Maço mu?
Çkünün kendisine ayrıcalık tanıdığını zanneden bir erkekten her türlü şeyi beklerim. "Otur kadın, dur kadın, çekil kadın" tarzı adamların evrimlerini tamamlamadığını düşünüyorum.
Bizde kararlar ortak alınır, kimin fikri varsa diğerine danışır ve onun tecrübeleri, bilgilerinden de faydalanılır çünkü alınacak karar ikimizi de bağlayacağı için en akılcıl ve faydamıza olanı seçerken güçlerimizi birleştirmemiz gerektiğinin farkındayızdır.
Bunun haricinde plan program, gezme tozma işleri genellikle bendedir, eşimin biraz pasif kaldığını söyleyebilirim. Uyumludur ama, yaptığım bi plana katılır, burun kıvırmaz ve eğlenir. Yer yer önüme geçsin isterdim ki bunu da yapmaya başladı, çünkü ben koşmayı bıraktım. Sanırım bu da evlilikteki alışkanlıklar ve çakışan huylar ile ilintili.
Huylarımız aşırı zıttır, eşim ağır kanlı ve bana nazaran çok relaks biridir. Ben de hemen her şey olsun, çabuk halledilsin isterim, tezcanlı ve pratik biriyim. Bu sebeple eşimin önüne atladığımı fark edip biraz geri çekilme yoluna girdim. Ben bırakınca kendisinin de planlayabildiğini gördüm.
Maçoluk matah bir şey değil, seven insan sevdiğini, bildiği, gördüğü en iyi yol ile mutlu etmeye çabalar. Bir kadına ne yapacağının söylenmesi, bilmiyorum, hoşuna giden olabilir ama şahsen yönetildiğim bir ilişki istemezdim. Bunu kendime, zekama yapılmış bir hakaret sayardım.