- Konu Sahibi cimcime eses
- #1
Evet eşim tam 1 yıl önce ihraç oldu.
Tam tayinimiz çıktı diye sevinirken o lanet darbe ve eşimin ihraç haberi geldi.
Yıllarca doğudaydık, oğlumun rahatsızlığı sebebiyle nemli bir bölgeye tayin istemiştik.
2015 eylülde oğlum ciddi bir cilt rahatsızlığı geçirdi, şehir şehir dolaştık. Maddi ve manevi bir yığın kayıp yaşadık. En sonunda İstanbul'dan Adana'ya sevk ettiler fakat bizim dayanacak güzümüz kalmamıştı ve gitmedik. Atopik (bilinmeyen) deri hastalığı teşhisi konuldu. Mümkün mertebe nemli bölgede yaşayın dediler. Heyet raporu çıkardık fakat tayin vermediler. Biz de haziran tayinini beklemek üzere eşyaları toplayıp eşime bir odayı bırakıp İstanbul'a anneme gittik. Haziranda eşim geldi fakat tayinler açılmadı. 11 temmuz gibi açıldı ve tercihlerimizi yaptık. Biran önce açıklansın diye dua ediyorduk ki o lanet gece yaşandı. Sabaha kadar dua ettik kuran okuduk. Darbeden 2 gün sonra tercihler açıklandı fakat biz yaşadığımız olayın şokuyla sevinemedik bile. İzinler iptal diye eşimi apar topar geriye çağırdılar. Oysaki evimizi tutacaktık eşim sonra gidecekti. Maddi anlamda sıkışık olduğumuz için uçakla gidemeyip 26 saat otobüsle geri dönmek durumunda kaldı. (çok ta önemli değil aslında) Bekledik fakat tayin işlemlerini başlatmadılar. Biz de çok yorulduk ve eşime moral vermek için çocuklarımla toplu eve geri dönmek zorunda kaldık. Eşyaların az bir kısmını tekrar kutulardan çıkardık ve beklemeye koyulduk. Aradan 2 hafta geçtikten sonra tayin kağıdı müjdesi beklerken eşimin açığa alındığını öğrendik. Sebep sunulmamış. Dilekçe de sadece işten uzaklaştırılmasına gibi birşey yazıyordu. Umudumuz yine tükenmedi çünkü bir suçumuz yoktu. İade olacaktı ve yeni şehrimize gidecektik. Yıllarca doğu sıkıntısını bir anda herşey bitsin diye çekmemiştik. Etrafımızdakiler doğuyu duyunca yüzünü ekşitirken biz yanan tırların arasından adrenalin olsun diye geçmemiştik. Tek hedefimiz doğu-batı ayrımı yapmaksızın ülkemize hizmet etmekti. Eşim kağıt kullansa 1 top geri bırakır, 1 kullandığı 2 belkide 3 tonerin yenisini alırdı. 16 polis şehit olduğunda beraber oturup ağladık. Taziye evinde onlarla beraber gözyaşı döktük. Bir önceki yıl şehit polislerimize ağladık bir sonraki yıl üzerimize atılan yaftaya. Doğu bize yaramadı belki ama bir gün bile gittiğime pişman olmadım. Yine eşime git deseler ardıma bakmadan eşimin yanında olurum. Lanet darbe gecesinin şokunu atlamamışken bir de ihraç gecesi yaşadık. O gece sabah olmadı. Hoş! bize 15 temmuzdan sonra sabahlar olmadı ya neyse...
