Selam hanımlar, yeni bir "Gangsta'nın bitmeyen dertleri" köşesine daha hoş geldiniz.
Gerçi bu dert, bilindik dertlerimin harmanı gibi bir şey oldu, yeniden ayyuka çıktı.
Bu kez elimden geldiğince kısa keseceğim gözlerinizin hatırı için.
Günlerdir pişkinlik-gurur çizgisi üzerinde yürüyorum ve gurur tarafı daha ağır çekiyor.
Ancak küçük bir yanım da "Vur pişkinliğe, 2 saat değil mi; sen işini gör yine bas git" diyor.
Şöyle özetleyeyim:
Annemle tartıştık (yine), ona "Çocukla ilgili hiçbir lafını duymak da istemiyorum yardımını da istemiyorum bundan sonra" dedim. Bir diğer yandan resim kursu açıldı ve elbette full time çocuğun başında olduğum için gidemiyorum. :/
Bakıcı seçeneğini eliyorum mecbur, bir önceki konuma bakabilirsiniz sebebi hususunda.
Annemin nasıl bir karakter olduğunu az buçuk anlamak ve verdiği söz için bir diğer konuma bakabilirsiniz.
Resim konusunda nasıl hevesli ve hayalperest olduğum konusu da vardı bir yerlerde, ona da bakabilirsiniz.
Ne diyeyim... Böyle kaldım.
Annemle tartışmamı açayım:
Sürekli çocuk üzerine direktif veriyor.
Yok pencere açma hasta olacak çocuk, üşütürsün.
Yok o çorabı çıkarma, ayağından girer soğuk, çocuk hep yere basıyor sen bilmezsin anlamazsın üşür.
Yok onu çıkarma, hava soğuk, ben üşüyorum çocuk üşür.
Onu öyle yapma, yok çocuk şöyle olur böyle olur vırt zırt...
1-2 gün emanet ettim çocuğu, geri döndüm çocuk nezle. Biz hastalandırdı olduk, güya biz pencere açmışız da gitmeden önce, ondan olmuş. Bu çocuk benim elimde bir kere hasta olmadı, kendisi kat kat giydirip terletip sıkıyor, orasına burasına bez sokuyor terledikçe. Ya hareket halinde çocuk, sen oturuyorsun ve menopozlu kadınsın yani, "Üşümez" diyorum anlatamıyorum. Arkamı döndüğüm an üzerine yelek, ceket bir şey daha giydirir.
Yine bir zaman, uyutuyorum çocuğu, baya zorluyor uyumayacağım diye.
Hamakta sallanıyor, bir şeyler yedirdim güç bela, sonunda uyudu, 1 saat filan uğraştım.
Sonra annem geldi, elinde ceket sallıyor.
Tam dalmadan giydir çocuğa bunu üstü açılır üşür diyor. (Kadın üşümeye takık)
"Anne" dedim, "Ben ayarlarım onu, çocuk uyuyor bak uyanacak; git. Yatağına alırken üzerini ayarlıyorum ben" diyorum sessizce. Kadın hala gürül gürül "Yatağa alınca giydirirsen uyanır, giydiriver şimdi sallanırken" diyor.
Anne şimdi sıcak, terleyecek komple üzerini değiştirmek zorunda kalacağım o zaman temelli uyanır, ses etme hadi git" diyorum yine, "Giydirmeden yatırma, zaten hasta ettiniz; ben karışmıyorum!" dedi ve çocuk uyandı.
Sinirlendim, "Uyandırdın, giydir ceketini de al uyut şimdi, ne yaparsan yap!" dedim, yerimden kalkarken daha ceketi fırlattı bana doğru "Kusura bakma uyutamam, senin çocuğun, bak çocuğuna" filan dedi. "Senin sesine uyanmıştır, benim sesim varmıyor ki oraya" dedi bir de üzerine. Ondan sonra ben de işte baştaki lafı söyledim.
Böyle bir tartışma.
Biliyor, kurs başlayınca el mahkum çocuğu tıpış tıpış getirmek zorunda kalacağımı, haksız olduğu halde alttan almak, tükürdüğümü yalamak durumuyla yüzleşeceğimi ve bekliyor. Ses seda yok, kaç gündür konuşmuyoruz ve "Nasıl olsa bana mecbur" havasında olduğundan %99.9 eminim. Bir yandan kendime "Kafadan 3 seneyi sil Gangsta, çocuğunu bir saat bile bırakma. Resim bir yere mi kaçıyor; olur illa bir gün. Boşver. Kimsenin üzerinde söz hakkı olmasın, annenin bile! Gururlu ol bu konuda!" diyorum. Diğer yandan "Ya bırak işte bakıyor, iki lafını duymayıver, bazı hallerini görmeyiver, sen işine bak, çocuk da büyüsün, sen de kursuna git. 2 saat değil mi zaten, ruhen buna ihtiyacın var, salla ve götür bırak çocuğu vur pişkinliğe" diyorum.
Diyorum da... Yok. Gurur ağır basıyor.
Ofh...
Uzun oldu yine kızlar kusura bakmayın. :/
Kendi içimde öyle sorular, sorunlar...
Kurs başladı, çocuk gibi gidip renkli kalemlik bile almıştım ya.
Hepsi yine evde çekmece doldurdu öylece...
Neyse.
3 seneyi daha sileyim ben en iyisi. Değil mi?