Size içimden sımsıkı sarılmak geliyor inanın.
Gerçekten elinizden geleni hatta çok daha fazlasını yapmışsınız. Gitmeseydiniz aklınızda bir acaba kırıntısı olacaktı, artık yengeniz de size tek laf söyleyemez.
Son görevinizi yapmışsınız, sakince kapıyı arkanızdan kapatın ve çıkın. Oğullarıyla ne yaparsa yapsınlar.
Size olacakları söyleyeyim:
1) Anne 55, baba 60 yaşında. Taş çatlasa 5-8 sene sonra paralarının suyu çekecek.
2) Suyu çektiği anda abiniz yardım etmeyi geçtim durduk yerde sıkı bir kavga çıkartıp onları yüzüstü bırakacak. Aldığı “terbiyeye” göre parayı hiç çaba göstermeden hep o almalı, şımarmalı. Dolayısıyla anne baba hastaysa emekliyse artık işine yaramaz ve çöpe atılabilir. Hele ki çocuk falan bakamaz hale gelince onlara kapısını bile açmaz.
3) Bu sırada kendi yağınızda kavrulan iki kardeş ayaklarınızı yorganınıza göre uzatığınız için sıkıntı çekmeyeceksiniz. Normalde böyle anne babalar evlilik arifesinde yok bişiy ödemem diye kriz çıkartır,
siz kendi gücünüzle hareket ederseniz bu krizi de atlatırsınız. Kariyerinizi oturtmanızı ve sizlerden mini mini yavrular da bekliyorum.
4) Yavru olunca “annem gibi değilim dimi dimi?” temalı konular da açmanızı bekliyorum. Sizi araştıran çok iyi bir anne olduğunuza ikna etmek için uğraşmaya hazırız, yazın lütfen.
5) Yediği kazığın farkına varan ve ölüm korkusuna düşen anne baba “kızım aramadın uzun süredir” diyip diyip hiçbirşey olmamış gibi yaşamınıza girmeye çalışır. Yüz vermenizi önermem.
Emekli maaşı yettiği kadar gerekirse kuru ekmekle geçinip idare edecekler. Bakıcı/iyi emeklilik yaşamını unutabilirler, çok ağır pişmanlık bekliyorum.
Her davranışın bedeli vardır. İki tane pırlanta gibi kızını kabloyla dövüp kovarsan, şımarık oğluna geline tamah edersen, kalçanı kırdığında altını alanın olmaz.
İnsanın kendisine yaptığı kötülüğü bir köy bir araya gelse yapamaz, kendini lanetleyen “anneyi” bırakın önünüze bakın.