Bundan sonra ne yapmalıyım?

Öğretmen çift evliliği yine. Yine maaş kartı. Yine kafası varoş kendi parası yetmedigi için yatırım ortağı arayan ogretmen koca. Yine kendine türlü psikolojik şiddeti reva gören bir öğretmen hanım. Bilmiyorum kkda öğretmen kadınlar çok çile çekip bosanmiyor. Neyse sizin sesiniz çıkmış en azından.

Bu öğretmen erkekller de amma berbat arkadaş, varsa yoksa para para para ... içime sıkıntı bastı.
 
az para almıyor esasen yarım zamanlı çalışıyor diye düşünürseniz size göre fazla bile alıyorlar mesela -yani vardiya/nöbet usulü çalışan sağlıkçılara göre diyelim
hiç 8-5 çalışan öğretmen yok her tatilleri tatil
tabi ki bu kafadaki adam demeyecek yani öğretmenin mesaisi bitmez evde de ders hazırlar. ödev materyali hazırlar, okur eder tüm gün velilere cevap verir vs. diye
hele sınıfçıysa ek dersi tamsa bir de 8-13 arası okuldaysa tam yarı zamanlı, tam maaşlı iş...mis.
Yine de değmez böyle şeylere.sonuçta şeyma subaşı gibi hayatın kökten değişmeyecek.ortalama bir hayat işte.ee iki kişi olunca masraflar da çoğalacak oldukça.kazanç iyice azalacak.
 
Aslında cevapları tahmin edebiliyorum ama yine de size danışmak istiyorum. Biz eşimle 3 yıl önce evlendik. Çok ani bir kararla oldu. İkimiz de öğretmeniz. Eşim benden 9 yaş büyük. ( Niye böyle bir şey yaptığımı bilmiyorum ama neyse). Geçmişte bir kaç kere de görüşmüştük ama olmamıştı. Onu dış görünüş olarak begeniyordum ama bana yazmadığı, ilişki düzeyine gelemedigimiz için tanımıyordum. Ailelerimiz birbirini tanıyordu. Ona, ailesi beni önerdikleri için face den eklemişti ben üniversitede okurken. Ama hiç konusmamistik sonra mevlid gibi bir ortamda birbirimizi görme imkanımız oldu. İstediği için o gün numaramı vermiştim. Sonra o bana yazdı o günün akşamı. Müsait olduğunda görüşelim diye. Tamam dedim ama ailemin yaninda kaldığım için evden çıkmam çok zordu ve biraz da özgüvensizligimden hep çekinik kaldım. Bana ayda 1 kere falan nasılsın, napiyosun,evden çıkamaz mısın, ne zaman görüşeceğiz falan yazıyordu. Ben de hep bı bahaneyle geçiştiriyordum. Asıl problem özgüvendi. O zamanlar mezun olmuştum tekrardan sınava hazirlaniyordum.

O yıl kpss yi kazandım ve doğuda bir ile atandım. Biz bu süreçte 1 kez görüştük ve buluşmada nerdeyse hiç konuşmadık öyle oturduk karşılıklı. Eve geldiğimde de yazmadı zaten benim aşırı moralim bozulmuştu. Bir de sınava hazirlandigim için motivasyonum düştü sürekli bu durum aklıma geliyordu. O zamanlar dış görüntüme çok takintiliydim. Kendimi çirkin hissediyordum. Aradan 8 sene geçti ve su an baktığımda o fotoğraflarima gayet de güzelmisim ama işte o zaman öyle hissediyordum. Bir de o zamanlar hayattan sıkılan, sürekli morali bozuk, modu düşük bir insandım. O yüzden hayatımda olan en küçük bir sorun bana dağ gibi görünürdü. O psikolojiyle sınavı nasıl kazandım inanın bilmiyorum. Ama oradan gitmek istiyordum bu olay çok moralimi bozuyordu. Ne face den ne telefondan silmemisti beni.Fotoğraf paylaştığımda hep beğendi.

Atandıktan 5 ay sonra bana yazdı yanıma gelmek istediğini, benimle konuşmak istediğini söyledi. Ama bana güzel kelimeler kullanıyor ben tabi havalara uçuyorum. Bana canım falan diyor düşünün yani benim için olağanüstü bişey.

Geldi 3 gün kaldı ama ne siz sorun ne ben söyleyeyim ev arkadaşım da vardı o bile farketti ondaki soğukluğu. Evimizde kaldı ama sohbet etmiyor. Çok güler yüzlü, iyimser bir insan ama aramızdaki bir şeyde sıkıntı var. Ben bunu kendimce şöyle yorumladım. Ben orada 6 sene kalacaktım ve kendisi orayı gördükten sonra şehri beğenmedi. Sınır ilçedeydim. O bunu göze alamadı ve bana güzel kelimeler eden insan yanıma gelen insan put gibi suspus oldu. Onu gezdirdigim zaman çok kötü burası falan demişti hiç bişey demedim ama üzülmüştüm çünkü 6 yıl orada kalacaktım. Kendisi istemiyorsa bile beni düşünüp böyle söylememesi lazımdı ama ben anladım tabi olmayacagini beni yine hayal kırıklığına uğrattı. Hiç konuşmadı aramızdaki ilişkiyi. Ben o evdeyken bile odama kapanıp ona farkettirmeden çok ağladım ev arkadaşım falan zor sakinlestirdi beni o gidene kadar ağladım. Çünkü sinir bozucu bir iletişimsizlik vardı aramızda.

Gittikten sonra eve vardığında o gün akşam aradı beni. Özrü kabahatinden büyük bir konuşma yaptı. Geldiği için hiç pişman değilmiş falan filan. Bu lafı etti. Ben mi cagirdim sanki onu oraya zorla beni yerle bir etsin diye mi. Yine hayal kırıklığına uğratan diye mi cagirdim. Ben ağzıma geleni söyledim artık. Söylediğim şeyler çok doğruydu ve yaptığı hatayı biliyordu ama beni sucluyordu hâlâ. Sonra ikimiz de çok yükselerek telefonları kapattık o beni face den sildi sonra 3 yıl hiç konuşmadık.

Numaramı silmemis bu süreçte. Bana tekrar yazdiginda anladım. 3 yıl sonra bir gün bana yazdı nasılsın diye ben de iyiyim hayırdır dedim. O da telefonda arayıp konuşmak istediğini söyledi ben de daha önce konuştuğumuzu ve konuşacak bir şeyimizin olmadığını söyledim. Ama ısrar etti açtım telefonu ve sanırım 6 saat kadar konuşmuşuz. Ben bı taraftan mutluyum tabi. Ama ordaki görevimin 4 yıla düştüğünü öğrendiği için bana yazdığını düşünüyordum ve o sene 4. senemdi. Bunu da ona söyledim alakası yok falan filan ben inanır miyim içimden hiç inanmadım ama Yapayalnız evimde oturmuş yalnızlıktan canımın yemek yemek bile istemediği soframda o sırada onun mesajını görmek beni aslında çok mutlu etti çünkü ona zaafım vardı.

