İlişkide kişisel alan sorunu

Aynen sorun tam olarak bu zaten. Hem çocuk gibi davranıyor, hem de şunu şöyle yapmalıyız dediğimde asla kabul görmüyor kendini biraz olsun değiştirmeye eğilimi yok. Yani idare edilmeyi seviyor desem değil, ilişkide baskın olmayı seviyor desem o hiç değil… nereye koyacağımı bilemedim:)
Kendini biraz geri çekse size ne kadar iyi geleceğinin farkinda degil. Kaç yaşında?
 
Aynen sorun tam olarak bu zaten. Hem çocuk gibi davranıyor, hem de şunu şöyle yapmalıyız dediğimde asla kabul görmüyor kendini biraz olsun değiştirmeye eğilimi yok. Yani idare edilmeyi seviyor desem değil, ilişkide baskın olmayı seviyor desem o hiç değil… nereye koyacağımı bilemedim:)
Baskındır o sadece şimdilik kendini belli etmiyor.Dikkat ederseniz yanınıza sürekli gelmesi,sizi bırakmak istemesi kontrolcü ve baskın bir tip olduğunu gösteriyor.
 
Bence de haklısınız. Mesela eşim işten akşam gelir. Akşam beraber takılırız. Tatil günleri bereaber takılırız. Akşama kadar ne o bana karışır, ne de ben ona karışırım. Ara sıra tek kalmak isterim. Tek yürüyüş yapmak isterim. Bana göre bu bir ihtiyaç. İnsan bazen tek kalmalı. Düşünmeli. Kendini ile konuşmalı
 
Çok özel olmas sa ne iş yapıyor acaba öğlenden çıkıp geldiğine göre çok rahat bir işi olmalı.
Haklısınız insanın bazen kendini dinlemesi gerekiyor.
İlgi alaka güzeldir ama yerinde dozajında
 
Şöyle başladı aslında, bizimkiler yakın meslekler. Ben yardımını istemiştim birkaç konuda, tecrübesinden faydalanmak istedim. O da seve seve aldı yaptı, iyi de yaptı yani baştan savma değil. Sonra daha sık gelmeye başladı.
 
Şöyle bir partner düşünün;
-öğleden sonra işyerine geliyor(ofis ortamı rahat ama patron siz değilsiniz, sizden üst bir çalışan o ofiste yok, zaten az kişi çalışılıyor)
-akşama kadar duruyor, akşam sizi alıp eve veya gitmek istediğiniz başka bir yere götürüyor. Genelde akşama kadar yanınızda durup akşam çıkarken yemeğe gidelim tatlı yiyelim kahve içelim vb diyor.
-sürekli ben bırakayım-ben götüreyim olayı var. Sizin arabanız yok ama yürümeyi seviyosunuz. Toplu taşıma kullanmak uzun sürse de problem değil bulunduğunuz çevrede.
-partnerinizin bağlı olduğu bir ofis yok, telefon ve maille hallediyor genelde.
-bazen emrivaki yapıp “ben kapıdayım müsait misin?” Diye arayıp ofise çat kapı geliyor. O kadar çok yanınızda ki siz hiç buluşmaya bile davet edemiyorsunuz…

Bu süreç 2-3 aydır böyle, ve ben dün biraz iş kaynaklı olarak gerildim-yoruldum. Yanıma geldiğinde “gerginsin, sana x alıyım y ısmarlıyım, seni şuraya götüreyim vs” diye mesai bitene kadar “gerginsin, sinirlisin” vb 40 sefer şakayla karışık söyledi. Ben de “sen eve git zaten benim işim uzun sürecek, eve yürüyerek gitmek istiyorum, bekleme boşuna” dedim. Gitmedi, acıktım dedi eve git ozaman dedim yine gitmedi, yemek söyledim. Sonra yürümeme izin vermedi arabaya bindik. Ozaman avm’ye gideyim geçerken beni bırak dedim, birlikte gidelim dedi. Saat zaten 8 olmuş ve nerdeyse tüm günü yanımda geçirmiş(birlikte yaşamıyoruz). Sıkılmışım yani. Önce lafı dolandırdım, ben patron değilim işe sürekli geliyor olman belki hoş karşılanmaz köstebeklik yapan olur laf çarpıtır, sıkıntı yaşamak istemiyorum dikkat edelim dedim. Sonra nasıl olduysa pat diye “bence biz biraz az görüşelim” dedim.