Eşyalarımız zaten topluydu. Bizde bir depoya atıp anne evinin yolunu tekrar tuttuk. Çocuklar her gün yeni evimize gidelim diye ağlıyorlardı fakat bir evimizin bile olmamasının açıklamasını yapmak çok zordu. Yıllarca ev hanımıydım ama şimdi çalışma sırası bendeydi. Hemen işe girdim, tabi eşimin durumunu söyleyince birçok yerden geri çevrildim. Neyse ki kurumsal bir firmada iş buldum. Oradaki arkadaşlarımın desteğini hayat boyu unutamam. Her şey maddiyat değil, para isteriz korkusu ile bizden kaçan akrabalarıma inat, destek olan dostlarımın olması çok güzel bir duygu. Eşim her yere başvurdu fakat kapılar hep yüzümüze kapandı. Aylar sonra başka bir şehirde iş buldu, Allah denk getirdi ve ben de aynı şehirde iş buldum. Diğer işimden de memnundum fakat artık yuvamı kurma zamanı gelmişti çünkü çocuklarımın sabrı kalmamıştı. Yaklaşık 6 aydır bulunduğumuz şehirdeyiz ve kırk yabancının akrabaya nazaran kat kat iyi olduğunu görmek çok üzücü. Çok şükür Rabbim aç ve açıkta koymadı. Yavaş yavaş kendimizi toparlıyoruz. Bu yazıyı eminim bir çok kişi eleştirecek. Bunu göze alarak yazdım zaten. Eşimin işsiz kalmasına zerre üzülmüyorum ama vatan haini yaftası beni yaşlandırdı. İkimizin de saçları beyazladı. Biz hiçbir zaman vatan haini olmadık ve olmayacağız Allah'ın izniyle. Evimize oyuncak silah dahi almış insanlar değiliz. Gördüm ki insanın başına her şey gelebiliyormuş. Doğuda da olsam vatanım adına yanlış bir şey gördüysem şiddetle uyarırdım insanları. Yine olsa yine yaparım. Çocuklarımı vatan sevdalısı yetiştireceğim inşaAllah, bu başımıza gelen her neyse eminim bir gün düzelecektir. Fakat ben ülkeme küsmeyeceğim. Darbeyi yapan lanet insanlar çeksin cezasını sonuna kadar destekçiyim. Ben eşim adına da kendi adıma da bu suçlamaları kabul etmiyorum. Sevdalıyım vatanıma...
Tam tayinimiz çıktı diye sevinirken o lanet darbe ve eşimin ihraç haberi geldi.
Yıllarca doğudaydık, oğlumun rahatsızlığı sebebiyle nemli bir bölgeye tayin istemiştik.
2015 eylülde oğlum ciddi bir cilt rahatsızlığı geçirdi, şehir şehir dolaştık. Maddi ve manevi bir yığın kayıp yaşadık. En sonunda İstanbul'dan Adana'ya sevk ettiler fakat bizim dayanacak güzümüz kalmamıştı ve gitmedik. Atopik (bilinmeyen) deri hastalığı teşhisi konuldu. Mümkün mertebe nemli bölgede yaşayın dediler. Heyet raporu çıkardık fakat tayin vermediler. Biz de haziran tayinini beklemek üzere eşyaları toplayıp eşime bir odayı bırakıp İstanbul'a anneme gittik. Haziranda eşim geldi fakat tayinler açılmadı. 11 temmuz gibi açıldı ve tercihlerimizi yaptık. Biran önce açıklansın diye dua ediyorduk ki o lanet gece yaşandı. Sabaha kadar dua ettik kuran okuduk. Darbeden 2 gün sonra tercihler açıklandı fakat biz yaşadığımız olayın şokuyla sevinemedik bile. İzinler iptal diye eşimi apar topar geriye çağırdılar. Oysaki evimizi tutacaktık eşim sonra gidecekti. Maddi anlamda sıkışık olduğumuz için uçakla gidemeyip 26 saat otobüsle geri dönmek durumunda kaldı. (çok ta önemli değil aslında) Bekledik fakat tayin işlemlerini başlatmadılar. Biz de çok