O gün öyle konuştuk ertesi gün yazdı sonra aradı biz böyle yaz tatiline kadar konuştuk Mayıs ayının son günleriydi yaz tatiline de az kalmıştı. Memlekete geldiğinde görüşelim dedi beni yine bir stres aldı. Yine bir şeyler ters gidecek korkusu her gün beni mafetti.

Neyse memlekete geldim ertesi günü görüştük. Cok sıcakkanlıydı sanki o soğuk insandan eser yoktu. Çok güler yüzlü, çok iyiydi. Ben bi mutlu oldum. O an herşeyin iyi olacağını hissettim. Oyle de oldu. O gün bana bir anda evlenme teklifi etti. Kendi de şaşırdı bı an ama istiyordu belliydi. Çok heyecanlandı ve bir anda soyleyiverdi ben şok. Hiç beklemiyordum nasıl dedim kaldım. O da ben ciddiyim dedi. Ben de evet dedim. Sonra ailelerimize söyledik ertesi hafta istemeye geldiler. Sonraki bir ayda da her gün görüşüp dugun için hazırlıklarımızı yapmaya başladık. İnanmayacaksınız ama toplamda konuşmaya başlama zamaniyla birlikte 2 ayda evlendik. Tayin durumlarindan dolayı da acele oldu bu durum ben orda o burda. Evlenme aşamasında falan çok sevgi dolu çok ictendi.

Neyse düğünümüz oldu evlendik. Bu kısım biraz özel olacak ama karşıdan bakıp objektif yorum yapabilecek olan sizlerle paylaşmak istiyorum. Evlendigimiz gece ben ilk defa bir şey yaşayacaktim ve o gece çok özeldi bilirsiniz kizlar kolay bir şey de değil bircogumuz için. Erkeğin tavrı çok önemli. Çok yorulmuştum zaten düğün sıcakta çok yorucu. Ben arabada giderken çok yorulduk uyuyalım dedim tamam dedi. Eve geldik o duş aldı sonra ben aldım. Beni bekliyormuş. Ben de peki dedim artık ne yapayım. 1 dakikalık bir öpüşmeden sonra olaya geçmeye çalıştı ama ben gergindim hâlâ ve zorladı olmadı ben çığlık attım canım yandı. Kendini kasma dedi ama elimde değildi tekrar denedi olmadı. Sonra elindeki havluyu yere çarptı basliyim böyle gerdegine dedi. Sonra yattı. Ben şok geçirdim o saygılı, sevgili, güler yüzlü,naif insanın o tavrı karsisinda nutkum tutuldu, hiç beklemiyordum. Ben sabaha kadar titredim bana titreme diye bağırdı ben hiç konusmadim. Öyle sabah oldu.

Tuvalete gittigimde 1 damla kan geldi peceteye. Onun yüzü sirke satıyordu benimle çok kaba konuşuyordu. Gündüz öğleden sonra o yatak odasına uyumaya geçti ben korkuyorum ama bu tavrın hemen bitmesi için ben de gittim yanına sonra yine ben gelince olay başladı. Birkaç denemeden sonra oldu. Ben hıçkırarak ağlamışım olurken acidan.

Sonra yine o iyi insan oldu. Ben uyurken kucağına alıp seyreden, tatlı dilli, sevgi dolu, düşünceli biri oldu yine. Yaz tatilimiz daha devam ediyordu. O çalışıyordu görevinden dolayı ben evde yemek, temizlik işleriyle ev hanımı moduna baglamistim. Onun da çok hoşuna gidiyordu bu durum eve her gün mutlu geliyordu yemek yaparken arkamdan sarılıyordu güzel şeyler söylüyordu bana.

Bir gün koltukta ikimiz de uzaniyorduk tv izliyorduk. Telefondan bir şey gosterecektim galeriden bir fotoğraf aradım 30 saniye falandır en fazla arama sürem. O sırada elimden telefonu bir hışımla çekerek ver şu a.... kodumun telefonunu dedi. Ben yine şok. Her şey çok güzel hayatımız yolunda aramizda sorun yokken bana bunu dedi ikinci öfke kontrolsüzlüğüydü. Ben yine bişey demedim. Gözlerim doldu biraz göstermemeye çalıştım. Hatasını anladı çünkü durup dururken bana böyle davrandı sarıldı falan ben hiç bişey demedim

Aradan 2 ay geçti benim tayinim oldu ve eşyalarımızı almaya doğuya yola çıktık. Navigasyondan bana şurayı buluver dedi ben buldum ama bilirsiniz bazen yanlış gösterebiliyor. Yanlış oldu sonra tekrardan bakayım diye elime aldım yine sinirlendi ve yine o aynı küfürle elimden telefonu çekip aldı. Ben hiç kipirdamadim. Ama çok ağladım elim öyle kalmış iki saat ağladım. O esnada seninle uzun yola çıkanda kabahat bilmem ne bir sürü laf etti. Hâlâ beni suçlu görüyordu. Hâlbuki yine büyütülecek bir şey değildi kaldı ki bunu ne olursa olsun bana yapmaya hakkı yoktu. Daha 2 aylık evliyiz düşünün 3 kere bu öfke patlamalarına şahit oldum. Bu zamanlar dışında gayet iyiydi yine hiç bir sıkıntı yoktu. Ara ara böyle seyler yaşadık. Annem, babamdan çok şiddet gördüğü için ben de o anlara şahit olduğumdan böyle durumlarda kitlenip kalıyorum tepki veremiyorum.

Doğudan esyalarimi getirdik yeni evimize esya aldık yerleştik falan bu zamanlarda da artık korunmayı bıraktık bebek yapalım demistik ben gerekli kontrolleri olmuştuk hiç bir problem yoktu ama bebeğimiz olmuyordu doktorlar 1 yıl deneyin diyorlardı ama esimin kontrol olması gerektiğini soylemiyorlardi halbuki sorun esimdeymis ben önerdim bı sperm testi yaptır diye öyle her şey ortaya çıktı. Çok az bir sperm var ve döllenmeyi gerçekleştirecek olan hızlı sperm hiç yoktu. Morali çok bozuldu. Ben hiç bozuntuya vermedim bol bol moral verdim ve araştırma yaptım. Arastirmalarim sonucunda da çok iyi bir sperm sayı ve hızına ulaştık 3 ay kürler karışımlar hazırladım 4. ay hamile kaldım zaten. O bebeğimi 3 aylıkken anomali sebebiyle kaybettim. Moralim çok bozulmustu.