“Sabahtan beri suratın asık, bana patladı olay, anlamıyorum artık, iyi görüşmeyelim diyosan görüşmeyelim ozaman” dedi sinirle.
“Suratımın asıklığını gün boyu duymaya ihtiyacım yok, bu suratı görmekten rahatsızsan gidebilirsin kırk sefer söyledim, ben robot değilim devamlı seni neşelendirip gülümseyemem bazen böyle olabilirim” dedim.
“İyi tamam iyi görüşmeyelim ozaman” dedi tekrar.
“İşte bu yüzden olmuyor, benim şarj olmaya ihtiyacım var sen bunu bir türlü anlamıyorsun, kalp kırmak istemiyorum ama anlatmaya çalıştığımda da küsüyorsun konuşamıyoruz bile.” Dedim, arabadan indim. Güzelce alacaklarımı aldım ve dolmuşa binip kulağıma müziğimi takıp eve döndüm. Bu bana iyi geldi, resmen boğulmuş hissediyorum. Bir daha da konuşmadık akşam. Sabah hiçbir şey olmamış gibi sıcak bir günaydın mesajı geliyor.

Karşı taraf sürekli görüşme ihtiyacı hissettiğini söylüyor, kendi başına hiçbir şeyden tat almıyormuş anlamıyormuş vs. ama bu görüşme değil artık resmen benim hayatımı yaşıyor. Böyle bir yere varılmaz dimi? Ben mi abartıyorum, ilişki gerçekten sağlıksız mı?
Avrupa yakası dizisinde Aslı karekteri nin sevgilisi ,Osman vardı , aynı sizin erkek arkadaşınız gibi 7/24 yan yana olmak için çırpınır sonra da kadının vereceği yemek siparişine dek laf eder darlardi kadını . Sizin şuan anlattıklarınızı resmen şuan burada görüyorum maalesef narsist kişiliklerde bu durum var. Kişiyi bağlayana dek cabalayip sonrasında karşısındaki kişinin artık ne yapabileceğini bilmeme durumu.
 
Avrupa yakası dizisinde Aslı karekteri nin sevgilisi ,Osman vardı , aynı sizin erkek arkadaşınız gibi 7/24 yan yana olmak için çırpınır sonra da kadının vereceği yemek siparişine dek laf eder darlardi kadını . Sizin şuan anlattıklarınızı resmen şuan burada görüyorum maalesef narsist kişiliklerde bu durum var. Kişiyi bağlayana dek cabalayip sonrasında karşısındaki kişinin artık ne yapabileceğini bilmeme durumu.
😂😂hatırlıyorum o bölümleri.
Tam olarak şöyle oluyor, restorana gidiyoruz, menüye bakıp “aa sen bunu seversin, bak bu tam sana göre” vs. diyor. Sen beni boşver ben kendim seçiyorum sen ne yiyeceksin diyorum, önce sana karar verelim benimki önemli değil diyor. Bazen ne yaptığını ona göstermek için aynısını yapıyorum bak bu senlik, bak bunu söyleyelim sana falan diyorum, rahatsız olmuyor ama.
 
Benim görüşüme ve hayat tarzıma göre haklısınız ama hemen şunu ilave etmek isterim ki bu birçok kadının da tercih ettiği bir durum bu şikayet ettikleriniz . Üniversitede ders çıkışı sevgilisinin eve bile yalnız göndermemesini gururla anlatan kızlar tanıdım. İş hayatımda kızlar bana gelecekler, sen de gel dediğimde "sevgilim de gelirse çok isterim sana gelmeyi, ben ondan ayrı ev gezmesi de yapmıyorum" diyen gayet kariyerli ve modern kadınlar tanıdım. En yakın arkadaşımın çok doğal bir durum olarak bana aktardığı "ben artık evleniyorum, seninle eşimsiz görüşemem, o da seni çok iyi tanımadığı için sanırım artık görüşmeyiz " açıklamasını şok geçirerek dinlemişliğim vardır benim 😊

Yani özetle bize ters gelse de bu bir tarz meselesi aslında. Bence sevgilinizin diğer yönlerinden, kişiliğinden, size verdiği değerden memnunsanız böyle patlama noktanıza kadar gelip tepki vermek ya da o kişinin" bu kadar değer verdim, ne yapsam yaranamadım "moduna girmesini beklemek yerine alın karşınıza sakince anlatın durumu ve beklentilerinizi.