yorulduk ve eşime moral vermek için çocuklarımla toplu eve geri dönmek zorunda kaldık. Eşyaların az bir kısmını tekrar kutulardan çıkardık ve beklemeye koyulduk. Aradan 2 hafta geçtikten sonra tayin kağıdı müjdesi beklerken eşimin açığa alındığını öğrendik. Sebep sunulmamış. Dilekçe de sadece işten uzaklaştırılmasına gibi birşey yazıyordu. Umudumuz yine tükenmedi çünkü bir suçumuz yoktu. İade olacaktı ve yeni şehrimize gidecektik. Yıllarca doğu sıkıntısını bir anda herşey bitsin diye çekmemiştik. Etrafımızdakiler doğuyu duyunca yüzünü ekşitirken biz yanan tırların arasından adrenalin olsun diye geçmemiştik. Tek hedefimiz doğu-batı ayrımı yapmaksızın ülkemize hizmet etmekti. Eşim kağıt kullansa 1 top geri bırakır, 1 kullandığı 2 belkide 3 tonerin yenisini alırdı. 16 polis şehit olduğunda beraber oturup ağladık. Taziye evinde onlarla beraber gözyaşı döktük. Bir önceki yıl şehit polislerimize ağladık bir sonraki yıl üzerimize atılan yaftaya. Doğu bize yaramadı belki ama bir gün bile gittiğime pişman olmadım. Yine eşime git deseler ardıma bakmadan eşimin yanında olurum. Lanet darbe gecesinin şokunu atlamamışken bir de ihraç gecesi yaşadık. O gece sabah olmadı. Hoş! bize 15 temmuzdan sonra sabahlar olmadı ya neyse...
Eşyalarımız zaten topluydu. Bizde bir depoya atıp anne evinin yolunu tekrar tuttuk. Çocuklar her gün yeni evimize gidelim diye ağlıyorlardı fakat bir evimizin bile olmamasının açıklamasını yapmak çok zordu. Yıllarca ev hanımıydım ama şimdi çalışma sırası bendeydi. Hemen işe girdim, tabi eşimin durumunu söyleyince birçok yerden geri çevrildim. Neyse ki kurumsal bir firmada iş buldum. Oradaki arkadaşlarımın desteğini hayat boyu unutamam. Her şey maddiyat değil, para isteriz korkusu ile bizden kaçan akrabalarıma inat, destek olan dostlarımın olması çok güzel bir duygu. Eşim her yere başvurdu fakat kapılar hep yüzümüze kapandı. Aylar sonra başka bir şehirde iş buldu, Allah denk getirdi ve ben de aynı şehirde iş buldum. Diğer işimden de memnundum fakat artık yuvamı kurma zamanı gelmişti çünkü çocuklarımın sabrı kalmamıştı. Yaklaşık 6 aydır bulunduğumuz şehirdeyiz ve kırk yabancının akrabaya nazaran kat kat iyi olduğunu görmek çok üzücü. Çok şükür Rabbim aç ve açıkta koymadı. Yavaş yavaş kendimizi toparlıyoruz. Bu yazıyı eminim bir çok kişi eleştirecek. Bunu göze alarak yazdım zaten. Eşimin işsiz kalmasına zerre üzülmüyorum ama vatan haini yaftası beni yaşlandırdı. İkimizin de saçları beyazladı. Biz hiçbir zaman vatan haini olmadık ve olmayacağız Allah'ın izniyle. Evimize oyuncak silah dahi almış insanlar değiliz. Gördüm ki insanın başına her şey gelebiliyormuş. Doğuda da olsam vatanım adına yanlış bir şey gördüysem şiddetle uyarırdım insanları. Yine olsa yine yaparım. Çocuklarımı vatan sevdalısı yetiştireceğim inşaAllah, bu başımıza gelen her neyse eminim bir gün düzelecektir. Fakat ben ülkeme küsmeyeceğim. Darbeyi yapan lanet insanlar çeksin cezasını sonuna kadar destekçiyim. Ben eşim adına da kendi adıma da bu suçlamaları kabul etmiyorum. Sevdalıyım vatanıma...