Bebeğimi kaybettikten 2 gün sonra eşimle kavga ettik. Konu nasıl açıldı bilmiyorum. Ev işi konusuydu. Ben dedim ki pandemi nedeniyle evdeydim bu yüzden sen işteyken ben evde işleri halledebiliyordum ama ben de artık okulda ise başlayacağım ve yorulacagim görev paylaşımı yapalım dedim. Başladı bana kızmaya yemek temizlik yapmayacaktin da niye evlendin bilmem ne. Ben yapmayacağım demedim yardımcı olmani istedim dedim. Beyefendi kendi işe gidip gelecek ben de çalışıp geleceğim bı de evde hizmetçilik yapacağım onu istiyor. Ben o bağırınca yine seslenmedim. Ama sonrasında ara ara hep yardım etti çok olmasa da.

Sonra ben birkaç ay sonra tekrar hamile kaldım. Mide bulantılarım çok oldu bu sefer hiç bişey yiyemedim, 5-6 kilo falan verdim ekmek su bile midemi bulandiriyordu. O yemekleri yaptı. Her gün kahvaltı için dışardan bana bişeyler alıyordu. Evde mutfağa bile giremiyordum. Dışarda yemeğe götürüyordu. Öyle de düşünceli yani. Ama bir gün yine bişey yapti. Hamileliğim 3 aylık olmuştu ama bulantılarım hâlâ devam ediyordu. Sadece meyve yiyebiliyordum o da zorla. Bir gün dolaptan soğuk meyve yedim ve boğazım şişti ama çok aciyordu yani az bı şişlik değil hatta ateşim falan da yükseldi. Enfeksiyonum vardı belli. Daha önce de çok yaşadığım için biliyordum. Ama bu sefer hamileydim ateş düşsün diye birşeyler yaptım. Bilin bakalım benim kocam ne yaptı. Benim hasta olduğumu bile bile, kendime bile kahvaltı hazirlayamadigimi, mutfağa giremedigimi bile bile, size kahvaltıya gelcez diyen eltimi geri çevirmedi ve ablasını birkaç kişiyi daha kahvaltıya çağırdı. Bulantıdan günü geçirip geceyi zor ediyorum zaten. Kendime faydam yok artı ateşim var enfeksiyonum var en önemlisi de karnimda bebegin varken hastayım yani ve evhamlı biriyim yani bebeğe bişey olacak mı korkusu sarmış beni zaten diğeri gidince korkuyorum. Ben de eşime dedim madem çağırdın sen agirla ben çok hastayım ayakta duramıyorum yaz günü tır tır titriyorum ateşten. Morali bozuldu bana küstü aradı akrabalarini hasta olduğumu soyledi gelmeyin dedi. Ben çok kırıldım. Karnimda çocuğu varken bu ne dusuncesizlik. Ben görüyorum millet hamile karısına prensesler gibi davranıyor. Bu böyle yapınca çok zoruma gitti. Daha arada bir sürü şey oldu ama son olay artık beni ona karşı tamamen soğuttu.

2 hafta önce tartıştık telefonu yere çarptı. Bana yaptığında bunu tepkisiz kalıyordum ama kızımin gözünün önünde bunu yapması beni çıldırtti çık git burdan dedim. Bana küfürler etti. Ben de ona küfürlü cevap verdim. Anne olduktan sonra panter oldum resmen kim ne derse direk cevabını veriyorum.

Kızım iyi bı özellik kazandırdı bana diye düşünüyorum içimde hiç biseyi tutmuyorum, tutamıyorum. En şiddetli tartışmalarımiz çocuğumuz dogduktan sonra oldu çünkü ona cevap vermeye başladım. Bu arada ben öyle cevap vermeyecek ya da sürekli alttan alan bı tıp de değilim ama iyi niyetimden sevgimden hep sustum ama artık hata ettiğimi anladım o günkü tartışma o kadar yükseldi ki sus dedi bana ben de susmucam dedim sus bak tamam gidicem dedi ben de git susmucam ne yapcan dedim üzerime yürüdü bileklerimi sıktı kucağımda çocuk vardı baldirimin üzerinde yavrum yüz üstü yatıyordu biz kavga ederken o bağırış ortasında düşünün üzerimde çocuk varken beni dövmeye kalktı sadece bileklerimi sıktı izin vermedim bana bişey yapmasına. 1 hafta bileklerimde morluklar vardı. Evden giderken de seninle evlendigim güne lanet olsun dedi. Sana yaptığım her şey haram olsun dedi. Ne yaptıysa artık. Sonra çıktı gitti 1 saat sonra geldi 4 gün falan konuşmadık sonra konuşmaya çalıştı çocuk için konuştum ama içim soğuk düşünün kizlar ben öğretmenim çalışıp gelip maaşımı bu adama gönderdim paramızı biriktirsin diye. O da çar cur etmedi ama yaptığı yatırımlardan hep zararlı çıktı. Yine bişey demedim. Önüne çeşit çeşit yemek yaptım koydum. Bütün ev işlerini yaptım da hiç bişey demedim. Hem eş hem ev hanımı hem öğretmen hem de anne oldum. Paramı gönderdim her ay ek dersine varana kadar ama o hakkıni haram etti. Keşke evlenmeseydim diyorum çünkü hiç uyuşmuyoruz.

Burdan tavsiye tanımadığınız ya da aklınızda soru işareti bırakan bir insanla kesinlikle evlenmeyin. Allah kaç kere gösterdi bak bu adam böyle diye ama anlamadim evlenince daha beterini gördüm. Bir şey olmadı diye çok üzülmeyin sizin için hayırlısı odur belki. Ben illa o diye kaderimle inatlastim kendi kendime ettim. Ben bu olsun diye çok istedim dışını çok begendim içini hiç dusunmedim hata ettim. Arkadaşlarıma baktığımda çok mutlular ben değilim. Çok uzun oldu hakkınızı helal edin kusura bakmayın ama içim aciyo ben bundan sonra ne yapmalıyım. Hâlâ daha şunu alalim şunu yapalım diye ikimizin parasıyla planlar yapıyor. Bu konuda ne yapmalıyım çocuğum için devam mı etmeliyim kafam çok karışık uzun oldu umarım okuyabilirsiniz
Neden bu kadar pısırıksınız adam resmen hep sizi kullanmış, maaşınızı dahi ona yollamışsınız, sınır falan hak getire resmen adama analık yapmışsınız, bir de bu berbat evliliğe çocuk getirmişsiniz, dayak yiyip boşanmayı aklınızdan bile geçirmemişsiniz, eşinizin suçu yok ki siz kendinize yapmışsınız bütün kötülüğü , bende eşimde öğretmeniz eğer sizin şu tavırlarınızın birini yapsam eşim de sizin eşiniz gibi olabilir ( sınırlar çok önemli) fakat ben sınırlarımı net çizdiğim ve emeğimi kullandirmadigim için eşim kıymetimi bilir bilmezse kaybedeceğini de bilir, siz resmen kendi elinizle hayatınızı mahvetmişsiniz ayrıca gerdek gecesi yaşananlar çok ağır tam o zaman hatta size geri döndüğünde bile direk def etmeniz lazımdı, adam zorunlu göreviniz bitince başka birini bulamayıp size dönüş yapmış orda biĺe asıl niyeti belli, acilen boşanmalısınız, maaşınıza da sahip çıkın bir zahmet ...
 
