamadıklarım için kendimi suçluyorum. "Onlara bu fırsatı veren benim, benim zaaflarım, ben katı durmalıydım ailem de olsa" diyorum. Bu hale kendi kendimi getirdim. Onları suçladığım zamanı geçtim, sıra bende, daha kendime vereceğim hesabımı "Niye müsaade ediyorsun" diye. :)

Ailenin küçüğü olarak doğmayı isterdim.
Yapamadıkların için kendini suçlamak yerine daha da kuvvetli sarıl amacına ,Bu sayede kendini yipratmadan hedefini gerçekleştirmek üzere daha sağlam ilerlersin. Boşversene yaa ,belki yarın ölüp gidicez ,bu kadar yüklenme kendine .hayatın güzel taraflarını yasa :)

En küçük olma ihtimalin trilyonda sıfır olduğuna göre bunu da boşver :) şuan yapabildiklerinle mutlu olmalısın sanırım .ben plansız 2.gebeligimde çok vah tüh yaptım ,kendimi yerin dibine soktum .bi insan evladı da tamam ucunda ölüm yok ,çıkar artık kendini onkaranliklardan demedi :) herkes ,"Ayy şu planın vardı şimdi nolcak ,ama sen bunu da yapmak istiyordun bebekle imkansız ,Offf en kötüsü de okul : keske böyle olmasaydı " napayım bebeği geri mi yollayayım ...düşündüm durdum ,çok dibe battım ,bir daha ayağa kalkamam dedim ama kalktım .en güzeli de bebeğim 3 aylıkken okula başladım :) biraz bizim elimizde sanki bu imkanlar ..kimse inanmıyordu bebekten sonra sağlıklı ve düzenli bir hayatım olacağına ..Daughter böyle baş yarar işte dedim :) toparlayayim :) ne istiyorsam yaptım ,evet çok fazla yıprandım, bazen yorgunluktan öleceğimi düşündüm ama çok güzel ilerledim .tüm zorluklara rağmen daughter dirilişe geçti :)) hamileyken o kadar yüklendim ki kendime ,senden hiç bi b.k olmaz dedim ,kendimi de yanılttım :) oldu ,olacak ,şuan yine bir duraklama dönemindeyim fakat çok güçlü döneceğime eminim :) senin de her hayalini gerceklestirebilecegini düşünüyorum .sadece belki biraz zaman hatta farklı bir zaman .belki yarın belki yarından da yakın :)
 
Bebeğim yaptığın iyilik görev olur derler. Galiba alışmış herkes ama sen artık bu oyunda bu rolü istemiyorsun. Burada bir isyan bayrağı çekmek belki radikal bir çözüm olabilir.

O bayrağı annemi yerleştirip geri döndükten sonra dokumaya başlayacağım gibi.
Hayırlısı.
 
Back
X