Sevgi ve değer anlayışınızın bu olmadığını, böyle karnından yapışık siyam ikizi gibi yaşamanın sizin sevgi, saygı ve özgürlük tanımlarınıza uymadığını anlatın. Hatta böyle olmanın sandığının aksine etki yaptığını, oysa ki özlemenin, kişilerin birbirlerine ait özgür alanlara saygı gösterip desteklemelerinin ilişkiyi kuvvetlendirdiğini anlatın. Konunun kendisini istememek değil çalışma ve kişisel alanlarınızda özgürlüğün devam etmesini istemek böylece ortak zamanların daha elit ve verimli olmasını sağlamak olduğunu, profesyonel kişilerin de bunu önerilerini anlatın
 
😂😂hatırlıyorum o bölümleri.
Tam olarak şöyle oluyor, restorana gidiyoruz, menüye bakıp “aa sen bunu seversin, bak bu tam sana göre” vs. diyor. Sen beni boşver ben kendim seçiyorum sen ne yiyeceksin diyorum, önce sana karar verelim benimki önemli değil diyor. Bazen ne yaptığını ona göstermek için aynısını yapıyorum bak bu senlik, bak bunu söyleyelim sana falan diyorum, rahatsız olmuyor ama.
Aynen o bölümler hatta dur atayım izle 😂 devre dışı diyor durun başlığı yazayım "Aslının işlerini Osman yapmaya başlarsa" YouTube da
 
Aynen o bölümler hatta dur atayım izle 😂 devre dışı diyor durun başlığı yazayım "Aslının işlerini Osman yapmaya başlarsa" YouTube da

Çok gülmüştüm çok dalga geçmiştim ondan başıma gelmiş olabilir mi?
En sonunda Aslı sokağın ortasında kalıyor evin 2dk’lık yolunu bulamıyordu ve sokakta “Osmaan Osmaaann” diye bağırıyordu😂
 
Kişisel alan birakilmadigi sürece insan daralır, bunalir. Çok haklısınız. Fazla sahiplenici ve baskın bir karakteri var adamın belli ki. Aslında çoğu kadının hoşuna gidebilecek seyler bu yaptıkları, mesela benim:KK70: çünkü ben de çok benmerkezci , kendi dünyasında yaşayan bir adamla evliyim. Yıllardır daha bir kez bile iş yerine gitmedim. Bir iki kez teklif ettim o da merak ettiğim içindi çıkışa yakın 5 10 dk da olsa ortamını görmek istemiştim ama kartla girilen bir yer, küçük ofis öyle gelen giden olmaz disardan dedi kapandı konu. Size değer de veriyor belli ki ama insan yeri geliyor kafa dinlemek istiyor, size özgürlük alanı bırakmamış. Sakince konusup bu alana ihtiyaç duyduğunuzu, sorunun onunla olmak istememek veya yoğun duygu beslememek olduğunu anlatmaniz lazim. Elbet kabullenecek .
 
Çok gülmüştüm çok dalga geçmiştim ondan başıma gelmiş olabilir mi?
En sonunda Aslı sokağın ortasında kalıyor evin 2dk’lık yolunu bulamıyordu ve sokakta “Osmaan Osmaaann” diye bağırıyordu😂
Maşallah herşeyi hatırlıyorsunuz 😂 büyük konuştunuz demek başınıza geldi 😂😂 aynen aslı sokağın ortasında kalıp Osman Osman diye bağırıyor ben nasıl şimdi eve gidecem diye
 
Eşimle aynı iş yerinde çalışıyoruz ama farklı birimlerde dolayısıyla farklı ofislerdeyiz. İşe birlikte gideriz, öğle yemeklerini birlikte yeriz, akşam birlikte çıkarız. Ama birbirimizin ofisine çok nadir gideriz. Tabi ki ayrı ayrı sosyal hayatlarımız da var ama spor, sanat, müzik, siyaset vs. her konuda konuşabildiğimiz için genelde birlikte vakit geçirmeyi seviyoruz.
Tabi sizin sevgiliniz durumu çok abartmış. Bana iş yerinden bir arkadaşımızı hatırlattı. Bu arkadaşımızın yaşı ilerlemişti ve evlenme konusunu kafasına çok takmıştı. Bizim iş yerinde yeni bir kız çalışmaya başladı. Arkadaşımız ilk günden kızın masasının önündeki misafir sandalyesine kamp kurdu. Yapıştı resmen. Tanıştıktan sonra üç ay içerisinde isteme, nişan, düğün derken şimdi beş aylık falan evliler ve kız üç aylık hamile. Evlenince rahatladı ama kız, en azından artık yemeğe arkadaşlarıyla gidebiliyor.
 
X