Bu öğretmen erkekller de amma berbat arkadaş, varsa yoksa para para para ... içime sıkıntı bastı.
Bu mesleği icra ettiğim için iyi biliyorum, öğretmen erkekler çok paragöz okulda da varsa yoksa para konuşurlar, hepsi maaşlı eş pesinde hatta geçen yaz bizim bir erkek öğretmen pısırık, içine kapanık kendi karakteri ile alakası olmayan bir bayan öğretmenimize evlilik teklif etti ve nişanlandılar ama o sessiz sakin öğretmenimiz birşeylerin ters gittiğini anladı ve nişanı attı şükür, adam boylu poslu kız ise baya sönüktü her anlamda, ben ilk nisanlandiklarinda bir tuhaf olmustum yan yana aralarında zerre çekim yoktu, sıradan arkadaşlar bile daha ilgiliydi, içten içe kızın kullanılacağını biliyordum, nişan bozulunca ne yalan söyleyeyim bayan öğretmenimiz adına sevindim , kadınların çok uyanık olmaları gerekiyor, Şuan da herkes maaşlı kadın avında, Allahtan eşimle evlenirken daha öğrenciydim meslegim yoktu , o da atanmamıştı birbirimizi beş kuruşsuz sevip evlendik, ilk yıllarda hep ders çalışıp atandık, yoksa ben de eşimden şüphe ederdim devir o kadar kötü ki , okuldaki bayan öğretmenlerimiz genelde hep eşleri ile sorunlu ve hep maaş kartları kocalarında 🤦‍♀️ Genel olarak öğretmen hanımlarda büyük sıkıntı var ...
 
Bu mesleği icra ettiğim için iyi biliyorum, öğretmen erkekler çok paragöz okulda da varsa yoksa para konuşurlar, hepsi maaşlı eş pesinde hatta geçen yaz bizim bir erkek öğretmen pısırık, içine kapanık kendi karakteri ile alakası olmayan bir bayan öğretmenimize evlilik teklif etti ve nişanlandılar ama o sessiz sakin öğretmenimiz birşeylerin ters gittiğini anladı ve nişanı attı şükür, adam boylu poslu kız ise baya sönüktü her anlamda, ben ilk nisanlandiklarinda bir tuhaf olmustum yan yana aralarında zerre çekim yoktu, sıradan arkadaşlar bile daha ilgiliydi, içten içe kızın kullanılacağını biliyordum, nişan bozulunca ne yalan söyleyeyim bayan öğretmenimiz adına sevindim , kadınların çok uyanık olmaları gerekiyor, Şuan da herkes maaşlı kadın avında, Allahtan eşimle evlenirken daha öğrenciydim meslegim yoktu , o da atanmamıştı birbirimizi beş kuruşsuz sevip evlendik, ilk yıllarda hep ders çalışıp atandık, yoksa ben de eşimden şüphe ederdim devir o kadar kötü ki , okuldaki bayan öğretmenlerimiz genelde hep eşleri ile sorunlu ve hep maaş kartları kocalarında 🤦‍♀️ Genel olarak öğretmen hanımlarda büyük sıkıntı var ...
Allah allah.neden özellikle öğretmenlerde böyle anlayamadım.maaş maaş dediğimiz şey de şuan 22 bin.o da en düşük memur maaşı.şu düşülen hâllere değer mi ya.kendinkendine yaşasan yine aynı standardı tutturursun.yok 3,5 bin düşük alan biroyle olsan yine arada dağlar kadar fark olmauacak yani.3 kuruş para ya.bu kadar fakir mi bizim ülke ?
 
Allah allah.neden özellikle öğretmenlerde böyle anlayamadım.
Ya valla bende şaşırıyorum aslında, kendi esim dahi para konusunda daha tutumlu oldu ben frenliyorum onu genelde , eşime kalsa gece gündüz birikim yapalım modunda , okuldaki hemcinslerinin para muhabbetinden etkileniyor, ama çok şükür ki birikimler benim elimde , girdi çıktı tüm hesaplar bende , kendim kontrol ettiğim için sorun yok ama benim maaş kartımı falan alacak olsa gözünü oyarım 😅 Bence kadinlar çok uyanık olmalı, sınır çizmeyen her kadın bir erkek tarafından kullanılır, önemli olan izin vermemek ...
 
Allah allah.neden özellikle öğretmenlerde böyle anlayamadım.maaş maaş dediğimiz şey de şuan 22 bin.o da en düşük memur maaşı.şu düşülen hâllere değer mi ya.kendinkendine yaşasan yine aynı standardı tutturursun.yok 3,5 bin düşük alan biroyle olsan yine arada dağlar kadar fark olmauacak yani.3 kuruş para ya.bu kadar fakir mi bizim ülke ?
22 bin daha yeni bu ay verildi öncesinde 12 bin di maaşlar, öğretmenler genel olarak geçinemiyorlar hele de tek çalışan asla geçinemez, Şuan da kiralar 12 binden fazla ve hickimse evlendiğinde kendisine yük olacak eşi istemiyor, erkekler bu yüzden maaşlı kadın avında, eskiden gururlu eşini çalıştırmaktan parasını yemekten ar eden erkekler kalmadı, enflasyon yükseldikçe mertlik öldü 😅
 
Yine de değmez böyle şeylere.sonuçta şeyma subaşı gibi hayatın kökten değişmeyecek.ortalama bir hayat işte.ee iki kişi olunca masraflar da çoğalacak oldukça.kazanç iyice azalacak.
yahu Şeyma Subaşı kim ortalama yudum insanı kim
ölçü mü şimdi Şeyma?
ya da burdaki kadın 14 yaşında Şeymayı idol alan yeniyetme mi?

öğretmenler genel olarak anadolunun mazbut, muhafazakar, ataerkil ailelerinin çocuklarıdır
hele ki erkek öğretmenler
ben hiç apartman çocuğu Berke, anası babası mühendis Çağan, dededen zengin şehirli Anıl Volkan filan bilmiyorum yani bizim nesilde öğretmen olan (belki bi istisna BESYO okuyan hafif p.ç tiplerden çıkabilir öylesi) --kadın öğretmenler için de durum 1 tık değişebilir, okumuş anne baba çocuğu kızlardan da öğretmen olan olur. öğretmenlik hep ideal kadın mesleği görülmüştür. ama erkek öğretmenlerin babası memursa bile maksimum polistir en fazla lise mezunudur.

öğretmenler gene bu eski nesilde (adam kadından 10 yaş büyük, benim kuşağımdan) genel olarak köy ,taşra, en en fazla küçük esnaf çocuğudur, en fazla anne babası şehirlidir yani. (yeni nesli takip edemiyorum, bir de atama durumlarına göre her dönem başka bölüme abanıyorlar, o yüzden genelleyemem mesela fizyoterapistlerden filan çok ilginç tipler çıkabiliyor, neyse)

o adamın ufkunun ne olmasını bekliyorsun isveç prensesi mi? herhalde değil işte hatun öğretmen olsun, hevesle bebe yapsın, yemeğimi de yapsın, iş görsün, fazla para harcamasın, anama da hürmet etsin, tatilde de memlekete gelsin fazla da ses çıkarmasın. bu.
 
Adam sizi hep yedekte tutmuş mantık evliliği yapmış sadece zerre değer vermiyor bu şekilde devam ederseniz 2-3 ayda bir gelen öfke patlamalarını bekleyeceksiniz korkuyla
 
Ya valla bende şaşırıyorum aslında, kendi esim dahi para konusunda daha tutumlu oldu ben frenliyorum onu genelde , eşime kalsa gece gündüz birikim yapalım modunda , okuldaki hemcinslerinin para muhabbetinden etkileniyor, ama çok şükür ki birikimler benim elimde , girdi çıktı tüm hesaplar bende , kendim kontrol ettiğim için sorun yok ama benim maaş kartımı falan alacak olsa gözünü oyarım 😅 Bence kadinlar çok uyanık olmalı, sınır çizmeyen her kadın bir erkek tarafından kullanılır, önemli olan izin vermemek ...
Erkeklerin en iyisi bile fırsat buldu mu istismar ediyor.erkek cinsi genel olarak iyi bir cins değil.baştan bunu kabul.ederek başlamak gerek.
 
Siz bu adamın saygılı, sevgili, güler yüzlü,nahif olduğuna nerden ne zaman kanaat getirdiniz ki? Tanımıyormuşsunuz doğru düzgün. Uzun zamandır tanıyor olmak başka bir şeyler paylaşmak başka. Apar topar evlenmişsiniz. Doğru düzgün sevgili bile olmamışsınız. O ataması yapılmış ailesinin onayladığı bir öğretmensiniz diye evlenmek istemiş sizinle siz de o yakışıklı diye. İki tarafta aslında evlenmek için evlenmiş

2 aydır evliyken kocanızın 3 kere öfke patlamasına şahit olmuşsunuz ama bebek yapıyorsunuz. Mantıklı mı sizce bu? Üstüne bir kez daha hamile kalmışsınız.

Adam size şiddet uyguluyor, çocuğum için konuştum diyorsunuz. Çok iyi bir örnek olmuşsunuz gerçekten çocuğunuza tebrik ederim. Keşke evlenmeseydim diye düşündüğünüz biriyle evliliğinizi sürdürme motivasyonunuzu gerçekten anlamadım. Bu zamana kadar kusura bakmayın ama aklınızı kullanmamışsınız. Her şeye tamam demiş susmuşsunuz. Artık silkelenip kendinize gelin. Öğretmen kadınsınız, gençsiniz ve bir kız çocuğu annesisiniz. Asıl çocuğunuz için bu adamdan boşanmanız lazım.
 
Çocuğunuzun ne suçu günahı var da böyle ortamda yaşıyor? Siz mutsuzsunuz kızınız da mı mutsuz olsun? Annenizin yaşadıklarını gayet iyi bildiğiniz halde siz de aynılarına ses çıkarmamışsınız. Kızınızı da aynı şeye maruz bırakıyorsunuz. Israrla adamdan hamile kalmaya çalışmışsınız başarmışsınız. Annem çekti, ben çekiyorum, kızım da çeksin kafasındasınız aynen devam.

Adam sizinle memur olduğunuz için evlenmiş. Mecburi görev süreniz başlayınca tüymüş, bitmeye yakın çıkıvermiş ortaya. Ben de boşanma ihtimali görmedim. Sizi zorla kölesi yapmamış, gönüllü köle olmuşsunuz. Maaşımı verdim bizim için biriktirsin diye ne demek? Sizin kafanız çalışmıyor mu, kendiniz birikim yapamıyor musunuz? Yatırım yaptı hep battı yazdınız, emin misiniz battığına? Bir yerde gizlenmiş olmasın o "yatırım" lar?

Çocuğum için devam etmeli miyim diye soran insan halinden o kadar da şikayetçi değildir. Çocuğun gözünün önünde bile değil bizzat çocuk kucağınızdayken girişmiş adam size. Hala ortak paramızla plan yapıyor yazıyorsunuz pes. Bari gidip bir çocuk daha yapmayın.

Devlet memuru, garanti maaşı geliri hakları olan kadın da kalkıp ne yapayım demesin ya. Çıkın şu çocukların arkasından. Dayağı yiyen her türlü şiddet görüp aman kocam diyen kadınların çocukları alınsın ellerinden. Hangisinin ruh sağlığı daha önemli, çocuğun mu kocanın mı? Kadınlar nasıl tiksinmiyor böyle adamlardan ben asla anlayamıyorum.
Birazdan size yazacağım bende ne yapacağımı bilmiyorum şuan kızımla ilgileniyorum yazacağım size
 
Aslında cevapları tahmin edebiliyorum ama yine de size danışmak istiyorum. Biz eşimle 3 yıl önce evlendik. Çok ani bir kararla oldu. İkimiz de öğretmeniz. Eşim benden 9 yaş büyük. ( Niye böyle bir şey yaptığımı bilmiyorum ama neyse). Geçmişte bir kaç kere de görüşmüştük ama olmamıştı. Onu dış görünüş olarak begeniyordum ama bana yazmadığı, ilişki düzeyine gelemedigimiz için tanımıyordum. Ailelerimiz birbirini tanıyordu. Ona, ailesi beni önerdikleri için face den eklemişti ben üniversitede okurken. Ama hiç konusmamistik sonra mevlid gibi bir ortamda birbirimizi görme imkanımız oldu. İstediği için o gün numaramı vermiştim. Sonra o bana yazdı o günün akşamı. Müsait olduğunda görüşelim diye. Tamam dedim ama ailemin yaninda kaldığım için evden çıkmam çok zordu ve biraz da özgüvensizligimden hep çekinik kaldım. Bana ayda 1 kere falan nasılsın, napiyosun,evden çıkamaz mısın, ne zaman görüşeceğiz falan yazıyordu. Ben de hep bı bahaneyle geçiştiriyordum. Asıl problem özgüvendi. O zamanlar mezun olmuştum tekrardan sınava hazirlaniyordum.

O yıl kpss yi kazandım ve doğuda bir ile atandım. Biz bu süreçte 1 kez görüştük ve buluşmada nerdeyse hiç konuşmadık öyle oturduk karşılıklı. Eve geldiğimde de yazmadı zaten benim aşırı moralim bozulmuştu. Bir de sınava hazirlandigim için motivasyonum düştü sürekli bu durum aklıma geliyordu. O zamanlar dış görüntüme çok takintiliydim. Kendimi çirkin hissediyordum. Aradan 8 sene geçti ve su an baktığımda o fotoğraflarima gayet de güzelmisim ama işte o zaman öyle hissediyordum. Bir de o zamanlar hayattan sıkılan, sürekli morali bozuk, modu düşük bir insandım. O yüzden hayatımda olan en küçük bir sorun bana dağ gibi görünürdü. O psikolojiyle sınavı nasıl kazandım inanın bilmiyorum. Ama oradan gitmek istiyordum bu olay çok moralimi bozuyordu. Ne face den ne telefondan silmemisti beni.Fotoğraf paylaştığımda hep beğendi.

Atandıktan 5 ay sonra bana yazdı yanıma gelmek istediğini, benimle konuşmak istediğini söyledi. Ama bana güzel kelimeler kullanıyor ben tabi havalara uçuyorum. Bana canım falan diyor düşünün yani benim için olağanüstü bişey.

Geldi 3 gün kaldı ama ne siz sorun ne ben söyleyeyim ev arkadaşım da vardı o bile farketti ondaki soğukluğu. Evimizde kaldı ama sohbet etmiyor. Çok güler yüzlü, iyimser bir insan ama aramızdaki bir şeyde sıkıntı var. Ben bunu kendimce şöyle yorumladım. Ben orada 6 sene kalacaktım ve kendisi orayı gördükten sonra şehri beğenmedi. Sınır ilçedeydim. O bunu göze alamadı ve bana güzel kelimeler eden insan yanıma gelen insan put gibi suspus oldu. Onu gezdirdigim zaman çok kötü burası falan demişti hiç bişey demedim ama üzülmüştüm çünkü 6 yıl orada kalacaktım. Kendisi istemiyorsa bile beni düşünüp böyle söylememesi lazımdı ama ben anladım tabi olmayacagini beni yine hayal kırıklığına uğrattı. Hiç konuşmadı aramızdaki ilişkiyi. Ben o evdeyken bile odama kapanıp ona farkettirmeden çok ağladım ev arkadaşım falan zor sakinlestirdi beni o gidene kadar ağladım. Çünkü sinir bozucu bir iletişimsizlik vardı aramızda.

Gittikten sonra eve vardığında o gün akşam aradı beni. Özrü kabahatinden büyük bir konuşma yaptı. Geldiği için hiç pişman değilmiş falan filan. Bu lafı etti. Ben mi cagirdim sanki onu oraya zorla beni yerle bir etsin diye mi. Yine hayal kırıklığına uğratan diye mi cagirdim. Ben ağzıma geleni söyledim artık. Söylediğim şeyler çok doğruydu ve yaptığı hatayı biliyordu ama beni sucluyordu hâlâ. Sonra ikimiz de çok yükselerek telefonları kapattık o beni face den sildi sonra 3 yıl hiç konuşmadık.

Numaramı silmemis bu süreçte. Bana tekrar yazdiginda anladım. 3 yıl sonra bir gün bana yazdı nasılsın diye ben de iyiyim hayırdır dedim. O da telefonda arayıp konuşmak istediğini söyledi ben de daha önce konuştuğumuzu ve konuşacak bir şeyimizin olmadığını söyledim. Ama ısrar etti açtım telefonu ve sanırım 6 saat kadar konuşmuşuz. Ben bı taraftan mutluyum tabi. Ama ordaki görevimin 4 yıla düştüğünü öğrendiği için bana yazdığını düşünüyordum ve o sene 4. senemdi. Bunu da ona söyledim alakası yok falan filan ben inanır miyim içimden hiç inanmadım ama Yapayalnız evimde oturmuş yalnızlıktan canımın yemek yemek bile istemediği soframda o sırada onun mesajını görmek beni aslında çok mutlu etti çünkü ona zaafım vardı.

O gün öyle konuştuk ertesi gün yazdı sonra aradı biz böyle yaz tatiline kadar konuştuk Mayıs ayının son günleriydi yaz tatiline de az kalmıştı. Memlekete geldiğinde görüşelim dedi beni yine bir stres aldı. Yine bir şeyler ters gidecek korkusu her gün beni mafetti.

Neyse memlekete geldim ertesi günü görüştük. Cok sıcakkanlıydı sanki o soğuk insandan eser yoktu. Çok güler yüzlü, çok iyiydi. Ben bi mutlu oldum. O an herşeyin iyi olacağını hissettim. Oyle de oldu. O gün bana bir anda evlenme teklifi etti. Kendi de şaşırdı bı an ama istiyordu belliydi. Çok heyecanlandı ve bir anda soyleyiverdi ben şok. Hiç beklemiyordum nasıl dedim kaldım. O da ben ciddiyim dedi. Ben de evet dedim. Sonra ailelerimize söyledik ertesi hafta istemeye geldiler. Sonraki bir ayda da her gün görüşüp dugun için hazırlıklarımızı yapmaya başladık. İnanmayacaksınız ama toplamda konuşmaya başlama zamaniyla birlikte 2 ayda evlendik. Tayin durumlarindan dolayı da acele oldu bu durum ben orda o burda. Evlenme aşamasında falan çok sevgi dolu çok ictendi.

Neyse düğünümüz oldu evlendik. Bu kısım biraz özel olacak ama karşıdan bakıp objektif yorum yapabilecek olan sizlerle paylaşmak istiyorum. Evlendigimiz gece ben ilk defa bir şey yaşayacaktim ve o gece çok özeldi bilirsiniz kizlar kolay bir şey de değil bircogumuz için. Erkeğin tavrı çok önemli. Çok yorulmuştum zaten düğün sıcakta çok yorucu. Ben arabada giderken çok yorulduk uyuyalım dedim tamam dedi. Eve geldik o duş aldı sonra ben aldım. Beni bekliyormuş. Ben de peki dedim artık ne yapayım. 1 dakikalık bir öpüşmeden sonra olaya geçmeye çalıştı ama ben gergindim hâlâ ve zorladı olmadı ben çığlık attım canım yandı. Kendini kasma dedi ama elimde değildi tekrar denedi olmadı. Sonra elindeki havluyu yere çarptı basliyim böyle gerdegine dedi. Sonra yattı. Ben şok geçirdim o saygılı, sevgili, güler yüzlü,naif insanın o tavrı karsisinda nutkum tutuldu, hiç beklemiyordum. Ben sabaha kadar titredim bana titreme diye bağırdı ben hiç konusmadim. Öyle sabah oldu.

Tuvalete gittigimde 1 damla kan geldi peceteye. Onun yüzü sirke satıyordu benimle çok kaba konuşuyordu. Gündüz öğleden sonra o yatak odasına uyumaya geçti ben korkuyorum ama bu tavrın hemen bitmesi için ben de gittim yanına sonra yine ben gelince olay başladı. Birkaç denemeden sonra oldu. Ben hıçkırarak ağlamışım olurken acidan.

Sonra yine o iyi insan oldu. Ben uyurken kucağına alıp seyreden, tatlı dilli, sevgi dolu, düşünceli biri oldu yine. Yaz tatilimiz daha devam ediyordu. O çalışıyordu görevinden dolayı ben evde yemek, temizlik işleriyle ev hanımı moduna baglamistim. Onun da çok hoşuna gidiyordu bu durum eve her gün mutlu geliyordu yemek yaparken arkamdan sarılıyordu güzel şeyler söylüyordu bana.

Bir gün koltukta ikimiz de uzaniyorduk tv izliyorduk. Telefondan bir şey gosterecektim galeriden bir fotoğraf aradım 30 saniye falandır en fazla arama sürem. O sırada elimden telefonu bir hışımla çekerek ver şu a.... kodumun telefonunu dedi. Ben yine şok. Her şey çok güzel hayatımız yolunda aramizda sorun yokken bana bunu dedi ikinci öfke kontrolsüzlüğüydü. Ben yine bişey demedim. Gözlerim doldu biraz göstermemeye çalıştım. Hatasını anladı çünkü durup dururken bana böyle davrandı sarıldı falan ben hiç bişey demedim

Aradan 2 ay geçti benim tayinim oldu ve eşyalarımızı almaya doğuya yola çıktık. Navigasyondan bana şurayı buluver dedi ben buldum ama bilirsiniz bazen yanlış gösterebiliyor. Yanlış oldu sonra tekrardan bakayım diye elime aldım yine sinirlendi ve yine o aynı küfürle elimden telefonu çekip aldı. Ben hiç kipirdamadim. Ama çok ağladım elim öyle kalmış iki saat ağladım. O esnada seninle uzun yola çıkanda kabahat bilmem ne bir sürü laf etti. Hâlâ beni suçlu görüyordu. Hâlbuki yine büyütülecek bir şey değildi kaldı ki bunu ne olursa olsun bana yapmaya hakkı yoktu. Daha 2 aylık evliyiz düşünün 3 kere bu öfke patlamalarına şahit oldum. Bu zamanlar dışında gayet iyiydi yine hiç bir sıkıntı yoktu. Ara ara böyle seyler yaşadık. Annem, babamdan çok şiddet gördüğü için ben de o anlara şahit olduğumdan böyle durumlarda kitlenip kalıyorum tepki veremiyorum.

Doğudan esyalarimi getirdik yeni evimize esya aldık yerleştik falan bu zamanlarda da artık korunmayı bıraktık bebek yapalım demistik ben gerekli kontrolleri olmuştuk hiç bir problem yoktu ama bebeğimiz olmuyordu doktorlar 1 yıl deneyin diyorlardı ama esimin kontrol olması gerektiğini soylemiyorlardi halbuki sorun esimdeymis ben önerdim bı sperm testi yaptır diye öyle her şey ortaya çıktı. Çok az bir sperm var ve döllenmeyi gerçekleştirecek olan hızlı sperm hiç yoktu. Morali çok bozuldu. Ben hiç bozuntuya vermedim bol bol moral verdim ve araştırma yaptım. Arastirmalarim sonucunda da çok iyi bir sperm sayı ve hızına ulaştık 3 ay kürler karışımlar hazırladım 4. ay hamile kaldım zaten. O bebeğimi 3 aylıkken anomali sebebiyle kaybettim. Moralim çok bozulmustu.

Bebeğimi kaybettikten 2 gün sonra eşimle kavga ettik. Konu nasıl açıldı bilmiyorum. Ev işi konusuydu. Ben dedim ki pandemi nedeniyle evdeydim bu yüzden sen işteyken ben evde işleri halledebiliyordum ama ben de artık okulda ise başlayacağım ve yorulacagim görev paylaşımı yapalım dedim. Başladı bana kızmaya yemek temizlik yapmayacaktin da niye evlendin bilmem ne. Ben yapmayacağım demedim yardımcı olmani istedim dedim. Beyefendi kendi işe gidip gelecek ben de çalışıp geleceğim bı de evde hizmetçilik yapacağım onu istiyor. Ben o bağırınca yine seslenmedim. Ama sonrasında ara ara hep yardım etti çok olmasa da.

Sonra ben birkaç ay sonra tekrar hamile kaldım. Mide bulantılarım çok oldu bu sefer hiç bişey yiyemedim, 5-6 kilo falan verdim ekmek su bile midemi bulandiriyordu. O yemekleri yaptı. Her gün kahvaltı için dışardan bana bişeyler alıyordu. Evde mutfağa bile giremiyordum. Dışarda yemeğe götürüyordu. Öyle de düşünceli yani. Ama bir gün yine bişey yapti. Hamileliğim 3 aylık olmuştu ama bulantılarım hâlâ devam ediyordu. Sadece meyve yiyebiliyordum o da zorla. Bir gün dolaptan soğuk meyve yedim ve boğazım şişti ama çok aciyordu yani az bı şişlik değil hatta ateşim falan da yükseldi. Enfeksiyonum vardı belli. Daha önce de çok yaşadığım için biliyordum. Ama bu sefer hamileydim ateş düşsün diye birşeyler yaptım. Bilin bakalım benim kocam ne yaptı. Benim hasta olduğumu bile bile, kendime bile kahvaltı hazirlayamadigimi, mutfağa giremedigimi bile bile, size kahvaltıya gelcez diyen eltimi geri çevirmedi ve ablasını birkaç kişiyi daha kahvaltıya çağırdı. Bulantıdan günü geçirip geceyi zor ediyorum zaten. Kendime faydam yok artı ateşim var enfeksiyonum var en önemlisi de karnimda bebegin varken hastayım yani ve evhamlı biriyim yani bebeğe bişey olacak mı korkusu sarmış beni zaten diğeri gidince korkuyorum. Ben de eşime dedim madem çağırdın sen agirla ben çok hastayım ayakta duramıyorum yaz günü tır tır titriyorum ateşten. Morali bozuldu bana küstü aradı akrabalarini hasta olduğumu soyledi gelmeyin dedi. Ben çok kırıldım. Karnimda çocuğu varken bu ne dusuncesizlik. Ben görüyorum millet hamile karısına prensesler gibi davranıyor. Bu böyle yapınca çok zoruma gitti. Daha arada bir sürü şey oldu ama son olay artık beni ona karşı tamamen soğuttu.

2 hafta önce tartıştık telefonu yere çarptı. Bana yaptığında bunu tepkisiz kalıyordum ama kızımin gözünün önünde bunu yapması beni çıldırtti çık git burdan dedim. Bana küfürler etti. Ben de ona küfürlü cevap verdim. Anne olduktan sonra panter oldum resmen kim ne derse direk cevabını veriyorum.

Kızım iyi bı özellik kazandırdı bana diye düşünüyorum içimde hiç biseyi tutmuyorum, tutamıyorum. En şiddetli tartışmalarımiz çocuğumuz dogduktan sonra oldu çünkü ona cevap vermeye başladım. Bu arada ben öyle cevap vermeyecek ya da sürekli alttan alan bı tıp de değilim ama iyi niyetimden sevgimden hep sustum ama artık hata ettiğimi anladım o günkü tartışma o kadar yükseldi ki sus dedi bana ben de susmucam dedim sus bak tamam gidicem dedi ben de git susmucam ne yapcan dedim üzerime yürüdü bileklerimi sıktı kucağımda çocuk vardı baldirimin üzerinde yavrum yüz üstü yatıyordu biz kavga ederken o bağırış ortasında düşünün üzerimde çocuk varken beni dövmeye kalktı sadece bileklerimi sıktı izin vermedim bana bişey yapmasına. 1 hafta bileklerimde morluklar vardı. Evden giderken de seninle evlendigim güne lanet olsun dedi. Sana yaptığım her şey haram olsun dedi. Ne yaptıysa artık. Sonra çıktı gitti 1 saat sonra geldi 4 gün falan konuşmadık sonra konuşmaya çalıştı çocuk için konuştum ama içim soğuk düşünün kizlar ben öğretmenim çalışıp gelip maaşımı bu adama gönderdim paramızı biriktirsin diye. O da çar cur etmedi ama yaptığı yatırımlardan hep zararlı çıktı. Yine bişey demedim. Önüne çeşit çeşit yemek yaptım koydum. Bütün ev işlerini yaptım da hiç bişey demedim. Hem eş hem ev hanımı hem öğretmen hem de anne oldum. Paramı gönderdim her ay ek dersine varana kadar ama o hakkıni haram etti. Keşke evlenmeseydim diyorum çünkü hiç uyuşmuyoruz.

Burdan tavsiye tanımadığınız ya da aklınızda soru işareti bırakan bir insanla kesinlikle evlenmeyin. Allah kaç kere gösterdi bak bu adam böyle diye ama anlamadim evlenince daha beterini gördüm. Bir şey olmadı diye çok üzülmeyin sizin için hayırlısı odur belki. Ben illa o diye kaderimle inatlastim kendi kendime ettim. Ben bu olsun diye çok istedim dışını çok begendim içini hiç dusunmedim hata ettim. Arkadaşlarıma baktığımda çok mutlular ben değilim. Çok uzun oldu hakkınızı helal edin kusura bakmayın ama içim aciyo ben bundan sonra ne yapmalıyım. Hâlâ daha şunu alalim şunu yapalım diye ikimizin parasıyla planlar yapıyor. Bu konuda ne yapmalıyım çocuğum için devam mı etmeliyim kafam çok karışık uzun oldu umarım okuyabilirsiniz
Herkesin hikayesinde niye kendime benzettiğim bir yön çıkıyor bilmiyorum. Umarım boşanıyorsundur. Evladının gözünün önünde şiddet görmek ne demek bunu çok iyi biliyorum. Düzelmez asla. Umarım kurtulursun
 
ya o değil de o ilk geceyi hiç konuşmadınız mı gerçekten?
bir kadın kendisine böyle bir şey yaşatan adamla bunu nasıl hesaplaşmaz? özellikle de ilk ilişkisi olan bir kadın. yani hani ev arkdaşlarımızla, samimi arkdaşlarımızla da güzel güzel geçinip mutlu mesut yaşayabiliyoruz değil mi? eşimiz/sevgilimiz olan insanın farkı o ya hani...güzel bir cinsel hayatım yoksa ben ne anladım o ilişkiden?
Aynı soruyu ben de kendime hep soruyorum. Güzel bir cinsel hayatım yoksa ne anladım ben bu ilişkiden? Adam daha ilk gece bana karşı düzgün değilse resmen istismar ediyorsa ne faydası olur o adamın.
İlk geceyi sürekli hatırlatıyorum. Öyle davranmanin ne gereği vardı sonuçta oldu diyorum. Susuyor haksız çünkü ne desin. Benim en güzel zamanlarimin katili oldu kendisi en mutlu olduğum zamanlarda en şiddetli kavgalarimizi yaptık. Ama o geceki travma çok baskaydi ben boyle bir insanı haketmedim diyorum o geceyi düşündükçe. Çok kızıyorum kendime. Geçmişi unutamıyorum. Mutlu olduğum her an orda sinsice beni üzmek için bekliyor geçmiş.
Duygularıma tercüman bu cümleler :KK43:
Çocuk biraz büyüyünce de yollari ayırmayı düşünüyorum.
Büyümesini beklediğin her gün çocuğunun da travma yaşadığı anların sayısı artacak. Ailen varsa yanlarına dön.
ne gibi mesela
kucağınızdayken bu sefer o da zarar görsün diye mi
büyüdükçe ona da aynı tavrı göstersin diye mi
burdaki motivasyon ne
Hah işte tam da boşanma motivasyonu böyle olmalı. Kendinizi böyle ikna edin. Yine çocuğum kucağımda zarar görsün o fiziksel ve psikolojik benim gibi yıpransın mı diyin. Panter olmayın. Anne aslan olun. Bırakın geldiği yere gitsin bu adamdan bir yol olmaz.
 
B Brrck Canım üzerinden birkaç hafta geçmiş bu başlığın, okur musun bilmem ama gecenin bu vakti önüme denk geldiği için ben de birkaç bir şey söylemek istedim. Herkesin aksine ben KK platformunun özellikle aile ilişkileri konusunda danışılacak bir yer olmadığını düşünüyorum. Burada gerçekten insani ve yargılamadan yorum yapabilen kadın sayısı çok az. Okuduğum bazı yorumlardaki kadınların kendi hayat kavgasını senin yaşadıkların üzerinden verdiğini düşündüm hatta. O yüzden bence öncelikle kendi kendini yargılamaktan ve başkalarının seni yargılamasına müsaade etmekten uzak dur. Eğitimli insanlar hata yapmaz diye bir kural olsaydı bu jenerasyonda biten evlilik de bir o kadar az olurdu. Kendini hiçbir şey için suçlama bazı şeyler yaşanması gerektiği için yaşanmıştır ve herkesin hayatında yaşanması gerektiği için yaşanan hataları mutlaka vardır.
Geçenlerde bir yerde okumuştum “Doğmayı biz seçmiyoruz ama yeniden doğmak bizim elimizde.” Kendi yeniden doğuş hikayeni kendin bulmalısın. Bu süreçte de sadece profesyonel yardım almayı dene derim ne eş dost ne akraba… Bilakis yangına körükle gidenler kadar seni bazı tercihlere zorlayanlar da olacaktır. Kendini dinlemeye ve daha sağlıklı düşünmeye başladığında kendin ve evladın için en doğru hikayeyi yazmaya başlayacağından eminim…
Her şey gönlünce olsun 🌸
 
Memurlukla ne ilgisi var ki olayın.herkes bu düşüncelerde değil ki.denk gelen de bu arkadaşa denk gelmiş.siz de öyle bir anlatmışsınız ki sanki memur kadınlara maaşları için çökmeye çalışan erkek çeteleri var.kim fellik fellik öğretmen kadin falan arıyor?
Oyle degil mi
 
X